Çocuklarda Korkuyu Anlamak
Çocukların korkularının kaynakları iki alt başlığa ayrılabilir; bunlardan biri stres veya travmaya bağlı korkular, diğeri ise gelişimsel korkulardır.
Travmaya bağlı korkular, geçmiş stres ya da travma kaynaklı ortaya çıkar. Çocuğun anne karnında olduğu zamandan itibaren yaşadığı herhangi bir travmatik olay ya da durum buna sebep olabileceği gibi çocuğun travmatik bir olayı yalnızca duymuş olması bile bu tip korkuların gelişmesine sebep olabilir. Travmaya bağlı korkular çocuk büyüdükçe ya da kendiliğinden geçmez.
Gelişimsel korkular ise neredeyse her çocuğun, gelişiminin bir noktasında, belirgin bir nesne ya da duruma karşı korku duygusunu çok yoğun yaşamasıdır. Çocuğun gelişimi devam ettikçe korktuğu durumlar ve nesneler de bulunduğu yaşa göre değişkenlik gösterir. Örneğin; bebeklik ve ilk çocukluk dönemlerinde ani seslerden, yabancılardan ve anneden ayrılmaktan korkarken okul öncesi dönemde canavarlardan, karanlıktan, çeşitli hayvanlardan, böceklerden ve anne babasını kaybetmekten; okul döneminde ise evden ayrılıp okula gitmekten, hırsızlardan ve depremden korkabilirler. Gelişimsel korkular genellikle çocuk büyüdükçe kendiliğinden geçer. Gelişimsel korkulara etki eden unsurlar çocukların limitsiz ve canlı bir hayal gücüne sahip olması ve bazı konulardaki bilgi eksiklikleridir.
Anne ve babaların, kaynağı hangi tip korku olursa olsun, çocuklarının korkuları ile baş etmelerine yardım etmek için dikkat edebilecekleri bazı noktalar vardır:
● Korkuyu kabul edin. Onu anladığınızı ve korkusunu fark ettiğinizi gösterin.
● Korku duygusunu fark etmesine ve bu duyguyu tanımasına yardımcı olun.
● Bilgi eksikliğinden kaynaklanan korkular için doğru bilgilendirme yapın.
● Yakınlaşmayı teklif edin. Sizinle kurduğu fiziksel teması artırıcı oyunlar oynamayı teklif edebilirsiniz.
● Duygularını serbest bırakması için cesaretlendirin. Duyguların boşaltımı oyun oynama, kahkaha ve ağlama yollarıyla gerçekleşebilir. Kahkaha da ağlamak kadar önemlidir. Ağlarken kullandığımız kaslar, kahkaha atmak için kullandığımız kaslarla aynıdır. Her iki eylem de stres seviyesini düşürür.
Travmaya bağlı korkular, geçmiş stres ya da travma kaynaklı ortaya çıkar. Çocuğun anne karnında olduğu zamandan itibaren yaşadığı herhangi bir travmatik olay ya da durum buna sebep olabileceği gibi çocuğun travmatik bir olayı yalnızca duymuş olması bile bu tip korkuların gelişmesine sebep olabilir. Travmaya bağlı korkular çocuk büyüdükçe ya da kendiliğinden geçmez.
Gelişimsel korkular ise neredeyse her çocuğun, gelişiminin bir noktasında, belirgin bir nesne ya da duruma karşı korku duygusunu çok yoğun yaşamasıdır. Çocuğun gelişimi devam ettikçe korktuğu durumlar ve nesneler de bulunduğu yaşa göre değişkenlik gösterir. Örneğin; bebeklik ve ilk çocukluk dönemlerinde ani seslerden, yabancılardan ve anneden ayrılmaktan korkarken okul öncesi dönemde canavarlardan, karanlıktan, çeşitli hayvanlardan, böceklerden ve anne babasını kaybetmekten; okul döneminde ise evden ayrılıp okula gitmekten, hırsızlardan ve depremden korkabilirler. Gelişimsel korkular genellikle çocuk büyüdükçe kendiliğinden geçer. Gelişimsel korkulara etki eden unsurlar çocukların limitsiz ve canlı bir hayal gücüne sahip olması ve bazı konulardaki bilgi eksiklikleridir.
Anne ve babaların, kaynağı hangi tip korku olursa olsun, çocuklarının korkuları ile baş etmelerine yardım etmek için dikkat edebilecekleri bazı noktalar vardır:
● Korkuyu kabul edin. Onu anladığınızı ve korkusunu fark ettiğinizi gösterin.
● Korku duygusunu fark etmesine ve bu duyguyu tanımasına yardımcı olun.
● Bilgi eksikliğinden kaynaklanan korkular için doğru bilgilendirme yapın.
● Yakınlaşmayı teklif edin. Sizinle kurduğu fiziksel teması artırıcı oyunlar oynamayı teklif edebilirsiniz.
● Duygularını serbest bırakması için cesaretlendirin. Duyguların boşaltımı oyun oynama, kahkaha ve ağlama yollarıyla gerçekleşebilir. Kahkaha da ağlamak kadar önemlidir. Ağlarken kullandığımız kaslar, kahkaha atmak için kullandığımız kaslarla aynıdır. Her iki eylem de stres seviyesini düşürür.
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.