Çalışan Annelerin Yeni Doğan Bebeklerini Bakıcıya Bıraktıklarında Yaşadıkları Psikolojik Sorunlar
Günümüzde kadınlar gerek yaşam standartlarını yükseltmek gerekse aile bütçesine katkıda bulunmak için çalışma hayatının içindeler. Çalışma hayatının içindeki bir kadının anne olması hem aile hem de anne için bir takım düzenlemeleri gerektiren bir durumdur. Bebeğin bakımı da elbette ki bu düzenlemelerin en başında gelmektedir. Bebeğe kimin bakacağı henüz hamilelik aylarındayken düşünülmeye başlanır. Daha önceleri çalışan anneler bebeklerini daha çok kendi ebeveynlerine emanet ederlerdi ve bu durum kısmen daha rahat olmalarını da beraberinde getiriyordu. Fakat son yıllarda değişen yaşam standartları bu oranı oldukça azalttı ve çalışan anneler çoğunlukla bebeklerini bakıcıya emanet etmek zorunda kalmaya başladılar.
Şu an hali hazırda doğum izni 16 hafta. Bunun bir kısmı doğum öncesinde kullanıldığından doğum sonrasına genelde 8 haftalık süreç kalıyor. Bunun 6 haftası da zaten annenin iyileşme dönemi olarak sayılabilir. Fakat maalesef çoğu anne var olan doğum iznini dahi kullanamadan işe başlamak zorunda kalıyor.
Doğumdan hemen sonra hızla hamilelik öncesi durumuna gelmeye çalışan hormonlar, edinilen yeni sorumluluklar, uykusuz geceler zaten annelerde bir takım psikolojik sorunlara neden olurken bir de belki de hiç tanımadığı birine bebeğini emanet etmek daha da fazla psikolojik yük getirebilmektedir.
Yeni doğan bebeklerini bakıcıya emanet etmek zorunda kalan annelerde genellikle güvensizlik ve suçluluk görülmektedir. Bu durum da annenin psikolojik bir takım sorunlar yaşamasına, hayat düzenini bozmasına, yaşam kalitesini düşürmesine neden olabilmektedir.
“Bebeğime benim kadar iyi bakabilecek mi?”, “Daha çok küçük bana ihtiyacı var.” , “Bebeğim benden uzaklaşacak mı, aramızdaki bağ etkilenecek mi?”, “Anne sütünü bırakır mı?”, “Bunu yaptığım için bebeğimin psikolojik sorunları olur mu?”, “Bebeğimin gelişimi etkilenecek mi?”… gibi soru ve sorunlar annenin zihnini sürekli meşgul eder. İşte bu soruların cevabının annenin zihninde doğru çözümlenememesi yoğun suçluluk duygularına neden olur.
Bu soruları zihninizden uzaklaştırmak ancak mantıklı ve doğru cevaplar bulabildiğinizde mümkündür. Öncelikle bebeğinizi yeni doğduğunda bakıcıya emanet edecekseniz bakıcı bulma işini hamileliğin son ayında halletmiş olmalısınız. Bakıcı için daha önceki işlerinden referans alabilir, mümkünse de tanıdığınız birini bakıcı olarak işe alabilirsiniz. Doğumdan birkaç hafta öncesinde sizinle vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz. Doğumdan itibaren de bebeğinizin ve sizin yanınızda olmasını sağlayın. Böylece hem bakıcıyı daha iyi tanımış olur hem de bebeğinizle aranızdaki iletişimi görmüş olursunuz. Bu durum güven problemlerinizi azalacaktır.
Bebeğinizin sizinle sizin de bebeğinizle bağ kurmaya ihtiyacınız vardır. Fakat bu bağ için 24 saat gerekmez. İlk aylarda bebek zaten ihtiyaçlarının giderilmesiyle bağ kurar. İhtiyaçları zamanında gideriliyorsa işten eve döndüğünüzde ona ayıracağınız zaman, tensel temas, sesiniz ona yetecektir. Yapılan bazı araştırmalar evde bulunan annelerin çalışan annelerden bebekleriyle daha az temas kurduğunu bile söylüyor.
Anne sütü ile beslenen bebeğinizi gün içinde pompa yardımıyla stoklayabileceğiniz sütünüzle besletebilir ve eve geldiğinizde de emzirebilirsiniz. Bebeğinizi emzirmek sizi ve onu rahatlatır fakat yine bunu sürekli yapmak zorunda değilsiniz. Evde olan anneler de bebeklerinin emmekten yorulmaları halinde ya da sütün az gelmesi halinde pompa yardımıyla sütlerini sağar ve biberonla beslerler.
Yine yapılan araştırmalar çalışan annelerin bebeklerinin sosyal davranış, dil gelişimi, bilişsel gelişim açısından evde olan annelerin bebekleriyle farklılık göstermediği sonucuna varmıştır.
Bebeğinizin bu süreçte psikolojik olarak etkilenmemesini istiyorsanız öncelikle annesi olarak siz rahat olmalısınız. Bebeğinizin en çok ihtiyacı olan şey sizin huzurunuzdur. Siz bu suçluluk duyguları ve güven problemleriyle baş edemezseniz sinirlilik, huzursuzluk, kaygı, dikkat sorunları gibi sorunlar yaşamaya başlayacaksınız ve bunu çevrenizde ilk hisseden bebeğiniz olacaktır. Sanılanın aksine bebekler ve çocuklar etraflarında olan biteni yetişkinlere oranla daha çabuk hissederler ve her ne kadar onunlayken bunu yansıtmadığınızı düşünseniz de mutlaka hissederler. Yani sizin gerginliğiniz onu bakıcıya bırakmış olma durumunuzdan daha fazla psikolojik sorun yaratır. Siz huzurlu olursanız bebeğinizin de daha huzurlu ve mutlu olduğunu göreceksiniz.
Tüm bu sorular zihninizde bir cevap bulduysa şimdi bununla baş etmek daha kolay olacaktır. Yine de doğum sonrası depresyonunuz varsa ya da sadece bu durumla baş etmekte tüm yolları denemenize rağmen başarısız oluyorsanız mutlaka bir uzmana danışın derim.
Şu an hali hazırda doğum izni 16 hafta. Bunun bir kısmı doğum öncesinde kullanıldığından doğum sonrasına genelde 8 haftalık süreç kalıyor. Bunun 6 haftası da zaten annenin iyileşme dönemi olarak sayılabilir. Fakat maalesef çoğu anne var olan doğum iznini dahi kullanamadan işe başlamak zorunda kalıyor.
Doğumdan hemen sonra hızla hamilelik öncesi durumuna gelmeye çalışan hormonlar, edinilen yeni sorumluluklar, uykusuz geceler zaten annelerde bir takım psikolojik sorunlara neden olurken bir de belki de hiç tanımadığı birine bebeğini emanet etmek daha da fazla psikolojik yük getirebilmektedir.
Yeni doğan bebeklerini bakıcıya emanet etmek zorunda kalan annelerde genellikle güvensizlik ve suçluluk görülmektedir. Bu durum da annenin psikolojik bir takım sorunlar yaşamasına, hayat düzenini bozmasına, yaşam kalitesini düşürmesine neden olabilmektedir.
“Bebeğime benim kadar iyi bakabilecek mi?”, “Daha çok küçük bana ihtiyacı var.” , “Bebeğim benden uzaklaşacak mı, aramızdaki bağ etkilenecek mi?”, “Anne sütünü bırakır mı?”, “Bunu yaptığım için bebeğimin psikolojik sorunları olur mu?”, “Bebeğimin gelişimi etkilenecek mi?”… gibi soru ve sorunlar annenin zihnini sürekli meşgul eder. İşte bu soruların cevabının annenin zihninde doğru çözümlenememesi yoğun suçluluk duygularına neden olur.
Bu soruları zihninizden uzaklaştırmak ancak mantıklı ve doğru cevaplar bulabildiğinizde mümkündür. Öncelikle bebeğinizi yeni doğduğunda bakıcıya emanet edecekseniz bakıcı bulma işini hamileliğin son ayında halletmiş olmalısınız. Bakıcı için daha önceki işlerinden referans alabilir, mümkünse de tanıdığınız birini bakıcı olarak işe alabilirsiniz. Doğumdan birkaç hafta öncesinde sizinle vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz. Doğumdan itibaren de bebeğinizin ve sizin yanınızda olmasını sağlayın. Böylece hem bakıcıyı daha iyi tanımış olur hem de bebeğinizle aranızdaki iletişimi görmüş olursunuz. Bu durum güven problemlerinizi azalacaktır.
Bebeğinizin sizinle sizin de bebeğinizle bağ kurmaya ihtiyacınız vardır. Fakat bu bağ için 24 saat gerekmez. İlk aylarda bebek zaten ihtiyaçlarının giderilmesiyle bağ kurar. İhtiyaçları zamanında gideriliyorsa işten eve döndüğünüzde ona ayıracağınız zaman, tensel temas, sesiniz ona yetecektir. Yapılan bazı araştırmalar evde bulunan annelerin çalışan annelerden bebekleriyle daha az temas kurduğunu bile söylüyor.
Anne sütü ile beslenen bebeğinizi gün içinde pompa yardımıyla stoklayabileceğiniz sütünüzle besletebilir ve eve geldiğinizde de emzirebilirsiniz. Bebeğinizi emzirmek sizi ve onu rahatlatır fakat yine bunu sürekli yapmak zorunda değilsiniz. Evde olan anneler de bebeklerinin emmekten yorulmaları halinde ya da sütün az gelmesi halinde pompa yardımıyla sütlerini sağar ve biberonla beslerler.
Yine yapılan araştırmalar çalışan annelerin bebeklerinin sosyal davranış, dil gelişimi, bilişsel gelişim açısından evde olan annelerin bebekleriyle farklılık göstermediği sonucuna varmıştır.
Bebeğinizin bu süreçte psikolojik olarak etkilenmemesini istiyorsanız öncelikle annesi olarak siz rahat olmalısınız. Bebeğinizin en çok ihtiyacı olan şey sizin huzurunuzdur. Siz bu suçluluk duyguları ve güven problemleriyle baş edemezseniz sinirlilik, huzursuzluk, kaygı, dikkat sorunları gibi sorunlar yaşamaya başlayacaksınız ve bunu çevrenizde ilk hisseden bebeğiniz olacaktır. Sanılanın aksine bebekler ve çocuklar etraflarında olan biteni yetişkinlere oranla daha çabuk hissederler ve her ne kadar onunlayken bunu yansıtmadığınızı düşünseniz de mutlaka hissederler. Yani sizin gerginliğiniz onu bakıcıya bırakmış olma durumunuzdan daha fazla psikolojik sorun yaratır. Siz huzurlu olursanız bebeğinizin de daha huzurlu ve mutlu olduğunu göreceksiniz.
Tüm bu sorular zihninizde bir cevap bulduysa şimdi bununla baş etmek daha kolay olacaktır. Yine de doğum sonrası depresyonunuz varsa ya da sadece bu durumla baş etmekte tüm yolları denemenize rağmen başarısız oluyorsanız mutlaka bir uzmana danışın derim.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çalışan Annelerin Yeni Doğan Bebeklerini Bakıcıya Bıraktıklarında Yaşadıkları Psikolojik Sorunlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Fazilet ARKAT'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Fazilet ARKAT'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni 
Yazan Uzman
|
çalışan anne, bakıcı sorunu, doğum sonrası bakıcı, bebeği bakıcıya bırakmak, bakıcıya çocuk bırakmak
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
