2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Obez Çocuklarda Damar Sertliği ve Şeker Metabolizması Bozukluğu
MAKALE #1760 © Yazan Prof.Dr.Mehmet Emre ATABEK | Yayın Ekim 2008 | 4,616 Okuyucu

Obezite, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olan, vücutta aşırı yağ depolanmasıyla ortaya çıkan enerji metabolizması bozukluğudur. Çocuğun ağırlığının ideal ağırlığına (yaşa ve cinsiyete göre düzenlenmiş tablolardan bulunur) oranlanmasıyla bulunan rölatif ağırlığın yüzde 120'nin üzerinde olması obezite olarak kabul edilmektedir. Obezite nadiren bir hastalığa bağlı olarak gelişir ve vakaların çoğunda belirlenmiş bir hastalık nedeni yoktur. Genellikle alınan enerji harcanandan fazladır.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Bilimdalı çocukluk çağı obezitesi konusunda hem poliklinik hizmeti olarak hem de bilimsel faaliyetler açısından çalışmalar yapmaktadır. Bilimsel faaliyetlerimiz arasında ulusal ve uluslararası saygın tıp dergilerinde çocukluk çağı obezitesi konusunda çalışmalarımız yayınlanmıştır. Bu konu ile ilgili çalışmalarımızdan bazıları deneysel rat çalışmalarıdır. Rat çalışmalarında kafeterya diyeti ile obezite modeli geliştirilen yenidoğan ratlarda aorta denilen ana atar damarda damar sertliği bulguları tespit ettik.

Çocuk ve ergenlerde sağlıksız beslenme ve durağan yaşam biçiminin etkisiyle obezite görülme sıklığı artmaktadır. Çocukluk çağı obezitesi erişkin dönemde bir dizi probleme neden olması nedeniyle giderek önem kazanmaktadır. Dünyada 1 milyarı aşkın insan obezdir ve ABD’de 6-23 aylıkta % 12’si aşırı kilolu, tüm çocukların yaklaşık 1/3’ü obezdir. Obez çocuk ve ergenlerde, erişkin obezler gibi ciddi problemler ve ruhsal bozukluklar görülebilmektedir. Çocuklarda komplikasyonlara karşı yatkınlık korunma ve tedaviyi gerekli kılmaktadır. Bazı obez çocuklarda insülin hormonunda yükseklik, kan basıncı yüksekliği, kan yağlarında bozulma, bel kalça oranının artması gibi belirgin metabolik bozukluklar bulunabilmektedir. Şişmanlık ve hareketsizliğin getirdiği çok önemli bir sorun da özellikle kız çocuklarında erken buluğ başlamasıdır. Özellikle kız çocuklarında yağ dokusunun artışıyla birlikte leptin denilen bir hormon salgılanmakta, leptin de buluğ çağını başlatıcı etki göstermektedir. Erkek çocuklarda ise şişmanlığa bağlı gömülü penis ve ergenlikte baskılanma gibi istenmeyen etkilerle karşılaşılmaktadır.

Küçük çocuklarda uykuda solunum problemleri ve diz ağrısı ve bacaklarda eğilme ile giden rahatsızlıklar görülebilir. Bazı obez çocuklarda ergenlik öncesi dönemde bile şeker metabolizması bozuklukları, kan basıncı yüksekliği, kan yağları yüksekliği, şeker hastalığı ve hatta damar sertliği belirtileri bile ortaya çıkabilmektedir. Özellikle 2-10 yaşları arasında aşırı kilo alan çocuklarda, erişkin dönemde bu problemler fazladır. Eğer anne ve baba da obezite ve şeker hasatlığı varsa risk daha da artmaktadır. Çalışmalarda 3-8 yaş arası obez çocuklarda bile erken damar bozukluklarının ortaya çıktığı ve damar sertliğinin çocuklukta başladığı gözlenmiştir. Bizim obez çocuk ve ergenlerde yaptığımız bir çalışmada da ultrason ile atar damarların duvar kalınlıklarının normal çocuklara göre artmış olduğunu tespit ettik. Uluslar arası literatürde yayınlanan bu çalışmadan da anlaşılacağı gibi obezlerde damar ve kalp problemlerinin temeli çocukluk çağında atılmaktadır. Bu nedenle erken yaşlarda korunma ve tedavi girişimleri, ergenlik ve erişkin döneme göre daha etkin ve başarılı olacaktır. Buna rağmen çoğu olguda ağırlık artışı tekrar ortaya çıkmaktadır. Hasta kilo veremiyorsa yeme bozuklukları ve psikiyatrik problemler araştırılmalıdır. Ailenin yaşam tarzı ve beslenme şekli sonucu etkileyen önemli etkenlerdir. Anne-babanın da olaya dahil edilmesi ile obez çocukta ağırlık azalması sağlanabilmektedir. Çocuğa iştah ile açlığın farkı kavratılmalı, dikkati beslenme dışındaki konulara çekilmelidir. Günlük beslenmede 100 kalori azaltılması ile yıllık 5 kg daha az kilo alması sağlanabilir. Hızlı kilo vermekten ziyade aylık 1-2 kg düşürülmesi daha doğrudur. Aile için trafik ışığı diyet tablosu hazırlanabilir. Buna göre yeşil gıdalarda 0-1.9 gr, sarı gıdalarda 2-4.9 gr, kırmızı gıdalarda 5 gr^dan fazla yağ bulunur. Kalori kısıtlanırken enerji tüketimi de artırılmalıdır.
Belirgin kalori kısıtlama diyetinde ise yüksek protein, düşük kalori ile kısa süre içinde dramatik kilo kaybı sağlanabilir. Fakat bu durumda yani ağır kalori kısıtlamasında vitamin, mineral, mikrobesinlerde yetersizlik, kemik birikiminde azalma, lineer büyümede düşme ve adet bozuklukları gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Düşük karbonhidrat diyeti kalori kısıtlanması anlamında yararlı olabilir. Ancak katkısı zaman içinde azalmaktadır. Çalışmalarda aşırı kilolu ergenlerde 3 aylık düşük karbonhidratlı diyetle 9.9kh azalma izlenmiş fakat kötü kolesterolde düşme görülmemiştir. Düşük yağ diyeti uygulananlarda ise 4.9kg azalma ve kötü kolesterolde düşme tespit edilmiştir.

Çocuklarda tatlandırıcı-şeker içeren içeceklerin tüketimiyle, kilo alımı arasında ilişkiler bulunmuştur. Kompleks karbonhidratlı diyetle, kilo alımı ve yağ kitlesinin azaldığı ergen çocuklarda gözlenmiştir. Bu yüzden karbonatlı veya meyva suyu, sporcu içecekleri diyetten çıkarılırsa kalori alımı ve obezite azalmaktadır.

Lif alımı (tahıllar, hububat) tip 2 diyabet ve kalp damar hastalıkları ile ters orantılıdır. Lifler makronutrient emilimini azaltır, böylece yağ yıkımı artar, şeker duyarlılığı düzelir.
Magnezyum alımı (tahıl, fındık ve yeşil yapraklılar) ve kalsiyum, D vitamini içeren süt ürünleri çocuk ve genç erişkinlerde tip 2 diyabet riskini azaltırlar.

İştahı açan ve acıktıranlar; greyfurt, karalahana, patates, kırmızı biber, nohut, incir, havuç, tuz, tarçın, mısır. Buna karşılık iştahı kapayan ve doygunluk hissi verenler; avokado, çavdar ekmeği, dil peyniri, böğürtlen, sardalya, elma, kepekli makarna, esmer pirinç, yulaf ezmesi, badem, brokoli, yumurta, çilek, balık, ıhlamur, donmuş yoğurt, sebze çorbası gibi besinler dengeli tüketilmelidirler. Omega-3 yağ asitlerinin yoğun bulunduğu somon balığı, ceviz, keten tohumu, semizotu önerilebilir. Omega-3 yağ asiti içeren kapsüller veya gıdaların operasyon planlanan hastalarda 15 gün öncesinden kesilmesi gerekir. İlaç etkileşimleri yanında pıhtılaşma hücrelerinin fonksiyonlarında bozukluk yapabilirler.
Bazal metabolizma hızı günlük enerji tüketiminin % 50-70’ine denk gelmektedir. Yağsız beden kitlesi bazal metabolizma hızını belirleyen en önemli faktör. Bu nedenle kas kitlesini artırmayı hedefleyen egzersizler önerilir. Kalori ve yağ kısıtlaması ile düzenli egzersiz kombine edilrise sonuca ulaşmak kolay olacaktır. Egzersizle total ve iç organlardaki yağ deposu azalır, yağsız kitle indeksi artar istirahat enerji harcanması artar. Yine egzersizle yağ dokusunun insülin duyarlılığı artar ve iyi kolesterol yükselir.
Vücut kitle indeksi arttıkça volonter egzersiz kapasitesi düşmekte, bu nedenle hastalıklı obezite gelişmeden ve fonksiyonel olarak hareketsiz kalmadan egzersize başlanmalıdır. Diyet ve egzersizde uyum problemleri ile sık olarak karşılaşılmaktadır. Genelde 2 yıl içinde obez çocukların % 90’ından fazlasında diyete uyumun bozulduğu görülmüştür. Fiziksel aktiviteyi artırmak için okula yürüyerek gidip gelmesi, aralarda oynaması, yürüyüş yapması, köpek ile yürüyüş, daha az televizyon seyretmesi, daha az bilgisayar kullanması önerilmelidir.

Fiziksel aktivite normal büyüme ve gelişme için de gereklidir. Bununla birlikte obez çocuklarda kalp ve akciğerde güçlenme, adale gücünde artma, kemik gelişiminde artma, kan yağı ve kan şekerinde düşme, kendini iyi hissetme, özgüven kazanma, gibi yararları vardır. Günlük aktivitenin en az 60 dk olması önerilir. Ancak obez çocuklarda sık görülen insülin direnci ve kalp damar problemlerini azaltmada bu süre 90 dk olmalıdır. Egzersizle önce şeker ve şeker depoları yıkılırken, yağ yıkılımı 90-120 dakikada başlamaktadır. Egzersizin yararı 24-72 saat sürmektedir, bu nedenle haftada en az 3 kez fiziksel aktivite sürdürülmelidir.

Uyku süresi kısa olan çocuklarda hem atıştırma süresinin artması, hem de uykusuzluğun iştah mekanizmalarını değiştirmesi sonucu obezite artmaktadır. Televizyon izleme-bilgisayar kullanımı günlük 2 saati geçmemelidir. Ayrıca daha uzun süre TV izleme ile hipertansiyon riski de artmaktadır. Eğer çocuklar 8 saatten daha az uyurlarsa, 10 saat uyku uyuyan çocuğa göre obezite riski 1,82 kat artıyor.

Eğer yaşam tarzı değişimi için yapılan girişimleri yetersiz kalırsa, çocuk endokrin kliniklerine başvurulması gerekmektedir. Bu birimde diğer girişimlere ek olarak ilaç tedavisi uygulaması başlatılabilir.

Çocuklarda obezitenin önlenmesi ve tedavisi için aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir.
1-Çocukluk çağı obezitesi ile erişkin obezitesi tedavi yaklaşımları olarak birbirinden ayrılmalı ve sağlık personeli bu konuda aydınlatılmalıdır.
2-Çocukluk çağı obezitesi konusunda hem sağlık personeli hem de çevre halkı deneyimli kişiler tarafından aydınlatılmalıdır. Bu konuda bölgesel yayın kuruluşları aracılı ile Pediatrik Endokrinologlar tarafından çocukluk çağı obezitesinin önemini anlatan belgeseller ve seminerlerin yayınlatılması sağlanmalıdır.
3-Halkı bilinçlendirmeyi amaçlayan obezite ile ilgili dernekler kurulmalı ve derneklerin kontrolünde pediatrik endokrinolog, diyetisyen ve egzersiz eğitmenlerinin bulundurulması sağlanmalıdır.
4-Çocukların görsel medyanın reklamlarından etkilendiği açıktır. Bu konudaki aşırı kalorili yiyecek ve içecek reklamlarına kısıtlama yapılması ve hatta denetime tabi tutulması gerekmektedir.
5-Çocukların eğitim arası tatillerde Spor merkezlerine kayıdı zorunlu hale getirilmesi sağlanmalı ve çocukların bağlı olduğu okul tarafından denetlenmelidir. Ayrıca okul kantinlerinde sağlığa zararlı katkı maddeli gıdaların satışı engellenmelidir.
6- Pediatrik Endokrinoloji merkezlerine çocukluk çağı obezitesi konusunda bilimsel araştırmalar ve tarama programları konusunda destek verilmelidir.
7- Çocukların büyüme ve gelişmesini etkileyecek bilinçsiz diyet programlarının verilmesi önlenmeli ve diyet öncesi deneyimli sağlık çalışanı tarafından gerekli sağlık taraması yapıldıktan sonra diyet programları uygulanmalıdır.

Çocukluk çağında obezitesi olanların yüzde 80'i erişkin dönemde de obez kalmaktadır. Çocukluk çağından devam eden obezite erişkin dönemde birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olmakta ve ileri dönemde sağlık harcamalarında ülkeye ciddi bir yük getirmektedir. Bu nedenle obezitenin ortaya çıkmadan veya başlangıç döneminde önlenmesi önem kazanmaktadır.

Doç.Dr. Mehmet Emre Atabek

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı, Konya





     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Beyin Damar Hastalıkları Prof.Dr.Hasan Çağlar UĞUR
► Anevrizmalar (Beyin Damar Baloncukları) Prof.Dr.Hasan Çağlar UĞUR
► Varisler ve Diğer Toplar Damar Hastalıkları Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN
► Kalp Damar Hastalıklarının Tanısında Kullanılan Metodlar ÇOK OKUNUYOR Dr.Farşid FARŞİDFAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Obez Çocuklarda Damar Sertliği ve Şeker Metabolizması Bozukluğu' başlığıyla benzeşen toplam 75 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:50
Top