Çocuklarda Görülen Uyku Sorunları ve Çözüm Önerileri
İnsanın temel ihtiyaçlarından birisi de uykudur. Uyku süresi, çocukların gelişim dönemlerine göre değişmektedir. Bu sürenin en fazla olduğu dönem çocukluk çağıdır. Bazı anne – babalar çocuklarının gün boyunca uyku ihtiyacı olduğunu ve uyuması gerektiğini düşünür. Bazı anne- babalar ise çocuklarda gündüz uykusunun, iyi bir gece uykusunu engellediğini düşündüklerinden onların bazı aktivitelerle uğraşmasını ister. Dolayısıyla uyku süresinin yaşa göre ayarlanmasında anne – babanın etkisi büyüktür. Çocuklar büyüdükçe daha az uykuya ihtiyaçları olur.
Çocuk doğduğu ilk hafta 24 saatin 16 saatini uyuyarak geçirir.
İlk 3 ayında bu süre 15 saate düşer.
1 yaşından itibaren ise günlük uyku süresi ortalama 13 saat civarıdır.
2-3 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu 1-2 saat gündüz uykusu yeterlidir. Akşam daha uzun uyuyan 2-3 yaş çocukları gündüz uykusuna ihtiyaç duymayabilir.
4-5 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu 0-2 saat gündüz uykusu yeterlidir. 4-5 yaşlarındaki çocuklar da artık gündüz uykusuna ihtiyaç duymayabilirler.
Çocuklarda uyku düzeninin bozulma nedenleri:
Uyku hijyeni için; sessiz, sakin, karanlık ve uygun koşullar gereklidir. Bu durumların oluşmaması uyku düzenini bozacaktır.
Çocuğun bedensel, psikolojik, biyolojik ihtiyaçları karşılanmamışsa uykuya geçiş kolay olmayacaktır. Mesela; çocuğun karnı açsa, bütün gün anne- babasından uzak kalmış ve henüz onlarla yeterince vakit geçirmemişse uykuya direnç gösterecektir.
Anne – babasının baskıcı tutumunu hissediyorsa,
Daha önce kötü rüyalar görmüşse,
Gece korkuları ve karanlık korkusu yaşıyorsa,
Anne – babadan ayrı kalma kaygısı yaşıyorsa çocuğun uyku düzeni bozulabilir.
Uykuda görülen kâbuslar
Kâbus, çocuğu uyandıran ve tekrar uyumak istememesine neden olan korkutucu rüyalardır. Genellikle 2 yaş civarında başlayıp 6 yaşına kadar sürer. Kâbuslar genellikle belli bir nedenden dolayı oluşmaz. Çocuğun gün içerisinde üzüldüğü, öfkelendiği ve korktuğu durumlar, uykuda kâbuslar görmesine neden olabilir. Çoğu çocuk, kendi bağırmalarına, çırpınmalarına veya hareketlerine uyanır ki bu da korkuyu daha da artırır. Kâbuslar genellikle dönem dönem ortaya çıkar, bazen üst üste kâbus görebilen çocuk, bazen de hiç görmeyebilir.
Gece şiddeti (Gece terörü)
Gece şiddeti, derin uyku sırasında oluşan kısa süreli (yaklaşık 0-20 dakika) uyanma ataklarıdır. Genel olarak 2-6 yaş arası çocuklarda görülen gece şiddeti, uykuya daldıktan sonra ilk iki saat içinde ortaya çıkar. Bu duruma şiddet, tekme atma, yuvarlanma hareketleri ve konuşma eşlik eder. Çocuk; ses, dokunma ve sakinleştirme teşebbüslerine cevap vermez.
Gece şiddeti ile ilgili önemli noktalar:
Çocuk hasta değildir.
Çocuk sabah uyandığında gece olanları hatırlamaz.
Çocuğun gece şiddeti sırasında uyandırılması, atağı bazen kısaltabilir.
Genellikle gecede bir defa oluşur ve her gece ortaya çıkmaz.
Genellikle başladıktan 3-4 ay sonra azalıp kaybolur.
Gece şiddeti uzun süreli olumsuz tesirlere yol açmaz.
Aşırı yorgunluk ve alışkanlıkların değişmesi rahatsızlığın kötüleşmesine sebep olur.
Uyur- Gezer çocuklar
Uyurgezerlik, uyku sırasında ortaya çıkan anlamsız, amaçsız karmaşık fiziksel hareketlerdir. Uykunun ilk saatlerinde yaklaşık 10 dakika süreyle ortaya çıkar. Bu sırada çocuğun uyandırılması oldukça zordur. Uyuma sorunundan çok, uyanma sorunu olarak da düşünülebilir. Uyurgezerlik bir rüyanın hareketlere dökülmesi değildir.
Çocukluk çağında 5-10 yaş arasında görülmektedir. Genellikle uyku halindeyken aniden kalkarak yatakta oturma, dolaşma, giyinme ve kapıları açma gibi yineleyen davranışlar olarak gözlenir. Genellikle boş, anlamsız yüz ifadesi, etrafta bulunan objelere kayıtsızlık vardır. Uyurgezer çocuklar başkasının yönlendirmesi ile veya çoğunlukla kendiliğinden yatağına döner ve uyumaya devam ederler. Ertesi günü olanları hatırlamazlar. Yorgunluk, uykusuzluk, stresli dönemler nöbetleri tetikleyebilir veya artırabilir.
Çocuklarda horlama
Horlama, halk arasında uykuda bireyin çıkarttığı gürültülü ses olarak tanımlanmaktadır. Tıbbi olarak; uyku esnasında ağız – yutak bölgesinde yer alan kasların ve küçük dilin gevşeyerek çökmesi ile akciğerden gelen havanın bu gevşemiş yapılara çarparak oluşturduğu titreşim olarak tanımlanmaktadır.
Horlama sadece uyku esnasındaki gürültü olmayıp, ciddi uyku bozukluklarının da habercisidir. Şişmanlıkla alakalı olabilmektedir. Çocuğun gün içinde aşırı yorulması da horlamaya neden olabilmektedir. Çocuğunuzda horlama sorunu olduğunda KBB uzmanına mutlaka başvurulmalıdır. Çocuğun burun, ağız ve boyun bölgesinin detaylı muayenesi yapılmalıdır. Bazı durumlarda bademcik ve geniz eti ameliyatları gibi cerrahi müdahaleler sorunu çözebilmektedir. Çocuklarla kesinlikle horlaması yüzünden alay edilmemelidir. Sırtüstü uyku durumu horlamayı artıracağından yan pozisyonda yatması sağlanmalıdır.
Uyku sorunlarında neler yapılabilir?
Uyumak istememesinin nedenlerini araştırın.
Gece korkusu sırasında ebeveynler önce sakin olmalı ya da sakin olmaya çalışmalıdırlar.
Çocuğu yatağa yatırdıktan sonra gündüz yaşadıkları hakkında biraz sohbet edin. Belki sadece sizinle konuşmaya ihtiyacı vardır.
Uyumasına yardımcı olacak, onu rahatlatacak hikâye, masal, öykü vs. okuyun.
Çocuğunuz kuralları zorlamaya çalışacaktır. Ona karşı sert olmayın. Ama tutarlı ve kararlı davranın.
Uyku öncesi rutinlerine (pijama giyme, diş fırçalama, ılık süt içme v.b) sıkıca uyun. Hatta uyku saati gelmeden az önce ona haber verin. Yatma, uyuma saatin yaklaşıyor gibi.
Çocuğunuzu rahatlatın, güven verin ve ona sarılın.
Gün içerisinde çocuğunuzun kötü rüyaları hakkında konuşmasına yardımcı olun, çocuğunuzu teşvik edin.
Çocuğunuzun televizyonda, sinemada, internette korkutucu film ve görüntüler izlemesini engelleyin.
Çocuğunuzun odasının kapısını açık bırakın. (Asla korkmuş bir çocuğun kapısını kapatmayın.)
Çocuğunuza uyumadan önce, ritüellerden önce (diş fırçalama v.s) mutlu ve eğlenceli konulardan bahsedin.
Gece korkularının üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek masallar anlatın.
Gece teröründe çocuk, kendisine zarar vermemesi için kontrol altına alınmalıdır. Kırılabilecek her şey yanından uzaklaştırılmalıdır. Gerekirse kapı ve pencereler kilitlenmelidir.
Çocuğun düzenli bir yaşantısı olması ve fiziki faaliyetten sonra dinlenmesi sağlanmalıdır.
Çocuğun ertesi gün olayı hatırlamayacağı unutulmamalı ve ona olaydan hiç bahsedilmemelidir.
Çocuğun bir sıkıntısı olup olmadığı tespit edilmelidir.
Çocukların düzenli olarak aynı saatte yatmaları ve stresten uzak durmaları sağlanmalıdır.
Çocuğun yattığı oda çocuğa göre ayarlanmalıdır. Çocuğun zarar görebileceği nesneler, eşyalar kaldırılmalıdır.
Uyurgezer çocuklar, yüksek yataklarda yatırılmamalıdır.
Camlar korkuluklarla kapatılmalıdır.
Kapı ve camlara uyarıcı ziller takılmalıdır.
Uyurgezeri hiçbir zaman direkt uyandırmamalı, aniden uyanacak kişi yabancı bir yerde kendini görünce panikleyebilir ve zamanla kendisinde korku ve sinirli bir ruh hali gelişebilir.
Uyurgezer, uyandırılmadan yatağına doğru yönlendirilmelidir.
Yatağın önüne, ıslanmış bir havlunun konulması, uyurgezerin kalktığı sırada uyanmasını sağlayabilmektedir.
Kabuslar, uyku sorunları giderek kötüleşiyor veya sıklaşıyorsa, korkular, çocuğun günlük faaliyetlerini (okul, oyun v.s) engelliyorsa, çocuğunuzun kabus görmesi ve uyku sorunları ile ilgili başka endişeleriniz varsa mutlaka bir uzmana başvurunuz.
Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
Çocuk doğduğu ilk hafta 24 saatin 16 saatini uyuyarak geçirir.
İlk 3 ayında bu süre 15 saate düşer.
1 yaşından itibaren ise günlük uyku süresi ortalama 13 saat civarıdır.
2-3 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu 1-2 saat gündüz uykusu yeterlidir. Akşam daha uzun uyuyan 2-3 yaş çocukları gündüz uykusuna ihtiyaç duymayabilir.
4-5 yaşında bir çocuk için 10-12 saat gece uykusu 0-2 saat gündüz uykusu yeterlidir. 4-5 yaşlarındaki çocuklar da artık gündüz uykusuna ihtiyaç duymayabilirler.
Çocuklarda uyku düzeninin bozulma nedenleri:
Uyku hijyeni için; sessiz, sakin, karanlık ve uygun koşullar gereklidir. Bu durumların oluşmaması uyku düzenini bozacaktır.
Çocuğun bedensel, psikolojik, biyolojik ihtiyaçları karşılanmamışsa uykuya geçiş kolay olmayacaktır. Mesela; çocuğun karnı açsa, bütün gün anne- babasından uzak kalmış ve henüz onlarla yeterince vakit geçirmemişse uykuya direnç gösterecektir.
Anne – babasının baskıcı tutumunu hissediyorsa,
Daha önce kötü rüyalar görmüşse,
Gece korkuları ve karanlık korkusu yaşıyorsa,
Anne – babadan ayrı kalma kaygısı yaşıyorsa çocuğun uyku düzeni bozulabilir.
Uykuda görülen kâbuslar
Kâbus, çocuğu uyandıran ve tekrar uyumak istememesine neden olan korkutucu rüyalardır. Genellikle 2 yaş civarında başlayıp 6 yaşına kadar sürer. Kâbuslar genellikle belli bir nedenden dolayı oluşmaz. Çocuğun gün içerisinde üzüldüğü, öfkelendiği ve korktuğu durumlar, uykuda kâbuslar görmesine neden olabilir. Çoğu çocuk, kendi bağırmalarına, çırpınmalarına veya hareketlerine uyanır ki bu da korkuyu daha da artırır. Kâbuslar genellikle dönem dönem ortaya çıkar, bazen üst üste kâbus görebilen çocuk, bazen de hiç görmeyebilir.
Gece şiddeti (Gece terörü)
Gece şiddeti, derin uyku sırasında oluşan kısa süreli (yaklaşık 0-20 dakika) uyanma ataklarıdır. Genel olarak 2-6 yaş arası çocuklarda görülen gece şiddeti, uykuya daldıktan sonra ilk iki saat içinde ortaya çıkar. Bu duruma şiddet, tekme atma, yuvarlanma hareketleri ve konuşma eşlik eder. Çocuk; ses, dokunma ve sakinleştirme teşebbüslerine cevap vermez.
Gece şiddeti ile ilgili önemli noktalar:
Çocuk hasta değildir.
Çocuk sabah uyandığında gece olanları hatırlamaz.
Çocuğun gece şiddeti sırasında uyandırılması, atağı bazen kısaltabilir.
Genellikle gecede bir defa oluşur ve her gece ortaya çıkmaz.
Genellikle başladıktan 3-4 ay sonra azalıp kaybolur.
Gece şiddeti uzun süreli olumsuz tesirlere yol açmaz.
Aşırı yorgunluk ve alışkanlıkların değişmesi rahatsızlığın kötüleşmesine sebep olur.
Uyur- Gezer çocuklar
Uyurgezerlik, uyku sırasında ortaya çıkan anlamsız, amaçsız karmaşık fiziksel hareketlerdir. Uykunun ilk saatlerinde yaklaşık 10 dakika süreyle ortaya çıkar. Bu sırada çocuğun uyandırılması oldukça zordur. Uyuma sorunundan çok, uyanma sorunu olarak da düşünülebilir. Uyurgezerlik bir rüyanın hareketlere dökülmesi değildir.
Çocukluk çağında 5-10 yaş arasında görülmektedir. Genellikle uyku halindeyken aniden kalkarak yatakta oturma, dolaşma, giyinme ve kapıları açma gibi yineleyen davranışlar olarak gözlenir. Genellikle boş, anlamsız yüz ifadesi, etrafta bulunan objelere kayıtsızlık vardır. Uyurgezer çocuklar başkasının yönlendirmesi ile veya çoğunlukla kendiliğinden yatağına döner ve uyumaya devam ederler. Ertesi günü olanları hatırlamazlar. Yorgunluk, uykusuzluk, stresli dönemler nöbetleri tetikleyebilir veya artırabilir.
Çocuklarda horlama
Horlama, halk arasında uykuda bireyin çıkarttığı gürültülü ses olarak tanımlanmaktadır. Tıbbi olarak; uyku esnasında ağız – yutak bölgesinde yer alan kasların ve küçük dilin gevşeyerek çökmesi ile akciğerden gelen havanın bu gevşemiş yapılara çarparak oluşturduğu titreşim olarak tanımlanmaktadır.
Horlama sadece uyku esnasındaki gürültü olmayıp, ciddi uyku bozukluklarının da habercisidir. Şişmanlıkla alakalı olabilmektedir. Çocuğun gün içinde aşırı yorulması da horlamaya neden olabilmektedir. Çocuğunuzda horlama sorunu olduğunda KBB uzmanına mutlaka başvurulmalıdır. Çocuğun burun, ağız ve boyun bölgesinin detaylı muayenesi yapılmalıdır. Bazı durumlarda bademcik ve geniz eti ameliyatları gibi cerrahi müdahaleler sorunu çözebilmektedir. Çocuklarla kesinlikle horlaması yüzünden alay edilmemelidir. Sırtüstü uyku durumu horlamayı artıracağından yan pozisyonda yatması sağlanmalıdır.
Uyku sorunlarında neler yapılabilir?
Uyumak istememesinin nedenlerini araştırın.
Gece korkusu sırasında ebeveynler önce sakin olmalı ya da sakin olmaya çalışmalıdırlar.
Çocuğu yatağa yatırdıktan sonra gündüz yaşadıkları hakkında biraz sohbet edin. Belki sadece sizinle konuşmaya ihtiyacı vardır.
Uyumasına yardımcı olacak, onu rahatlatacak hikâye, masal, öykü vs. okuyun.
Çocuğunuz kuralları zorlamaya çalışacaktır. Ona karşı sert olmayın. Ama tutarlı ve kararlı davranın.
Uyku öncesi rutinlerine (pijama giyme, diş fırçalama, ılık süt içme v.b) sıkıca uyun. Hatta uyku saati gelmeden az önce ona haber verin. Yatma, uyuma saatin yaklaşıyor gibi.
Çocuğunuzu rahatlatın, güven verin ve ona sarılın.
Gün içerisinde çocuğunuzun kötü rüyaları hakkında konuşmasına yardımcı olun, çocuğunuzu teşvik edin.
Çocuğunuzun televizyonda, sinemada, internette korkutucu film ve görüntüler izlemesini engelleyin.
Çocuğunuzun odasının kapısını açık bırakın. (Asla korkmuş bir çocuğun kapısını kapatmayın.)
Çocuğunuza uyumadan önce, ritüellerden önce (diş fırçalama v.s) mutlu ve eğlenceli konulardan bahsedin.
Gece korkularının üstesinden gelmesine yardımcı olabilecek masallar anlatın.
Gece teröründe çocuk, kendisine zarar vermemesi için kontrol altına alınmalıdır. Kırılabilecek her şey yanından uzaklaştırılmalıdır. Gerekirse kapı ve pencereler kilitlenmelidir.
Çocuğun düzenli bir yaşantısı olması ve fiziki faaliyetten sonra dinlenmesi sağlanmalıdır.
Çocuğun ertesi gün olayı hatırlamayacağı unutulmamalı ve ona olaydan hiç bahsedilmemelidir.
Çocuğun bir sıkıntısı olup olmadığı tespit edilmelidir.
Çocukların düzenli olarak aynı saatte yatmaları ve stresten uzak durmaları sağlanmalıdır.
Çocuğun yattığı oda çocuğa göre ayarlanmalıdır. Çocuğun zarar görebileceği nesneler, eşyalar kaldırılmalıdır.
Uyurgezer çocuklar, yüksek yataklarda yatırılmamalıdır.
Camlar korkuluklarla kapatılmalıdır.
Kapı ve camlara uyarıcı ziller takılmalıdır.
Uyurgezeri hiçbir zaman direkt uyandırmamalı, aniden uyanacak kişi yabancı bir yerde kendini görünce panikleyebilir ve zamanla kendisinde korku ve sinirli bir ruh hali gelişebilir.
Uyurgezer, uyandırılmadan yatağına doğru yönlendirilmelidir.
Yatağın önüne, ıslanmış bir havlunun konulması, uyurgezerin kalktığı sırada uyanmasını sağlayabilmektedir.
Kabuslar, uyku sorunları giderek kötüleşiyor veya sıklaşıyorsa, korkular, çocuğun günlük faaliyetlerini (okul, oyun v.s) engelliyorsa, çocuğunuzun kabus görmesi ve uyku sorunları ile ilgili başka endişeleriniz varsa mutlaka bir uzmana başvurunuz.
Erol AKDAĞ
Klinik Psikolog
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuklarda Görülen Uyku Sorunları ve Çözüm Önerileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Erol AKDAĞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Erol AKDAĞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
12 Beğeni
Yazan Uzman
|
çocuklara uyku sorunu, çocukta uyku terörü, çocukta horlama, çocukta uyurgezerlik, çocukta kabuslar, çocukta kabus görme, çocukta gece korkusu, çocukta uyku bozukluğu, çocukta uykusuz geceler, çocuklarda uykusuzluk
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.