2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Başkalarının Acısına Bakmak
MAKALE #21304 © Yazan Uzm.Psk.Zehra BEKİSOGLU | Yayın Nisan 2020 | 1,501 Okuyucu
"No one who, like me, conjures up the most evil of those half-tamed demons that inhabit the human breast, and seeks to wrestle with them, can expect to come through the struggle unscathed."
"Benim gibi, insan göğsünde yaşayan yarı-evcilleştirilmiş şeytanların en kötüsünü uyandıran ve onlarla güreşmek isteyen hiç kimse, mücadeleden zarar görmeden geçmeyi bekleyemez."
Sigmund Freud
From*Dora: An Analysis of a Case of Hysteria, 1905

Psikologların meslek hayatlarında danışanları veya bu gizemli görünen mesleğin sırlarını merak edenlerden en çok duydukları sorulardan bazıları "Bu kadar sorun dinliyorsunuz yorulmuyor musunuz? Biz kendi sorunlarımızla zor başa çıkıyoruz. Sizin de kafanızı şişirdim. Nasıl dayanıyorsunuz insanların acı hikayelerini dinlemeye?"

Bu sorular eğer danışmanlık ya da terapi süreci içinde soruluyorsa danışanın bu soruyu hangi duygularla soruyor olabileceğini akılda tutarak değerlendirmek faydalı olur.

Peki ya sadece meraktan soranlara ne söyleyebiliriz?

Bu mesleğin sihirli bir yanının olduğunu ve üstün güçlere sahip olduğumuzu söylemek isterdim. Terapistin sihirli sözcükleriyle tüm sorunların kolayca çözülebileceği fantezisi kadar insanüstü tüm güçlülüğü de gerçek dışı. Ruh sağlığı çalışanlarının ve genel olarak insan ile yakın etkileşim içinde çalışan meslek gruplarından kişiler, (sağlık çalışanları, sosyal hizmet uzmanlar, avukat vb.) tükenmişlik sendromu (burnout), eşduyum/merhamet yorgunluğu ve ikincil travma gibi mesleklerini yapmayı zorlaştıran sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Bunların yanı sıra depresif duygulanım, anksiyete, duygusal tükenme, ilişki problemleri, izolasyon ve tecrit duyguları, mesleki endişeler de araştırmalarda ruh sağlığı çalışanlarının belirttiği problemler arasında. Madde kötüye kullanımı ve somatik problemler ise en az karşılaşılan sorunlar (1).

Merhamet/eşduyum yorgunluğu kişinin zamanla diğerlerinin acılarına katlanabilme kapasitesinin ya da ilgisinin azalması olarak tanımlanır. Tükenmişlik sendromu, duyarsızlaşma, mesleki başarısızlık hissi ve duygusal olarak tükenme durumuna işaret eder. İkincil travma ise etkileri bazen yıllar sürebilecek travmatik stres belirtileri, uyku bozuklukları, kaygı, depersonalizasyon gibi ruh sağlığı çalışanının etkinliğini yitirmesi şeklinde kendini gösterir (1,5).

Meslek yaşamının başında olan ruh sağlığı çalışanlarının uzun ve yoğun çalışma saatleri, yetersiz bilgi, deneyim ve kısıtlı imkanlar içinde travma mağdurlarıyla çalışmaları; ruh sağlığı çalışanlarının süpervizyon ve benzeri uygulamalarla desteklenmemesi onları insan faktörünün etkin olduğu travma yaşantıları karşısında daha kırılgan yapmaktadır.

Ruh sağlığı çalışanının kendini koruyucu davranışlarıyla ilgili çalışmalara baktığımızda öz bakım yöntemlerinin etkin kullanabiliyor olmanın bu tür mesleki sorunlara karşı koruyucu işlevi görülüyor (1-5).

Dorociak ve ark. hazırladıkları mesleki özbakım davranışları ölçeğinde (Professional Self-care Scale), öz bakımı beş kapsamda değerlendirir (2).
Profesyonel Destek faktörü, tecritten kaçınmak, meslektaşlarla ilişkiler geliştirmek ve hem ödüllendirici hem de stresli iş deneyimlerini paylaşmak, destekleyici meslektaşların önemi ve bu tür stratejiler içerir.

Mesleki Gelişim, eğlenceli mesleki organizasyonlara ve etkinliklere katılmanın ve mesleki bilgi konusunda güncel kalmanın önemini gösterir.

Yaşam Dengesi faktörü, bir profesyonel kimliğe sahip olmanın yanı sıra kişisel bir kimliğe sahip olmanın önemini vurgular. Bu faktör, işyerinin dışındaki sosyal desteğin öneminin altını çizmekte ve iş ile iş dışı yaşam arasında bir denge kurmaya hizmet eden stratejileri vurgular.

Bilişsel Farkındalık, psikolojik öz bakımın önemini vurgular ve işyeri stresini ve duygularını izlemeyi, zorlukları yönetmek için proaktif bir yaklaşıma sahip olmayı ve duygu ve ihtiyaçların farkındalığını korumayı içerir.

Günlük Denge, Yaşam Dengesi faktörünün aksine, farkındalığı korurken ve kaynakları yenilerken talepleri yönetmek için iş günü boyunca dahil edilebilecek daha küçük ölçekli, mikro odaklı stratejileri kapsar. Bu çalışma özellikle Günlük denge (daily balance), bilişsel farkındalık ve yaşam dengesinin stres ve tükenmişlik düzeyini azaltılmasında etkin olduğunu söyler (2).

Norcross J.C (2000) çalışmasında ruh sağlığı çalışanları için pratik öneriler sunar.
  • Psikolojik uygulamanın tehlikelerini tanı.
  • Tekniklerin veya yöntemlerin aksine stratejileri düşün.
  • Öz farkındalık ve özgürleşme ile başla: yaşama anlam katmak için çabala, yaratıcılık ve kişisel gelişime önem ver.
  • Farklı teorik yönelimlerle geleneksel olarak ilişkilendirilmiş birçok stratejiyi kucakla.
  • İnsan olduğunu unutma: mesleki ve özel yaşamda sınırlar oluştur.
  • Bireysel terapi al : bilişleri yeniden yapılandır.
  • Kendini suçlayıcı ve kuruntulu düşüncelerden kaçın: fiziksel sağlığı önemse, sosyal ilişkileri geliştir,
  • Çeşitlendir, çeşitlendir, çeşitlendir: stres verici durumlardan uzaklaşmak ve rahatlamak için sağlıklı yöntemler geliştir, iyilik halini besleyecek bir çevre yarat.
  • Ve ödüllerin değerini bil: mesleğinin ödüllendirici yanlarını bil.

Dattilio F.M (2015) ise ruh sağlığı çalışanlarına kendilerine zaman zaman sormaları gereken soruları hatırlatır. Son altı aylık süreci göz öünde tutarak olası davranış/tutum değişiklikleri veya düşünce biçiminde değişiklikleri saptamak; yakın ilişkide olunan kişilerin gözlemlerine dayanan değişimler; sizi iyi tanıyanlardan aldığınız reaksiyonlarda gördüğünüz farklılıklar ve son olarak danışanların geribildirimlerindeki değişiklikleri takip ederek ruh sağlığımızı gözlem altında tutmayı önerir (4).

1997 yılında, psikoterapistlerin kişisel sorunları ve öz bakım paternleri üzerine yapılan bir çalışmada zevk için okuma, fiziksel egzersiz, hobiler ve eğlence amaçlı tatiller, katılımcılar tarafından bildirilen en yaygın kişisel bakım formlarıdır. Akran süpervizyonu, dua veya meditasyon ve gönüllü çalışma da sıklıkla bildirilmiştir. Kişisel terapi, kilise hizmetlerine katılma, masaj veya kayropraktik bakım alma ve kişisel günlük tutma, bildirilen kişisel bakım formları arasında en az yaygın olanlardır (1). Yüz elli beş kişilik bu örneklemin %90' ı bireysel terapiyi deneyimlemiş ve pozitif değerlendirmişlerdir. Bu grub terapi ücretleri ve ulaşılabilirliği sorun olarak değerlendirmiştir.

Sınırlı olan literatür araştırmama göre Türkiye'de direk olarak ruh sağlığı çalışanlarının problemleri ve öz bakım davranışları üzerine yapılmış bir çalışma olmamakla beraber ayrı ayrı sağlık çalışanlarında tükenmişlik, ikincil travma ve psikolojik danışmanlık öğrencilerinde öz bakım becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar vardır.

Konu üzerine düşünürken meslekdaşlarımla yaptığım sohbetlerde bir çoğunun meslek yaşamlarının bir kısmında veya hala sürmekte olan bireysel ya da grup terapilerine devam etmek; zorlu vakalarla çalışırken süpervizyon almak; beslenme uyku gibi birincil ihtiyaçları yeterince karşılamak; meditasyon, yoga, yürüyüş, spor ve dans etmek; sosyal ağlarını güçlendirmek (meslekdaşlarla buluşmalar, akran süpervizyonu vb.); mesleki eğitimlerini sürdürmek gibi faaliyetler içinde iş ve kişisel yaşam dengesini korumaya yönelik aktif bir çaba gösterdiklerini gördüm. Meditatif bir yöntem olarak gündelik bir işi (yemek yapmak, bulaşık yıkamak gibi) farkındalıkla yapanlar, kitap okuyup ya da yazarak zihnini boşaltanlar, kendileri için özel yöntemler bulup tanıdık ve güzel buldukları kokuları - tadları duygu düzenlemenin bir yöntemi olarak geliştirenler... Ortak noktaları olamakla birlikte kişiye özel, bir kereye mahsus olmayan, yaşamlarına işledikleri yöntemler alan dışından olanlar için de ilham verici olacaktır. Bu konuda yapılacak geniş kapsamlı çalışmaların özellikle mesleğe yeni başlayanlar için önemli katkıları olacağı kanısındayım.

Kendi cümleleriyle aktaracak olursam bir meslekdaşımın mesleki ve kişisel öz bakımı;

" ...kendime bakım olarak bireysel terapi alıyorum. Mesleki eğitimlere devam ediyorum. Meditasyon, zihinsel farkındalık (mindfulness) egzersizlerini yapmaya çalışıyorum. Bunun içinde doğada kısa yürüyüşler, yüzerken balıkları izleme, yıldız görebildiğim bir yerden ay ve yıldızları izleme de var. Anda kalmaya çalışmak en sık yaptığım şey; suyu hissetmek, rüzgarı hissetmek, kokladığım çiçeği, kahvenin kokusunu kuşların hareketini... Depresif ve kaygılı hissettiğim zamanlar biraz kendimi izliyorum, içinden geçtiğim duyguyu anlamaya çalışıyorum. Bildiğim daha önce çalıştığım bir kaynağı varsa onları kendime hatırlatıp duygumun akmasına yardım ediyorum. Bazen kaygıma kapılıp sonrasında bana sıkıntı yaratan eylemlerde bulunuyorum; "bildiğim eski ayakkabılarım!" ... Dostlarla paylaşmak da yine sık yaptığım bir şey. Kaygılı ve depresif olduğumda, beni sıkıştıran iç seslerimi yatıştıran, şefkat gösteren bir yerden desteklerini hissediyorum. ...müzik ve dans, her zaman yaşadığımı hissettiren, içinde her duygunun olduğu yaşam sahnesini bana hatırlatır."

Bu yazıda tükenmişlik, merhamet yorgunluğu ve ikincil travma kavramlarını ruh sağlığı çalışanları özelinde değerlendirmiş olsam da kendi yaşantılarınızla benzerlik kurmuş olabilirsiniz. Ve belki buradaki önerilerden bir kaçı sizin de işinize yarayabilir.

Psikolojik destek ve terapilerin ana amaçlarından biri kişiyi kendine yetebilir bir işlevselliğe taşımaktır. Öz bakım konusu pozitif psikoliji ile beraber popüler söylemler nedeniyle (kendini sevmek, kendine değer vermek vb ) yorgun düşmüş bir kavram gibi görünür. Önleyici sağlık hizmetleri açısındansa oldukça önemlidir.

Kaynaklar

1. Mahoney, M. J. (1997). Psychotherapists' personal problems and self-care patterns.*Professional Psychology: Research and Practice, 28(1), 14–16.

2- Dorociak KE, Rupert PA, Bryant FB, Zahniser E. Development of the Professional Self-Care Scale. Journal of Counseling Psychology. 2017 Apr;64(3):325-334.

3- Norcross, J. C. (2000).*Psychotherapist self-care: Practitioner-tested, research-informed strategies. Professional Psychology: Research and Practice, 31(6), 710–713.*doi:10.1037/0735-7028.31.6.710*

4- Dattilio, F. M. (2015).*The Self-Care of Psychologists and Mental Health Professionals: A Review and Practitioner Guide. Australian Psychologist, 50(6), 393–399.*doi:10.1111/ap.12157

5- Ayten Zara*Ferhat Jak İçöz.*Secondary Traumatic Stress in Mental Health Workers in Turkey.*J Clin Psy.*2015; 18(1):*15-23

6- Güler, D. (2018) Psikolojik Danışman Adaylarının Öz-Bakım Davranışlarını Geliştirmek Amacıyla “Psikolojik Danışmanlarda Öz-Bakım Dersinin Tasarlanması ve Uygulanması", Doktora Tezi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eskişehir

7- Wise, E. H., Hersh, M. A., & Gibson, C. M. (2012). Ethics, self-care and well-being for psychologists: Reenvisioning the stress-distress continuum.*Professional Psychology: Research and Practice, 43(5), 487–494.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Başkalarının Acısına Bakmak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Zehra BEKİSOGLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Zehra BEKİSOGLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Zehra BEKİSOGLU
Yurtdışı (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Zehra BEKİSOGLU'nun Yazıları
► Çatışma’ya Bir de (Aslında) Bu Gözden Bakmak Dr.Psk.Dnş.Erdinç ÇAĞLAYAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Başkalarının Acısına Bakmak' başlığıyla benzeşen toplam 11 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Online Danışmanlık Şubat 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:25
Top