2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Oyun Çağı Çocuğunun Beslenme Alışkanlıkları Neler ve Çocuğum Neden Şişmanlıyor?
MAKALE #1873 © Yazan Dyt.Pınar AKKUZU | Yayın Kasım 2008 | 16,286 Okuyucu
Belki de ebeveynler olarak en çok zorlanılan dönem, bir çocuğun okul öncesi dönemlerindeki beslenmesini düzenlemeye çalışmak. Çünkü büyümeye başlayan çocuk artık hareketleniyor, çevresini ve kendini tanımlamaya başlıyor. En önemlisi de anne ve babasına bağlı olmaksızın beslenebileceğinin ve beslenmesinde tercihler yapabileceğinin farkına varıyor. Doğal olarak da bu durumda sıkıntı yaşayan taraf anne ve babalar oluyor. Çünkü artık önüne konulan besinlere tepki verdiğini gören ebeveynler çocuklarının yemesi gerektiklerini belirleyemez ve onlar üzerinde yaptırım uygulayamaz hale geliyorlar.

İşte bu dönem çocuklarda ‘oyun çağı’ dönemini, yani bir ve beş yaşları arasını kapsıyor. Ancak sevinilmesi gereken bir durum var. Çünkü anne ve babaların beslenme alışkanlıklarından etkilenen bir birey oluşuyor. Yani çoğu zaman ebeveynler çocukları üzerinde yaptırım uygulayamasalar bile, davranışlarıyla örnek olarak rol model haline gelebiliyorlar.

Bu dönemle ilgili beslenme özelliklerinden kısaca bahsedecek olursak;
· Her ne kadar tercih etme yetisine sahip olmaya çalışsa da, bir çocuk, ona sunulan yemeklere bağlı kalır.
· Anne, baba, abla veya ağabey, kardeş hatta bakıcılarının bile beslenme davranışlarını ve besin seçimlerini akıllarında tutarak kendilerine mal edebilirler, onları rahatlıkla taklit edebilirler.
· Anne ve babanın yemek yeme üzerinde uyguladıkları ödül, ceza, ısrar ve umursamazlık çocuğun ileride oluşabilecek beslenme düzenine ve besin seçimlerine olumsuz olarak yansır
· Bu dönemdeki çocukların besin ihtiyaçları ve yiyecek tüketimleri günlük olarak değişiklik gösterir ve bu doğal bir durumdur. Bazı günler fazla, bazı günlerse oldukça az yemek yiyebilir. Bazen iştahsız, bazen de çok iştahlı biri gibi davranabilir.
· Bu dönemde izlenecek en kararlı yol abur cuburla savaşma yöntemlerinin uygulanması olmalıdır. Bu kararlılık sağlanırsa, beslenme düzeninin oluşumu açısından çocuk için oldukça faydalı bir tutum sergilenmiş olunur.
· Bu dönem beslenme açısında çocuk için bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu dönemde edineceği alışkanlıklar onun ileriki yaşlarındaki alışkanlıklarını ve damak zevkini belirleyecektir. O yüzden bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de, çocuğa yemek tatlarının gösterilmesi olmalıdır. Çocuğa olabildiğince çok seçenek sağlanmalı, değişik damak zevklerinin varlığı gösterilmeli ve seçme şansının fazlalığı kanıtlanmalıdır. Böylelikle besin seçme ve tek yönlü beslenmesinin önüne geçilmiş olunacaktır.
· Gereksinimleri de bu dönem boyunca göz ardı edilmemesi gereken faktör olmalıdır. Çocuk büyüme ve gelişme evresinin en kritik yerindeyken yeteri miktarda protein, yeteri miktarda enerji ve vitamin almalıdır ki, büyümesinde problem yaşamasın. O yüzden bu dönemde sunulan besinlerin içeriklerinin de kaliteli olması gerekliliği unutulmamalıdır.
· Bu dönem, çocukların sofra kültürünün oluşturulması için en ideal dönemidir. Özellikle öğün saatlerinin belirlenmesi, besinlerin pişirme yöntemlerinden sağlıklı olanlarının aşılanmaya başlaması bu dönemde çocuklara rahatlıkla kabul ettirilebilir.
· Bu dönemde bazı çocuklar belli öğünlerini yüklü tutarlar. Özellikle kahvaltı yüklü tutulan öğünlerin en başında gelir. Yüklü tutulan öğün sonrasındaki öğün ise genellikle atlanma eğilimindedir. Yani fazlaca kahvaltı yapıldığı günde öğle öğünü atlanabilir ve sadece akşam öğününe ihtiyaç duyulabilir. Böylelikle öğün sayısı günde sadece 2 ile sınırlı kalabilir.
· Bu dönemde çocuklarda tat algıları açılmaya başlar. Besinlerin tatlarından aldıkları haz gittikçe arttığı için aslında besinlere karşı meraklı davranırlar. O yüzden besinlerin tatlarını iyi algılayacakları şekilde sunum yapılmalıdır. Özellikle besinlerin tatları birbirine karıştırılmadan sunulursa besin seçimine karşı önlem alınmış olur.

OYUN ÇOCUĞUNUN ENERJİ İHTİYACI

Bu dönemde büyüme ve gelişme süreci yaşandığı çocukların bazal metabolizma için harcanan enerjileri yüksektir. Bunun dışında fiziksel aktiviteleri de fazla olduğu için günlük enerji ihtiyaçları neredeyse bir yetişkininkinden fazladır. Çok kabaca açıklanacak olursa, gün içinde yetişkin bir bireyin enerji ihtiyacı kilogramı başına 30-40 kalori gibi düşünülürse, oyun çağındaki bir çocuk için bu rakam kilogramı başına 80-90 kalori olarak tanımlanabilir.

Ayrıca bu dönemde daha da önce belirttiğimiz gibi oyun çocuklarında düzensiz yemek yeme alışkanlıkları hat safhadadır. Bu düzensizlik bir öğünde az besin alıp, diğer öğünde bunu kapatmak şeklindedir. Bazen yetersiz beslenilen bir gün sonrasında daha fazla beslenilen diğer gün takip edebilir. Aynı şekilde daha önceden de belirtildiği gibi bazı öğünler yüklü tutulduğu için gün içindeki öğün sayısı ikiye bile düşebilir. Hatta günde tek öğünle bile bir günün geçtiği zamanlar çoğunlukta olabilir.

Buna karşın bu çağdaki çocukların enerji alımları sadece ihtiyaçları kadar olmalıdır. Yemek yemediği ya da az öğünle beslendiği zamanlarda fazladan enerji yüklemesi yapmak aslında sağlıklarına yapılacak iyi bir yatırım değildir ve büyümelerini de olumlu yönde etkilemez.

OYUN ÇOCUĞUNUN PROTEİN İHTİYACI

Oyun çocuğu dönemindeki çocuklar için önemli olan besin öğelerinden bir tanesi de proteinlerdir. Özellikle kemik, diş sağlığı ve büyüme gelişmede önemli rol üstlenen proteinlerin kalitesi de bu dönemdeki çocuklar için oldukça önemlidir. Yüksek kaliteli proteinlerden 1 yumurta, 500ml(2 su bardağı) süt veya yoğurt, 1 köfte kadar et ve ya 1 porsiyon kuru baklagillerden yediğinde protein alımı yeterlidir. Daha fazlasının ısrarı çocuğun besine karşı isteğini azaltacak ve besinleri reddetmeye kadar vardırabilecektir. Bu yaş grubundaki çocuklar için ise protein ihtiyacı kilogramı başına 1-2 gram kadardır. Ve ihtiyacı olan proteinin yarısı mutlaka hayvansal kaynaklı besinlerden karşılanmalıdır.


PEKİ, BÜTÜN DİKKAT VE HASSASİYETİME RAĞMEN ÇOCUĞUM NEDEN ŞİŞMANLIYOR?

Bu soruyu cevaplamak için, bu konuda gerçekten sorumluluğun kimde olduğunu iyi kavramak gerek. Suçlu; alıştığı için damak tadı haline gelmiş bu besinleri tercih etmeye devam eden çocuklarda mı, özellikle son zamanlarda fast food tüketimini yaygınlaştıranlarda mı, yoksa çocuklara beslenme eğitimi veren ve ilerleyen yaşlarında kazanacağı her türlü alışkanlığı şekillendiren ebeveynlerde mi? Gerçek sorumluluk kimde?
Öncelikle şunu kesinlikle kabul etmek gerekir ki, beslenme gerçekten bir alışkanlık durumudur. Bazı tatları kendimize daha yakın bulma, belirli besinleri daha çok tercih etme, hatta gün içinde tükettiğimiz öğün sayıları bile kazandığımız bir takım alışkanlıkların sonucu. Belirli bir bilinç düzeyine alıştıktan sonra kötü olan kısımları sağlıklı yönde değiştirmek tabi ki de bizim elimizde. Peki ya henüz bir bilinç sahibi olmamışken bize kazandırılan alışkanlıklar kimin elinde? İşte, bu kısımda ebeveynlere büyük görevler düşüyor. Çünkü beslenme konusunda edindiğimiz alışkanlıkları kendi kendimize öğrenmiyoruz.

Gerçekten kendimizi sorgulamaya başladığımızda ortaya çıkan hatalar bir takım durumlardan ders almamızı sağlayacak ve belki de hep en iyisini istediğimiz çocuklarımızın beslenme alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirmelerine yardımcı olacak. Şimdi kendimize samimi davranmanın zamanı geldi.

İlk öğün olan kahvaltıyla başlayalım. Normal bireylerin beslenmesi de dahil, özellikle çocuklar için günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı acaba ne kadar önemsiyoruz. Ya da okula geç kalındığı için yapılamayan kahvaltıların aslında gün içinde çocuğumuzun performansını ve algılama kabiliyetini önemli oranda düşürdüğünün farkında mıyız? ‘Nasıl olsa kahvaltı yapmadan çıkmayı tercih ediyor’ cümlesini kurarken acaba çocuğunuzun ilgisini çekecek ve yapmak için can atacağı bir kahvaltı sofrası hazırlayıp ona sundunuz mu, yoksa bu cümleyi sadece kendi kendinize elde ettiğinizi düşündüğünüz deneyimlerden sonra mı kuruyorsunuz?

Kahvaltıda çocuğunuza yaptığınız kızarmış patatesler ve sucuk kızartmaları acaba gerçekten çocuğunuz ondan başka bir şey yemediği için mi yapılıyor? Gerçekten kızartma dışındaki diğer alternatifleri deneyip gördünüz mü? Mesela içine sucuk koyularak bol yağda kızartılan yumurta yerine, baharatlarla ve renkli sebzelerle süslenmiş bir tabakta sunulan haşlanmış yumurtayı servis etmeyi hiç denediniz mi yoksa bu da yine denemeden emin olduğunuz şeylerden biri mi?

Aynı şey, sebzeler için de geçerli. Çocuğunuzun gerçekten sebzelerin tatlarına bakmasına izin verdiniz mi? Ya da çorbasının, salatasının, makarnasının, yufkası az tutularak yapılmış böreğinin içine bolca ve farklı sebzeler ekleyerek onların lezzetli şeyler olabileceğini çocuğunuza kanıtlamaya çalıştınız mı? Yoksa sadece bir iki kez ‘istemiyorum’ cevabını aldıktan sonra hemen pes mi ettiniz?

Çok fazla ekmek tüketiyor olmasının nedeni acaba besin değeri bulunmayan yemek sularına batırılarak çokça yenmesine göz yumulan ekmekler olabilir mi? Ekmeği fazla tüketen çocuğunuza sebze yemeklerinin tanelerinden ekmeği daha az tüketerek yiyebileceğini öğrettiniz mi? Ya da makarna veya pilav yediğinde ekmek tüketmeyebileceğini gösterdiniz mi?

Beslenme alışkanlıkları kazandırırken söz hakkı kime ait? Siz tek başınıza mısınız, yoksa sizden istediği şeyi alamadığında yanına koşup abur cuburunu rahatlıkla elde edebileceği bir büyüğü (anneanne, babaanne) var mı? Bu da ufak ve göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Çocuğunuza sağlıklı alışkanlıklar kazandırmak istiyorsanız, beslenmesiyle ilgili yetki tek kişide olmalıdır. Ödül ya da avuntu olarak alacağı şekerli besinleri elde edebileceği hiçbir otorite bulunmamalıdır. Çünkü bir besin bir yandan zararlı olurken, diğer yandan ödül olamaz.

Yani kısacası, çocuğunuzun eğilimlerini, neye karşı istek duyduğunu sadece siz bilebilirsiniz ve sevdiği yolları kullanarak ve doğru olanları göstererek, sağlıklı çözümler üretmek sizin elinizde. Farklı yollar denemeyip, daha rahat olduğu için sağlıksız ve kolay elde edilebilecek besinleri çocuğunuza sunmak, onun beslenme alışkanlıklarını ev dışında da kötü yönde şekillenmesini sağlar. Ve belli bir zaman sonra çocuğunuz damak zevkini oluşturmuş, sağlıksız besinler tercih ederek kilo problemleri çekiyor duruma gelebilir. Unutmayalım ki, kendi kazandırdığınız alışkanlıklardan kurtarmak, o alışkanlıkları kazandırmaktan çok daha zordur.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Oyun Çağı Çocuğunun Beslenme Alışkanlıkları Neler ve Çocuğum Neden Şişmanlıyor?' başlığıyla benzeşen toplam 78 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:29
Top