2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Geleceğe Doğru Bakan/Bakamayan Çocuklar
MAKALE #11434 © Yazan Psk.Cengiz TÜRKMEN | Yayın Eylül 2013 | 3,911 Okuyucu
Geleceğe Doğru Bakan Çocuklar

Hiç şüphe yok ki, büyüme sürecindeki insanın, yaşadığı zamandan olabildiğince faydalanması önemlidir ancak, çocuklara gelecek hakkında ve gelecekte neler olabileceğini düşünmeleri konusunda yardımcı olmanın değeri de çok büyüktür. O halde geleceğe doğru bakabilen çocukları ve gençleri nasıl yetiştirebiliriz?
Öncelikle çocuklar, “yetişkinler” adlı karmaşık konunun içinden kendilerine bir ilgi alanı kazanmak zorundadırlar; bu durumda genç insanlar büyüme konusunda çalışmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Bu süreçte kendini yenileme, değişime ayak uydurabilme ve geliştirebilme konusunda da uyum sağlamak zorundadırlar.
Şimdilerde sık sık karşılaşılan durum ise, çocukların hemen hemen hepsi model almak için sadece birbirlerinden yararlanmaktadırlar. Dolayısıyla çocukların pek çoğu, yakın oldukları kişiler ve öğretmenleriyle olan anlık dışavurumlarının dışında, yetişkinlere az ya da hiç ilgi duymamaktadırlar. Bunun için, evinize kendi yetişkin arkadaşlarınızı davet ettiğinizde, çocuğunuzun hemen yatak odasına kaybolmasından ya da yakın olduğu arkadaşlarıyla bir yerlere gitmesinden önce, bu yetişkinlerle biraz zaman geçirdiğinden emin olun. Sizin ve onların tanıdığı yetişkinler hakkında, özellikle de ne iş yaptıkları ve tür değerlere sahip oldukları konusunda, çocuklarla konuşun. Yetişkinlerle gençler arasındaki bu uçurum, serbest veya özgür gençlik yetiştirme algısı nedeniyle yanlış anlaşılmış ve yıllar içinde gittikçe artmıştır. Özel günlerde, tatillerde, bayramlarda çocuklarının gelmesini bekler hale gelen bugünkü yetişkin nesil, aslında hatayı bu noktada yaptığının farkına varmalıydı. Nedense bu süreç bugünde giderek destek görmekte ve devam ettirilmektedir.
Çocukların, aynı zamanda, meslek yaşamı konusuyla da tanışmaları gerekmektedir. Kendi anne- babalarını ve diğer yetişkinleri çalışma hayatlarında gözleme fırsatı bulmalıdırlar. Anne ve babalar, yemek masasında ya da arabayla giderken, iş yaşamlarındaki çatışmalarını, zorlukları, başarılarını ve ilgilerini çocuklarıyla her zaman paylaşmaları gerekmektedir. Çocuklarınızın, meslek yaşamınızı paylaşmalarına izin verin. Onlara, sizin danışmanınız gibi olma fırsatını verin. Bugün özyeterlilik kapasitesi olarak psikoloji literatüre giren, işbaşında öğrenme denilen kavramlar uygulamalı yaşanırdı teknolojinin bu kadar yaşamımızın içine girmediği dönemlerde. Bugün gençlerin bilgisayar/TV/IPAD/CEP TEL vb başında boşa geçirdiği zamanlar maalesef bir işi öğrenme, izleme ve kendini değerlendirme şansının olmadığı şekle dönüşmüş durumda. Artık kendini, yetenekleri ve gelecekte yapacağı mesleği tanımayan ve tanıma noktasında isteksiz hale gelen bir nesilin suçu değil aslında bu sonuç.
Üniversiteye gitmeyi düşünen çocuklar erkenden-bu iş için 12 yaş bile erken değil. Bu yaşta bile gençler böyle bir kurumu ziyaret etmelidir. Eğer üniversitede bir arkadaşınız ya da bir yakınınız varsa, kızınız veya oğlunuz için, kampüsü ziyaret etmesi, bazı derslere katılması, öğrenci yurtlarının havasını koklaması ve öğrenciler arasında yapılan bazı sportif etkinlikleri izlemesi için bir davet almaya çalışın. Üniversitenin büyülü tadını alan öğrencilerde lise yıllarını daha motive ve enerji içinde geçirmelerini sağlayacak bir gelecek fikri oluşmaktadır.
Anne- babaların ve öğretmenlerin çocuklara ve gençlere öğretebilecekleri çok şey var; bunun sonucunda da çocuklar ve gençler, onları geleceğe hazırlayacak zihin alışkanlıklarını kazanabilirler. Bildiğimiz akademik becerilerin ve bilgi alanlarının ötesinde, öğrencilerin, yetişkin dünyasındaki başarı için vazgeçilmez unsurlardan olan bir dizi davranış ve içgörüyü kazanacak şekilde hazırlanmalı ve deneyim kazanmalıdırlar. Bunların arasında:
*Yaşıtlarıyla/ beraber çalıştığı kişilerle etkin işbirliği yapabilmesi,
*Beyin fırtınası yapabilmesi ve orijinal fikir-çözümler üretebilmesi,
*Bir şeyi öğrenirken hafızaya kaydedilmesinden çok anlaşılması,
*Adına çalışacağı insanlarla olumlu ilişkiler kurmayı öğrenmesi,
*Ne zaman ve nasıl risk alacağı konusunda kendini tartabilmesi,
*Kendini değerlendirebilme yeteneği,
*Dikkatini sürdürebilmesi,
*Eleştirel düşünebilmesi,
*Etkin iletişim kurabilmesi,
*Yaklaşan bir zorluğa ya da olaya nasıl hazırlanacağını bilmesi,
*Sistematik şekilde (yani anlık ve tepkisel değil) problem çözebilmesi yer almaktadır.
Hangi işlerin insanı olduğunuzu keşfetmek gücünüzü ve sınırlarınızı anlamanızı sağlayacaktır. Ülkemizde ne iş olsa yaparım diyen anlayışların değişmesi ve ben kendi işimin ustasıyım ve en iyi onu yaparım diyebilen genç çalışanlara ihtiyacımız var. Bunun içinde herkesin kendine uygun ve gelecekte de ekonomik olarak kendi ihtiyaçlarına yetecek meslekleri öğretmemizin zamanı geldi de geçiyor. Anne- babalar ve öğretmenler bu listeyi inceleyerek ve buradaki unsurlar hakkında tartışarak, bu unsurların hepsinin dâhil edilebileceği, evde ve sınıftaki günlük hayatta uygulanabilecek programlar oluşturabilirler. Yetişkin hayatının gerekliliklerine hiç kimsenin hazırlıksız yakalanmasını istemeyiz.
Bu nedenle, eğitimin ve evdeki hayatın anahtar işlevlerinden biri de çocukların ve gençlerin, yetişkin hayatın çekici taraflarını görmelerine ve dolayısıyla hayatın bir gün neye benzeyebileceğini keşfetmeleri konusunda onlara yardım etmektir. Öyleyse, onları bütün bunlar için ve bütün bunlara karşı hazırlamalıyız; önlerinde duran şeylere karşı hazırlıklı olmaları için.
Dikkat ediyor musunuz? Son on yıldır duygusal, her şeye ağlayan, olaylar
karşısında aşırı duygusal tepkiler veren delikanlıların sayısında çoğalma
oldu. Üniversite öğrencisi genç erkekler, kendilerini "ben çok duygusalım"
diye tanımlamaya başladı. Hâlbuki bu özellik, aynı yaştaki kız çocuklarına
özgü bir tavırdır. Herhangi bir zorluk olduğunda genel beklenti kızların
üzülüp ağlaması; erkeklerin de ağlayan insanları teselli etmesidir. Ya da
olaya daha sağduyulu, daha akılcı bir çerçeveden bakmasıdır.
Ne oldu da işler bu noktaya dayandı?
Bugün kırılgan ve çabuk pes eden, mücadele etmeyi beceremeyen bu nesil aslında son 20 yılın eseri. Bu yıllar içinde tüm dünyada ve ülkemizde hızla yayılan bir virüs ortaya çıktı. Adına kişisel gelişim denilen bu virüs herkesin sınırsız güce sahip olduğunu ve isterse her şeyi yapabileceğini aşıladı bu yeni gençliğe. Belki de helyum gazı gibi geldi arabesk türkülerle büyüyen bu nesle ve fakir ama gururlu gençliğimiz bu yolla her şeyi yapabileceğine inandırıldı. Başarılı olmanın ölçüsü olarak ‘İyi yaptığın şeyde ikinci iyi olma’ ilkesini, gelecek planlarken gerçeklerden hareket etmeden ‘Hayallerinden korkma, her gün kendine daha fazla alan yarat’ duygusuna inandırıldı. Bu sayede bencil biri olurken, başkalarını amaçları için kullanacağına inandı.
Ders almadan geçmişinden ‘Şimdi ve burada olanı yaşa’ denilerek kendini değiştirme ve geliştirme algıları değişti. ‘Büyük duyguların adamı ol’ denildi ancak büyük duyguların ne olduğu öğretilmediği için nasıl olacağını bilmeden olduğunu zanneden duygusal sorunlu bir gençlik yetişti. ‘Görmekten zevk aldığın insanlara bak’ bakış aısıyla insanlar arasında gizliden ayrım yapması sağlandı ama maalesef bunlar doğru zannedildi.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Geleceğe Doğru Bakan/Bakamayan Çocuklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Cengiz TÜRKMEN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Cengiz TÜRKMEN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Cengiz TÜRKMEN'in Makaleleri
► Sınava Doğru Dr.Psk.Şükriye VAROL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Geleceğe Doğru Bakan/Bakamayan Çocuklar' başlığıyla benzeşen toplam 66 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Sağlıklı Boşanma Mayıs 2014
► Boşanma Salgını Kasım 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:41
Top