2007'den Bugüne 92,311 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Erken Çocukluk Döneminde Koruyucu Ağız Sağlığı
MAKALE #2615 © Yazan Dr.Dt. Taner AKÇA | Yayın Mart 2009 | 5,899 Okuyucu
ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE KORUYUCU AĞIZ SAĞLIĞI

Bu konunun sonunda ;
1. Çocuklar ve yeni doğanlar için koruyucu hekimliğin mantığının anlaşılması,
2. Çocuklarda çürüğün ilerleyişinin açıklanması,
3. Neden anne – baba ve diğer aile üyelerinin iyi bir ağız sağlığına sahip olmalarının çok önemli olduğu ve özellikle düşük Str. mutans seviyesinin doğum öncesi ve sonrası gerekli olduğu, bebekte nonpatolojik plağın yerleşmesinin gerekliliğinin anlaşılması,
4. Biberon çürüklerinin oluşumunu ve gelişme riskini en aza indirecek uygun beslenme önerilerinin verilmesi,
5. Çocuğun ailesi ile görüşme sırasında 6 ana alanın açıklanması
6. Aileler ve çocuklara florür uygulaması, diş temizliği, diyet kontrolü gibi konularda uygun öğütlerin verilmesi,
mümkün olacaktır.


ÖNSÖZ


Diş hekimliği, aileleri ve çocuklarını diş hastalıklarından korumak için yönlendirme konusunda gerekli bilgi ve teknolojiye sahiptir. Diş hekimliğinde hedef ; biberon çürüklerini ve küçük çocuklarda oluşan çürükleri ve buna eşlik eden harabiyet ve acıyı engelleyerek yardım etmek ve bunu gerçekleştirirken de memnun edici ve tatminkar olup korkutucu olmamak ve koruyucu önleyici dental alışkanlıkların yerleşmesini ve kazandırılmasını sağlamaktır.

Başarılı bir sonuç elde etmek için koruyucu hekimlik uygulamalarına mutlaka erken çocukluk döneminde başlanmalıdır ( doğumdan 1 yaşına kadar olan dönem ). Sağlık uzmanlarınca hastalık gelişim potansiyelinin tanımlanması gerekir. Hastalığın ilk oluşumundan önce önleyici tedbirler almak mantıklı ve akla uygundur. Bu önlemler hastalığın gelişimini önleyecek ilk aşamadır. Bu prosedür hastalık oluştuktan sonra tedavi etmekten daha mantıklıdır.

Pediatri uzmanları bebeğin birinci yılda 5, ikinci yılda ise en az 3 kez kontrolden geçmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Her ne kadar bu ziyaretler gelişimin değerlendirilmesi , hastalığın erken teşhisi için yapılsa da , pediatri uzmanları düzenli diş sağlığı değerlendirilmesi için eğitilmiş değillerdir. Bu nedenle bu sorumluluğu üstlenmesi gereken kişiler diş hekimleri olmalıdır.

DOĞUM ÖNCESİ ÖNERİLER

Hamileliğin hemen ardından , bebek bekleyen anneye hem kendi ve hem de doğmamış çocuğu hakkında gerekli bilgiler verilmeli ve diş hekimliği de bu rutin içinde yerini almalıdır. Dişlerle ilgili öğütler ve bilgiler profosyonel diş hekimliğini içermelidir.
Ağız diş sağlığı ile ilgili öneriler,öğütler, tavsiyeler, danışma erken dönemde başlamalıdır. Bunun için kritik dönem ilk üç aylık dönemdir. Çünkü tüm organ ve sistemler bu dönemde oluşmaktadır. Diş tomurcukları gebeliğin 4 – 5 . haftalarında oluşmaya başlarlar. 9 – 10. haftaya gelirken ilk kemik ve diş mineralizasyonları başlar. Kuvvet, baskı, travma gibi durumların doğmamış çocukta ağız diş bozukluklarına neden olabildiği görülmüştür.
Örnek olarak 4 – 6 . haftalarda maksilla birleşimindeki kusurlar yarık damak dudak ile sonuçlanır. Bu değişimler ; genetik faktörlere, sakatlanmalara, alkol toksisitesine veya sigara içimine bağlı olarak gelişebilir.
Şiddetli travma fetusta gelişimin herhangi bir kritik döneminde hücre büyümesi üzerine geçici veya telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir. Hamilelik boyunca doğru beslenme önemlidir. Annenin bu dönemdeki beslenme eksiklikleri şüphesiz çocuğa etki edecektir. Günlük dengeli beslenme ;gerekli protein, et, vitamin mineral ve karbonhidratların alınması ile gerçekleşir. Bu ihtiyaç genellikle 4 ana besin maddesinin alınması ile karşılanır ancak doğum uzmanları vitaminler ile bunu destekleyebilmektedir. Annenin kemikleri gelişmekte olan çocuk için iyi bir mineral kaynağı olarak görev görür.
Doğum uzmanları ; ağız-diş sağlığı ile ilgili değerlendirme için ebeveynleri yönlendirmelidir. Hem ebeveynler hem de çocukların gelişimi için koruyucu hekimlik hizmeti verilmelidir. Bu da en az tedavi kadar önemlidir. Bu koruyucu hekimlik hizmetleri özel muayenehanelerden, diş hastanelerinden, toplum sağlığı merkezlerinden alınabilir.
Anne adayının dişleri ile ilgili dişleri ile ilgili durumu göz önünde bulundurularak bir koruyucu hekimlik programı uygulanmalıdır. Bu program; öğüt, danışmanlık ve izlemeyi içermektedir.
Diş tedavilerini yaptırmakta gecikmiş hamile bayanlar, aynı zamanda 9 ay daha hamilelik dönemini beklerler ise ciddi problemler ile karşılaşabilirler. Tedavi açısından dental radyograflar gerekli ve önemlidir. Fakat ilk üç aylık dönemde bu işlemden kaçınılmalıdır. Eğer radyograf mutlaka gerekli ise gerekli koruyucu önlemlerden sonra alınmalıdır. Gerekli olan tüm işlemler mümkün ise 2. Üç aylık dönemde bitirilmelidir. Çünkü bebeğin pozisyonu 3.üç aylık dönemde annenin pozisyonunu etkiler ve uzun süren tedaviler rahatsızlık verebilir. Gerekli tedavi tamamlandıktan sonra diş hekimi doğum uzmanına bilgi vermelidir.
Anne adayının ağız –diş sağlığının iyileştirilmesi;
  • Çürüklerin ve periodontal hastalıkların önlenmesini,
  • Anneye verilen koruyucu hekimlik hizmeti sayesinde çocuğun sağlıklı bir oral sağlığa kavuşma ihtimalinin artmasını,
  • Annenin ağzında mevcut olan karyojenik organizmaların azaltılmasını,
sağladığı için çok önemlidir.

DİŞ ÇÜRÜKLERİ – İNFEKSİYÖZ BİR HASTALIK
Diş çürüklerinin infeksiyöz bir hastalık olduğu ve hastalığın oluşumunun Str. mutans ‘ ların aileden çocuğa geçmesi ile başladığı bilinmektedir.Spesifik plak teorisi ; diş çürüklerinde spesifik flora varlığından bahseder, bulgular, Str. mutansın çürüğün başlamasındaki rolünü desteklemektir.
n Çocuklarda Str mutans kolonizasyonu dişler sürdükten sonra gerçekleşir.
n Matur oral floranın yerleşmiş olduğu oral kaviteye Str.mutans’ın yerleşmesi güçtür.
n Sukroz ; Str mutans ‘ın diş yüzeyine tutunmasını kolaylaştırır.

Bebeklerde S. mutans enfeksiyonunun kaynağı ailedir. Aile bireyleri içinde de özellikle annedir.Başlangıç aşamasında anne kaynaklı S. Mutans’ın mikroorganizmaların çok az miktarda bebeğe geçişi kaçınılmaz olacaktır.S. mutans’ın bebeğe ilk geçişi bebeğin hayatının ilk yılında olmaktadır(dişler sürdükten sonra).
Eğer bebek yüksek sukroz içeren diyetle besleniyorsa ve ortamda mutans streptokokları varsa bu durum ilerisi için çürük oluşumunu kolaylaştıracaktır.
Oral hijyenin erken dönemde yerleşmesine düşük karyojenik diyetle beslenme alışkanlığına bebeklik döneminde başlanmalıdır.Ayrıca aile üyelerinin karyojenik diyetleri çok fazla tüketmesi ve karyojenik flora oluşumu çocuktaki karyojenik yapıyla oldukça yakından ilgilidir.
En önemli amaç bakterileri azaltmak ve bu noktada Mutans streptekoklarının geçişini en aza indirmektir. Özellikle anneler için bu durum etkin ve sürekli ağız bakımı gerektirmektedir. Tercihen bu uygulamalara hamileliğin 6. ayında başlanmalı ve dişler sürüp olgunlaşıncaya kadar devam edilmelidir. Böylece süt dişlerinin sürmesi sırasında çok düşük miktarda S. Mutans sayımı ile nonpatojenik plak yerleşimi olacaktır.Bu program proflaksi amaçlı uzman doktor muayenesini, bakteri sayımlarını ve ağız sağlığının kaydedilerek işlenmesini kapsar. Anneler için diş fırçaları, irrigasyon aletleri ve plak birikimini azaltan antiplak ajan klorheksidinin kullanımını gerekirse diğer mekanik ve kimyasal plak kontrolü yöntemleri de uygulanır. Çocuklar için en önemli işlem, doğumdan itibaren karyojenik gıdaların azaltılması ve oral hijyene dikkat edilmesidir.


RİSK GRUBUNDA OLAN ANNELER


Hamile bir kadın çürük gelişimi açısından önemli derecede risk altındadır. Bunun nedeni annelerin hamilelik ayları boyunca dişlerinde herhangi bir kalsiyum eksikliği olması değil beslenme alışkanlıklarının değişiminden kaynaklanmaktadır. Örneğin çok fazla şeker emmek, mide bulantısını azaltmak için sıklıkla atıştırmak, karbonhidrat miktarı yüksek diyetle beslenmek plak oluşumunu artırır. Ek olarak anneler sıklıkla mide bulantısı yaşarlar veya sabahları mide bulantısı ile uyanabilirler. Buna bağlı olarak mide asiti ağız ortamına geçer ve dişlerin lingual yüzeylerinde erozyona ve demineralizasyona neden olabilir. Bazen sadece diş fırçası bile bulantı refleksine neden olabilir.
Atipik beslenme alışkanlığından vazgeçmek hafif yemekleri tercih etmek ve şekerli gıdaları disipline etmekle, etkin şekilde hamilelik döneminde artan çürük oranı azaltılabilir. Eğer anne florürlenmemiş bir bölgede yaşıyorsa florür ilavesi düşünülmelidir.
Araştırmalar florür alan annelerin çocuklarında çürük prevelansının azaldığını göstermiştir.
Ek olarak anneler hamilelik boyunca tedavi için zaman ayırmalı ve randevularla tedaviyi devam ettirmelidir.
Profesyonelce yapılan topikal florür ve sistemik florür uygulamaları faydalı olabilir. Kontroller dişteki demineralizasyonu önleyecek hatta remineralize edici etkisi olacaktır.


ERKEN KORUYUCU UYGULAMA İŞLEMLERİNİN TEMELİ


Diş çürükleri bebeklik döneminde ve özellikle 3 yaş öncesinde çok kolay ve çabuk oluşabilmektedir. Bu erken dönem çürükleri 12 aylıktan küçük bebeklerde gözlenebilir. Çocuğun süt dentüsyonunda bekleyen en önemli tehlikelerden biri yeni doğan çürükleridir. Bu durum, ayrıca biberon çürüğü dediğimiz olay ile de ilişkilendirilmiştir.
Çürük örneklerinde göze çarpan çoğunlukla rampant çürüklerdir. Bu çürükler başlangıçta maxiller süt kesicileri içerir ve sonra süt 1. molarlara ilerler. Bu ilerleme süt, bebek maması, meyve suları, vb. şekerli, karbonhidrat içeren içeceklerin biberonla sürekli alımına bağlıdır.
İlk dişler sürdüğünde çocuklara beslenme sırasında karyojenik sıvılar verilebilir ama çocuk uyuklama sırasında iken veya uyku esnasında verilmesi engellenmelidir
Dişler sürmüş ve plak birikimi varsa çocuğun uyuklama veya uyku sırasında karyojenik sıvı ile beslenmesi çürük riskini arttıracaktır . Çünkü bu sırada tükürük akışı azalmakta ve asidik bir ortam oluşmaktadır. Bu durum maxiller anterior dişler etrafında karyojenik sıvı birikimine neden olmaktadır. Biberon, emzik veya meme emzirme sırasında dil alt kesicilerin üstünü kapattığından böylece de tatlı sıvı direkt olarak maxiller kesicileri etkileyeceğinden, tüm süt dişleri eşit olarak etkilenmez.
Mandibular kesiciler ise ya hiç etkilenmez yada çok az etkilenirler. Maxiller kesiciler asit saldırısı ile karşı karşıya iken diğer süt dişleri çeşitli derecelerde etkilenmektedir.
Çürük atakları dişlerin gingival üçlüsünde beyaz demineralizasyon alanı olarak gözlenmeye başlar. Daha sonra ilerleyerek aktif çürük halini alır. Neticede dişin servikal bölümünde halka şeklinde olan çürük lezyonu dişin kronunun tamamının kaybıyla sonuçlanabilir. Bu durum çürüğün mine boyunca yayılarak kırık hattı oluşturması ve/veya çürüğün aktivitesine devam etmesiyle oluşabilir. Gözlenecek diğer bir durum kronun kaybı nedeni ile sadece, expoz olmuş kökün alveol içinde kalmasıdır.
Erken çocukluk döneminde görülen çürük lezyonları çocukların emzikle beslenmesinden de kaynaklanabilir. Erken dönemde görülen bu lezyonlar çocukların ne tip beslenme şeklini tercih ettiğini gösterir. Çocukluk dönemindeki çürüklere bağlı erken diş kayıpları çocuğun yüz gelişimini önemli ölçüde etkilemektedir.
Yeni yürümeye başlayan çocuklarda çürük oluşum nedenleri belirlenmeye çalışılmalı, erken dönem hasta hikayesi incelenmeli ve bölgelere göre çocuklarda çürüğü artıran nedenler araştırılmalıdır. Erken yaşta oluşan çürüklerin sebebi genellikle birden çok faktörden kaynaklanmaktadır ve hekim belirli bir nedene yönelmemelidir. Bununla beraber erken çürük lezyonu önlemede ilk alınması gereken önlem, çürüğün oluşmasını kolaylaştıran ortamın uzaklaştırılması, ağız hijyeninin düzeltilmesidir.


HASTALIĞIN ÖNLENMESİ ( PROACTİVE YAKLAŞIM )


Sağlık uzmanlarına göre hastalığın gelişim potansiyeli tanımlanabilir ve etkili tedavi uygulanabilir. Böylelikle hastalık oluşsun ve tedavi edelim diye beklemeden , önceden devreye girerek ilk atakları önlemek mantıklı bir yaklaşım olacaktır.
İlk müdaheleye örnek olarak mevcut olan pediatrik ilaçların kullanımı, ‘weıl baby’ değerlendirmeleri ve aşı programları verilebilir. Çocuk doktorlarının önerileri bebeklerin ilk yıllarında 5 kez ikici yıllarında 3 kez değerlendirilmiş olmalarıdır.
Ancak bu kontroller gelişimi değerlendirilmeyive önlenmeyiveyahastalığı erken önlemeyi amaçlamalıdır .
Pediatristler dişleri değerlendirmede veya diş sağlığının nasıl korunacağı konusunda yeterli eğitime sahip olmadıkları gibi bu konuda eğitilmedikleri için Diş hekimleri bu konuda aktif olarak çalışmalı ve bu sorumluluğu üstlenmelidirler.


TOPLUM VE PROFESYONEL YAKLAŞIMLAR


Erken çocukluk döneminde gelişen erken çocukluk dönemi çürükleri gibi Diş sorunları ailelerde dişleri değerlendirme ve çocuklarında oluşan bu diş hastalıklarından korunma konusunda bilgi edinme isteğini doğurmuştur. Anne ve babalara göre, erken dişsel gelişimleri araştırmalarının ana sebepleri aşağıdadır.
· Çocukları için diş çürüklerinin önlenmesi konusunda bilgi alma isteği
· Anne babaların daha önce zarar görmüş oldukları kötü deneyimlerden kaçınma isteği
· Çocukların ağız sağlığında kendi rollerinin ne olduğunu öğrenme isteği ve
· Pediatrist ya da aile hekimlerine ihtiyaç duymaları

Eğitim ; anne baba adaylarına veya yeni anne baba olanlara, aralıksız olarak şekerli sıvıların alınmasının sebep ve sonuçlarının bir doğum uzmanı ve pediatrist tarafından açıklanması ile en mükemmel şekilde başlayabilir.
Daha sonra hekim daha az şeker içeren besinleri kapsayan diyetleri önererek sorunun azaltılmasına yardımcı olabilir. Örneğin; ticari olarak temin edilebilen bir çok bebek mamasında bulunan şeker miktarı önemli oranda farklılık göstermektedir. Doğru yönlendirme yapmak hekimin görevidir.
Sonuç olarak; diş hekimliği, gelecekte anne baba olacak şahıslara bebekleri ile ilgili diş bakımına ilişkin sorumlulukları konusunda onları uyarmalı, yüksek okullarda ve toplumda ağız diş sağlığı eğitimi programlarına olan ihtiyacı vurgulamalıdır.


ERKEN DİŞ BAKIMI


Yeni doğan bebek diş bakımına erken alıştırılmalıdır. Beslenme sonrasında ileride dişlerin çıkacağı kısım (ridgeler) ve damak bir gazlı bez veya yumuşak bir bez yardımı ile yavaşça silinmedir. Bu yiyecek artıklarını uzaklaştırır ve çocuğun ağzının içini temizlemesi için anneye rutin bir görev haline gelir. Bebeklik çağından itibaren çocukların doğrudan ağız hijyen ve bakımı konusunda danışmanlığa ihtiyacı olur. 2,5 yaşından itibaren çocuklar diş hekimine götürülmelidir. İdeal olanı ise çocuğun ilk diş muayenesinin 6 aylıkken yapılmasıdır. Bu ilk muayenenin amacı diş yapılarının ve formasyonun muhtemel gelişim durumunun gözlenmesi için ağız ve çenenin muayene edilmesidir. Bu muayenenin 2. bir hedefi ise bu güzel şartlar altında çocuğun diş hekimleri ve çalışma ortamı ile tanışmasının ve gelecekteki yakınlaşmasının sağlanmasıdır.


BEBEKLİKTE AĞIZ SAĞLIĞI EĞİTİMİ


Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Akademisi; bebek bakımının, yeni doğanların diş sağlığının gözlenmesi ile başladığını, bununda 12 aydan geç olmamak üzere bebeğin koruyucu ağız sağlığı amacıyla bir Ağız- diş sağlığı merkezine ziyaretini kapsaması gerektiğini belirtmektedir. Ancak diş çürüğü olmayan çocuklarda ilk visit geciktirilebilir fakat bu da ilk diş sürmesini takip eden 6 ay içinde yapılmalıdır.
Amerikan Çocuk Diş Hekimliği Topluluğu “ The Answer Book” (cevap kitabı ) adlı kitabında da çocukların 6 ile 12 ay arasında bir diş hekimine muayene ettirilmelerini tavsiye etmektedir. Son zamanlarda “Erken ve Periyodik Tarama, Diagnoz ve Tedavi” isimli (EPSDT) düşük gelirli aile çocuklarına tıp ve diş hekimliği hizmetlerinin sağlanmasını zorunlu kılan bir federal program, bu program dahilindeki çocukların 12 aylıktan itibaren diş taramasına tabi tutulmasını sağlayan bir politika izlemektedir.


BEBEK AĞIZ SAĞLIĞI YAKLAŞIMLARININ AVANTAJLARI


1. Zararlı beslenme alışkanlıklarının teşhis ve modifiye edilmeleri, potansiyel çürük risklerinin azalması
2. Düşük çürük riskini sağlayan ortamın geliştirmesi ve çocukları için atıştırma ve diyet ile ilgili doğru yaklaşımların tespitinde ana babalara yardım edilmesi
3. Bebekler ve yeni yürümeye başlayanlar için diş temizleme işlemlerinin gösterilmesi ve açıklanması
4. Flörür seviyesinin tespiti ve en uygun flörür programının tavsiye edilmesi
5. Hoş ve ürkütücü olmayan bir tarzda çocuğun diş hekimi ile karşılaşması
6. Anne babanın çocuğu ile ilgili ileride olabilecek ağız – diş sorunları ile ilgili durumlara karşı eğitilmesi. (İleride oluşabilecek durumlara rehberlik)



ERKEN KORUYUCU MÜDAHELE PROTOKOLÜ


Görüşme
Görüşme ve karşılıklı bilgi alışverişi oturumu sırasında herşey eksiksiz, özel ve ayrıca mükemmel olmalıdır. Bir bebeğin dikkat aralığı sınırlıdır, kısıtlıdır ve çocuk bir kez sıkıldığı zaman ve de anne babasından ilgi beklemeye başladığı zaman görüşmeler sırasında ilgilerini sürdürmeleri de en azından kısıtlı olacaktır.

Tecrubeler;aşağıdaki sebepler nedeniyle görüşme ve koruyucu danışmanlık işlemlerinin bebeğin muayenesinden önce en iyi şekilde başarıldığını göstermektedir.

· Muayene esnasında anne baba ile ilgili özel durumlar görülüp teşhis edilebilir.
· Muayene esnasında bebeğin sıkılması durumunda (bu normal bir davranıştır) anne ve baba genellikle dikkatlerini görüşme esnasında diş hekimine değil çocuğa yönlendirirler.
· Muayeneden önce ürkütücü olmayan bir ortamda çocuk oyuncak veya benzeri şeylerle meşgul edilebilir ve böylece anne ve babanın dikkatlerini diş hekimine daha iyi yönlendirmeleri sağlanacaktır.
Görüşmeye, bakım isteyen anne ve babanın gerekçelerinin sorgulanmasıyla başlanır. İlk görüşmede alınan anemnez hekime bu aile için en uygun ve bireysel hale getirilmiş koruyucu programın geliştirilmesinde yardımcı olacaktır. Yardımcı olacak bilgi kategorileri aşağıdaki paragrafta tartışılmaktadır.
Büyüme ve gelişme
Anormal bir gelişim kalıbı görülebilir veya bundan şüphelenilebilir, bu da derhal başka araştırmaların yapılmasını gerektirmektedir. Aynı şekilde ilk dişin sürme tarihi, diş ile ilgili gelişimin tespiti için bir temel teşkil edecek ve çocuklarının diş gelişimi konusunda ailelerin daha sonraki sorularının cevaplanmasına yardımcı olacaktır.
Beslenme tarihçesi
Bebeklik döneminde beslenme alışkanlıkları ile ilgili bilgiler çocuğun gelişimindeki riskin diş hekimi tarafından tespitine yardımcı olma yönünden ve çocuğu biberon çürüğü riskine karşı koruma yönünden son derece önemlidir.
Tıbbi hikaye

Tam bir tıbbı hikaye önemlidir. Diş sağlığını olumsuz etkileyebilecek her bir sistemik durumu bilmek doğru koruyucu uygulamaların geliştirilmesinde yardımcı olur. Örneğin yüksek miktarda sukroz atağına bağlı oluşan artmış çürük riskini kaldırmak için diş temizliğinde ilave işlemler gerekebilir.
Koruyucu değerlendirme
Diş gelişimi, diş sağlığı ve oral hijyen uygulamalarına ilişkin ebeveynlere yönelik verilen bilgiler çocukları için ideal koruyucu program olması açısından bir başlangıç noktası olarak yardımcı olacaktır. Ailenin dental geçmişi ebeveynlerin diş sağlığına ilişkin tutumlarının yanı sıra çevresel etkiler hakkında görüş sağlar ve diş hekimlerinin doğru koruyucu stratejilere hazırlanmasında yol gösterici olur.
Florür uygulaması
Çocuğun içme suyuyla florür alıp almadığını bilmek önemlidir. Ailenin içme suyunda florür olan bir yerde yaşadığını bilmek yeterli değildir. Aile, farklı olarak florür içeriği tam olarak bilinmeyen şişe suyu da içiyor olabilir. Öte yandan iyi su içen bir aile suyun florür konsantrasyonuna bağlı olarak sistemik bir şekilde her gün yeterli miktarda florür alıyor yada almıyor olabilir. Herhangi bir florür ilavesi uygulanmadan önce florür konsantrasyonu açısından test edilmeli ve buna bağlı olarak ilave florür uygulanmalıdır. Bazı aileler suyu iyi olan kırsal ortamlarda yaşamalarına rağmen çocukları günün büyük bir bölümünü okul, kurs veya kreş gibi ortamlarda geçiriyor olabilir. Suları florürlenmiş olabilir. Bu nedenle florür ilavesine ilişkin herhangi bir uygulama yapmadan önce florür alımı için potansiyel olan bütün kaynakların saptanması gereklidir. Eğer günlük florür alımı yetersizse ebeveynlerin az miktarda günlük dozların çocuğun dişlerine yararlı olacağı hakkında bilgilendirilmesi gerekir. İlk olarak florür damlalarının kullanımı en iyi uygulama olacaktır. 3 yaş civarında damlalar yutulabilen tabletlerle değiştirilebilir. Çocuk tableti çiğneme yeteneği kazandıktan sonra sistemik faydalarının yanı sıra topikal uygulama da sağlamak için florür yüklü solüsyon, ağzın kenarlarına doğru sürülüp daha sonrada yutturulabilir. Florür uygulaması günlük 1 tablet olacak şekilde 12 yaşına kadar devam edebilir.
Diş temizliği

Günümüzde yeterli diş temizliği aktivitelerinin değerlendirilmesinde ebeveynlerin, çocuklarının ağız sağlığı üzerindeki rollerini bilmeleri önemlidir. Çoğu ebeveyn küçük bir çocuğun dişlerini kendi fırçalamasına izin vermenin yeterli olduğunu düşünür. Eğer çocuğun dişleri fırçalanıyorsa bunun nasıl, ne zaman ve kim tarafından yapılacağının kararlaştırılması ve ebeveynlerin bu işlem sırasında zorluklarla karşılaşıp karşılaşmadığının sorulup öğrenilmesi gereklidir.
Bir çalışmada görüşme yapılan ebeveynlerin neredeyse yarısı, 12 aylık çocukları için diş fırçalama programlarına başladı ve %75’i 18 ay devam etti. Çocuklar için hazırlanan böyle diş fırçalama programlarında çocuğun aşırı florür riskinden korunması amacıyla florürlü diş macunundan sadece küçük bir miktar; neredeyse bir bezelye büyüklüğünde, kullanılması gerekir. 6 yaş civarında başlanan florür ile ağız çalkalanmaları hayat boyu sürecek olan tüm ağız sağlığı programlarında ilk basamak olabilir.
ÖĞÜT

Hekim topladığı bilgilere dayanarak ,çocukların diş hastalıklarını , önlemede “ebeveynlerin nasıl aktif bir rol oynayacağı” hakkında öneriler vermeye hazırdır.
Diş temizliği

Ebeveynler aşağıdaki diş temizliği önerileri hakkında eğitilmelidir.
- Bir ebeveyn ya da bir yetişkin küçük çocukların diş temizliklerinde bütün sorumlulukları üzerine almalıdır. Çoğu çocuk 6 – 8 yaşına kadar plak kaldırmada tatminkar bir performans gösteremez.
n Diş temizliği rahat bir ortamda yapılmalıdır.
n Temizlik sırasında pozisyonun nasıl olması gerektiği gösterilmelidir.
n Küçük çocuklar için diş macunu gerekli değildir. Çoğu durumda köpürmesinden ve tadından dolayı çocuğun itiraz etmesine sebep olur.
n Eğer bir diş macunu kullanılıyorsa, fazla flour yutmasından kaçınmak için sadece bezelye tanesi büyüklüğünde konulmalıdır.
n Diş temizleme işlemi yumuşak kıllı, küçük başlı diş fırçalarıyla yapılmalıdır.
n Diş temizliğini en az günde bir kere yapmak gerekir.
n Yorgun küçük bir çocuk yapılan işlemden rahatsız olabileceği için yatma saatinden hemen öncesine kadar beklemek yerine akşam üstü çocuğun son yemeğinin ardından diş temizliği yapmak daha kolay olacaktır.
Diyet kontrolü


Çocukların çoğunun ilk yıllardaki beslenmeleri anne ve babalarının kontrolü altındadır. Kreşte veya bakıcıları olan çocuklar hariç. Anne ve babalar böyle durumlarda bazı etkilere sahip olurlar.

Aşağıdaki bilgiler anne babalara anlatılmalıdır:

Ø Bebeklerin 1 yaş civarında biberonla beslenme alışkanlıklarından vazgeçirilmesi gerekir.
Ø Biberon, uyurken yada uyuklama esnasında emzik gibi kullanılmamalıdır.
Ø Sadece özel hazırlanmış mamalar veya süt biberonla bebeğe verilmelidir.
Ø Emzirme işleminin sık sık ve birbirini izleyen uzun sürelerde devam etmesi çürük riski yaratabilir.
Ø Çocukla uyuma ve biberonla yatırma alışkanlıklarının bırakılması sağlanmalıdır.
Ø Bebekler ve küçük çocuklar genellikle günde 3 öğünden fazla beslenirler.
Ø Ara öğünlerde yapılan atıştırmalar düşük karyojenik potansiyele sahip besinlerden oluşmalıdır.
Ø Karyojenik gıdaların toplam alınan miktarından çok, bu gıdaların alınma sıklığı ve ağızda kalış süresi – tutuculukları- çürük riskine katkıda bulunan faktörlerdir.


MUAYENE


Görüşme ve öneriler tamamlandıktan sonra, diş hekimi bebeği veya yeni yürümeye başlayacak çağdaki çocuğu muayeneye hazırdır. Çocuğu muayene etmek için ünit ve reflektör gerekli olmadığı gibi yararlı da olmayacaktır. En önemli amaçlardan biri 3 yaşın altındaki çocuklar için knee-to-knee (diz dize) pozisyonunda ustaca bir uygulama ve ağrısız, hoş bir muayene ortamı sağlamaktır. Bu pozisyonda, annenin kucağına oturtulan çocuk sırt üstü yatar ve başı diş hekiminin kucağında olmak kaydı ile ağzını açar. Bu pozisyon, koopere olmayan bebek ve küçük çocuklarda, ebeveynlerin ilgisinin güvencesi altında stabil, daha rahat bir çevre sağlayarak çocuğu sakinleştirici etki yaratabilir. Çocuk karşı koyarsa diş hekimi, kolayca ve nazik bir şekilde çocuğun başını kucağına yatırabilir. Bu esnada anne ve baba çocuğun ellerini tutar ve dirsekleriyle bacaklarının stabil olmasını sağlar. Bazı bebekler ve küçük çocuklar karşı koymaksızın bu pozisyondaki muayene yöntemini kabul ederler. Bu durumlarda önemli olan çocuğun yaşına göre normal ve beklenir davranışlara anne-babanın ikna edilmesi gereklidir. Çocuğun karşı koyması veya ağlaması durumunda kötü yada koopere olamadığı şeklinde düşünülmemesi gerekir.

Muayeneye yumuşak dokunuşlarla ve çocuğun müsaade ettiği alışkın olduğu diş hekimi hareketleriyle başlanmalı ve ilk olarak extraoral baş boyun muayenesi yapılmalıdır. Ağız boşluğunun muayenesine, çocuk dental aletlerle tanışmadan önce, ağızdaki oluşumların parmaklarla palpasyonu yapılarak başlamalıdır. Aydınlatma, bir penlight yada el fenerinin yardımcı tarafından tutulmasıyla sağlanabilir. Ağzın görüş ve stabilizasyonu, bir taraf maxiller kuadrantta bulunan en posteriordaki dişin distal dişeti yastığına bir parmak yerleştirilerek sağlanabilir. Ağız içi yumuşak ve sert dokuların inspeksiyonla muayenesinden sonra, dental temizlik ve plağın kaldırılması işlemi, çocuklar için uygun ebatlardaki yumuşak kıllı ve nemli bir diş fırçası ile tamamlanır. Nadiren polisaj lastiği ve parlatıcı macun, lekelerin kaldırılması için gerekli olabilir. Dişlerin temizlenme yöntemi, plağın kaldırılması için karşılıklı tartışılarak gösterilir. Bu aşamaya gelindiğinde önemli olan, çocuk anne veya babasının kucağındayken kafasının pozisyonunu değiştirdiğinde, diş hekiminin gözetimi ve rehberliği altında, diş temizleme işlemlerini uygulayabilmek için anne veya babanın uygun pozisyonu sağlayabilmesidir. Bazı aileler, çocukları dişlerinin temizlenmesinde isteksiz olduğunda, özellikle de karşı koyduklarında vazgeçerler. Bazen, bazı bebekler ve küçük çocuklarda posterior dişler kadar sıkı teması olan anterior bölgede yoğun plak birikimi gözlenebilir. Ailelere , bu alanların diş ipliği kullanılarak nasıl temizlenebileceğini gösterilebilir. Ailelere tavsiye edilen, çocuklarının her bir öğünü takiben, yada en azından günde bir defa ihtiyacı olan diş temizliğini yapmasını sağlamalarıdır. Dişlerin temizlenmesinde en kritik önemi olan zaman, günün en son yemeği yada atıştırmasını takibendir. Burada vurgulanması gereken nokta, diş macununun gerekmediği ve genelde çocuklar için uygun olmadığıdır. Eğer kullanılıyorsa da çok az bir miktarda fırçanın üzerine konulmalıdır. Öncelikle vurgulanması gereken diğer bir nokta, başlangıçta yönteme karşı koyan küçük çocuklarda, anne veya babasıyla beraber diş temizliğini rutin olarak yapmaya alışma aşamasında, diş temizliğinde hoş olmayan bir mücadele başlatılmamalıdır. Bu durumlarda, çocuk epeyce mücadele ettiğinde yöntem terk edilmemelidir. Aksine, plağın esaslı bir şekilde kaldırılmasında, işlemi çocukla rutin bir şekilde sürdürmekten ibaret bir çaba kurarken az bir ilgi yeterli olacaktır. Daha esaslı bir şekilde dişlerin temizlenmesi, çocuğun daha koopere olduğu başka bir gün yapılabilir. Aileler, çocuğun itirazlarına rağmen üstesinden gelinebilen, çocuğun saçlarının yıkanması gibi rutin işlemleri hatırlatabilirler.

RANDEVU SONUNDA ŞUNLAR YAPILIR

Ø Klinik bulgularımız, bir özet halinde aileye sunulur.
Ø Klinik bulgulara ilave olarak uygun önerilerde bulunulur.
Ø Ailenin sorabileceği sorular cevaplanır ve aileden yardım istenir.
Ø Ailenin, çocuklarının ağız sağlığı bakımındaki görev ve sorumlulukları desteklenir.
Ø İdeal bir florür uygulama programı belirlenir.
Ø İsteğe bağlı broşürler dağıtılabilir.
Ø Beklenen yol gösterici bilgiler için danışma imkanı sağlanır.
Ø Bir sonraki randevu tarihi belirlenir.

Olabilecekler konusunda rehberlik ( beklenti rehberliği )

Beklenti rehberliği, ebeveynleri bir dahaki diş hekimi randevusuna kadar olabilecek gelişimsel değişikliklere hazırlama işlemidir. Mümkünse . doğum öncesi eğitim programları ile bebek bekleyen ailelere tüm koruyucu ağız sağlığı bilgileri verilmelidir.


Randevu sistemi oluşturmak

Randevu sistemi, 3, 6 veya 12 aylık periyotlar halinde ayarlanabilir. Periyotların belirlenmesinde önemli olan çocuğun klinik bulgularla değerlendirilen çürük geliştirme potansiyeli, dişsel gelişim evresi ve beslenme durumudur.


ÖZET

Günümüzde, diş sağlığının korunmasında, çürüğü bulunmayan çocukların sayısının artmasında ailelerin kayda değer çabaları söz konusudur. Bilim ve teknoloji, bu hizmetlerin gelişmesinde önemli rol oynar. Diş hekimliği mesleği, sağlıkla ilgilenen diğer meslekler arasında şevkle,bu rolü kabul etme şansına sahiptir ve lider olmaya devam edecektir. Diş hekimliği mesleği, bebeklerin ve 3 yaşın altındaki çocukların ağız sağlığı ihtiyaçlarını göz ardı etmemeyi gerektirir. Yeni çocuk sahibi olmuş aileler, çocuklarının ağız sağlığı konusundaki önemli rolleri hakkında bilinçlendirilmelidir. Diş hekimliğini hoş ve mantıklı bir çerçevede, mesleği en pozitif yolda ilerletebilmek için çalışmalıyız.









































Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Erken Çocukluk Döneminde Koruyucu Ağız Sağlığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Dt. Taner AKÇA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Dt. Taner AKÇA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Taner AKÇA Fotoğraf
Dr.Dt. Taner AKÇA
İçel (Mersin)
Diş Hekimi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Dt. Taner AKÇA'nın Makaleleri
► Çocuklarda Ağız Bakımı ve Koruyucu Uygulama Dr.Dt. Ebru ÇATAL HOCAOĞLU
► Ağız ve Diş Sağlığı Dt.Gizem ARSLANOĞLU
► Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığı Prof.Dr.Dt. Tosun TOSUN
► Çocuklarda Ağız ve Diş Sağlığı Dr.Dt. Kerime Gözde IŞIKSAL
► Bebekler ve Çocuklarda Ağız Diş Sağlığı Dr.Dt. Ayşe Gökçen SARGIN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Erken Çocukluk Döneminde Koruyucu Ağız Sağlığı' başlığıyla benzeşen toplam 70 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Biberon Çürüğü Mart 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:43
Top