Ofis Çalışanlarında Sedanter Yaşam
İşleyenn demir parıldar, nerede hareket orada bereket demiş atalarımız.
Ama başarabiliyor muyuz? Düzenli hareket etmeyi?
Her geçen gün insan vücudu ile ilgili bilgilerimiz artıyor. Kesin olarak anladığımız şu ki; hareketsiz-sedanter yaşam her açıdan hayatı tehdit ediyor.
Bunca yıllık hekimlik ve hayat tecrübem gösterdi ki – ki ne zaman 80 yaşını geçmiş bir insan görsem mutlaka yaşam tarzını sorarak anlamaya çalışırım- yürüyen ve özellikle bol bol yürüyen insanlar uzun yaşıyor. Çoğu da büyük aile ortamında yani dedeler -torunlar.. sık sık görüşen etraflarında arkadaşları olan insanlar. E artık günümüz şartları çekirdek aile hayatını zorladığına göre - ki pandemi sonrası bu durum iyice yerleşti - bize tek çare yürümek kalıyor.
Şimdi burada hareketsiz yaşamın ve uzun süre oturarak çalışmanın
kalp hastalıklarını,
hipertansiyonu,
bağırsak kanserini,
hemoroidi,
obeziteyi,
omurga hastalıklarını,
diyabeti,
toplardamar hastalıklarını,
bacak ödemini,
depresyonu ve daha birçok hastalığı tetiklediğini anlatmaya gerek yok.
Bunlar zaten malum olanın tekrarı olur. Hepimiz bunları defalarca biryerlerde okuduk, duyduk.
Ha burada şu durum yanlış anlaşılmasın. Tüm gün koltukta oturarak çalışıp haftada 2-3 akşam fitness salonuna gitmek ya da yürüyüşe çıkmaktan bahsetmiyoruz. Bunlar elbette ki faydalı. Bu tarz hayata aktif sedanter deniyor. Yani gün içerisinde hareketsizlikten kaynaklanan bir sedanterlik var. Yani yarım saatten uzun süre hareketsiz kalmaktan nasıl korunabiliriz. Bu elbette ki bazı durumlarda zor. Uzun süren toplantılar, görüşmeler, masabaşı iş, hele o araç yolculukları..
Bu durumlarda nasıl yaparız da hareketli oluruz..
Bunu gözümüzde fazla büyütmeye gerek yok, ayrıca patronu da kızdırmaya gerek yok.
Oturduğumuz sandalyede şöyle bir dikleşip omurgayı sağa sola esnetmek, sandalyede omuzlardan arkaya doğru sağdan ve soldan dönmeye çalışmak, ayakları bir uzatıp bir çekmek, ayak parmaklarını yere basıp topuklardan daireler çizmek ve bunlardan sonra kalkıp 2-3 dakika adımlamak bile hiç yoktan iyidir.
Vucudumuz bize verilmiş bir cihaz gibidir.
İyi bakmak ve sağlıklı bir hayat için önlemler almak bizim elimizde..
Dr. M. Beşir Akpınar
Ama başarabiliyor muyuz? Düzenli hareket etmeyi?
Her geçen gün insan vücudu ile ilgili bilgilerimiz artıyor. Kesin olarak anladığımız şu ki; hareketsiz-sedanter yaşam her açıdan hayatı tehdit ediyor.
Bunca yıllık hekimlik ve hayat tecrübem gösterdi ki – ki ne zaman 80 yaşını geçmiş bir insan görsem mutlaka yaşam tarzını sorarak anlamaya çalışırım- yürüyen ve özellikle bol bol yürüyen insanlar uzun yaşıyor. Çoğu da büyük aile ortamında yani dedeler -torunlar.. sık sık görüşen etraflarında arkadaşları olan insanlar. E artık günümüz şartları çekirdek aile hayatını zorladığına göre - ki pandemi sonrası bu durum iyice yerleşti - bize tek çare yürümek kalıyor.
Şimdi burada hareketsiz yaşamın ve uzun süre oturarak çalışmanın
kalp hastalıklarını,
hipertansiyonu,
bağırsak kanserini,
hemoroidi,
obeziteyi,
omurga hastalıklarını,
diyabeti,
toplardamar hastalıklarını,
bacak ödemini,
depresyonu ve daha birçok hastalığı tetiklediğini anlatmaya gerek yok.
Bunlar zaten malum olanın tekrarı olur. Hepimiz bunları defalarca biryerlerde okuduk, duyduk.
Ha burada şu durum yanlış anlaşılmasın. Tüm gün koltukta oturarak çalışıp haftada 2-3 akşam fitness salonuna gitmek ya da yürüyüşe çıkmaktan bahsetmiyoruz. Bunlar elbette ki faydalı. Bu tarz hayata aktif sedanter deniyor. Yani gün içerisinde hareketsizlikten kaynaklanan bir sedanterlik var. Yani yarım saatten uzun süre hareketsiz kalmaktan nasıl korunabiliriz. Bu elbette ki bazı durumlarda zor. Uzun süren toplantılar, görüşmeler, masabaşı iş, hele o araç yolculukları..
Bu durumlarda nasıl yaparız da hareketli oluruz..
Bunu gözümüzde fazla büyütmeye gerek yok, ayrıca patronu da kızdırmaya gerek yok.
Oturduğumuz sandalyede şöyle bir dikleşip omurgayı sağa sola esnetmek, sandalyede omuzlardan arkaya doğru sağdan ve soldan dönmeye çalışmak, ayakları bir uzatıp bir çekmek, ayak parmaklarını yere basıp topuklardan daireler çizmek ve bunlardan sonra kalkıp 2-3 dakika adımlamak bile hiç yoktan iyidir.
Vucudumuz bize verilmiş bir cihaz gibidir.
İyi bakmak ve sağlıklı bir hayat için önlemler almak bizim elimizde..
Dr. M. Beşir Akpınar
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.