2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hipnotik Fenomenler
MAKALE #13727 © Yazan Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN | Yayın Aralık 2014 | 4,918 Okuyucu
HİPNOTİK FENOMENLER

1-HALİSÜNASYONLAR

Dış gerçeklikte olmadığı halde olmuş gibi yaşanan her şeye, hissedilen her şeye halisünasyon diyoruz. Halisünasyon gerçeklikte olmayan, asla bulunmayan bir şeyi insan zihninin üretmesine verdiğimiz isimdir. En yaygını akıl hastalarında gördüğümüz, psikoz hastalarında gördüğümüz işitsel halisünasyonlardır. Kişi “Ayşe’yi öldüreceksin”, “mehmeti keseceksin”, “diğeri sana düşman”, “kaldır kendini at”, “kendini kesmen lazım” gibi kendisine zarar verici ve etrafına zarar verici bir takım işitsel halisünasyonlar duyabilir. *Ardından en fazla görülen görsel halisünasyonlar gelir. Yani gözü ile görür. Yanında oturan bir adam mı görür, diğer tarafta oturan sakallı bir dedeyi görür, oradan birisinin kendisine hücum ederek saldıracağını görür vs.

Birde illüzyon kelimesi vardır. İllüzyon var olan bir gerçekliği çarpıtarak algılamak demektir. Yani burada bir çöp kovası vardır, bir sandık vardır ama ben bunu ayrı olarak algılıyorsam görsel bir illüzyona tabiyim demektir. Veya arabanın tekerleğinin ters döndüğünü görüyorsam illüzyon görüyorumdur. Halisünasyon hiç olmayan bir sesi algılarken illüzyon mevcut sesi çarpıtarak algılamaya verdiğimiz isim oluyor.

Mesela yan tarafta konuşmalar var, veya bir aletin sesi var. Ben onu bana küfreden birinin küfrü olarak algılıyorsam, o aletin çalışma zamanında “işte yine başladı” diyorsam ve durdu dediğimde de o aletin durma zamanına denk düşürüyorsam bu halisünasyon olmuyor illüzyon oluyor. Burada bir hastalık yok.

İllüzyon diğerleri net bir şekilde duyduğu halde bunun farklı yorumlaması ile ilintili, kendisi ile ilintilemesi ve cümleyi kafasına göre duyması ve kurgulaması ile ilgilidir.

İllüzyon görsel olabilir, işitsel olabilir, tatsal olabilir, kokusal olabilir ve dokunsal olabilir. Ve içerisinde hissetmiş olduğu tüm hisleri, vibrasyon, basınç vs. farklı duyum olarak algılayan bir yapı ortaya çıkabilir.

Halisünasyonları pozitif ve negatif halisünasyonlar diye ikiye ayırıyoruz. Var olmayanı algılama pozitif bir halisünasyonken var olanı görmemek ve reddetmekte nagatif halisünasyona girer.

Hipnotik trans altında diyorsunuz ki burası boş bir tarla. Transtaki arkadaşımız bize bakıyor ve tarla görüyor. Yani seans odasını ve bizi yok etti. Negatif bir halisünasyona dönüştü.

2-KATALEPSİ

Balmumu katılığı diyebiliriz. Hastaya verdiğimiz şekil aynen kalır ama fiziksel bir yorgunluk hissetmez. Kişi kendi bedeninden kopar. Dissosisasyon hali bir nevi. Aklı çalışır ama bedenini kontrol edemez. Bedeninin kontrolünün hipnozitörde olması, hipnozu yapan kişide olması, hipnologda olmasıdır. Hipnotik trans altında monoton bir uyarana muhatap olduğunda bir birey hipnozun orta seviyesi olduğunun en önemli belirtisi olan katalepsiye geçer. Katalepsi laterjiden sonra ortaya çıkar. İlk defa periferde, yani ayaklarda ve el uçlarında başlayan uyuşma, cansızlaşma yavaş yavaş vücudun diğer alanlarına yayılarak tüm vücudu kaplar. Sadece ayaklarda, bacaklarda veya ön kollarda olan şeye kısmi katalepsi diyebiliriz. Buda hastaya yapmış olduğunuz trans çalışmasının mayasının tuttuğunu, yavaş yavaş ilerlediğini, kanlanmanın en zor olduğu yerden başlayarak geriye doğru geldiğini görürsünüz. Burada fiziksel etki ile psikolojik telkini üst üste örtüştürüyorsunuz.

3-ANALJEZİ

Analjezi vücudumuzun ağrıya olan duyarlılığını ortadan kaldırmaktır. Analjezi vücudumuzun her yerini kapsayan ağrı uyarılarını alan reseptörlerimiz var, radar sistemlerimiz var. Bu radar sistemleri ağrının cinsine göre beyne bilgi verir ve kişi ağrı duyar. Ağrı duyduğu şeyden de kendini korumaya çalışmaktadır. Ağrı insanın vücudunda meydana gelen bir rahatsızlığın alarm zilidir. Ve kişiye haber vererek bir yangın var bu yangını söndürmek için itfaiyeye haber ver bir an evvel tedbir alsın yoksa bütün ülkeyi bu yangın saracak der. Tüm vücudu saracak şeklinde bir uyarı verir. Bir iltihap olabilir, bir kırık olabilir, bir yaralanma olabilir, bir enfeksiyon olabilir. Her türlü şey size bir şekilde ağrı duyusuyla haber verir.

Lepra hastaları, şeker hastaları ağrı duyuları ile ilgili liflerin bir müddet sonra yok edildiği, hastalandığı ve bu iletinin bozulduğu hastalardır. Ağrı insanoğlunun hayatında ki en önemli şeydir. Ve en kıymetli şeydir. Ağrı bizim vücudumuza durumla ilgili sinyal bildiren muhteşem bir dizayndır.

Baktığımız zaman ağrılı uyaran bize fayda veren bir şey. İşte biz bu ağrılı uyaranların nedenini anladıktan sonra kişinin bu ağrıyı abartmasını hafifletmek veya mevcut ağrıyı stabilize etmek açısından belirli durumlarda ağrı uyaranlarını kesme durumu uyguluyoruz. Bunun içinde analjezi fenomeninden yararlanıyoruz. Hipnotik trans altına giren bir birey analjezi fenomenini göstermesi mümkün olabilmektedir. Hem katalepsi aşamasında hem sondanbul aşamasında ortaya çıkabilmektedir. Laterji aşamasında ağrılı uyaranın şiddet derecesi düşürülebilir. Laterji bile kişinin ihtiyacı olan ağrı kesici miktarını azaltan bir etki yaratır.

Özellikle kanser hastalarının terminal dönemde çok yoğun ağrılarının şiddetlerini transla veya otohipnozla kontrol altına almak veya ilaca olan ihtiyaçlarını minimum seviyeye çekmek yapılan kontrollü çalışmalarda yararlı olduğu kanıtlanmış olan bir yapıdır. İkinci olarak yara pansumanlarında, hemde cerrahi yaralarda hemde yanık yaralarında bir sıkıntı olur. Sinir uçları açıktır. Ufacık dokunmaya kaştı aşırı hassastır. Bu durumlarda uyuşturma her seferinde zaten yapılamaz. Hastanın acı ile bu pansumana katlanması istenir. Ve gerçekten sıkıntı verici bir süreçtir. Özellikle yanık hastalarında derilerinin büyük bir kısmı yanmış ise ölü dokuların kazınması ve temizlenmesi işlemi çok sıkıntı verici bir süreçtir. Bu durumlarda da hipnotik transtan çok yararlanılmıştır.

4-ANESTEZİ

Duyuların tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Organların yok edilmesidir. Vücudundan koparıp anestezik hale getiriyoruz. Analjezi duyuları hissedersiniz, varlığını hissedersiniz, dokunmayı hissedersiniz, gerilmeyi hissedersiniz, soğuğu sıcağı hissedersiniz sadece ağrıyı hissetmezsiniz. Doğum hastasına ne dedik. İtilmeyi kasılmayı hissedeceksin ama ağrıyı hissetmeyeceksin.

5-PARALİZE

Felç halidir.*Hipnotik transta telkinle oluşturulan felç halleri anatomik lokalizasyonla uyumlu olabilir, uyumsuz olabilir. Anatomik lokalizasyon dediğimiz sinir bölgelerin dağılımına göre o bölgelerde fonksiyonlar kaybolur. Dermatonlar vardır. Omuriliğimizden çıkan sinir çiftleri vücudumuzun motor his duyu özelliklerini taşır. Herhangi bir yerde bir bozukluk olduğunda hangi sinir uçları ve bölgesi bozulmuşsa o bölgelerdeki fonksiyonlar kaybolur. Beyindeki kanamalar ve beyindeki bozukluklar aynı şekildedir. Ama hipnotik trans altında yapılacak olan telkinler hem parezi, guatr pleji, gibi hem dört ekstremli felç hali veya yarı taraf felç veya herhangi bir bölgenin anatomik olmayan lokalizasyonuna uygun felç hali oluşturabilmektedir.

Post hipnotik telkinde yine meydana getirilmiş olan felcin bozulması, hangi kelimeyle şifrelemişseniz o kelime ile bozulacağını söyleyebiliriz. Post hipnotik telkinle oluşturulan felçler yine hipnotik telkinde söylenecek kelime veya rakamla bozulabildiği gibi tekraren yine hipnoza alınmadan posthipnotik telkinin şifresiyle tekrardan oluşturulabilir.

6-AMNEZİ

Özellikle insanın beyinsel yapısının anlaşılması açısından hipnoz vasıtasıyla hafızaya alma, değerlendirme, hafızada tutma ve geri çağırma özellikleri ortaya çıkarılmıştır.

Kişi doğru diye, yaşanmış diye anlatır ama hafıza kayıtlarının o kadarda gerçekçi olmadığı her an değişebildiğine dair bir bilgimiz söz konusu.

Gerekli bilgiler her zaman hafıza kayıtlarında hatırlanırken gereksiz bilgiler yavaş yavaş unutularak hafızanın derinliklerine atılır.

Bazı yapılar vardır ki kişinin hem suçluluk duygusu yüksek hem ego kapasitesi dar. Ama gerçek bir olay var. Ve o olayı her hatırladığında bir takım semptomlar geliştirmiş. Semptomlar onun hayatını mahvetmiş. Sizde onun yerine bu anıyı direk olarak amnezik hale getirip hafıza kayıtlarından bunu kaldırabilirsiniz.

7-OTOMATİK DEVRİYE HAREKETLER

Otomatik devriye hareketler, bir nevi otomatik aynı hareketi yapma gibi bir durumdur. Kişiye bir hareketi telkin verdiğin zaman ve bunu durduramayacağını telkin ettiğin zaman o hareketi siz dur diyene kadar durduramıyor kişi. Hipnozdan çıktıktan sonra habire aşağı yukarı çıkan inen el, habire bisiklet çevirme numarası yapan bir insan, habire çiğneme yapan, habire kafasını sallayan bir insan olabilir.

8-SUJENİN HİPNOZİTÖRÜ TAKLİDİ

Hastaya şöyle bir telkin veriyorsunuz. Ben ne yaparsam aynısını yapacaksın. Hasta hemen başlıyor ben ne yaparsam aynısını yapacaksın. “Yok bunu söylemeyecektin” diyorsun, Hasta “Yok bunu söylemeyecektin” diyor. Biz buna ayna nöron diyoruz.

İnsanlar bir başkası ile etkileşim içerisine girdiğinde, empatik bir etkileşim içerisine girdiğinde aynen taklit ediyor. Özellikle anne bebek ilişkisinde bebek annesinin hareketlerini mimiklerini, ses tonunu aynen taklit ediyor.

9-RÜYA GÖRDÜRME

Diğer bir hipnotik fenomen rüya gördürme. rüya içinde rüya, rüya içinde rüya… Hipnotik trans altında bir hikayenin bir dramanın, bir senaryonun oluşturulmasıdır. Buna hipnodrama deniyor. Her istediğiniz rüyayı oluşturabiliyorsunuz. Bir spontan rüya oluşturulabiliyor. Veya bir rüya başlayacak ne görüyorsun diye soruyoruz. “Şuanda ormandasın, ağaçların altındasın, derenin kenarındasın, aslan geliyor hadi çantandaki bıçağı çıkar saldır” vs. diyoruz. Ne üretiyorsanız ne öneriyorsanız anında karşılık bulan ve onun imgesel dünyasında bunu aktifleştiren ve kendine ait bir rüya sistemi kuran bir durumdur.

Hipnozda bu fenomenden projektif test olarak yararlanılıyor.

10-HİPERESTEZİ

Diğer hipnotik fenomen, on nolu hipnotik fenomen hiperestezilerdir. Duyumları artırmaya yönelik yapılan telkinlere hiperestezi diyoruz. Dokunma olabilir, görme olabilir, işitme olabilir, koklama olabilir.

Biliyorsunuz belirli dalga boylarındaki ışıkları görebiliyoruz. Kızıl ötesini göremiyoruz. Mor ötesini göremiyoruz. Yani o kadar görünecek şey var ki ancak belirli dalga boyundakileri görebiliyoruz. O kadar yoğun sesler varki bir yarasa gibi olamıyoruz. Yarasa bizden yüzbin kat daha güçlü sesleri duyabilen bir kulağa sahip. Biz belirli sesleri duyabiliyoruz.

Dokunmamız yine öyle. Parmağımın üzerine şuanda yüzbin tane toz kondu hiç birini hissetmiyorum. Halbuki bazıları bu tozu konur konmaz hissediyor. Öyle bir algıları var, duyumları var.

İnsanlar belirli alanlarda bu duyularda daha hassas olabilir. Yaratılış olarak eğilimli olabilir veya ailede belirli duyulara fazla odaklanılmış olabilir. Dokunma olabilir, koku olabilir, görme olabilir, işitme olabilir. Diğerlerine göre daha keskin kulakları olan veya sese karşı hassasiyeti olan, görmeye karşı hassasiyeti olan insanların bu özelliklerine hiperestezik denir. Yani duyulara aşırı hassasiyeti var. Ve duyular da farklılığı daha önce fark eden kişilerdir. *İşte bu duyularda farklılığı fark eden kişilerdeki yetenekleri belirli bir noktaya kadar trans altında veya posthipnotik telkinle belirli duyuları hiperestezik hale getirebiliyoruz. Bu sıcak soğuk dokunma, nemdeki değişiklik, işitme vs. her şey olabilir.

Sizin ve diğerlerinin normalde algılayamayacağı düşük frekanstaki sesi duymak, daha karanlıkta görebilmek, vücudunun her hangi bir bölgesinde ufacık değişim yaratan dokunmayı hissedebilmek gibi hassasiyetler belirli hale kadar hiperestezik hale getirilebilmektedir.

11-ŞUUR ALTI GERÇEKLERİN SÖYLENMESİ*

Hipnotik fenomenlerden on ikincisi şuur altı sırların söylenmesi ve sırların açığa vurulması. Gerçekten hipnotik trans altındayken kişi, hayatını çok çok tehdit edici bilgiler olmadığı müddetçe her şeyini paylaşıyorlar. Eğer derin transa girdiyse ve size de güveniyorsa her şeyini paylaşıyorlar.

Buradan da anlıyorsunuz ki bilinç dışına ulaştığınızda, sondanbul aşamaya ulaştığınızda sanki rüya aleminde soru cevap verilir gibi çok rahat bir şekilde sanki kendi egosuyla paylaşıyormuş gibi bir duyguyla içsel yaşantılarını sizinle paylaşabiliyor.

12-OTONOM SİNİR SİSTEME TESİR VE FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER

Otonom sinir sitemi ve fizyolojik yapıların değişebilirliği. Bu mümkün oluyor arkadaşlar. Kan basıncını değiştirmek, hipertansiyonu olanların tansiyonunu direk veya indirekt telkinlerle düşürmek, tansiyonu düşük olan bir insanın tansiyonunu artırmak, nabzı yüksek bir insanın nabzını düşürmek, düşük olan nabzı artırmak, kan seviyesi oranlarını belirli oranlarda değiştirmek vs olabilir. Mide salgısını, muhtelif salgıları artırmak telkinlerle mümkün olduğu gösterilmiştir. Bununla ilgili çokça çalışma var.

13-CLORE VOYANCE (Ruhsal Görü: Duyular Dışı İdrak)

Bilimsel bir şey değil burada ki fenomen. Hep izah edilemeyen bir takım olgular var. Olmayan bir şeyin görülmesi. Farklı bir yerde yaşanılan hakkında bilgi sahibi olmak. Ruhsal olarak bu mekandan çıkma, bu mekanın dışındaki algıları algılayabilme değerlendirebilme gibi bir şey.

14-ZAMAN DİSTORSİYONU

Zaman rölatif bir kavramdır. Algıyla çok yakından alakalıdır. Zaman sonradan üretilmiş bir kavram. Ruhsal aygıtımızda zamanın anlamı yok. Zaman yok. Yaşanılır ve yaşanan şey var. Ne önü var ne arkası var, ne geçmişi var, ne geleceği var. Birincil düşünce aygıtı dediğimiz idimizin veya ruhsal aygıtımızın düşünce tarzından yavaş yavaş bebekliğimizde ikincil düşünce tarzı dediğimiz düşünceye geçeriz ki bu mantıklı düşünmedir. Kortekste düşünmedir. Duygularla düşünmemektir. Bu düşünce tarzına geçmenin en önemli kavramlarından birisi zaman kavramını idrak etmektir. Zaman diye bir şey var. O zamanın lineer bir çizgisi var. Dünü var, bu günü var ve yarını olacak. Dolayısı ile bu zaman kavramı sonradan oluşturduğumuz medeniyeti kurmak için gerekli olan zaman dilimidir. Ve zamanın ritmik bir atışı var. Saniyeler, dakikalar, aylar günler vs. ve insanlarda zamanın ortak algısı var. 24 saatlik bir gün, aylar yıllar mevsimler… Fakat yaşanılan anıya göre de yaşanılan duyguya göre de zaman uzamış veya kısalmış şekilde his olarak algılanır. Depresif dönemlerde zaman lastik gibi uzar ve bir türlü bitmek bilmez. Saniyeler yıl olur, dakikalar yıl olur. Çok keyifli ve haz yaşadığın zaman dilimleri de bir çırpıda geçiverir.

15-HİPERMİNEZİ

Hafıza kayıtlarını zorlarsanız bir takım olayları canlı hatırlarsınız. Çünkü duygusal yükü fazladır hem mutluluk açısından hem mutsuzluk açısından. Ama normal olayların detaylarını hatırlayamazsınız. Geçmiş anıları fazla hatırlayamazsınız. Bir takım çağrışım zincirleri ile yavaş yavaş hatırlarsınız.

Hiperminezi insanın hatırlama kapasitesini artıran, hipnotik tranas altındayken daha derinde olan olayların hatırlanmasında bize inanılmaz yol kazandıran bir bilgi kaynağıdır.

Bu konuda en çok talep öğrencilerin okudukları ders konularını hatırlanması ile ilgili sınavda hipermineziye ulaşmaları ile ilgili talepler. Çalıştıkları dersi unutmamak veya en azından sınavda otohipnoza girerek formülleri konuları, konu başlıklarını daha derinlemesine hatırlamakla ve kavramakla ilgili destek isteyebilirler. Belirli bir noktaya kadar bu konuda yardımcı olunabilir.

16-EKMİNEZİ

geçmişin aşırı hatırlanması değilde, geçmişi bugün hipnotik trans altında birebir yaşamaya ve o yaşan kişinin gözüyle olayları aktarmaya ekminezi dedik

Hiperminezi dışarıdan olayları gözlemleyip detayları hatırlamakken, ekminezi biz zat o yaşta olup o yaşın bakışı ve o yaşın duygusuyla tekrardan olayı yaşamaya vermiş olduğumuz isimdir.

Ekmineziyi terapide anlamlı olarak kullanabiliyoruz. Geçmişteki olayları anlamlandırma, değerlendirme ve hayatında olaylara nasıl baktığı ile ilgili bakış tarzını yakalama adına önemli bilgiler veriyor bizlere. En önemlisi de eğer travma varsa, acı varsa, korku varsa, belirli negatif şartlanmalar var ise bunların hepsini yeniden çerçevelemek, yeniden değiştirmek bu günkü akılla ve bilgi beceriyle onların üzerinden gelebilmesi ekminezi ile mümkün olabilmektedir.

**********Alpaslan KESKİN

*********Psk. Dan. ve Psikoterapist

KAYNAKÇA

ÖZAKKAŞ Tahir 1993, Gerçeğin Dirilişine Kapı HİPNOZ, Özak Yayınevi, KAYSERİ

ÖZAKKAŞ Tahir 2011, Hipnoz eğitimleri, Kocaeli-Darıca
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hipnotik Fenomenler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Alpaslan KESKİN Fotoğraf
Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Alpaslan KESKİN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Hipnotik Fenomenler' başlığıyla benzeşen toplam 4 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:54
Top