2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sosyal Fobi Öyküleri
MAKALE #3264 © Yazan Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU | Yayın Haziran 2009 | 15,382 Okuyucu
Ayşe işinde çok başarılı bir kadındı. Ancak işyerindeki arkadaşları onu çok soğuk buluyorlardı. Arkadaşlarından biri onunla sohbet etmeye çalıştığında Ayşe genellikle ilgisiz ve tepkisiz görünüyordu. Sorularına kısa cevaplar veriyor ve sohbeti devam ettirmeye çalışmıyordu. Bu tavırlarını ilgisizlik olarak gördüklerinden iş arkadaşları onunla yakınlaşmaya çalışmıyorlardı.Ayşe’nin babası eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış, bu eksiklik düşüncesini sosyalliğiyle kapatmaya çalışan, çalışkan ve konuşkan bir insandı. Ayşe çocukluğu boyunca babasını idolü olarak görmüş ve onu izleyerek büyümüştü. Babası o kadar müthiş bir insandı ki herkesle ve her konu hakkında konuşabiliyordu. Babası büyüdükçe Ayşe’ye de düşüncesini sormaya başlamıştı. Doğrusu ya Ayşe biraz korkuyordu. O babası kadar akıllı değildiki! Büyüdükçe babasının soruları ile birlikte Ayşe’nin kaygısı da artmaya başladı. Babası bu kadar çok şeyi nereden biliyordu. ‘Ayşe düşünmeyi bilmiyordu, hatta biraz da aptaldı’. Böyle düşünüyordu Ayşe. Okul bitip iş yaşamı başladığında kaygısı daha da arttı. Arkadaşları da onun bildiği şeylerden fazlasını bilmiyorlardı ama Ayşe sohbet sırasında ‘Ya bana da fikrimi sorarlarsa’ diye endişelenmekten ne düşündüğünü, hatta nerede olduğunu unutacak hale geliyordu.
Fatma ise uzun süredir aynı işyerinde çalışıyordu. Sorunları ilk defa lise yıllarında başlamıştı. Sınıfındaki bir erkek arkadaşı ondan hoşlanıyordu. Derste ve ders arasında sık sık kendisine bakarken yakalıyordu onu. Bir süre sonra Fatma arkadaşının bakışlarını yüzündeymiş gibi hissetmeye ve ders dinleyemeyecek kadar rahatsız olmaya başlamıştı. Okulu tatile girdiğinde bu sorundan kurtulmuş gibi hissetti. Kalabalık ortamlarda insanlar onunla ilgilendiklerinde yine sorun yaşıyordu ama bu ortamlardan kaçınmayı öğrenmişti. Asıl sorun iş yaşamında kendini hissettirdi. Üzerine güzel giysiler giymekten ve makyaj yapmaktan çekinir duruma gelmişti. Çünkü insanların dikkati giysisine veya makyajına takıldığında kendini rahatsız hissediyor ve işine dikkatini vermekte zorluk çekiyordu. Fatma samimi bir mahalle ortamında büyümüştü. Anne-babası ilkokul mezunuydu. Mahalledeki kadınların çoğu çalışmıyordu. Fatma’nın eğitimi boyunca okuldan eve geldiğinde komşu teyzeler onlarda olurdu. Gündüz ya da gece kadınlar çeşitli yaşlardaki çocuklarıyla birlikte televizyon seyrederler ve filmlerdeki kadınların çektikleri çileler hakkında ve kocaları hakkında yorum yaparlardı. Fatma annesi ve komşu teyzelerin, söz dinlemeyen kızların başına ne kadar kötü şeyler geldiğine dair örneklerini dinleyerek büyümüştü. Şimdi ise başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü çok önemsiyordu.
Bu iki örnek de ‘sosyal fobi’si olan iki genç insan. Ortak özellikleriyse henüz çocukken ve karakter gelişimleri henüz tamamlanmadan kendilerini yargılamalarına neden olan, etkiye açık ve denetimsiz bir sosyal çevrede büyümeleri. Anne-baba ve çevrenin, çocukla onun gelişim yaşına uygun etkileşim içinde olmaları gerekirken,tamamen denetimsiz davranarak, çocuğun yaşı gereği kavrayamayacağı konulara onları maruz bırakmaları. Bu durumdaki çocuk çok yararsız yargılarda bulunacak ve genelde ya yaşamdan ve büyümekten korkacak ya da kendisinin yeterince akıllı olmadığını ve kavrama yeteneğinin yetersiz olduğunu düşünecektir.
Sosyal fobi başkalarının düşüncelerinin önem kazanmaya başladığı ergenlik döneminde başlar ve kadınlarda daha çok görülür. Kız çocukları yaşamlarının ilk dönemlerinden itibaren başkalarının onlar hakkındaki olumlu düşüncesinin çok önemli olduğu öğretilerek büyütülür. Sosyal fobi, tedavi edilmediğinde uzun yıllar devam edebilen ‘sosyal ortam korkusu’dur. Sosyal fobikler toplumsal bir ortama girdiklerinde yüzleri kızarır ve terlerler. Bu nedenle sosyal ortamlardan ‘kaçınma’davranışı içine girerler. Sosyal ortamlarda herkesin onları gözlediğini düşünerek paniğe kapılırlar. Bu nedenle işteki verimleri de düşer.
Sosyal fobinin terapisinde altta yatan aile ve çevre ile ilgili nedenleri bulmaya çalışırız. Bir süre fobinin üzerine hiç gitmeden, kişinin fobi hissettiği her gündelik olayın, geçmişinde oluşan inançlarla bağlantısını araştırırız. Kişi nedenleri fark edip hazır hale geldiğinde yavaş yavaş daha önce fobi yaratan durumlarla karşı karşıya gelmeye başlar. Her olay üzerinde ayrı ayrı konuşuruz. Ta ki ‘fobim hiç kalmadı’deyinceye kadar.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Sosyal Fobi Öyküleri' başlığıyla benzeşen toplam 21 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:45
Top