2007'den Bugüne 92,348 Tavsiye, 28,226 Uzman ve 19,981 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sınır Koymak Nedir? Nasıl Olmalıdır?
YAZI #6794 © Yazan Psk.Esra YILMAZ | Yayın Aralık 2020
SINIRSIZCA YAŞAMAK İÇİN SINIRLARINIZI ÇİZİN!

“Bir arkadaşıma borç verdim, alamıyorum. İstemekte zorlanıyorum.”
“Tanıdıklarım benden borç para istediğinde onlara ‘yok’ diyemiyorum.”
“Arkadaşlarımı kırmamak ve grubun keyfini kaçırmamak için gitmek istemediğim yerlere gidiyor, yapmak istemediğim şeyler yapıyorum.”
“Çocuğum çok ağladığında markette/oyuncakçıda rezil olmamak için O’nun istediğini alıyorum.”
“Birisi benden çok hoşlandığında, ben o kadar hoşlanmasam bile buluşma teklifini kabul ediyorum.”
“Ailem bana kızmasın ve/veya küsmesin diye yapmak istediğim şeyleri yapmaktan vazgeçiyorum.”
“Karnım doyduğu halde annem zorla tabağımdakileri bana yedirmeye çalışıyor.”
“Sırf annem çok beğendiği için bu adamla/kadınla evlenmeyi kabul ettim.”
…………………
Bunlar şu anda aklıma gelen birkaç cümle. Bunlar gibi daha nicelerini yaşıyoruz belki de hayatlarımızda. Aldığımız kararların ya da davranışlarımızın ne kadarında tam anlamıyla kendi özgür irademiz ve aklımız hakim, hiç düşündünüz mü? Ya da ne kadar başkalarını memnun etmek, onların onayını, takdirini almak ya da kırılmamak, eleştirilmemek, aşağılanmamak üzere şekil veriyoruz kendimize?

Sınır koymak nedir ve nasıl olmalıdır?
İşte bu sorunun cevabını tam anlamıyla idrak edebilir ve öğrendiklerimizi hayatımızda uygulamaya koyabilirsek, günlük rutinlerimizde başkalarıyla yaşadığımız birçok sorun ve sıkıntının da çözümünü bulmuş oluruz. Bu çok iddialı bir söylem gibi görünse de öyle. Elimden geldiğince sınır koymanın ya da koyamamanın ne olduğunu size en basit haliyle anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle psikolojide ‘sınır’ kavramı ne anlama geliyor bunu açıklayalım. Sınır, dış dünyaya ve başka insanlara karşı fiziksel duvarlar örmek, kendimizi başkalarına kapatmak değildir. Kendi duygu, düşünce, davranış ve isteklerimizi başkalarınınkinden ayrı tutmaktır. Sınırlar tabii ki küçük yaşlarda fiziksel alanların belirlenmesiyle başlar ilerleyen yaşlarda gelişen ve değişen kişiliğimizle birlikte duygusal ve zihinsel alanları da kapsamaya başlar. Bunu yapabilmek için kendimizi, duygu, istek ve dürtülerimizi çok iyi tanımamız ve duygularımızın kontrolünü sağlayabiliyor olmamız çok önemlidir.
Sınır koymanın diğer bir önemli tarafı ise bizi başkalarının işgalinden koruduğu gibi bizim de başkalarını işgal etmemizi engeller. Çünkü kendi duygu, dürtü ve davranışlarına sınır koyabilen insan başkalarının da özel yaşam alanlarına, duygularına ve davranışlarına saygıyla yaklaşmayı öğrenecektir.
Sınır koymakla ilgili karşımıza çıkan en önemli kavramlardan bir tanesi işgal etmek ve/veya edilmektir. İşgal edilmek bildiğimiz haliyle savunmaya çalıştığımız alanın başkaları tarafından iznimiz ve kontrolümüz olmadan kuşatılması, sınırlarımızın ihlal edilmesidir. İşgal edilmeye zemin hazırlayan en temel etken başkalarına ‘Hayır!’ diyememektir. Birine hayır diyememenin altında birçok anlam, duygu vardır. Bunlar; incinmek, kırılmak, rencide edilmek, sevgiyi kaybetmek, sevilmeye değer görülmemek, kabul görmemek, dışlanmak, aşağılanmak vs olabilir. Bu duyguları kişi, hayatının ilk evrelerinde ilk nesne yani ‘anne‘ ile ve devamında ailenin diğer temel bireyleriyle yaşamışsa, bu duyguları tekrar deneyimlememek için savunma mekanizmaları geliştirecek, çoğunlukla o boşluk ve değersizlik duygusuna kapılmamak için ötekinin istediğini ona vermek, uyum sağlamak, boyun eğmek zorunda hissedecektir.
Burada gördüğümüz gerçek ve sağlıklı bir ilişki modeli değildir. Ne çocuğu kendisine bağlı kılarak işgal etmiş anne sağlıklıdır ne de annenin istediğinin dışına çıkıp özgürce kararlarını veremeyen çocuk sağlıklı yetişecektir. Anne sınır koyamadığı gibi çocuğuna da sınır koymayı ve kendisi olmayı öğretemeyecek, çocukta sınırlarına sahip çıkarak gerçek bir kendilik oluşturma yolunda ilk sevgi nesnesi olan anneyi kaybetme korkusu yaşamadan özgürce seçimler yapıp kararlar veremeyecektir.
Bu noktada akıllara bir takım sorular gelecektir.
- Sınırım ne olmalıdır?
- Sınır koymayı nasıl öğrenebilirim?
- Benim sınırlarımın işgal edildiğini nasıl anlarım?
- Sınır koymaya başladığımda insanlar benden uzaklaşır mı/onların sevgisini kaybeder miyim?
- Sınır koyduğumda kendimi neden suçlu hissediyorum?
- Sınır koymak beni bencil bir insan yapar mı?
Bu soruların cevaplarına daha sonraki yazılarımda uzun uzun değineceğim fakat özet olarak şunu söyleyebilirim ki; ayağa kalkmaya ve net sınırlar koymaya başladığınızda gerçek arkadaşları, gerçek fırsatları veya gerçek ilişkileri kaybetmezsiniz. Sizi kötüye kullananları, manipüle edenleri, narsistleri, kontrol manyaklarını, sahtekârları ve negatif zihniyetteki insanları kaybedersiniz.



Psikolog Esra YILMAZ
bursadogapsikoloji@gmail.com
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Esra YILMAZ Fotoğraf
Psk.Esra YILMAZ
Bursa (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Esra YILMAZ'ın Yazıları
► Çocuklara Sınır Koymak Psk.Şahika AKKUŞ SERT
► İlişkilerde Sınır Koymak Psk.Aslı TAŞ KAYABAŞ
► Eş Seçimi Nasıl Olmalıdır? Psk.Dnş.Banu BEKÇİ AYTEKİN
► Sınır Kişilik Bozukluğu Nedir? Psk.Alpaslan KESKİN
► İdeal Evlilik Nasıl Olmalıdır? Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
► Aile İçi İletişim Nasıl Olmalıdır? Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,981 uzman makalesi arasında 'Sınır Koymak Nedir? Nasıl Olmalıdır?' başlığıyla benzeşen toplam 42 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:33
Top