2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İstemekten Fazlası, Umut…
MAKALE #21931 © Yazan Psk.Dnş.Esmanur BOLAT | Yayın Kasım 2020 | 1,882 Okuyucu
Türk Dil Kurumu sözlüğünde, “olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey ve ummaktan doğan duygu” şeklinde tanımlanan umuda yakından bakalım istiyorum. Umudun hem iyi hem de kötü anıldığı olmuştur. Örneğin; Aziz Paul ve Martin Luther hayatta iyi olanın özünü sevgi ile birlikte umut olarak belirtirken; Sofokles, umudu yalnızca acıyı uzatmaya yarayan zaaf olarak görmüş; Platon, umudun sesini dinleyenleri azarlamış ve Euripides umudu insanlığın laneti olarak tanımlamıştır (Snyder, 2002). Bugüne kadar edebiyattan şarkı sözlerine, felsefeden dinlere umut üzerine düşünülmemiş pek az alan vardır. Peki, “umut” denince ne demek istiyoruz, ne anlıyoruz, umudu teorileştirmek mümkün mü, umut bir ihtiyaç mı, umut yararlı mı, umut hislerle mi alakalı yoksa zihinsel bir süreç mi, umut kapasitesi arttırılabilir mi, umut nasıl yitirilir gibi sorulara cevap aradığımız yazımıza başlıyoruz.



Umut Teorisi


Umut ile ilgili Charles R. Snyder’ın pek çok çalışması var. Umudu arzu edilen hedeflere gidilen yolları bulma ve bu yolları kullanabilmek için kendini motive etme becerisi olarak tanımlayan Snyder, “umut teorisini” geliştirirken insanların başarısız olduklarında nasıl mazeret bulduklarına bakmıştır. Ayrıca Snyder (2002)’ın umut teorisini geliştirmeden önceki umutla ilgili bazı varsayımlarını değiştirmiştir:
• Umut için algılanan bir belirsizliğin gerektiğini düşünürken; umudun aranan hedefe ulaşma olasılıkları altında yeşerdiğine,
• Başarılması kolay ve başarılamayacak kadar zor hedeflerde umuda gerek olmadığını düşünürken; umutlu insanların kolay hedefler için daha kısa süreler belirlediğine ve zor hedefler için başarısız olan gidiş yollarını zaman zaman değiştirdiklerine ulaşmıştır.
Umut teorisine bakıldığında “pathways thinking” kavramıyla tanımlanan güven duygusu ile makul bir yolun üretilmesi ve “agency thought” kavramı ile arzu edilen hedefe ulaşırken kullanılan yolun motivasyon sağlayacağı kastedilir (Snyder, 2002). Diğer bir deyişle; umut, insanların izlenecek bir yol aracılığı ile hareketi başlatma ve sürdürme potansiyellerinin yanı sıra hedefe giden işe yarar yollar üretme yeteneklerini değerlendirdikleri bir düşünmedir (Snyder, 1989). Sneyder (2000)’ın teorisinde umut bilişsel bir süreçtir. Umudu yalnızca bir duygu olarak tanımlayan birçok yazar olmasına rağmen Snyder (2002), umudu düşünme süreci olarak vurgulamış ve kişinin hedefe ulaşmada yaşadığı başarı ya da başarısızlığın duyguları etkilediğini belirtmiştir.


Umut Teorisi, İyimserlik, Öz Yeterlik, Benlik Saygısı ve Problem Çözme


Umut ile benzerlikleri ve farklılıkları olan iyimserlik, öz yeterlik, benlik saygısı ve problem çözme gibi kavramlar bazen birbirlerinin yerine kullanılabilmektedir. İyimserlikte amaç hedefe yönelik olumlu bakışla kişiyi istenmeyen sonuçlardan uzak tutmakken; umut teorisinde amaç, hedefle ilgili olumlu sonuçlara ulaşmak için amaca yönelik bilişler ve yollar geliştirmektir (Snyder, 2002). Umut, öz yeterlikle paralel olan “bunu yapabilirim” ve “bunu yapacağım” öz referans düşünceleriyle hedefe doğru hareketi başlatma ve sürdürme istekliliğini içerdiği için öz yeterlik değerlendirmelerinin ötesine geçmektedir (Hellman, Worley ve Munoz, 2018). Öz yeterlikte hedef belirlenirken hedefe ulaşma durumu analiz edilir ama umut teorisinde, eylemlilik ve izlenecek yollar hem hedef takibinden önce hem de sırasında vurgulanır (Snyder, 2002). İstenen bir hedefi takip etme benlik saygısını artırırken, yüksek benlik saygısı daha iyi bir hedef takibi vaat etmemektedir (Snyder, Cheavens ve Michael, 1999). Problem çözme teorisinde arzu edilen bir hedefin belirlenmesi merkezdedir fakat umut teorisinde eylemlilik ve izlenecek yol düşüncesi motivasyon sağlamaktadır (Snyder, 2002).


Umut Teorisi ve İnsan Doğası (Lopez, Floyd, Ulven ve Snyder, 2000):


1. Umut teorisi insan motivasyonunun bilişsel bir modelidir.
2. Umut konusunda bireysel farklılıklar olsa da tüm insanlar umutlu düşünme kapasitesine sahiptir.
3. Umutlu düşünme seviyesi yükseltilebilir.
4. Umut öğrenilen bir şeydir.
5. İnsanların geçmiş ve gelecek değerlendirmeleri bugünlerini etkiler.
6. Neredeyse tüm durumlar umutla yorumlanabilir.
7. Deneyimler ve sosyal beklentiler umudun gelişimini etkiler.
8. Umut kaybı diğerleriyle ilişkilidir.
9. Pek çok insan, başarılı bir hedef takibini engelleyecek olumsuz otomatik düşüncelere sahiptir.
10. Destekleyici terapist-danışan etkileşimi umudu artırır ve bu umut artışı terapi dışındaki durumlara da genellenebilir.


Umudun Yararları


Gerçek umut ve birinin değişebileceğine dair inancı güçlü bir iyileştirici faktördür (Polivy, 2001). Bu yüzden umut terapisinde daha net hedef belirlemeye, bu hedeflere yönelik çeşitli yollar bulmaya, hedef takibi için zihinsel enerji üretmeye ve engelleri yeniden çerçevelendirmeye yardımcı olunur (Lopez ve ark., 2000). Genel olarak umudun bireysel sağlık ve iyi oluş üzerinde olumlu etkisi vardır (Gallagher ve Lopez, 2009). Yüksek umut akademi, atletizm, fiziksel sağlık, psikolojik uyum ve psikoterapideki daha iyi sonuçlarla ilişkilidir (Snyder, 2002). Umutlu bireyler belirledikleri hedeflere ulaşmak için verimli yollar bulabilir, stres yönetimi yapabilir ve daha düşük günlük stres seviyesi gösterebilir (Ong, Edwards ve Bergeman, 2006).


Yanlış Umut


Tüm avantajına rağmen başta da belirtildiği gibi umudun kötü bir ünü de var ve buna “yanlış umut sendromu” denmiştir. Aslında sorun umut ile ilgili değil, hedef takibi sırasındaki yanlış değerlendirmelerle alakalıdır. Snyder (2002)’a göre yanlış umutta;
• Beklentiler gerçeklikten ziyade yanılsamalara dayanır.
• Uygun olmayan hedeflerin peşine düşülür.
• İstenen hedefe ulaşmak için stratejiler zayıftır.


Ayrıca; kolaylık, hız, olası değişimin derecesi ve değişimin faydaları ile ilgili gerçekçi olmayan beklentiler de kişinin önceki başarısızlık bilgisini destekleyebilir (Polivy, 2001). Bazen de insanlar kendilerini belirli bir hedefe adadıklarında olumlu yanılsamalar ve aşırı özgüven ile kendileri için çok yüksek hedefler belirleyerek başarısızlık olasılıklarını artırabilmektedir (Baumeister, Heatherton ve Tice, 1993). Hedeflerine ulaşamayanların öz saygılarının zarar görüp ruh sağlıkları kötü etkileyebileceğini belirten Polivy (2001)’nin doğru umut için bazı önerileri var:
1. Bir hedefin zorluk derecesini doğru değerlendirmek,
2. Gerçekçi hedefler koymak,
3. Beklentileri makul tutmak,
4. Başa çıkma becerilerini geliştirmek.

Umut Kaybı


Bir diğer önemli konu ise umudun kaybıdır. Umutlu düşünmeyi öğrenmek için gerekli özeni görmeyen bebekler, umutlu düşünmeyi öğrenmiş ama ihmal, istismar gibi deneyimleri olan çocuklar ve sevilen birinin kaybı, boşanma, travma gibi deneyimleri olan yetişkinlerde umut kaybı görülebilir (Snyder, 2002). Artan anksiyete, daha az kontrol ve öngörülebilirlikle ilişkili olduğundan; kişiler kaygı veren uyaranları onaylar ve olumsuz öz değerlendirmeler ile kişiler dikkatlerini sadece endişeye odaklayarak hedeflerinden uzaklaşabilir (Michael, 2000). Çeşitli değişkenler sonucu yaşanabilecek umut kaybı aşağıdaki gibi açıklanabilir (Hellman, Worley ve Munoz, 2018):


Umut  İstenen Hedefin Engellenmesi  Diğer Bir Hedef ya da Gidiş Yolunun Bulunmaması  Motivasyon Kaybı


Tüm bu bilgiler ışığında umudun kendiliğinden gelişen bir duygu olmadığını, zihinsel ve davranışsal adımlarla oluşturulabileceğini; bazen yanlış anlaşılsa da umudun kesinlikle umutsuzluktan daha yararlı olduğunu, çeşitli sebeplerden yitirilen umudun tekrar geliştirilebileceğini söylemek mümkündür.

Kaynaklar
Baumeister, R. F., Heatherton, T. F. ve Tice, D. M. (1993). When ego threats lead to self-regulation failure: Negative consequences of high self-esteem. Journal of personality and social psychology, 64(1), 141.
Gallagher, M. W. ve Lopez, S. J. (2009). Positive expectancies and mental health: Identifying the
unique contributions of hope and optimism. Journal of Positive Psychology, 4, 548–556.
Hellman, C. M., Worley, J. A. ve Munoz, R. T. (2018). Hope as a coping resource for caregiver resilience and well-being. In Family Caregiving (pp. 81-98). Springer, Cham.
Horton, T. V. ve Wallander, J. L. (2001). Hope and social support as resilience factors against psychological distress of mothers who care for children with chronic physical conditions. Rehabilitation Psychology, 46, 382–399.
Lopez, S. J., Floyd, R. K., Ulven, J. C. ve Snyder, C. R. (2000). Hope therapy: Helping clients build a house of hope. In Handbook of hope (pp. 123-150). Academic Press.
Michael, S. T. (2000). Hope conquers fear: Overcoming anxiety and panic attacks. In Handbook of hope (pp. 301-319). Academic Press.
Ong, A. D., Edwards, L. M. ve Bergeman, C. S. (2006). Hope as a source of resilience in later
adulthood. Personality and Individual Differences, 41, 1263–1273.
Polivy, J. (2001). The false hope syndrome: unrealistic expectations of self change. International Journal of Obesity, 25(1), S80-S84.
Snyder, C. R. (1989). Reality negotiation: From excuses to hope and beyond.Journal of Socialand Clinical Psychology,8, 130-157.
Snyder, C. R. (Ed.). (2000). Handbook of hope: Theory, measures, and applications. Academic press.
Snyder, C. R. (2002). Hope Theory: Rainbows in the Mind, Psychological Inquiry: An
International Journal for the Advancement of Psychological Theory, 13:4, 249-275, DOI: 10.1207/S15327965PLI1304_01
Snyder, C. R., Cheavens, J. ve Michael, S. T. (1999). Hoping. In C. R. Snyder (Ed.),Coping: The psychology of what works (pp. 205–231). New York: Oxford University Press.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İstemekten Fazlası, Umut…" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Esmanur BOLAT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Esmanur BOLAT'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esmanur BOLAT Fotoğraf
Psk.Dnş.Esmanur BOLAT
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Esmanur BOLAT'ın Yazıları
► Daha Fazlası Olmak Psk.Emre ŞENGÜR
► Anksiyete: Kaygıdan Daha Fazlası Psk.Ilgın ARPACI
► Umut, Umutsuzluk ve Psikopatoloji Psk.Dnş.Özgür TÖNBÜL
► Umut: Geçmişin Sınırlarını Aşmak Doç.Dr.Psk.Dnş.Aylin DEMİRLİ YILDIZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'İstemekten Fazlası, Umut…' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Belirsizlik Aralık 2020
► Özgüven Sevdası Temmuz 2020
► Anımsama Terapisi Nisan 2020
► Sana Ne İyi Gelir? Aralık 2019
► Aidiyet İhtiyacı Ekim 2019
► Ruhsal Travma Haziran 2019
◊ Egzersiz ve Depresyon Haziran 2019
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:53
Top