2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yapısal Aile Terapisi ve Türkiye
MAKALE #12406 © Yazan Psk.Salih HAFIZOĞLU | Yayın Mart 2014 | 4,702 Okuyucu
Türkiye’de psikoterapi ve kültürden bahsedildiğinde birçok kişi gibi benim de ilk aklıma gelen şeylerden bazıları ataerkil yapı, toplumun kuralları ya da aile içi kurallar, hiyerarşik durumlardır.
Yapısal aile terapisinin hem teorik alt yapısıyla hem de müdahaleleriyle bizim kültürümüze diğer modellere daha uygun olabileceğini düşündüm. İlişkisel kültürün yani kolektivist bir yapının olması hem de zaman zaman belirsiz sınırlarla karşılaşıyor olmamız geniş kapsamda bir değerlendirmeyi gerektirebilir. Kısaca geçmişe bakacak olursak, ilk başlarda küçük çocukların ailelerine olan bağımlılıkları, ebeveynlerin yaşlandıktan sonra çocuklarına olan bağımlılıklarıyla yer değiştirmekteydi. Kırsal kesimdeki, düşük sosyoekonomik ve düşük refah seviyelerine sahip olan yerlerde bu tablo daha sık görülmekteydi. Sosyoekonomik yapının değişmesi ve gelişmesiyle çocuğa yüklenen maddi değerde azalma görülmüştür. Fakat duygusal anlamda aile içi bağlılıklarında bir değişme olmamıştır (Kağıtçıbaşı, 1982). Terapötik çerçevede değerlendirme yapabilmek için özellikle bizim kültürümüzde kadınlara ve çocuklara verilen değerleri ve yüklenen görevleri iyi anlamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü, bu modelde semptom en iyi ailenin etkileşim döngüleri içinde anlaşılır ve çoğunlukla da çocuk tanımlanmış hasta (identified patient) olarak terapiye gelinir. Bu durumda çocuktan ziyade ailenin "hasta" olarak görülmesi, bizim kültürümüzde geniş aile önemine daha iyi gönderme yapabilir ve neden tüm ailenin seansta olması gerektiğini diğer modellere göre daha iyi açıklayabilir. Yine, aile içinde alt sistemleri değerlendiriyor olması bu kültür için uygunluğuna katkı sağlayabilir. Bu sistemlerin ne kadar sağlıklı işlediği, sistemler arası sınırların durumu, koalisyonların olup olmamasıyla ilgilenmesi bu modelin bizim kültürümüz için önemini arttırmaktadır. Koalisyonlar sadece olumsuz anlamda değil, aile sistemini geliştirmek adına birlikte çalışmak şeklinde de olabilir. Örneğin, çocuğun gelişimi için anne ve babanın ortak çalışıyor olması.
Bu modelin kurallardaki değişimlere bağlı oluşabileceğini düşündüğü semptomlarla ilgilenmesi yine bu kültür için modelin önemini artırıyor. Kurallar aile sistemi içinde bir nevi kontrattır. Belirli bir durumda aile içinde herkes nasıl davranması gerektiğini bilir. Zaman zaman aile bireyleri bu kuralları konuşarak açık bir şekilde oluşturabilir. Çoğu zaman da üstü kapalı olan kurallar çiğnendiğinde kendini gösterip, açık hale gelebilir. Örneğin, çocukluluğundan beri her gittiği yeri haber veren birey, bir kere haber vermediğinde bu kural ona hatırlatılır ve artık kural onun için daha açık hale gelmiştir. Çünkü daha önce hiç sorgulamamıştır. Burada adil olmayan ya da sağlıksız hiyerarşilerden (örn. Anne rolünü üstlenmiş çocuk) bahsetmek adına, kuralları kimlerin koyduğu önemlidir. Kurallar değiştirilmek istendiğinde ve çatışma ortamı olduğunda aile bireylerinden biri bu çatışmalı döngü yüzünden semptom taşıyıcı olabilir. Bu durumda terapist krizi sonlandırmak yerine, durumu yönlendirerek ailenin daha sağlıklı bir dengeye ulaşmasına yardımcı olabilir. Nesiller arası aktarılan kurallara baktığımızda da kadının psikolojik anlamda gücünün ortaya çıkarılmaması kuralı olabilir.
Bunları bütünüyle ele aldığımızda, sert ve belirsiz sınırlar koyarak, değişim süreçlerine direnç göstererek işlevsel olmayan bir tablo ortaya çıkabilir. Bu sistemleri değiştirecek olanlar da, belirli sınırlar içerisinde esnek bir aile yapısı yani farklı durumlarda farklı davranışları kabul edebilen bir ailedir. Bununla birlikte, hiyerarşik yapının yanında bireylerin kendi otantik davranışlarını kabul edebiliyor olması ailedeki değişim için önemli bir noktadır. Aile dışından gelen isteklere açık olabilmeyi de bu kültürdeki çoğu aile için gerekli olduğunu düşünmekteyim.

Kaynakça:
Kağitçibaşi, Ç. (1982). Old-Age Security Value of Children Cross-National Socioeconomic Evidence. Journal of Cross-Cultural Psychology, 13(1), 29-42.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yapısal Aile Terapisi ve Türkiye" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Salih HAFIZOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Salih HAFIZOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Salih HAFIZOĞLU'nun Makaleleri
► Yapısal Aile Danışmanlığı Psk.Dnş.Ömer AKTÜRK
► Aile Terapisi Psk.Mahmut PAKDEMİR
► Aile Terapisi Psk.Ümit KARABULUT
► Aile Terapisi Psk.Sude FERALİ
► Aile Dizimi Terapisi Psk.Dnş.Cem Batuhan AKINCIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Yapısal Aile Terapisi ve Türkiye' başlığıyla benzeşen toplam 27 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:37
Top