Dupuytren Kontraktürü
Dupuytren kontraktürü, el ayası ve parmakların ön yüz derisinin altındaki yumuşak doku tabakasının kalınlaşıp kısalarak parmaklarda bükülmeye neden olan ilerleyici bir hastalıktır. Avuç içi derisinin hemen altında yer alan ve altından geçen tendon, sinir ve damar yapıları için koruma görevi üstlenen yapının (palmar fasya), anormal kalınlaşıp sertleşmesi ile meydana gelir. Katlanma avuç içinden parmaklara doğru uzanır.
Ağrı çok belirgin olmamakla beraber, ilerleyen evrelerde parmaklardaki bükülmeler eli kullanmakta zorluklara neden olur. En sık avuç içlerinde görülmesine karşın, ayak tabanlarında ve peniste de oluşabilir.
Neden oluşur?
Oluşumundaki kesin neden bilinmemekle beraber, eşlik eden çeşitli risk faktörleri vardır.
Klinik bulgular ve şikayetler
En erken bulgu, avuç içi çizgilerinde kalınlaşma ve sertleşmedir. Sonrasında el ayasında bir veya daha fazla sert noduller oluşur. Bu başlangıç lezyonlarının üzerine bastırıldığında hassasiyet gözlenir. İlerleyen aşamalarda noduller arasında ve parmaklara doğru uzanan sert bantlar oluşmaya başlar.
Hastalığın ilerleme seyri değişkendir. Bazı hastalarda yıllar içinde çok yavaş ilerleme gösterebilirken, bazı hastalarda noduller hızlıca ilerleyerek sert bantlara dönüşebilir. En sık yüzük parmaklarını etkiler ancak tüm parmaklar etkilenebilir. Her iki elde aynı anda görülmesi de sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Parmaklara doğru oluşan sert bantlar nedeniyle parmaklar düz konuma getirilemez ve içe doğru kıvrık pozisyonda hareketsiz kalırlar. Bu da eli kullanmada bir takım zorluklara neden olur. Parmaklarda bükülme arttıkça el yıkama, el sıkma, eldiven giyme, birşeyi kavrayarak tutma gibi günlük aktivitelerde güçlükler oluşmaya başlar.
Tedavi
Parmaklarda bükülmeye neden olmadığı sürece noduller takip altına alınır. Başlangıç lezyonlarında lezyon içi steroid enjeksiyonu uygulanabilir. İlerlemeyi yavaşlatıp kısmen fayda sağlar. Hastalık geçici olarak baskılanır; ancak zaman içersinde noduller tekrar belirginleşip hastalık ilerlemeye devam eder.
Masaj, el egzersizi, gece atelleri gibi yardımcı yöntemlerle ilerleme yavaşlatılabilse de engellenemez.
İleri evrelerde, parmak bükülmeleri el hareketlerine engel oluyorsa hastalara cerrahi planlanır. Cerrahide amaç, sertleşmiş dokuları temizlemek ve parmağı eski hareketliliğine kavuşturmaktır. Cerrahi işemde kalınlaşmış ve kısalmış bantlar, damar ve sinir yapıları korunarak dikkatli bir şekilde olabildiğince temizlenerek parmak eklem açıklığı arttırılır. Bazen bantlar, üzerindeki deri örtüsünde de bozulmalara yol açabilir; bu durumda cerrahi olarak bantlar temizlendikten sonra, deri yamaları ile cilt bütünlüğü sağlanır.
Eğer parmakta bükülmeye bağlı eklem deforme olmamış ve tendon kısalmamışsa parmakta tam hareket açıklığı sağlanır.
Cerrahi sonrası ameliyat bölgesinde yara iyileşme problemleri, kanama, enfeksiyon, sinir hasarına bağlı geçici ya da kalıcı parmakta uyuşma şikayetleri görülebilir. Dikkatli yapılan cerrahilerde, bu komplikasyon ihtimalleri oldukça düşük yüzdelere sahiptir.
Ameliyat sonrası dönemde 3 ila 5 gün ameliyat bölgesi atele alınıp hareketsiz bırakılır, sonrasında ise aktif egzersiz ve 5 hafta süre ile sadece gece atelleme önerilir. Ameliyat sonrası dönemde parmak hareketliliğini arttırmak için fizik tedavi büyük önem taşır.
Tüm önlemlere rağmen, nedeni bilinmeyen ve ilerleyici bir hastalık olan Dupuytren kontraktürü, %20 oranında aynı bölgede ya da diğer parmaklarda veya da diğer elde oluşabilir. Böyle durumlarda elin ihtiyacına ve hastalığın ciddiyetine göre tekrar cerrahi operasyonlar planlanabilir.
Ağrı çok belirgin olmamakla beraber, ilerleyen evrelerde parmaklardaki bükülmeler eli kullanmakta zorluklara neden olur. En sık avuç içlerinde görülmesine karşın, ayak tabanlarında ve peniste de oluşabilir.
Neden oluşur?
Oluşumundaki kesin neden bilinmemekle beraber, eşlik eden çeşitli risk faktörleri vardır.
- Kronik travmalar, el işçileri
- Genetik yatkınlık
- Kronik alkol kullanımı
- Diyabet hastalığı
- Anti-epileptik ilaç kullanımı
- İleri yaş (50-70 yaş arası görülme sıklığı artar)
- Kronik karaciğer hastalıkları
- HIV enfeksiyonu
- Erkeklerde daha sık görülür.
Klinik bulgular ve şikayetler
En erken bulgu, avuç içi çizgilerinde kalınlaşma ve sertleşmedir. Sonrasında el ayasında bir veya daha fazla sert noduller oluşur. Bu başlangıç lezyonlarının üzerine bastırıldığında hassasiyet gözlenir. İlerleyen aşamalarda noduller arasında ve parmaklara doğru uzanan sert bantlar oluşmaya başlar.
Hastalığın ilerleme seyri değişkendir. Bazı hastalarda yıllar içinde çok yavaş ilerleme gösterebilirken, bazı hastalarda noduller hızlıca ilerleyerek sert bantlara dönüşebilir. En sık yüzük parmaklarını etkiler ancak tüm parmaklar etkilenebilir. Her iki elde aynı anda görülmesi de sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Parmaklara doğru oluşan sert bantlar nedeniyle parmaklar düz konuma getirilemez ve içe doğru kıvrık pozisyonda hareketsiz kalırlar. Bu da eli kullanmada bir takım zorluklara neden olur. Parmaklarda bükülme arttıkça el yıkama, el sıkma, eldiven giyme, birşeyi kavrayarak tutma gibi günlük aktivitelerde güçlükler oluşmaya başlar.
Tedavi
Parmaklarda bükülmeye neden olmadığı sürece noduller takip altına alınır. Başlangıç lezyonlarında lezyon içi steroid enjeksiyonu uygulanabilir. İlerlemeyi yavaşlatıp kısmen fayda sağlar. Hastalık geçici olarak baskılanır; ancak zaman içersinde noduller tekrar belirginleşip hastalık ilerlemeye devam eder.
Masaj, el egzersizi, gece atelleri gibi yardımcı yöntemlerle ilerleme yavaşlatılabilse de engellenemez.
İleri evrelerde, parmak bükülmeleri el hareketlerine engel oluyorsa hastalara cerrahi planlanır. Cerrahide amaç, sertleşmiş dokuları temizlemek ve parmağı eski hareketliliğine kavuşturmaktır. Cerrahi işemde kalınlaşmış ve kısalmış bantlar, damar ve sinir yapıları korunarak dikkatli bir şekilde olabildiğince temizlenerek parmak eklem açıklığı arttırılır. Bazen bantlar, üzerindeki deri örtüsünde de bozulmalara yol açabilir; bu durumda cerrahi olarak bantlar temizlendikten sonra, deri yamaları ile cilt bütünlüğü sağlanır.
Eğer parmakta bükülmeye bağlı eklem deforme olmamış ve tendon kısalmamışsa parmakta tam hareket açıklığı sağlanır.
Cerrahi sonrası ameliyat bölgesinde yara iyileşme problemleri, kanama, enfeksiyon, sinir hasarına bağlı geçici ya da kalıcı parmakta uyuşma şikayetleri görülebilir. Dikkatli yapılan cerrahilerde, bu komplikasyon ihtimalleri oldukça düşük yüzdelere sahiptir.
Ameliyat sonrası dönemde 3 ila 5 gün ameliyat bölgesi atele alınıp hareketsiz bırakılır, sonrasında ise aktif egzersiz ve 5 hafta süre ile sadece gece atelleme önerilir. Ameliyat sonrası dönemde parmak hareketliliğini arttırmak için fizik tedavi büyük önem taşır.
Tüm önlemlere rağmen, nedeni bilinmeyen ve ilerleyici bir hastalık olan Dupuytren kontraktürü, %20 oranında aynı bölgede ya da diğer parmaklarda veya da diğer elde oluşabilir. Böyle durumlarda elin ihtiyacına ve hastalığın ciddiyetine göre tekrar cerrahi operasyonlar planlanabilir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dupuytren Kontraktürü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Aliye Ceyla ÖZBAYOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Aliye Ceyla ÖZBAYOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
dupuytren, kontraktür, parmak bükülmesi, parmak kasılması, parmak bozukluları, parmak hastalıkları, parmak, parmakta bantlar, parmak sertleşmesi, dupuytren kontraktürü, dupuytren kontraktürü nedir, dupuytren kontraktürü tedavisi, dupuytren kontraktürü belirtileri, dupuytren kontraktürü sebepleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.