Akademik kaynaklarda bildiğimiz üzere yasın 5 evresi bulunmakta. Tabi bu evreler gerçek yası yaşayanlarda kaç?
Üniversiteden beri travmayla çalışırım bu konuya özel ilgim var. Travma,yas,kayıp vs. Bu duruma maruz kalan bireylere yakından ilgilenme ihtiyacı duydum hep..Ta ki kendim yaşayana kadar...
İşte o zaman akademik makalelerin,kaynakların ötesine geçtim..Gerçek acıyı ve gerçek yas'ı yaşayınca insan hem özel hayatında hemde mesleki hayatında daha ciddi değişimlere gidiyor.
Mesela o yas 5 değil binbir evreymiş meğer..inkar,öfke, pazarlık,depresyon,kabullenme..Bunlara ek;sinir krizleri,olgunlaşma,kalp kırıklıkları,hayal kırıkları,büyüdüğünü farketme hatta büyümek zorunda kalma,bir daha gülemeyecekmişsin hissi,içine kapanma vs vs... Bunlar yasın binbir boyutundan bazıları..
Gerçekten de hayatta ne kadar çok deneyimin varsa o kadar danışanına fayda verebiliyorsun..Karşındaki acı çekiyor..Çektiği acıyı teoriyle değil kendin de yaşadığın için yüksek empatiyle karşılıyorsun..Daha çok fayda sağlamak daha çok yarasına derman olmak istiyorsun..Kendi yaran başkasınınkini kapatarak kapanıyor..
Çok çeşitli tavsiyeler veriliyor..Halbuki yaralının ihtiyacı tavsiye değil. İhtiyaç bazen sadece konuşmak bazen sadece anlaşılmak.. Ama tavsiye değil. Avutulmak hiç değil.. Bırakın yaralı acısını,yaşını yaşasın.. içinde kalmasın,içinde büyüyen bir dağ olmasın o acı..
Konuşmak istiyorsa konuşsun..Zorlamayın..
Zaman verin..
Ne zaman hazırsa o zaman kaldığı yerden devam etsin hayatına..Çünkü sanılanın aksine hayat onun için bildiğiniz gibi devam etmiyor..
Pek. Dan. Cennet Şeyma Tataroğlu