2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Polis Teşkilatımıza Methiye
YAZI #1194 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Temmuz 2011
"Haketmeyene iltifatı öven, bunu teşvik eden; lakin hak edene hakkının gereğini söylemeyi yağcılık addeden koca bir güruha rağmen"

EMNİYET TEŞKİLATIMIZA METHİYE

Sadece basından ve çevremden edindiğim duyumlar çerçevesinde tanıyor değilim. Yıllar önce emniyet teşkilatı bünyesinde polis alım sınav komisyonları ve rehberlik büro amirliği birimi başta olmak üzere bazı ek görevlerde bulundum. Kurumdaki personelin insaniyet kalitesi, kuru ve soğuk mekaniklikten uzak, saygı ile karışık hoşgörü ortamı, halka yakınlık özellikleri hep dikkatimi çeken hususlar olmuştur. Bunları, özellikle de halka yakın durma ve onlarla iç içe olma yönlerini gittiğiniz herhangi bir emniyet birimindeki çağdaş muameleden, oturduğunuz apartmandaki komşuluk ilişkilerinden ya da herhangi bir camide birlikte saf tutmuş vatandaş - polis görüntülerinden de rahatlıkla anlayabilirsiniz.

Sınav komisyonunda görev aldığım süreçte bu komisyondaki üst düzey personelin empati yeteneğine, elenen her bir aday için duyulan samimi üzüntü ifadelerine ve akabindeki destek olma, rahatlatmaya çalışma gayretine, en önemlisi de bunun kesintisiz üç bin, dört bin aday bitene dek sürdürülmesindeki sabra ve istikrara hep gıbta ile bakmışımdır. Öyle ki benim her bir aday dosyasına imza atmaktan bile yorulduğum, neredeyse artık imzaları bile savsaklamaya başladığım halde komisyon üyelerinin ve kıymetli başkanının (şimdi emekli, o zaman polis okulu müdürü olan sayın Recep Özmen ağabeyim. Ağabey demek içimden geldi. Allah huzurlu ve uzun ömürler versin) her bir adayla tek tek ilgilenmesi, hiç bir etnik ya da mezhepsel ayrım yapmaması, her birisi için aynı iyi niyeti ve gelecek kaygılarını taşıması bende, o dönem için açıkça ifade edemesem de gizil bir hayranlık uyandırmıştır.

Kulakları çınlasın, saygıdeğer müdürümüzün renk körü çıkanlar ve yönerge gereği elenen adaylar için -bıkıp usanmadan- kullandığı, “Üzülme oğlum, rızkını başka yerde ara. Git çalış kaymakam ol, bunların başına geç. Sorunun ırsi. Senin suçun değil” demeleri ve bu mesajlarında öne çıkardıkları psikolojik gerçeklik ile sıcak insani öğeler hala aklımdadır.

Yine bir kaç yıl önce bir kitap yayınlamıştım. Bunun sosyal bir proje kapsamında ilimizdeki tüm emniyet teşkilatı personeline dağıtılması düşüncesiyle il emniyet müdürümüz sayın A. Osman Kahya Beyin kapısını çalmıştım. Kıymetli müdürümüz onca yoğunluklarına rağmen teklifimi ilgiyle dinlemişler, son derece güzel sözlerle şahsımı onore etmişler, sonra da taaa kapıya dek uğurlayarak, “Size döneceğiz hocam” demişlerdi.

Makul bir süre sonra hakikaten de dönmüşlerdi. "Sağlıklı Çocuk" adlı kitabım bu süreçte il emniyet müdürlüğümüzün katkılarıyla 2000 adet basılmış, tüm teşkilat personeline dağıtılmıştı. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra kıymetli müdürümüz yanlarında makam şoförü ile birlikte hastanemizdeki odama teşekkür ziyaretine gelmişlerdi. Evet proje bitmiş, koca il emniyet müdürümüz kalkmış, halkın içinden bir vatandaş gibi son derece mütevazi bir şekilde ve sırf içlerindeki coşkun insanlık duygusunun bir tezahürü olarak teşekkür ziyaretinde bulunmuşlardı. Yine bilime ve ortak akıla değer veren bir anlayışla şahsımdan teşkilata yönelik "terör psikolojisi" üzerine bir seminer de rica etmişlerdi. Bunları ve çok daha fazlasını düşününce, "Hiç bir başarı tesadüf değildir" sözünün taşıdığı hakikatin ne kadar aşikar olduğu çok daha iyi anlaşılıyor, değil mi!

Yağcılığı sevmem. Bırakın yağcılığı, iltifatı bile beceremem. Ama bunlar yazılması, bilinmesi gereken; bende ne zamandır emanet olarak duran, aslında başkasına ait olan hakikatlerdir. Bu vesile ile bir hakkı, biraz gecikmeli de olsa hak sahibine teslim etmiş oluyorum.

Gurur duyarak ve dediklerimin içtenliğine yüce yaratıcımız olan Allah (cc)’ı şahit tutarak söylüyorum:

Emniyet Teşkilatımız ülkemizin yüz akı... Günümüzün suç odaklı dünyasında bence en önemli kurum. Nerede bir suç ve örgüt varsa orada bizim adımıza hep onlar var. Can siperane çalışıyorlar. Bazen gösterilerde taş yağmuruna tutuldukları bile oluyor ama "kullanılan gücün orantılılığı esastır" prensibi gereği silah kullanamıyorlar. Ancak kalkıp, "Madem silah kullanmak orantısızlık oluyor, o yüzden yasaklanıyor... Kullanılan güçte orantılılık esas ise biz de taş atabilelim bari" bile demiyecek kadar görev eri, hukuka bağlı ve vakurlar. Klasik memur mesaisi kavramı onlara çok uzak. Kendi içlerinden çıkan suçluya bile acımıyorlar. Meselelere, “Kurum yıpranır” klasik ve çocuksu kaygısı ile değil; “suçlu her yerde suçludur” gerçeği ışığında tam ve gerçek bir adaletle yaklaşıyorlar. Böylece kurumlarını yıpratmıyorlar; bilakis güvenirliklerini, ona bağlı olarak da zaten var olan haklı saygınlıklarını daha da perçinliyorlar. Son dönemde çevremde işittiğim konuşmalardan emniyetimizin daha da yükselen prestijini anlamak hiç de zor değil.

Ahlak… Narkotik… Suç örgütleri… Terörle mücadele... Asayiş… Önleyici hizmetler… Toplum destekli polislik… Çocuk şubeleri… Çevik kuvvet... Özel harekat ve dahası…

Toplumun ve hayatın her alanında onlar var… Bu günlerde PKK terörü için de devreye girmeleri gündemde. 30 senedir bitirilemeyen ve ülkemize sadece can ve para değil; itibar - prestij de kaybettiren bu müzmin sorunun çözümü noktasından bakınca buna ülkem ve geleceğimiz namına çok seviniyorum. Bu yaman yiğitler bir zamanlar olduğu gibi yine onların hakkından gelecekler diye. Yine iş onların başına kaldı ama göreceksiniz; içimizden çıkmış, Ali amcanın oğlu, Hüseyin dayının yeğeni olan bu koçyiğitler bunu da başaracak…

Ey güzide teşkilatımız: Bu samimi, yürekli, yılmayan, gayretli, fedakar çalışmalarınız için sizlere sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Belki herkesin değil; lakin basireti açık, vicdanı tam, gönlü duru, ufku doğru, ruhu ak - pak Anadolu insanının duaları sizlerle.

Bu vasıflarınızı hiç kaybetmeyin. Çünkü köklü, asil, güçlü, koca bir milletin - devletin selameti ve akıbeti size bağlı. Duruşunuz, "Çürüyüp dökülmek ile güçlenip yükselmek" arasındaki hayati rotayı belirleyecek. Her şey et, siz ise tuzsunuz. Bugüne değin olduğu gibi bundan sonra da bu tuzu hiç kokutmayın emi!

İzzet Güllü
Psikolog - MDH
MALATYA BAKIŞ GAZETESİ
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Polis Teşkilatımıza Methiye' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:32
Top