2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



İnternet Bağımlılığı
MAKALE #16321 © Yazan Uzm.Psk.Rabia BİNALİ | Yayın Mart 2016 | 5,171 Okuyucu
İNTERNET BAĞIMLILIĞI

1.İnternet Bağımlılığı Tanımı

İnternet bağımlılığı teriminin ortaya çıkışının ilginç bir hikayesi bulunmaktadır. İlk defa 1996 yılında Dr. Ivan Goldberg, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından hazırlanan Mental Hastalıkların Teşhis ve İstatistiği El Kitabı’na (DSM-4-TR) dayanan kriterlerin özetini bazı meslektaşlarına e-mail olarak göndermiş ve onlardan aldığı geribildirimde bazı meslektaşlarının internet bağımlısı olduklarını belirtmeleri üzerine büyük bir şaşkınlık içerisine düşmüştür. Ivan Goldberg o zamanlar internet bağımlılığı kavramını şaka amaçlı kullansa da günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır (Kirallo 2005:8, aktaran Kurtaran, 2008).

İnternet bağımlılığı kavramı yaygın olarak kullanılmaya başlanmışsa da araştırmacılar ve klinisyenler bu terimi farklı farklı şekillerde kullanmışlardır. “İnternet bağımlılığı rahatsızlığı” (Goldberg, 1995), “Patolojik internet kullanımı” (Young,1996; Morahan-martin ve Scumacher, 2000; Davis, 2001; Gönül, 2002; Di Nicola,2004), “Aşırı internet kullanımı” (Griffiths, 2001) “Kompulsif internet kullanımı” (Greenfield, 1999), “Problemli internet kullanımı” (Beard ve Wolf, 2001; Caplan, 2002; Köroğlu ve diğerleri, 2006), “Yanlış internet kullanımı” (Case ve Young, 2001), “Spesifik veya genelleştirilmiş patolojik internet kullanımı” (Davis, 2001), “Uyumsuz internet kullanımı” (Beard ve Wolf, 2001), “İnternet kötü kullanımı” (Young ve Case, 2004) gibi terimler bunlardan bazılarıdır.
İnternet Bağımlılığı Young(2007) tarafından, kullanıcının çevrimiçi kullanımını kontrol yeteneğini, ilişkisel, mesleki ve sosyal problemlere sebep olacak derecede etkileyebilen yeni ve genellikle tanınmamış klinik bir rahatsızlık olarak tanımlanmaktadır.

2. İnternet Bağımlılığı Tanı ölçütleri

Literatür incelendiğinde araştırmacılar ve klinisyenler arasında internet bağımlılığı ile ilgili tanı kriterleri konusunda henüz bir uzlaşma sağlanamadığı görülmüştür. Günümüzde yaygınlığı giderek artan internet bağımlılığı birçok klinisyen tarafından incelenmiş ve internet bağımlılığına ilişkin tanı kriterleri ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Aşağıda farklı araştırmacılar ve klinisyenler tarafından ele alınan internet bağımlılığı tanı kriterleri ifade edilmiştir.

Goldberg (1999) DSM-4’te yer alan madde bağımlılığı kriterlerini göz önüne alarak internet bağımlılığı ile ilgili aşağıdaki tanı kriterlerini belirlemiştir:
On iki aylık bir süre içinde herhangi bir zamanda ortaya çıkan aşağıdakilerin 3’ü veya daha fazlası ile kendini gösteren klinik olarak belirgin bir bozulmaya ya da sıkıntıya yol açan uygunsuz internet kullanımı;
* Aşağıdakilerden biri ile tanımlanan tolerans gelişimi.
  • İstenilen keyfin alınabilmesi için belirgin olarak artmış internet kullanım süresi
  • Sürekli olarak aynı sürelerde internet kullanımı ile alınan keyifte azalma olması
*Aşağıda tanımlanan şekilde yoksunluk gelişmesi.
Ağır ve uzun süreli internet kullanımı aşağıdakilerden en az iki tanesinin günler içinde ortaya çıkması (1 ay içinde ortaya çıkabilir) ve kişilerin bunlardan dolayı iş, sosyal ve önemli işlevsel alanlarda sıkıntı yaşaması.
  • Psikomotor ajitasyon
  • Bunaltı
  • İnternette neler olduğu hakkında takıntılı düşünceler
  • İnternet hakkında fanteziler ve hayaller kurma
  • İsteyerek ya da istemeyerek tuşlara basma hareketi yapma
  • Bu sıkıntılı durumlardan kurtulmak için internete ya da benzeri servislere bağlanma
*İnternet kullanımı genellikle planlandığından daha uzun süreler alır.
*İnternet kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için sürekli bir istek veya boşa çıkan çabalar vardır.
*İnternet ile ilgili eylemlere ek uzun süreler ayrılır (kitap almak, yeni web tarayıcıları ve programları denemek, dosyaları düzenlemek vb).
*İnternet kullanımı nedeniyle önemli toplumsal mesleki etkinlikler veya boş zamanları değerlendirme etkinlikleri bırakılır veya azaltılır.
*İnternet kullanımı yol açtığı sorunlara (uykusuzluk, evlilik problemleri, işe ve randevulara geç kalma vb.) rağmen aşırı şekilde kullanılmaya devam eder.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından geliştirilen Mental Bozuklukların Teşhisi ve İstatistiği El Kitabı’na (DSM -5) göre internette oyun oynama bozukluğu tanı ölçütleri şu şekilde ifade edilmiştir:
On iki aylık bir süre içerisinde önerilen dokuz kriterden beş ya da daha fazla kriterin karşılanması ve internetin genellikle diğer oyuncularla oyun oynama ile klinik olarak önemli bir bozukluk ve sıkıntıya yol açan sürekli ve tekrarlayıcı kullanımı olarak tanımlanmıştır ( Amerikan Psikiyatri Birliği [APA], 2013).
  • İnternet oyunlarıyla meşgul olma (kişi önceki oyun aktivitesi hakkında düşünür ya da bir sonraki oyunu oynamayı bekler; internet oyunu günlük yaşamda hakim aktivite olur).
  • İnternette oyun oynarken internetin elinden alınmasıyla geri çekilme belirtileri. (Bu belirtiler genellikle kaygı, sinirlilik ya da üzüntü olarak tanımlanır, ama bunlar farmakolojik geri çekilmenin fiziksel işaretleri değildir).
  • Tolerans. (İnternet oyunlarıyla meşguliyete artan miktarda zaman harcama ihtiyacı).
  • İnternet oyunlarına girmeyi kontrol etmedeki başarısız girişimler.
  • İnternet oyunlarının bir sonucu olarak internetteki oyunlar haricindeki önceki hobi ve eğlencelerine ilginin kaybı.
  • İnternet oyunlarının miktarı hakkında aile üyelerine, terapiste ya da diğerlerine yalan söyleme.
  • Psikolojik problemleri bilmesine rağmen internet oyunlarının devam eden aşırı kullanımı.
  • Olumsuz bir ruh halinden kurtulmak ya da rahatlamak için internet oyunlarının kullanımı. (Örneğin: Çaresizlik, suçluluk, kaygı duyguları)
  • İnternet oyunlarına katılımdan dolayı önemli bir ilişkiyi, işi ya da eğitimle ilgili kariyer fırsatını riske atma ya da kaybetme.
3. İnternet Bağımlılığı Etiyolojisi (Nedenleri)

Literatür incelendiğinde internet bağımlılığının sebeplerinin net olarak ifade edilemediği görülmektedir. Birçok araştırmacı internet bağımlılığının nedenleri ile ilgili farklı farklı yaklaşımlar sergilemektedirler. Bu yaklaşımlar araştırmacıların ve klinisyenlerin bakış açılarından incelenmeye çalışılacaktır.

İnternet bağımlılığında bireyin internet ile tanışma ve internete yönelme nedenleri bağımlılığın oluşma sürecinde önem arz etmektedir. Birey gençlik döneminden kaynaklanan sorunlardan kaçmak ya da bu sorunların üstesinden gelebilmek amacıyla arkadaş çevresine yönelmektedir. İnternet kullanımı da gençler arasında popüler bir aktivite olarak görülmektedir ve bu görüş gençlerin aşırı internet kullanımında bir neden olarak görülebilmektedir ( Tsai ve Lin, 2002).

Young (2004) ergen ya da genç bireylerde interneti kötüye kullanmaya sebep olan etkenleri limitsiz ve ücretsiz internet erişimine sahip olma, başka sosyal etkinlikleri unutup sadece interneti düşünme, bireyin internet erişimine ailesi tarafından bir kontrol ya da engelin bulunmayışı, internetteki etkinliklerin gizlenebilmesi, gerçek hayattaki korku, takıntı ve kusurların internette gizlenip farklı bir kimliğe bürünülebilmesi vb. şeklinde ifade etmektedir (akt. İnan, 2010).

Grohol’e (1999) göre insanları internete bu kadar bağımlı hale getiren şey sosyalleşme ihtiyacıdır.

Depresyon kavramının da patolojik internet kullanımı ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir (Young ve Rodgers, 1998). Ancak çalışmalar incelendiğinde depresyonun hem sebep hem de sonuç olduğu ifade edilmektedir. Yani birey depresyonda olduğundan dolayı mı patolojik internet kullanımı davranışı sergilemektedir yoksa patolojik internet kullanımından dolayı mı depresyon geçirmektedir, bu konuda ilişkinin yönü konusunda tam bir netlik söz konusu değilidir. Tsai ve lin (2003) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmanın sonucuna göre internet bağımlısı olan ergenler internetin depresyonlarını hafiflettiği için interneti kullandıklarını ifade etmektedirler.

İnternet bağımlılığında sebep olarak görülen etkenlerden biri de yalnızlık olarak ifade edilmektedir (Morahan-Martin ve Schumacher, 2000; Caplan, 2003). Yalnızlık kavramı da aynı depresyon gibi internet bağımlılığı için hem bir sebep hem de sonuç olabilir. Bireyler yalnız oldukları için internete yöneliyor olabilir ya da tam tersi şekilde aşırı internet kullanımından dolayı sosyal çevreleri ile aralarındaki ilişkide kopukluk meydana gelip yalnızlaşabilirler.

İnternet Bağımlılığının Sonuçları ve Alınması Gereken Önlemler

İnternetin uzun süreler kullanılması literatürde çok sayıda araştırmacının da ifade ettiği gibi birçok olumsuz sonucu beraberinde getirmektedir. Araştırmacılar tarafından tespit edilen birçok olumsuz sonuç şu şekilde ifade edilmektedir.

Young (1999) bir makalesinde internet bağımlılığının olumsuz sonuçlarını; ailesel problemler, akademik problemler ve mesleki problemler şeklinde sınıflandırarak açıklamıştır. Young (1996) araştırmasında %53 oranında ciddi ilişki problemleri bulgulamıştır. Bu ilişki problemleri evlilikler, flört ilişkileri, ebeveyn-çocuk ilişkisi, yakın arkadaşlık ilişkisi gibi kategorileri içermektedir. İnternet bağımlılığından Young’a (1999) göre en çok evlilikler etkilenmektedir. Bireyler aşırı internet kullanımı yüzünden evdeki sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirememektedir. Örneğin; bir anne internetin aşırı kullanımı yüzünden günlük işlerini yapamaz hale gelebiliyor ya da çocuğunu okuldan almayı unutabiliyor. Siber-sex yüzünden boşanma oranlarında artış olduğu bulunmuştur (Quittner, 1997; aktaran Young, 1999). İnternet üzerinden romantik ilişkilerin artması üzerine çiftler gerçek hayatta romantik ve seksüel ilişkilerini devam ettirememektedir (Young, 1999).

Di Nicola (2004) 18-24 yaş aralığında yer alan fakültelerde öğrenim gören öğrenciler üzerine yaptığı çalışmasında problemli internet kullanımı yüzünden öğrencilerin dersleri kaçırdığını, sosyal ilişki ve akademik başarı alanlarında olumsuz etkilendiklerini, yeterli düzeyde uyuyamadıklarını bulmuştur.

İnternet bağımlıları uzun süreler internet başında kaldıkları için bir takım fiziksel problemler yaşayabilmektedirler. İnternet karşısında uzun süreler kalmaktan kaynaklanan uykusuzluk bağımlılar tarafından fiziksel bir problem olarak görülmezken uykusuzluk sonucu dikkati sürdürmede güçlük, okula devam edememe, günlük işlevlerin sürdürülememesi ve kişisel ilişkilerde bozulmalar meydana gelebilmektedir (Esen, 2010). İnternet başında uzun süreler geçirmekten dolayı aşırı bilgisayar kullanımıyla kas krampları ve karpal tünel sendromu gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.

İnternet bağımlılığının önlenmesi ve internet kullanımının olumsuz etkilerinden korunmak için şunlara dikkat edilmelidir (Bayraktar, 2001; Peltoniemi, 2002; Bölükbaş, 2003; Lim ve diğerleri, 2004; Tekdal,2005; Yalçın, 2006; Odabaşı ve diğerleri, 2007; Nakilcioğlu, 2007; Esen, 2007; Şendağ ve Odabaşı, 2007; Akt. Günüç, 2009).
  • Bireylerin internete bağlanma zamanları değiştirilmeli,
  • İnternetin kullanım süresi kayıt altına alınmalı,
  • İnternetin günlük kullanım sürelerine sınırlandırmalar getirilmeli,
  • Spor aktivitelerine katılım sağlanmalı,
  • İnternet başında gevşeme egzersizleri yapılmalı,
  • İnternete bağlanma sırasında hissedilenler kayıt altına alınmalı,
  • Yeni sosyal beceriler kazandırılmalı,
  • İnternet çocuğun odasında değil de evin genel paylaşım alanlarında kullanılmalı,
  • İnternet kafeler kontrol altında tutulmalı,
  • Aileler çocuklarına başka etkinlikleri gerçekleştirebilmeleri için fırsatlar vermeli ve onları yönlendirmeli,
  • Aileler çocuklarıyla daha fazla ilgilenmeli ve onların duygusal ihtiyaçlarını karşılamalı,
  • Öğrencilerin okuldaki internet kullanımı kontrol altında tutulmalı,
  • Öğrencilerin, internetten akademik anlamda yararlanmaları sağlanmalı ve bu yönde alışkanlık kazandırılmalı,
  • Birey internetin doğru amaçlı kullanılması yönünde bilinçlendirilmelidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"İnternet Bağımlılığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Rabia BİNALİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Rabia BİNALİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Uzm.Psk.Rabia BİNALİ
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Rabia BİNALİ'nin Makaleleri
► İnternet Bağımlılığı Psk.Elif Tuğçe ÇOLAKOĞLU
► İnternet Bağımlılığı Psk.Nuray ŞAHİN
► İnternet Bağımlılığı Psk.Namık ACAR
► İnternet Bağımlılığı Psk.Nazan PARLAK
► İnternet Bağımlılığı Psk.Saadet YAVUZBİLGE
► İnternet Bağımlılığı Psk.Sema KAHVECİ KAANOĞLU
► İnternet Bağımlılığı Psk.Dnş.Kemal TUNCER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'İnternet Bağımlılığı' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
--
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:29
Top