2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İstismar Taciz Vakalarında Klinik Görüşme Nasıl Yapıl(Ir)Malıdır?
MAKALE #19260 © Yazan Psk.Erol AKDAĞ | Yayın Ocak 2018 | 11,686 Okuyucu
İstismar Taciz Vakalarında Klinik Görüşme Nasıl yapıl(ır)malıdır?

• İstismar ve taciz vakalarıyla ilgili yapılacak çalışmada görüşmeye gelen ve/veya getirilen danışanın içinde bulunduğu yaş ve olay tarihi önemli bir yer tutmaktadır.

• Çocukluk çağında istismara uğramış yetişkin bir birey; yaşadığı olayla ilgili olarak günümüze kadar travmanın üzerine bir çok bilişsel katman giydirmiş olacağından dolayı yetişkin bir istismar hastası ile yapılacak çalışmalar farklıdır.

• Bunun yanında yakın tarihli istismar ve taciz mağduru hasta ve çocuklarla çalışmak, olay kişi için de yeni olacağından çalışmanın nasıl olacağı da farklılık göstermektedir.

• Bu çalışmamda; taciz ve istismara dair genel konulara değinmenin yanında yakın tarihli çocuk ve ergen travmasına dair bilgilere yer vereceğim…

1. Hazırlık aşaması: Ortamın hazırlanması ve çocukla tanışma veya zaten tanınan bir çocukla, görüşmeye ısınma oldukça önemlidir. Bu çocuklar yaşadıkları travma nedeniyle olumsuz transferansa çok yatkın olacaklarından onlara tacizcilerini hatırlatacak herhangi bir eylem ya da dokunuşta bulunmamak önemlidir. Bu evrede terapötik ittifak sağlamak amacıyla çocuğu kapsayıcı bir yaklaşım takınmak ve onu zorlamamak gerekir.

2. Bilgi toplanması (İstismara dair alanların taranması): Bu evrede travmatik yaşantı ile ilgili olarak bilgi toplanır ancak bu konuda oldukça hassas davranılmalıdır ki çocuğa seans odasında ikinci bir travma yaşatılmamalıdır. Terapistin soracağı her bir soru hassasiyetle seçilmelidir ve her sorunun bir nedeni olmalıdır. Terapist merak duygusunu gidermeye yönelik sorular sormak yerine süreci açıcı sorular sormalıdır.

3. Görüşmeyi sonlandırma: Yapılan çalışmalar sonucunda terapist ile hasta arasında bir bağ oluşacağından bu bağın koparılması da kademeli olarak hastanın etkilenmeyeceği bir tarzda sağlanmalıdır.

Danışan hangi yollarla görüşmeye gelir?

 Cinsel istismar edildiğini söyleyebilir (Okulda Rehber öğretmenine, çok güvendiği Öğretmenine, ya da doğrudan ailesiyle psikoloğa)

 Cinsel fiziksel belirtileriyle getirilmiş olabilir. (Fiziksel delillerin ve muayene bulgularının kaçırılmaması için cinsel istismarı takip eden ilk 72 saat önem taşımaktadır. Eğer çocuğun cinsel istismara son 3 gün civarı bir zaman içinde maruz kaldığından şüphe ediliyorsa acilen adli tıbbi muayeneyi gerçekleştirebilecek bir kuruluşa sevki sağlanmalıdır.)

 İstismarla ilgili kabuslar görme ya da tacizkar üzüntü hatıralarıyla gelebilir.

 Sanki istismar yeniden gerçekleşiyormuş gibi hissetme ve davranma (sanrılar, halüsinasyonlar ya da travma sonrası stres bozukluğuyla)

 Cinsel konulara maruz kaldığında veya istismarcıyla karşılaştığında açıklanamayan öfke, korku ya da hiddetlenme şikayetiyle gelebilir.

 Belirgin ruh sağlığı bozukluğu şikayetiyle gelebilir. (örneğin; sık ve daha uzun süreli depresyon, endişe ve korku hali.)

 Tepkisel davranışların ortaya çıkması (örneğin; parmak emme, bebeksi konuşma, yatak ıslatma) (daha önce parmak emmeyen ya da gece altını ıslatmayan çocuk; parmak emmeye, yatak ıslatmaya başlama şikayetiyle gelebilir.)

 Yakın ilişkiler kurmada ve devam ettirmede problemler ve içe kapanıklık ile kendini gösteren başkalarına karşı belirgin güvensizlik şikayetiyle gelebilir.

 Utanç, suçluluk ve düşük özgüven hisleriyle gelebilir.

Görüşme öncesi ortamın hazırlanması çok önemlidir.

Öncelikle ortamın çocukla görüşmeye uygun olarak hazırlanması gereklidir. Görüşmenin, güven verici bir ortamda olması, küçük, sade, sakin ve sessiz bir oda seçilmeli, görüşme esnasında rahatsız edilmemek için gerekli önlemler alınmalıdır. (Görüşme esnasında başkalarının odaya girmesine ya da telefon ile görüşmenin bölünmesine engel olunmalıdır.) Odanın çocuğu ürkütecek derecede resmi olmamasına ama aynı zamanda çocuğun hayal gücünü harekete geçirecek objeler, örneğin oyuncaklar veya resimler içermemesine dikkat edilmelidir. Aynı şekilde çok renkli veya karışık ortamlar da aşırı uyarıcı olabilir ve çocuğun konsantre olmasını güçleştirebilir.

Oturma düzeninin ayarlanması; Görüşmeci ile çocuğun masayı aralarına alıp karşılıklı oturmaları yerine mümkünse çocukla yan yana, doksan derece, göz hizasında oturulmalıdır. (Böylelikle çocuk ile görüşmeci arasında iletişimi zedeleyebilecek fiziksel engel ortadan kaldırılmakta ve masanın arkasında özel bir koltukta oturacak görüşmecinin oluşturması muhtemel otorite figürü baskısı bertaraf edilmelidir.)

Çocuk eğer mesafeli bir yaklaşım sergiliyorsa terapist de bu isteğine aynı şekilde karşılık vermelidir.

Hazırlık aşamasında görüşmeci çocuğun gelişim düzeyini bilmelidir. Bu konudaki bilgi dosya üzerinden elde edilebileceği gibi, görüşme başladıktan sonra ilk dakikalar içinde çocukla yapılacak kısa sohbette önemli ipuçları verir. (Çocuğun genel sağlık durumu, zihinsel, duygusal ve fiziksel gelişim düzeyi hakkında bilgi sahibi olmak etkin bir görüşme yapmada şarttır.)

Mağduriyet öncesi çocuğun hayat şartlarına dair bilgi; ailede alkol / madde kullanımı veya şiddet öyküsü, ailevi özellikleri, evde pornografik materyal bulunup bulunmadığı, oyun oynama, bilgisayar ve internet kullanma alışkanlıkları, cinsellikle ilgili bilgi aktarımı, kardeşlerle ilişkiler, dikkat çekme ihtiyacı ve alışkanlıkları, çocukluk korkuları, (karabasanlar, kabuslar görmeler) geçmiş veya gündemdeki velayet sorunları, aile üyelerinde başka mağduriyetlerin varlığı, birden fazla mağdur varsa bunlarla ilişki biçimi ele alınmalıdır.

Çocuğun istismara uğradığını söylemesi, ya da istismarın açığa çıkması durumunda istismarın çocuk üzerindeki etkisi incelenir. Ayrıca istismarcı olmayan ebeveynin çocuğu ne kadar koruyabileceğine bakılır, gerekirse koruma ve destek sağlanır. Eğer suçlu ebeveyn ise, çocuğun devam eden istismardan korunması için, fiziksel olarak istismarcı ile aynı ortamda bulunmasının engellenmesi gerekir.

Beklenmedik biçimde ortaya çıkabilecek her türlü gelişmeye karşı verilecek cevapların planlanması da hazırlık aşamasında yapılması gerekenler arasındadır. (Beklenmedik gelişmelerle kastedilen çocuğun acıkması, susaması, tuvalet ihtiyacı duyması ya da aniden ağlamaya başlaması gibi durumlardır.)

Cinsel İstismara - Tacize Uğramış Çocuk veya Genç

 İstismar edenden, Sorun çıkardıkları için, kendileri için önemli kişileri kaybetmekten, farklı olmaktan dolayı KORKARLAR.

 Kendilerinde birşeylerin değiştiğini hissettikleri için, başlarından geçen deneyimde yalnız kaldıkları için, istismara ilişkin konuşmakta güçlük çektikleri için YALNIZLIĞA YÖNELİRLER.

 İstismarcıya, kendilerini koruyamayan yetişkinlere, kendilerine ÖFKE duyarlar.

 Kendilerinden birşeyler alındığı için, bedenlerinden bir şeyler kaybettikleri için, Çok çabuk büyüdükleri için, güvendikleri kişi ya da kişiler tarafından aldatıldıkları için ÜZGÜNDÜRLER.

 İstismarı durduramadıkları için, böyle bir deneyime katıldıkları için, bedenlerinin verdiği tepki için SUÇLULUK DUYARLAR.

 Her şeye karşın hala istismarcıyı seviyor olmaktan dolayı, (istismarcı aileden birisiyse, ya da çok sevdiği bir yetişkinse) duygularının sürekli değişiyor olmasından dolayı KARMAŞIK DUYGULAR YAŞARLAR.

Görüşmecinin (Terapistin) Özellikleri Nasıl Olmalıdır?

 Görüşmeye geldiğinde çocuğun, bir yetişkinle, kendisi için paylaşması çok zor olan veya paylaşmak istese bile ifade etmekte güçlük çektiği veya sonuçlarından korktuğu bir takım bilgileri vermek için iletişime geçip geçmemek ve güvenip güvenmemek yönünde bir değerlendirme yapmakta olduğu akılda tutulmalıdır. Doğallık ve sahicilik çocuğun güvenini kazanmak için çok önemlidir. Görüşmede edinilecek bilgilerin gizli kalıp kalmayacağı konusunda da dürüst olmak gerekir.

 Çocukla iyi iletişim kurabilme becerisine sahip olmak önemlidir. (Çocuğun tarzına uyumlu bir yaklaşım benimsemek yerinde olur. Hareketli çocuklarla daha canlı; sessiz ve sükunete ihtiyaç duyan çocuklarla daha yavaş ve dingin bir yaklaşımı benimsemek çocukla iletişim kurmayı kolaylaştırır.)

 Çocukla ortak dil kullanmak hem daha güvenilir, hem de derinlemesine bilgi almada çok önemlidir. İstismar konusundaki bilimsel literatüre vakıf olmak da gerekir.

 istismar vakalarında tutum ve yaklaşımımız nötr olmalıdır. (Görüşmecinin objektif olması ve formal davranması gerekir. Mesafeli ve nötr duruş daha az bilgi içeriğine, öte yandan yakın ve sıcak yaklaşım daha fazla bilgi içeriğine ancak daha fazla miktarda güvenilir olmayan bilgiye yol açmaktadır.

Görüşmeyi yapan kişinin görüşmenin başlangıç ve güven oluşturma aşamasında sıcak ve yakın, istismara ilişkin bilgiyi alırken daha nötr ve mesafeli bir duruş sergilemesi daha doğru olur.) İstismara uğrayan çocuklar süratle içlerine kapanıp, işbirliğine girmediklerinden dolayı görüşmeyi yapacak kişinin içten, tarafsız ve doğal bir tutum sergilemesi önemlidir.
Basit, kısa cümlelerle ve yavaş konuşulmalıdır. Anlatmasını istediğimiz olayı bilmediğimizi baştan ifade etmek yerinde olur.

Görüşmeyi yapacak kişinin, herhangi bir varsayımla veya belli bir hipotezi doğrulamak amacıyla görüşmeyi yürütmemesi önemlidir. İstismarın kesinlikle gerçek olduğu veya çocuğun yalan söylüyor olduğu varsayımları ile görüşmeye başlanırsa, hem doğru bilgi almak mümkün olmaz hem de kişi kendi duygu ve düşüncelerini sözlü/sözsüz yollardan çocuğa aktararak onun ifadesini yönlendirmiş olur. Bu durumda çocuğun ifadesindeki « satır aralarını okumak ve sözlü/sözsüz varsayıma aykırı mesajları yakalamak büyük olasılıkla mümkün olmaz.

İletişimin sözlü olduğu kadar sözsüz içeriğine de dikkat edilmelidir. Yüz ifadesi, beden duruşu ve ses tonu birbiriyle uyumlu olmalıdır. (Kullanacağı ses tonu çok önemlidir. Çok yüksek ya da çok alçak sesle konuşmak çocuğu olumsuz etkiler. Günlük olağan ses tonunu kullanmak ve yargılayıcı vurgulardan kesinlikle kaçınmak gerekir. ) Her zaman için az konuşmak ve çok dinlemek önemlidir. Sessizliği, çocuğun açıklayacağı bir bilgiye hazırlanmak için kullanmasına izin vermek gerekir. Göz kontağı direkt olmalı ancak rahatsız edici düzeyde keskin olmamalıdır.

Sözlü ifadelerde, yoğun duyguların etkisini çocuğa yansıtmamak çok önemlidir. Özellikle cinsel istismara dair bilgiyi paylaşırken çocuk, görüşmecinin kullandığı kelimeler kadar, yüz ifadesine, ses tonuna ve ilettiği her türlü mesaja karşı çok hassas olacağından, görüşmeyi derinleştirebilmek ve alınan bilgiyi detaylandırmak, nötr duruşun muhafazasına bağlıdır.
Çocukla görüşme genel kuralları ve prensipleri olan ancak, çocuğun özelliklerine göre esnek davranılması gereken bir iştir. Çocuğun rahat konuşabilmesi için güvenmeye ve rahatlamaya ihtiyacı vardır. Görüşmeyi yürütecek kişi, genel görüşme kurallarından bahsetmesi çocuğu rahatlatır.

Görüşme kuralları şunlardır :

. Doğru veya yanlış cevap yok, sadece senin bildiğin cevaplar var. Ben sana ne olduğunu bilmiyorum, sadece sen biliyorsun. Bana bildiklerini anlatmana ihtiyacım var.

. Eğer bir sorunun cevabını bilmiyorsan veya hatırlamıyorsan, «bilmiyorum» veya « hatırlamıyorum» demen yeterli.

. Anlamayınca « anlamadım» diyebilirsin.

. Eskiden bildiğin ama unuttuğun bir şey sorarsam « hatırlamıyorum» diyebilirsin.

 Gerçek cevabını bildiğin ama konuşmak istemediğin bir şey sorarsam, bu konuda konuşmak istemediğini söyleyebilirsin şeklinde açıklama yapmak çocuktaki direnci kırar. (Bu açıklama paradoks etkisi yapar, çocuğun açık ve dürüst olmasına yardımcı olur.)

 Senin ne dediğini anlamazsam veya yanlış anlarsam, beni durdur ve tekrar anlat, sana kızmam. Ben de yanlış anlayabilirim, doğrusunu sen biliyorsun tarzındaki iletişim çocuğu rahatlatır ve çocuğun açılmasını, rahatlamasını sağlar.

Genel olarak, okul öncesi ve ilköğretim çağı çocuklarında, doğru bilgi almayı engelleyen bazı gelişimsel özellikler vardır. Bunlar;

 Çocuklar tanımadıkları yetişkinlerden genellikle uzak dururlar.

 Yetişkinlerin onlara cevabını bildikleri soruları sormalarına alışıklardır, bilgi kaynağı olmak onlara yabancı bir roldür.

 Kelime hazneleri kimi zaman olanları anlatmakta yetersizdir.

 Hafıza kapasiteleri yetişkinlerden farklıdır, yaş büyüdükçe, yaşananları doğru olarak hatırlama yetisi artar.

 Özellikle okul öncesi çocuklar telkine çok yatkındır, anlattıklarının yaşadıkları mı yoksa olaydan sonra yapılan yorumlar mı olduğunu ayırt etmek mümkün olamayabilir.

 Çocuğa yaşına ve gelişim düzeyine uygun sorular sorulması gerekmektedir. Çocuktan anamnez alınırken dikkat edilmesi gereken özelliklerden birisi de soruların tipidir. Soruların yönlendirici olmaması önemlidir. Soruların kısa, net ve anlaşılır olması gerekmektedir.

 Okul öncesi çocuklar özellikle olayın zaman ve tekrarlayan eylemlerin sayısı konusunda doğru bilgiler verebilme becerisine sahip değillerdir. Bundan dolayı çocukların limitlerini bilerek soruları buna göre düzenlemek gerekir. Aksi takdirde olayla ilgili detayı hatırlasalar bile kimi sorulara verdikleri saçma cevaplar inandırıcılıklarını etkileyebilir.

İstismar vakalarında genellikle çocuk tek şahittir. O yaşlarda konfabulasyonun, yani çocukların hayal gücünün çok geniş olması nedeniyle olmayanı varmış gibi anlatmaları, hikaye uydurmaları çok görüldüğünden çocukların ebeveynine, akrabalarına veya okul öğretmenlerine ya da anamnez sırasında anlattıklarının ve söylediklerinin kuşkuyla karşılanmasına neden olabilir. Ama istismar olgularında çocukların genellikle konuşmak yerine susmayı yeğledikleri, bazı olaylarda ise söylediklerini daha sonra inkar ettikleri de görülmektedir. Bu konuda bilinen bir gerçek de çocukların bu konuda yalan söylemedikleridir.

Cinsel istismar, çocuğa yönelik korkutma ve tehdit içerir. Çoğunlukla çocuğu sessiz kalmaya iten de bu tarz tehdit ve telkinlerdir. Örneğin; Anlatırsan inanmazlar, sonra ben seni gelir bulurum gibi. Bundan dolayı, çocuğun sessiz kaldığı durumlarda, bu tehditlerden başlamak yardımcı olabilir. «Bana anlatamadığın şeyleri anlatsan ne olurdu?» gibi.

Çocukları susmaya iten bir diğer neden, (aile içi cinsel istismar söz konusu olduğunda, çocuğun faili koruma arzusunun kuvvetle muhtemel olmasıdır. Bu durumda, faile yönelik öfkenin veya olaya yönelik tiksintinin ifadesi çocukta içe kapanmaya ve işbirliğinden uzaklaşmaya yol açabilir.) Bu sebeple rahatsız olduklarında « biraz ara verebiliriz istersen» gibi cümleler kurarak, durmalarına izin vermek, sonra onları görüşme ortamına geri getirmek gerekir. Sessizlik halinde ise görüşmeci sessizliği kendi lehine kullanmalı, sessizliği bozma ihtiyacı hissetse dahi, çocuğun açılması için beklemeyi tercih etmelidir.

Bir otorite figürü veya konumu üzerinden ilişki kurmamak gerekir. Çocuklar, otoriteye itaat yönünde eğitildiklerinden dolayı, gerçek olmayan bilgiler verme veya yanıltıcı ifadeler sunma ihtimalleri artacaktır.

Cinsel İstismarı Çocukların yaşadıklarını söylemek istememelerinin başka sebepleri de olabilir. Başlarının belaya gireceğinden korkarlar, kendilerine inanılmayacağından korkarlar. İstismarcıyı korumak isteyebilir, sevebilir ama yaptıklarını sevmeyebilir, Nasıl anlatılacağını bilemeyebilirler, Cinsel davranışların yanlış olduğunu bilemeyebilirler, arkadaşları tarafından dışlanabileceklerinden korkabilirler, homoseksüel olarak adlandırılabileceklerinden korkabilirler, büyüklerle (otorite figürleriyle) cinsel konuları konuşmaktan utanabilirler, korkabilirler, gammaz olarak adlandırılmak istemeyebilirler, iyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmasının doğru olmadığı söylenmiştir.

Küçük çocuklarla görüşme yaparken, yeterli zaman ayırmak gerekmektedir. Küçüklerin dikkatlerini yoğunlaştırabildikleri süre kısadır. Ve dikkatleri kolaylıkla dağılabilmektedir. Çocuğu acele ettirmek veya acele etmesini beklediğinizi hissettirmek çocuğun gerçek dışı ifadelere başvurmasına neden olabilir. (Cevabı evet ya da hayır olacak sorular kullanmamak gerekir. Evet – Hayır sorusu birden fazla sorulursa, çocuklar genellikle ilk cevapları yanlış olduğu için tekrar soruyorsunuz sanarak cevaplarını tekrar değiştirebilirler. Tekrarlayan soruları açık uçlu sormak yerinde olur.)

Ergenlerle görüşme süreci Nasıl Olmalıdır?

Ergenlerle görüşmede teknik ve yaklaşımlar çocuklardan farklıdır. Aşamalar; ilişki kurma ve giriş, bilgi alma ve görüşmeyi sonlandırma olarak şekillenir. Ergenlerin güvenini kazanmak çocuklardan daha zor olduğu için ilk aşamaya yeterince zaman ayrılmalıdır. Öncelikle ergenin ilgisi olan bir alandan örneğin; futbol, okul, güncel bir olay kısaca başlamak faydalı olur.

Ergenler isyankar tutumları nedeniyle yetişkinlerle işbirliğine girmek istemeyebilirler. Mağduriyeti kabullenmek onlar için güçtür. Çaresizliğini ve aczini inkar etmek isterler. Çevre tarafından nasıl görüldüğü, nasıl algılandıkları onlar için çok önemlidir. Bundan dolayı olayı saklamak veya inkar etmek isterler.

Bundan dolayı ergeni rahatlatıcı bir tutum sergilenmesi ve asla yargılayıcı ya da ergenin söylediklerini kontrol edici bir tutum sergilenmemesi gerekir.

Ergenlerle görüşürken dikkat edilecek hususlar Şunlardır;

 En önemli ilişki yapısı kankalık kurmaktır.
 Samimi bir ilgi göstermek veya yapaylıktan uzak durmak
 Sınırlara saygılı olmak
 Tutulamayacak sözler vermemek
 Gizliliğin sınırlarını baştan çizmek, notların neden alındığını baştan açıklamak. Görüşmenin temel kurallarını baştan belirtmek gerekir (Bilmiyorum, hatırlamıyorum, anlatmak istemiyorum cevaplarını verme haklarına sahip olduklarını hatırlatmak.)

Cinsel istismara maruz kalmış çocuğa klinik yaklaşım Nasıl olmalıdır?

Standart bir görüşme tekniği kullanmaktan ziyade esnek olmak ve çocuğa göre soruları düzenlemek gerekir. Alınması gereken bilgiler arasında şunlar olmalıdır (Cinsel istismarla ilgili bilgi, önceki fiziksel ve cinsel istismar öyküsü, yaşam koşulları, eğitim durumu, algılama, düşünme, konuşma yetileri, aile ve sosyal ilişkileri, Suç öyküsü.)

Eğer birden fazla mağdur varsa, mağdurların birbirleriyle görüşmeleri önlenmeli, mümkünse her bir mağdurla farklı kişiler görüşmelidir.

Terapist öncelikle nazikçe hoş geldin diyerek kendisini tanıtır, ve görüşme hakkında açıklama yapması güven ortamının oluşabilmesi için önemlidir. Görüşme hakkında yapılacak açıklama, görüşmenin ne amaçla yapıldığını açık, net ve kısa biçimde anlatmayı içerir.

Güven ortamının oluşmasında « gizlilik ilkesinin çocuğa bildirilmesi» çok önemlidir. Gizlilik ilkesi ile kastedilen, adli amaçlı kullanım dışında, görüşme sırasında edinilecek bilgilerin hiç kimseye verilmeyeceğinin açıklanmasıdır.

Probleme odaklanma

Öncelikle çocuğun ilgisi olan bir alandan örneğin; futbol, okul, güncel bir olay kısaca konuşulduktan sonra konuya yavaş yavaş giriş yapılmalıdır. Başlangıçta şöyle yapılabilir? Sence buraya gelme sebebin nedir? Anlatabilir misin? Canını sıkan bir şeyler var mı? Seni üzen bir şey oldu mu?

Aktif dinleme yapılmalıdır.

Empatik bir yaklaşımla dinlenilmeli, çocuğun, yüz ifadesinden, ses tonundan onun ne yaşadığı anlaşılmaya çalışılmalıdır. Empatik dinleme aktif dinlemeyi gerektirir. (Çocuğun son söylediklerinin görüşmeci tarafından başka kelimelerle ya da soru biçimine sokularak tekrar edilmesi (yansıtılması) temeline dayanır.)

İstismara uğrayan çocuklar Onay ve aferin sözlerine gereksinim duyarlar. Aferin onay sözünü çocuğun aktardığı içerikten bağımsız olarak, yalnızca ve yalnızca konuştuğu için kullanılmalıdır. Aksi takdirde çocuk, kolaylıkla, belli türde bilginin talep edildiği fikrine kapılarak, yanıltıcı bilgi sunabilir.

Duygulara odaklanma

Sağ beyin (amigdala) 30 milisaniye içerisinde tepki verir. Yani bizim duygusal tepkilerimiz bilişsel tepkilerimizden önce gelir. Bu nedenle özellikle taciz ve istismar vakalarında duygular üzerinde çalışmak etkili sonuçlar verebiliyor.

Sevindiği, üzüldüğü, korktuğu, kızdığı durumları bir arada arka arkaya anlattırarak olaya doğru ilerleme yöntemidir.

Resim Çizdirme ya da bebek, kukla gibi yardımcı materyaller kullanarak duygulara ulaşma yöntemi

Özellikle konuşma ya da iletişim zorluğu çeken çocuklarda iletişimi kolaylaştırmak için bebek ve resim gibi yardımcı araçlar kullanılmalıdır (Bebekler ve kuklalar kullanarak, danışanın nasıl istismara uğradığını anlatması istenebilir. Ya da Resim çizmesini isteyip, çizdiği resimde hangi bölgesine dokunulduğunu, ya da tacize uğradığını işaretlemesi istenebilir.

HUNİ TEKNİĞİ KULLANILABİLİR

Bu teknikte genelden özele sorular sorulur Huni tekniğine göre; başlangıçta mümkün olduğunca açık uçlu sorulara yer verilir, ancak görüşmenin ilerlediği ve konunun özelleştiği aşamalarda kapalı uçlu, doğrudan sorulara geçmek gerekir. ( Bu teknikle görüşmecinin bilerek ya da bilmeyerek çocuğa telkinde bulunmasının önüne geçilmiş olur.) Huni tekniğiyle; görüşmenin başlangıcında sorulması önerilen « o gün neler oldu?» « Bu konuya ilişkin neler hatırlıyorsun?» türünden hem açık uçlu ve hem de içi boş olan sorular sorulur. (Bu tekniği kullanırken kapalı uçlu, doğrudan soruların içeriklerine dikkat etmek gerekir. Görüşmenin ancak sonlarına doğru ve çok az sayıda sorulması önerilen bu tür sorularda soru cümlesinin kelimeleri, çocuğun başlangıçta sorulmuş olan açık uçlu sorulara verdiği cevaplardan oluşturulmalı, görüşmeci kesinlikle kendi hüküm ve yorumlarını soruya katmamalıdır.) Yönlendirici sorular özele doğru yaklaşıldıkça, problem odaklı olarak kullanılmalı, yedi yaş çocuklarda ise kullanılmamalıdır. Açık uçlu sorular yönlendirici sorular ile dengelenmeli ve desteklenmelidir. Örneğin; « Başka ne hatırlıyorsun? « sorusunu takiben, « vücudunun neresine dokundu? » Ne dedi? … gibi.

Durumlara, Olaylara ve Yerlere Odaklanma:

İnsanlar yaşadığı olaylarla ilgili olarak farklı duyu organlarının da işin içine girdiği linklenmeler şeklinde hatırlama yaşarlar. Olay anında orada bulunan koku, eşya, kişi vb. her şey olay anını hatırlatır.

Bu nedenle İstismarın gerçekleştiği iddia edilen yer ile ilgili evet – hayır şeklinde cevaplanamayacak sorularla olaya doğru ilerleme yöntemidir.

Kişilere ve ilişkilere odaklanma

İstismarı gerçekleştirdiği iddia edilen veya şüphe edilen kişi ya da kişilerle ilgili olarak sevdiği yanlar ve sevmediği yanları sorularak konuya girilebilir.

Sırlar, mahrem yerler ve temas konusuna odaklanma

Görüşme belli bir yol katettikten sonra İyi sırlar/kötü sırlar, iyi dokunmalar/ farklı dokunmalar sorularak istismara odaklı direkt sorulara geçilebilir. (Burada iyi dokunma kötü dokunma anlatıldıktan sonra soruya geçmek daha doğru bir yöntemdir.. İyi Dokunma; kendimizi rahatsız hissetmediğimiz dokunmadır. Annenin öpmesi, babanın sarılması gibi, kötü dokunma; Kendimizi rahatsız hissetmemize neden olan dokunmalardır. Can acıtıyorsa, istenmediğin halde dokunmaya çalışılıyorsa, birisinin seni kendine dokunmaya zorladığı bir durum varsa, dokunan kişi bunu kimseye söyleme diyorsa, söyleyrsen sana zarar veririm, ailene zarar veririm gibi tehditler ediyorsa bu kötü niyetli bir dokunma olduğu anlatılabilir.)

Doğrudan istismarın sorgulanması

Çocuk çekingen, çelişkili veya ikna edici olmayan cevaplar verdiyse, soruları daraltarak, istismarı doğrudan sorgulamaya geçmek mümkündür. (Cinsel eylemle ilgili soruları, zanlı ile ilgili sorulardan ayrı tutmak ve ayrı ayrı irdelemenin daha detaylı ve istenilen bilgilere ulaşmamızı sağlayabilmektedir.)

Sonlandırma

• İstismara dair çocuktan miktar ve içerik olarak maksimum bilgi alındığına inanılıyorsa ve yeterli zaman ayrıldıysa görüşme sonladırılma aşamasına geçilir. Görüşmeci hedeflediği bilgilere ulaşıp ulaşmadığını kendi kendine kontrol etmeli ve eğer gerekiyorsa son birkaç soru daha sormalıdır.

• Ayrıca bu aşamada çocuğa teşekkür etmek ve görüşmenin bittiğinin çocuğa nazikçe bildirilmesi gerekir.

Kapanışta kullanılabilecek sorular ve dikkat edilmesi gerekenler:

• Sana sormayı unuttuğum bir soru var mı?

• Konuştuğun için teşekkür ederim (verdiği bilginin içeriğinden dolayı değil, konuştuğu için teşekkür edilmelidir.)

• Bizimle veya ismen belirttiğiniz bir başka yetkiliyle tekrar konuşması mümkünse bunu belirtmek gerekir. (eksik bilgiyi aktarmak isteyebilir.)

• Vereceğimiz güvence güvenliği, sınırlarımız dahilinde olmalıdır. Gerçekleştiremeyeceğimiz sözler vermemeliyiz.

• Yaşamda bir dönem kapanmıştır ama ihtiyaç halinde bir kapı daima ona açıktır mesajıyla oturum tamamlanır

İstismar Taciz Vakalarında Çocukla Çalışılacak konular Nelerdir?

Cinsel taciz/İstismarla ilgili bilgiler toplandıktan sonra eğer çocukla beraber çalışıalacaksa atılacak adımların, terapi sürecinin aile ve çocukla birlikte kararlaştırılması gerekir. (tedavi planlaması) Bu aşamada atılacak adımlar; çocuğun bilişsel kapasitesi ve sınırlılıkları açısından travma ile baş edebilmeyi kolaylaştırmak. Çocuğun bakış açısını değiştirmeye çalışmak. (Değişim üzerine çalışmaya motive etmek.) Çocuğun gelecek gelişim basamaklarına doğru ilerlemesini sağlamak olmalıdır.

Çocukla Üzerinde Çalışılacak Konular:

• Temel güven duygusunun oluşturulması çalışmaları,
• Fiziksel uzaklık ve izolasyonun aşılması
• Yeniden yapılanma
• Sağlıklı bağlanmanın oluşması
• Açılım.. Travmanın oyun ortamına taşınması
• Bağlanmanın terapistten aileye aktarımı,
• Değişim sürecinde sağlıklı yapıların oluşumunun izlenmesi
• İletişim becerileri konusunda eğitici ve bilgilendirici çalışmalar yapmak
• Davranış değiştirme yöntemleri hakkında bilgilendirmek
• Benlik saygısını yükseltici psikolojik destek
• Psikolojik ve patolojik sorunlarda psikiyatriye yönlendirme
• Gelişimsel sorunlar hakkında eğitici çalışmalar yapmak
• Kendisi ile ilgili farkındalık yaratmak
• Sorun çözme becerilerini geliştirmek
• Çocuğun tedaviye ve doktoruna/hastaneye uyum sağlamasına yardımcı olmak

İletişim becerilerini ve İstismara karşı kendisini savunmasını öğretmek

Arkadaşlar, aile, diğer kişilerle olan ilişkileri kontrol etmek , kişiler arası çatışmaları azaltmak, iletişim, problem çözme ve çatışma becerileri gibi iletişim beceri ve tekniklerini danışana öğretmek gerekir.

Çocuğun kendini tacize karşı korumada çocuk bilinçlendirilmelidir. bu bilinçler şunlardır:

 “Bedenim bana aittir” bilinci,
 “İzin verirsem dokunabilirsin” bilinci,
 “Dokunulması yasak olan yerlerim” bilinci,
 “Fiziksel baskıya direnme” refleksi,
 “Vücudum görünmemeli” bilinci,
 “Banyoda çıplak olunmaması” bilinci,
 “Tuvalette benden başkası olmamalı” bilinci,
 “Soyunma ve giyinmede yalnızlık” bilincidir.

İstismarla ilgili hisleri tanımlamak ve ifade etmek

• Danışanın istismarla ilgili bastırılmış düşüncelerini, duygularını, isteklerini ifade etmesine yardımcı olmak. Saxe nin “ öfke kulesi” tekniğini kullanmak. Bu teknikte plastik malzemelerden kule inşa edilir Kulenin üzerine bir bebek yerleştirilir (bebek öfke nesnesini temsil eder.) danışandan istismarla ilgili kızgınlığını ifade ederken kuleye doğru küçük kumaştan bir top atması istenir.

• Danışandan istismarcıya karşı olan hislerini ifade etmesine yardımcı olmak için sanat terapisini kullanma tekniği. (resim yapma, çizim yapma, heykel yapma gibi)

• Danışandan istismarcıya hislerini anlattığı bir mektup yazması istenir.

TEST UYGULAMAK

TSSB belirtilerinin şiddetini değerlendirmek veya kontrol etmek için psikolojik testler uygulamak gerekebilir.

Oyun terapisi ve karşılıklı hikaye anlatımı tekniği

Doldurulmuş hayvan, bebek ve kukla kullanarak karşılıklı hikaye oluşturmaları ve önce çocuk terapisinde sonra evde daha yakın olan ebeveyn ve çocuk ilişkisi kurmaları için danışan ve ebeveyn yönlendirilir. (Bu teknikte kuklalar, bebekler ya da doldurulmuş hayvanlar yardımıyla öncelikle terapistin öğrenmeyle alakalı öfkeyi kontrol etmek için yapıcı yolları modellediği ve ardından danışanın benzer karakter ve temalarla alakalı hikayeler uydurduğu karşılıklı hikaye anlatma tekniğidir.

Doğrudan çalışılamayan konular hikaye yolu ile metaforik olarak çocuklarla çok güzel çalışılabilmekte. Bu nedenle travmalı çocuklarda özellikle hikaye terapisi oldukça etkili bir yöntem olarak kullanılmaktadır.

O ‘connor’ ın “Hayatınızdaki Renkler” tekniğini kullanmak

Danışandan farklı duygularla, renkleri eşleştirmesi istenir. Farklı olaylar için hislerini ifade eden renkleri kullanarak boş bir sayfayı doldurmasını istemek.(örneğin; Kırmızı – kızgın, Mavi – üzgün, Siyah – çok üzücü, sarı – mutlu gibi

Grup görüşmeleri yapmak

TSSB üzerine yoğunlaşan bireysel ya da grup terapisine ebevynleri varken ya da yokken katılmak. (Travma odaklı bilişsel terapi ile uyumlu terapi seansları yapmak, eğer yardımları olacaksa ebevenleri de çalışmaya dahil etmek.)
Zihinsel ve Fiziksel gevşeme tekniklerini öğretmek
Travma ve diğer stres etkenleri ile alakalı duygusal tepkileri kontrol altına almak için zihinsel ve fiziksel sakinleşme ve baş etme becerilerini öğretmek ve uygulama çalışması yapmak. (Gevşeme, nefes kontrolü, gibi beceri geliştirme tekniklerini kullanmak.)

Mahkemede ifade verme ile ilgili kaygıyı azaltma.

Danışanı mahkeme için hazırlamak ve ifade vermek için duyulan kaygıyı azaltmak için rol yapma ve modellemeyi kullanmak.

Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İstismar Taciz Vakalarında Klinik Görüşme Nasıl Yapıl(Ir)Malıdır?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Erol AKDAĞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Erol AKDAĞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     57 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Erol AKDAĞ Fotoğraf
Psk.Erol AKDAĞ
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi38 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Erol AKDAĞ'ın Makaleleri
► Klinik Görüşme Nedir? Psk.Şeyda UNCU
► Klinik Görüşme Tüyoları Psk.Erol AKDAĞ
► İstismar Mağduru Çocukla Görüşme Psk.Sinem ÇİBAŞ KARLIKLI
► Duygusal Taciz Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
► Çocuklararası Cinsel Taciz Psk.Serap DUYGULU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'İstismar Taciz Vakalarında Klinik Görüşme Nasıl Yapıl(Ir)Malıdır?' başlığıyla benzeşen toplam 29 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hayal Kuran Çocuklar Haziran 2021
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:26
Top