Ozon vücudu koruyan, savunma sistemini güçlendiren yapıların harekete geçmesini sağlayan bir gençlik aşısıdır. Vücudun savaşçı mekanizmalarını harekete geçirerek bağışıklık sistemini güçlendirir. Kişi hastalıklara kolay kolay yakalanmadığı gibi, akut yada kronik hastalıklarla çok daha rahat savaşır. Her hücrenin içinde varolan özellikle vücudun savaşçı hücrelerinde yoğunluklu bulunan sitokinlerin artışı ile kişinin Hepatit B, AIDS gibi ölümcül hastalıklarla bile mücadelesi güçlenir. Sık sık geçirilen nezle, grip gibi hastalıklara karşı aşı görevi yapar.


OZON KULLANIMI

Ozon uygulamaları haftada 1-2 kez ve ortalama 10 seans yapılır. % 95-98 oksijen karışımı ile birlikte kullanılır. Bu düşük konsantrasyonların hiçbir zararı yoktur. Nefesle alınan oksijenden ne kadar zarar görülüyorsa ozondan da o kadar zarar görülür. Son derece doğal bir madde olan ozon hergün biraz daha yaşlanmakta olan bedene sunulmuş gerçek bir hediyedir ve bu hediye vücuda birçok şekilde verilebilir. Ozon’un birçok uygulama şekli vardır. Damardan, kalçadan, makattan, vajenden, kulaktan, burundan, ciltten, eklem içinden, kas içine, yara içine yapılarak kullanılır. Kremi ve suyu yapılır, kullanılır. ‘Ozon saunası’ zayıflamada ve detoks da çok etkilidir.

Dr Sevda Tan ozonun en önemli ve en yararlı veriliş şeklinin damar yolu olduğunu, bu tedavinin ‘‘Majör Ozonterapi’’ olarak adlandırıldığını anlattı.