2007'den Bugüne 92,876 Tavsiye, 28,332 Uzman ve 20,042 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Homosistein Nedir?
MAKALE #2812 © Yazan Prof.Dr.Metin ÖZATA | Yayın Nisan 2009 | 67,602 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
HOMOSİSTEİN NEDİR?

Homosistein kanda ölçülen bir aminoasit ( protein yapan aminoasitler). . Bunun yüksek olması kalp hastalığı ve beyin hastalıkları, sinir hastalıkları riskini artırır. Bunama, demans ve Parkinson hastalarında homosistein yüksekliği sorumlu tutulmaktadır. Ayrıca tekrarlayan düşüklerde homosistein yüksekliği sorumlu olabilir. İdeali 10 ve altında olmasıdır.
Homosistein yüksekliği Şu durumlarda olabilir:

1. Genetik enzim yetersizliği
2. Folik asit, B6 ve B12 vitamini yetrsizliği
3. Çok alkol içimi
4. Sigara ve fazla kahve içmek
5. Böbrek yetmezliği
6. Tiroid yetmezliği (hipotiroidi)
7. Şeker hastalığı
8. Lupus hastalığı denen romatizmal hastalık
9. kan yağları-kolesterol yüksekliği


Kalp damar hastalıklarının % 10-15'i homosistein yüksekliği nedeniyle oluşabilmektedir.

HOMOSİSTEİN DÜZEYİ KİMLERDE ÖLÇÜLMELİ

Kan yağları yüksek, diyabet yani şeker hastalığı olan, tiroid yetmezliği olan, hipertansiyonu olan, ailesinde kalp hastalığı olanlar homosistein düzeyi ölçtürmelidir. Bu kişilerde ayrıca HASSAS CRP ölçümü de yapılmalıdır.

HOMOSİSTEİN YÜKSEKLİĞİNDE TEDAVİ:

1 mg folik asit
400 mikrogram B12 vitamini,
10 mg pridoksin (B6 vitamini) homosisteini azaltır ve anjioplasti denen balon ameliyatı sonrası oluşan kalp koroner damarının tekrar tıkanmasını azaltır.

Bu vitaminlerin hepsinin birarada olduğu vitamin ilaçları da vardır. Bunun için bir Endokrin uzmanına başvurunuz.

Ayrıca homosistein yüksekliğinde

S-Adenozil Metionin (SAMe) kullanılabilir.

HOMOSİSTEİN YÜKSEKLİĞİNDE BESLENME

Glisemik indeks diyeti yapınız. Şekerli gıdalardan uzak durun. kan şekeri kontrol ettirin. Açlık kan şekeri 95 ve altında olmalıdır. kan kolesterol ve trigliserid ölçtürün. LDL kolesterol 130'un altında olmalıdır. Trigliserid 150 nin altında olmalıdır. TSH düzeyi yüksekse (>3) tiroid az çalışıyor demektir. Bir Endokrin Uzmanına tedavi olun.
Zeytin ve zeytin yağı yiyin. Zeytin yağı ile beslenenlerde homosistein azalır.
B12 ve folik asit alımı için kırmızı et haftada en az bir kez yağsız olarak yiyin. farklı sebze ve meyveler yiyin. sigara içmeyin.
Haftada 2 kez balık yiyin veya omega-3 desteği alınız.

Düşük Glisemik İndeksli Beslenmenin Faydaları
Yüksek glisemik indeksli (GI) yiyecekler, düşük GI yiyeceklere göre tokluk kan şekerinde ve yemek sonrası 2 saatlik kan şekeri cevabında daha çok artışa neden olurlar. Dünya Sağlık Örgütü sağlıklı yaşam için nişasta içermeyen polisakkaritlerden oluşan, düşük GI’li karbonhidrat ağırlıklı diyetin (Enerjinin %55’inden fazlası karbonhidrattan) tüketilmesini desteklemektedir.
Besinlerin kısa süreli doyurucu etkileri incelendiğinde düşük GI’li besinlerin yüksek olanlara göre daha doyurucu olduğu bulunmuştur. Yüksek GI ‘li öğünler, düşük GI’li öğünlerle karşılaştırıldığında yemek sonrası dönemde, kan şekerinde daha fazla yükselme ve düşmeye ve insülin düzeylerinde daha fazla artışa sebeb olurlar. Sonuç olarak ileri saatlerde yağ asitlerinde ve kan şekerinde daha fazla düşüşe ve acıkmaya neden olurlar. Düşük GI li gıdalarla ise insülin fazla yükselmediğinden kan şekeri fazla düşmez ve açlık olmaz.
Düşük GI’li besinlerin tüketilmesinin obez çocuklarda vücut kitle indekslerinde (kilolarında) daha fazla azalmaya neden olduğu bildirilmiştir.
Düşük GI’li diyetin obezite, kolon kanseri ve meme kanseri gelişiminde de koruyucu olduğu gösterilmiştir Düşük GI’li ve yüksek lifli besinler diyabetli bireylerde tokluk kan şekeri ve kilo kontrolünde düzelmeye yol açtığı için Kanada Diyabet Derneği, Avustralya Diyetisyen Cemiyeti, Avrupa Diyabet Çalışma Cemiyeti tarafından önerilmektedirler.
Glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenince insülin hormonunda azalma ve enerji artması oluştuğu gibi yağ depolanması azalır ve mevcut yağlar yakılmaya başlar. Sonuçta da kilo kaybı oluşur. Düşük GI’li beslenme kilo kaybını 2 mekanizmayla yapar:
1. Doygunluğu artırarak
2. Yağların yakılmasını artırarak

Düşük GI’li gıdalar yüksek GI’li gıdalara göre daha uzun süre tok tutarlar ve bu nedenle sonraki öğünde daha az yemeyi sağlarlar. Bir yemekteki GI oranını % 50 artırdığınızda doygunluk hissinde % 50 azalma olmaktadır. Doygunluk hissindeki bu artış bağırsaktan salgılanan kolesistokinin hormonunun düşük GI li diyetle daha fazla artış göstermesine bağlıdır.
Diğer diyetlere karşılık bu Gİ diyetinin faydalı olmasının nedeni insülin direncini kırmasıdır. 1200 kalorinin altında diyet yapmak insülin direncini arttırır ve kilo aldırır. Kilo vermek için acıkmanın ve tatlıya saldırmanın önlenmesi gerekir. Bunun yolu da düşük glisemik indeksli gıdalarla beslenmekten geçmektedir.
Diyetteki yağı azaltmakla veya toplam kaloriyi çok azaltmakla veya karbonhidrat miktarını çok azaltmakla açlık hissi baskılanamaz ve tekrar kilo alırsınız. Düşük glisemik indeksli beslenmede aç kalma veya özel bir beslenme şekli, yani bir gıdaya dayalı beslenme, yoktur.
Düşük glisemik indeksli beslenme ile
1. Yemeklerden sonra oluşan uyku basması, öğleden sonraları oluşan enerji kaybı, halsizlik yok olur. Enerji kaybı veya halsizlik yemek sonrası oluşan insülin ve şekerdeki dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Beyine yeterli glukoz geldiğinden konsantre olursunuz. ve yorgunluğunuz ortadan kalkar.
2.Tip 2 diyabet, kalp hastalığı, tansiyon, depresyon ve bazı kanserler önlenir.
3.İyi uyku uyursunuz.
4. Acıkma nöbetleri azalır ve kalkar



KAYNAKLAR:

1. Prof Dr Metin Özata, Vitamin Mineral Bitkisel Ürün Rehberi, 2009 Gürer yayınları
2. Prof Dr Metin Özata, Gİ Diyeti, Erko yayınları, 2008

3. http://www.vitamintr.com
4. http://www.guatrcenter.com
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Homosistein Nedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Metin ÖZATA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Metin ÖZATA Fotoğraf
Prof.Dr.Metin ÖZATA
İstanbul
Doktor "Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Metin ÖZATA'nın Makaleleri
► Kürtaj Nedir? Kürtajın Riskleri Nedir? Op.Dr.Ebru ZÜLFİKAROĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,042 uzman makalesi arasında 'Homosistein Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Hamilelikte Tsh Yüksekliği ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► İnsülin Direnci Diyeti ÇOK OKUNUYOR Mayıs 2010
► Naturel Zayıflama Mayıs 2010
► Metabolizma Diyeti Mayıs 2010
► Guatr Ultrasonu Mayıs 2010
► Guatr Biyopsisi Mayıs 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:41
Top