Sebze Yemeyi Sevmiyor Musunuz?
SEBZE YEMEYİ SEVMEYEN BİREYLER BU AÇIĞI NE İLE KAPATMALIDIRLAR?
Birçok vitamin ve flavonoid (meyve ve sebzelerde bulunan doğal kimyasallar) dışarıdan aldığımız antioksidanlardır. Beklide en önemli antioksidan sarımsaktır. Ezilmiş olan sarımsak daha da değerlidir.
Yaşlanma, gen mutasyonu, doku yıkımı, hücrenin moleküler değişimi gibi durumlara serbest radikaller neden olabilir. Hücre dışı antioksidanlar bu durumları yaratan serbest radikallerle savaşır. En önemli antioksidan da Vitamin C’ dir. Daha çok taze sebze ve meyvelerde bulunur. Depo edilemez. Bu nedenle de gereksinimi fazladır. Vit C kaynakları günde 4-6 kez alınmalıdır.
Örneğin: 3 porsiyon meyve +1 porsiyon sebze+1 porsiyon salata tüketen kişi günlük Vit C gereksinimini karşılamış olur.
Fazla alınan Vit C idrarla atılır. Bu nedenle de toksik değildir. Isıya, pişirmeye, kaynatmaya ve güneşe karşı dayanıksızdır. Vücudun en çok gereksinim duyduğu vitaminlerden olan Vit C aynı zamanda da harabiyeti en kolay vitamindir.
Örneğin: Çiğ olarak yenen ıspanaklı salatanın Vit C düzeyi 100 birim iken, 3 kez ısıtılan ıspanak yemeğinin Vit C düzeyi 5 birime düşer. Her yemeğin yanında yeni yapılmış, taze, çiğ salata tüketmek bu nedenle önemlidir ve biz beslenme uzmanları tarafından önerilir.
Vit C’ nin bir diğer yararı sindirim sisteminde hem olmayan demirin emilimini arttırmaktır. Bu nedenle, kıymeti çok büyük olan pekmezin tüketimi önerildiğinde, aynı esnada Vit C kaynağı tüketmek ile, pekmezin demirinden hat safhada yararlanabilmeye yardımcı olunur.
Bağışıklığın kuvvetlenmesini sağlayan,
Oksidasyonu (paslanmanın insan vücudundaki karşılığı da denebilir) geciktiren,
Kanın pıhtılaşmasında etkin olan,
Enerji metabolizmasında önemli yer tutan,
Karbonhidrat yağ, protein enerjisini serbest bırakmada etkin,
Büyümeyi arttıran,
Vücut sıvı dengesini kuran,
Kemik kütlesini koruyan ve hayat boyu güçlü tutan,
Güçlü dişleri sağlayan,
Saç ve tırnak kalitesini arttıran,
Hafızayı kuvvetlendiren vitamin ve minerallerin en önemli kaynağı sebze ve meyvelerdir. Sebze ve meyve tüketen birey aynı zamanda çok önemli olan posa kaynağını da sağlamış olur.
Peki bu özette sunulmuş faydaları neden anlattık? Sorumuz şu; vitamin, mineral ve posa yönünden zengin, bu kadar kıymetli sebze çeşitlerini tüketemeyen bireyler yerine ne tüketirlerse açığı kapatabilirler?
Sebze yemeyi sevmeyenler mutlaka yaş ya da kuru meyveleri, tüketebilirlerse meyve ve sebzelerin taze sıkılmış sularını, çiğ ve taze hazırlanmış salataları, kuru baklagilleri, fındık, badem, ceviz gibi kalp sağlığı için önerilen yağlı tohumları, süt ve yoğurt türevi kalsiyum kaynaklarını, balık çeşitlerini ve yumurtayı günlük ve haftalık besin tüketimlerinde bulundurmalıdırlar. Bu tüketimlerin miktarını kilo, yaş ve hastalık durumlarına göre düzenlediklerinde, sebzelerin tüketilmemesi halinde ortaya çıkabilecek posa, vitamin ve mineral açığını da kapatabilmiş olurlar.
Sebze ve meyve tüketimini günlük beslenme alışkanlıklarında mutlaka yer veren bireylerin uzun yaşam kalitesine sahip oldukları da gözlemlenmektedir.
Ancak bu tüketilen sebze ve meyvenin günümüzde nerede yetiştiği, eksoz dumanına ne kadar maruz kaldığı, hangi tarım ilacına maruz kaldığı, hangi tür gübre kullanıldığı, nasıl sularla sulandığı, tarladan soframıza kadar geçirdiği süreçlerin her bir basamağı da ayrı ayrı tartışma konusudur unutmayınız.
Tüm bu konu başlıklarını tek tek ele almak ve en sağlıklıya ulaşmak tüketicinin en doğal hakkı olduğu gibi aynı zamanda sorgulaması gereken önemli bir durumdur. Market ya da pazara inen tüketici ürünü sorgulamalı, bilinçli tüketici olanın kazanacağını satıcıya ispatlamalıdır. Yukarıdaki yazıda bahsedilmek istenen şudur, sebze meyve günlük besin tüketimimizde çok değerlidir, ancak ürünün tarladan çatala kadar geçen sürecini mutlaka iyi takip çok çok önemli olandır. Aksi taktirde tükettiğimiz ve sevdiklerimize tükettirdiğimiz günlük yemeklerin vazgeçilmezi sadece posa kaynağı olmaktan öteye gidemez.
Birçok vitamin ve flavonoid (meyve ve sebzelerde bulunan doğal kimyasallar) dışarıdan aldığımız antioksidanlardır. Beklide en önemli antioksidan sarımsaktır. Ezilmiş olan sarımsak daha da değerlidir.
Yaşlanma, gen mutasyonu, doku yıkımı, hücrenin moleküler değişimi gibi durumlara serbest radikaller neden olabilir. Hücre dışı antioksidanlar bu durumları yaratan serbest radikallerle savaşır. En önemli antioksidan da Vitamin C’ dir. Daha çok taze sebze ve meyvelerde bulunur. Depo edilemez. Bu nedenle de gereksinimi fazladır. Vit C kaynakları günde 4-6 kez alınmalıdır.
Örneğin: 3 porsiyon meyve +1 porsiyon sebze+1 porsiyon salata tüketen kişi günlük Vit C gereksinimini karşılamış olur.
Fazla alınan Vit C idrarla atılır. Bu nedenle de toksik değildir. Isıya, pişirmeye, kaynatmaya ve güneşe karşı dayanıksızdır. Vücudun en çok gereksinim duyduğu vitaminlerden olan Vit C aynı zamanda da harabiyeti en kolay vitamindir.
Örneğin: Çiğ olarak yenen ıspanaklı salatanın Vit C düzeyi 100 birim iken, 3 kez ısıtılan ıspanak yemeğinin Vit C düzeyi 5 birime düşer. Her yemeğin yanında yeni yapılmış, taze, çiğ salata tüketmek bu nedenle önemlidir ve biz beslenme uzmanları tarafından önerilir.
Vit C’ nin bir diğer yararı sindirim sisteminde hem olmayan demirin emilimini arttırmaktır. Bu nedenle, kıymeti çok büyük olan pekmezin tüketimi önerildiğinde, aynı esnada Vit C kaynağı tüketmek ile, pekmezin demirinden hat safhada yararlanabilmeye yardımcı olunur.
Bağışıklığın kuvvetlenmesini sağlayan,
Oksidasyonu (paslanmanın insan vücudundaki karşılığı da denebilir) geciktiren,
Kanın pıhtılaşmasında etkin olan,
Enerji metabolizmasında önemli yer tutan,
Karbonhidrat yağ, protein enerjisini serbest bırakmada etkin,
Büyümeyi arttıran,
Vücut sıvı dengesini kuran,
Kemik kütlesini koruyan ve hayat boyu güçlü tutan,
Güçlü dişleri sağlayan,
Saç ve tırnak kalitesini arttıran,
Hafızayı kuvvetlendiren vitamin ve minerallerin en önemli kaynağı sebze ve meyvelerdir. Sebze ve meyve tüketen birey aynı zamanda çok önemli olan posa kaynağını da sağlamış olur.
Peki bu özette sunulmuş faydaları neden anlattık? Sorumuz şu; vitamin, mineral ve posa yönünden zengin, bu kadar kıymetli sebze çeşitlerini tüketemeyen bireyler yerine ne tüketirlerse açığı kapatabilirler?
Sebze yemeyi sevmeyenler mutlaka yaş ya da kuru meyveleri, tüketebilirlerse meyve ve sebzelerin taze sıkılmış sularını, çiğ ve taze hazırlanmış salataları, kuru baklagilleri, fındık, badem, ceviz gibi kalp sağlığı için önerilen yağlı tohumları, süt ve yoğurt türevi kalsiyum kaynaklarını, balık çeşitlerini ve yumurtayı günlük ve haftalık besin tüketimlerinde bulundurmalıdırlar. Bu tüketimlerin miktarını kilo, yaş ve hastalık durumlarına göre düzenlediklerinde, sebzelerin tüketilmemesi halinde ortaya çıkabilecek posa, vitamin ve mineral açığını da kapatabilmiş olurlar.
Sebze ve meyve tüketimini günlük beslenme alışkanlıklarında mutlaka yer veren bireylerin uzun yaşam kalitesine sahip oldukları da gözlemlenmektedir.
Ancak bu tüketilen sebze ve meyvenin günümüzde nerede yetiştiği, eksoz dumanına ne kadar maruz kaldığı, hangi tarım ilacına maruz kaldığı, hangi tür gübre kullanıldığı, nasıl sularla sulandığı, tarladan soframıza kadar geçirdiği süreçlerin her bir basamağı da ayrı ayrı tartışma konusudur unutmayınız.
Tüm bu konu başlıklarını tek tek ele almak ve en sağlıklıya ulaşmak tüketicinin en doğal hakkı olduğu gibi aynı zamanda sorgulaması gereken önemli bir durumdur. Market ya da pazara inen tüketici ürünü sorgulamalı, bilinçli tüketici olanın kazanacağını satıcıya ispatlamalıdır. Yukarıdaki yazıda bahsedilmek istenen şudur, sebze meyve günlük besin tüketimimizde çok değerlidir, ancak ürünün tarladan çatala kadar geçen sürecini mutlaka iyi takip çok çok önemli olandır. Aksi taktirde tükettiğimiz ve sevdiklerimize tükettirdiğimiz günlük yemeklerin vazgeçilmezi sadece posa kaynağı olmaktan öteye gidemez.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sebze Yemeyi Sevmiyor Musunuz?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.