Okula Adaptasyon Güçlüğü - Okul Fobisi
Okula yeni başlayan çocuklarda en çok gözlenen sorunlar okula adapte olma güçlüğü ve ebeveynden ayrılma kaygısıdır. Evinde, ailesinin ve özellikle annesinin yanında ihtiyaçları karşılanan, rahat ve güvende hisseden çocuk; yeni bir ortama girdiğinde güvenli ve konforlu alanından uzaklaşmış olma duygusuna kapılarak yoğun kaygılar yaşayabilir.
Okula gitmek istememe, ebeveynden ayrılamama, ağlama krizleri, okula gitmemek için üretilen bahaneler ve benzer durumlar ortaya çıkabilir. Ancak her çocuk evden ilk ayrıldığında bu kaygıyı yaşayabilir; bu kaygı da çok doğal ve normaldir.
• Bu noktada ebeveynin tutumu belirleyici olur. Çocuk siz ne hissederseniz onu hisseder. Bu sebeple öncelikle kendinizi çocuktan ayrılmaya hazırlamanız gerekir. Olumlu ve cesaretlendirici tutumunuz çocuğa güven aşılayacaktır.
• Emin ve kararli bir duruş sergileyerek, vücut dili ve sözlerle çocuğa bir sorun olmadığını hissettirmek önemlidir.
• Net ve açık olmak, sevgi dolu bir ayrılma anı ve hızlı bir sarılmayla, kavuşacağınız anı hatırlatarak veda süresini uzatmadan okuldan ayrılmak gerekir.
• Aynı zamanda, ebeveyn olarak sizden ayrılmakta zorlanan çocuğunuz karşısındaki duygularınız da çok önemlidir. Üzülmek yerine, okul, öğretmen ve arkadaşlarıyla ilgili takınacağınız yüksek pozitif enerjili yaklaşım, çocuğun kendini güvende ve mutlu hissetmesine katkı sağlar.
• Eğer ebeveyn de endişe içerisindeyse süreç zorlaşır. Bu noktada aktör ebeveyn olmalı, çocuğa endişelenecek birşey olmadığını hissettirerek, çocuğun cesaretlenmesini ve kendini güvende algılamasını sağlamalıdır.
• Aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumlar, çocuğun bireyselleşmesini zorlaştırır.
• Okuldayken çocuğunuz ağlıyorsa, bu durumda onu eve götürmek çocukta ağlamanın işe yaradığı duygusunu yaratacağında uzak durulması gereken bir tutumdur. Ayrılık anında çocuğunuz ağlıyor olsa bile kararlı, net bir tutum ve tatlı bir yaklaşımla “şimdi sınıfında olman gerekiyor; benim de gitmem lazım” diyerek, sevgi dolu bir vedayla oradan ayrılmanız önemlidir.
• Çocuğunuzun okulunun etrafında bulunmamak da oldukça önemlidir. Çocuk sizin endişenizi hisseder ve yatıştırmak zorlaşır.
• Çocuğunuzla pazarlık yapmamalı ve kesinlikle ondan habersiz kaçıp gitmemelisiniz. Bu durum çocukta güven duygusunun zedelenmesine neden olur.
• Çocuğun okulla kendini daha ilişkide hissedeceği yollar bulmak da faydalı olur. Beraberken okulu, yapılan aktiviteleri konuşmak; okula giderken giyeceği kıyafetleri, kullanacağı eşyaları seçmek de pozitif katkı sağlar.
• Güven duygusu oluşuncaya kadar okuldaki ayrılık deneyimlemeleri kademeli olarak yapılmalı; kısa mesafeler ve süreler konusunda alıştırmalar deneyimlenerek, her seferinde mesafe ve sürenin arttırımıyla çocuğun ayrılık durumlarına alışması sağlanmalıdır.
• Okula bırakan kişi ile arasında geliştireceği el sallama, öpücük vb bir ayrılık ritüeli olumlu katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda çocuk hangi ebeveynden daha kolay ayrılabiliyorsa çocuğu okula onun bırakması daha faydalı olacaktır.
• Çocuğun okula gittiginde tüm ihtiyaçlarının (sağlık, beslenme vb.) karşılanmış olduğundan emin olmak gereklidir.
• Çocuğun duygularını anlamak ve ebeveynin geri geleceğinden emin olduğunu sağlamak gerekir. Bir süreliğine gideceğinizi, uymasi gereken kurallar ve sınırlar olduğunu; bu süreç sonunda da geri geleceğinizi söylemek ve bu sözü tutarlı şekilde tutmak önemlidir.
• Çocuğu ayrı kalabilmesi ve sosyal katılımı konusunda cesaretlendirmek de dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Her küçük adımı, cesareti ve başarısı takdir edilmelidir. “Okulda çok güzel vakit geçirmişsin, ne kadar cesursun, bundan çok mutluyum” vb şeklinde geri bildirimlerde bulunmak olumlu etki yartır.
• Çocukla birlikte günlük program hazırlamak ve bu programın sonunda yeniden kavuşulacağına aşina olması çocukta güven duygusunun gelişimini sağlar.
• Okulla ilgili konularda seçenekler sunulması da yararlı olur. Örneğin, “okulu seviyor musun?” sorusu yerine, “okulda bunu mu yoksa bunu mu yapmayı daha çok seviyorsun?” şeklinde seçimini kendisinin kullanacağı alternatifler yaratmak olumlu katkı yaratır.
• Çocuğun yanında bulunacak bir aile fotoğrafı, birlikte yaptığınız birşeyler ya da küçük notlar da pozitif etki yapacaktır.
• Okulla ilgili sorunları, sabahları öğretmeni ile konuşmak yerine; bu tür durumları okul sonuna ve sonraya saklamak daha doğru bir tercih olacaktır.
• Okula ara verme, tatil, hastalık vb durumlar arkasından çözülmüş olan ayrılma probleminin yeniden ortaya çıkabileceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.
• Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki; anneden ayrılamayan çocukta, çocuktan ayrılamayan anne durumu söz konusudur. Anne, çocuğun kendisinden ayrılabilmesi için, oncelikle kendisinin buna izin vermesi gerektiğini unutmamalıdır.
Okula gitmek istememe, ebeveynden ayrılamama, ağlama krizleri, okula gitmemek için üretilen bahaneler ve benzer durumlar ortaya çıkabilir. Ancak her çocuk evden ilk ayrıldığında bu kaygıyı yaşayabilir; bu kaygı da çok doğal ve normaldir.
• Bu noktada ebeveynin tutumu belirleyici olur. Çocuk siz ne hissederseniz onu hisseder. Bu sebeple öncelikle kendinizi çocuktan ayrılmaya hazırlamanız gerekir. Olumlu ve cesaretlendirici tutumunuz çocuğa güven aşılayacaktır.
• Emin ve kararli bir duruş sergileyerek, vücut dili ve sözlerle çocuğa bir sorun olmadığını hissettirmek önemlidir.
• Net ve açık olmak, sevgi dolu bir ayrılma anı ve hızlı bir sarılmayla, kavuşacağınız anı hatırlatarak veda süresini uzatmadan okuldan ayrılmak gerekir.
• Aynı zamanda, ebeveyn olarak sizden ayrılmakta zorlanan çocuğunuz karşısındaki duygularınız da çok önemlidir. Üzülmek yerine, okul, öğretmen ve arkadaşlarıyla ilgili takınacağınız yüksek pozitif enerjili yaklaşım, çocuğun kendini güvende ve mutlu hissetmesine katkı sağlar.
• Eğer ebeveyn de endişe içerisindeyse süreç zorlaşır. Bu noktada aktör ebeveyn olmalı, çocuğa endişelenecek birşey olmadığını hissettirerek, çocuğun cesaretlenmesini ve kendini güvende algılamasını sağlamalıdır.
• Aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumlar, çocuğun bireyselleşmesini zorlaştırır.
• Okuldayken çocuğunuz ağlıyorsa, bu durumda onu eve götürmek çocukta ağlamanın işe yaradığı duygusunu yaratacağında uzak durulması gereken bir tutumdur. Ayrılık anında çocuğunuz ağlıyor olsa bile kararlı, net bir tutum ve tatlı bir yaklaşımla “şimdi sınıfında olman gerekiyor; benim de gitmem lazım” diyerek, sevgi dolu bir vedayla oradan ayrılmanız önemlidir.
• Çocuğunuzun okulunun etrafında bulunmamak da oldukça önemlidir. Çocuk sizin endişenizi hisseder ve yatıştırmak zorlaşır.
• Çocuğunuzla pazarlık yapmamalı ve kesinlikle ondan habersiz kaçıp gitmemelisiniz. Bu durum çocukta güven duygusunun zedelenmesine neden olur.
• Çocuğun okulla kendini daha ilişkide hissedeceği yollar bulmak da faydalı olur. Beraberken okulu, yapılan aktiviteleri konuşmak; okula giderken giyeceği kıyafetleri, kullanacağı eşyaları seçmek de pozitif katkı sağlar.
• Güven duygusu oluşuncaya kadar okuldaki ayrılık deneyimlemeleri kademeli olarak yapılmalı; kısa mesafeler ve süreler konusunda alıştırmalar deneyimlenerek, her seferinde mesafe ve sürenin arttırımıyla çocuğun ayrılık durumlarına alışması sağlanmalıdır.
• Okula bırakan kişi ile arasında geliştireceği el sallama, öpücük vb bir ayrılık ritüeli olumlu katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda çocuk hangi ebeveynden daha kolay ayrılabiliyorsa çocuğu okula onun bırakması daha faydalı olacaktır.
• Çocuğun okula gittiginde tüm ihtiyaçlarının (sağlık, beslenme vb.) karşılanmış olduğundan emin olmak gereklidir.
• Çocuğun duygularını anlamak ve ebeveynin geri geleceğinden emin olduğunu sağlamak gerekir. Bir süreliğine gideceğinizi, uymasi gereken kurallar ve sınırlar olduğunu; bu süreç sonunda da geri geleceğinizi söylemek ve bu sözü tutarlı şekilde tutmak önemlidir.
• Çocuğu ayrı kalabilmesi ve sosyal katılımı konusunda cesaretlendirmek de dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Her küçük adımı, cesareti ve başarısı takdir edilmelidir. “Okulda çok güzel vakit geçirmişsin, ne kadar cesursun, bundan çok mutluyum” vb şeklinde geri bildirimlerde bulunmak olumlu etki yartır.
• Çocukla birlikte günlük program hazırlamak ve bu programın sonunda yeniden kavuşulacağına aşina olması çocukta güven duygusunun gelişimini sağlar.
• Okulla ilgili konularda seçenekler sunulması da yararlı olur. Örneğin, “okulu seviyor musun?” sorusu yerine, “okulda bunu mu yoksa bunu mu yapmayı daha çok seviyorsun?” şeklinde seçimini kendisinin kullanacağı alternatifler yaratmak olumlu katkı yaratır.
• Çocuğun yanında bulunacak bir aile fotoğrafı, birlikte yaptığınız birşeyler ya da küçük notlar da pozitif etki yapacaktır.
• Okulla ilgili sorunları, sabahları öğretmeni ile konuşmak yerine; bu tür durumları okul sonuna ve sonraya saklamak daha doğru bir tercih olacaktır.
• Okula ara verme, tatil, hastalık vb durumlar arkasından çözülmüş olan ayrılma probleminin yeniden ortaya çıkabileceği ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır.
• Özellikle dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki; anneden ayrılamayan çocukta, çocuktan ayrılamayan anne durumu söz konusudur. Anne, çocuğun kendisinden ayrılabilmesi için, oncelikle kendisinin buna izin vermesi gerektiğini unutmamalıdır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Okula Adaptasyon Güçlüğü - Okul Fobisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Bihter MEREY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Bihter MEREY'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |






Yazan Uzman
|
okul fobisi, çocukta ayrılma anksiyetesi, okula adaptasyon güçlüğü, anneden ayrılamama, okula uyum zorluğu, okula gitme istememe, okulda ağlama, kaygılı çocuk
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.