Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (Dehb)
‘ ‘Benim çocuğumda dikkat eksikliği var.’’ diyen veli sayısı ve ‘‘Sınıfımdaki birçok çocukta dikkat dağınıklığı var.’’ diyen öğretmen sayısı her geçen gün artmaktadır. Her velinin ve öğretmenin rahatlıkla tanı koymaya çalıştığı bu durum aslında bir bozukluktur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuğun yaşına uygun olmayan yetersiz dikkat süresi, yaşa uygun olmayan hiperaktivite ya da ikisinin bir arada görülmesidir şeklinde tanımlanır. Erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla daha fazla görülmektedir. 7 yaşından önce birçok belirtisini göstermekle birlikte okula başlamalarıyla tanı konulabilmektedir.
Bozukluğun adı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmakla birlikte dikkat eksikliği olan her çocuk da hiperaktivite olmayabilir ya da hiperaktivite özelliklerini gösteren bir çocuğumuzun dikkatle ilgili hiçbir problemi olmayabilir. DEHB-Dikkatsizliğin önde geldiği tip, DEHB-Hiperaktivite- İmpulsivitenin önde geldiği tip ve DEHB- Bileşik tip olmak üzere üç ayrı tipi bulunmaktadır.
Aileleri en çok endişelendiren sorulardan biri de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile zekâ seviyesi arasında bir bağlantının olup olmamasıdır. Zekâ seviyesi ile DEHB arasında direk bir bağlantı yoktur. Ama aynı çocuğumuzda birden fazla bozukluk görülebilir. Mental retardasyon, zekâ gerilikleri gibi problemlere sahip olan çocuklarımızda DEHB’ in de var olduğunu görmemiz mümkündür. Disleksi dediğimiz öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarımızda da DEHB’i görme ihtimalimiz yüksektir.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ama araştırmalara baktığımızda genetik yatkınlığın söz konusu olduğunu görmekteyiz. Aile üyelerinden birinde bu bozukluk veya herhangi bir alt tipi varsa gelecek kuşaklarda da olma ihtimali vardır. Beynin mantık, planlama, ilişkilendirme, alınan bilgileri sıraya koyma, dikkati toplayıp sürdürme gibi noktalarda önemli göreve sahip olan frontal lobdaki kan akımının ve metabolik hızın azalması dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda etkili unsurlardan biridir. Son zamanlarda bu şikâyetin hızla artmasının nedenlerinden birinin de gıdalardaki katkı maddelerinin, renklendiricilerin özellikle de şeker ve çikolatanın tüketiminin artması olduğu iddia edilmektedir. Yiyeceklerin genetiğiyle oynanmasının, hormonların gıdalarda sıkça kullanılmasının beynin işleyişine zarar verdiği ve bu zararla çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun daha çok yaşandığını söyleyen araştırmacılar vardır.
ü Bir nesneyle en fazla 10-15 dakika ilgilenir.
ü Yaptığı aktiviteden çabuk sıkılır.
ü Dikkatini uzun süre veremez.
ü Zamanı iyi kullanamaz.
ü Okul başarısı kararsızdır.
ü Sabırsız ve acelecidir.
ü Maymun iştahlıdır.
ü Unutkandır.
ü Hataları tekrar eder.
ü Dağınıktır- eşyalarını sürekli kaybeder.
ü Hayırdan anlamaz.
ü Sorumsuzdur.
ü Yerinde duramaz.
ü Düşünmeden konuşur.
ü Verdiği sözleri tutmaz.
ü Derse karşı isteksizdir.
ü Okula gitmek istemez.
ü Geç yatmak ister.
ü Çok merhametli ya da acımasızdır.
ü Çok konuşur.
Bu maddelerin birçoğunu çocuklarında gözlemleyen aileler zaman kaybetmeden bir uzmanla görüşmelidirler.
v Tanı koymak için aşağıdaki şikâyetlerin en az altı aydır süreyle görülmesi gerekir.
v Bu belirtilerin en az iki ortamda görülmesi gerekmektedir. ( okul ve ev gibi)
DSM – IV tanı kitabına göre
Dikkatsizlik semptomları:
a) Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar.
b) Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır.
c) Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür.
d) Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz.
e) Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.
f) Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.
g) Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder. (okul gereçleri, ödevler gibi)
h) Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.
i) Günlük etkinliklerde çoğu zaman unutkandır.
Hiperaktivite-impulsivite semptomları:
a) Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
b) Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar.
c) Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır.
d) Çoğu zaman, sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.
e) Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi konuşur
f) Çoğu zaman çok konuşur.
g) Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.
h) Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır.
i) Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer.
Dikkatsizlik ve hiperakitivite-impulsivite semptomları olmak üzere her iki gruptan da en az altı belirtinin en az 6 ay süreyle görülmesi gerekmektedir.
Bu belirtileri karşılayıp dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı konulmuş çocuklarımızın tedavisinde ilaç tedavisi ve bireysel psikoterapinin faydalı olduğu bilinmektedir. Tek başına uygulanan ilaç tedavisinde başarı nadiren görülmektedir. Bireysel psikoterapide çocuğa özel dikkat geliştirme alıştırmaları, davranış değiştirmeye yönelik uygulamalar ve anne-babaya danışmanlık hizmetleriyle çocuğun yaşadığı problemleri en aza indirip yaşıtlarıyla aynı özelliklere sahip olması sağlanmaktadır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuğun yaşına uygun olmayan yetersiz dikkat süresi, yaşa uygun olmayan hiperaktivite ya da ikisinin bir arada görülmesidir şeklinde tanımlanır. Erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla daha fazla görülmektedir. 7 yaşından önce birçok belirtisini göstermekle birlikte okula başlamalarıyla tanı konulabilmektedir.
Bozukluğun adı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmakla birlikte dikkat eksikliği olan her çocuk da hiperaktivite olmayabilir ya da hiperaktivite özelliklerini gösteren bir çocuğumuzun dikkatle ilgili hiçbir problemi olmayabilir. DEHB-Dikkatsizliğin önde geldiği tip, DEHB-Hiperaktivite- İmpulsivitenin önde geldiği tip ve DEHB- Bileşik tip olmak üzere üç ayrı tipi bulunmaktadır.
Aileleri en çok endişelendiren sorulardan biri de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile zekâ seviyesi arasında bir bağlantının olup olmamasıdır. Zekâ seviyesi ile DEHB arasında direk bir bağlantı yoktur. Ama aynı çocuğumuzda birden fazla bozukluk görülebilir. Mental retardasyon, zekâ gerilikleri gibi problemlere sahip olan çocuklarımızda DEHB’ in de var olduğunu görmemiz mümkündür. Disleksi dediğimiz öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklarımızda da DEHB’i görme ihtimalimiz yüksektir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ NELERDİR?
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ama araştırmalara baktığımızda genetik yatkınlığın söz konusu olduğunu görmekteyiz. Aile üyelerinden birinde bu bozukluk veya herhangi bir alt tipi varsa gelecek kuşaklarda da olma ihtimali vardır. Beynin mantık, planlama, ilişkilendirme, alınan bilgileri sıraya koyma, dikkati toplayıp sürdürme gibi noktalarda önemli göreve sahip olan frontal lobdaki kan akımının ve metabolik hızın azalması dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda etkili unsurlardan biridir. Son zamanlarda bu şikâyetin hızla artmasının nedenlerinden birinin de gıdalardaki katkı maddelerinin, renklendiricilerin özellikle de şeker ve çikolatanın tüketiminin artması olduğu iddia edilmektedir. Yiyeceklerin genetiğiyle oynanmasının, hormonların gıdalarda sıkça kullanılmasının beynin işleyişine zarar verdiği ve bu zararla çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun daha çok yaşandığını söyleyen araştırmacılar vardır.
AİLELERİN ŞİKÂYETLERİ NELERDİR?
ü Bir nesneyle en fazla 10-15 dakika ilgilenir.
ü Yaptığı aktiviteden çabuk sıkılır.
ü Dikkatini uzun süre veremez.
ü Zamanı iyi kullanamaz.
ü Okul başarısı kararsızdır.
ü Sabırsız ve acelecidir.
ü Maymun iştahlıdır.
ü Unutkandır.
ü Hataları tekrar eder.
ü Dağınıktır- eşyalarını sürekli kaybeder.
ü Hayırdan anlamaz.
ü Sorumsuzdur.
ü Yerinde duramaz.
ü Düşünmeden konuşur.
ü Verdiği sözleri tutmaz.
ü Derse karşı isteksizdir.
ü Okula gitmek istemez.
ü Geç yatmak ister.
ü Çok merhametli ya da acımasızdır.
ü Çok konuşur.
Bu maddelerin birçoğunu çocuklarında gözlemleyen aileler zaman kaybetmeden bir uzmanla görüşmelidirler.
TANI KOYMAK İÇİN GEREKEN BELİRTİLER NELERDİR?
v Tanı koymak için aşağıdaki şikâyetlerin en az altı aydır süreyle görülmesi gerekir.
v Bu belirtilerin en az iki ortamda görülmesi gerekmektedir. ( okul ve ev gibi)
DSM – IV tanı kitabına göre
Dikkatsizlik semptomları:
a) Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar.
b) Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır.
c) Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür.
d) Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz.
e) Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.
f) Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.
g) Çoğu zaman üzerine aldığı görevler ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder. (okul gereçleri, ödevler gibi)
h) Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.
i) Günlük etkinliklerde çoğu zaman unutkandır.
Hiperaktivite-impulsivite semptomları:
a) Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
b) Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar.
c) Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır.
d) Çoğu zaman, sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.
e) Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi konuşur
f) Çoğu zaman çok konuşur.
g) Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.
h) Çoğu zaman sırasını bekleme güçlüğü vardır.
i) Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer.
Dikkatsizlik ve hiperakitivite-impulsivite semptomları olmak üzere her iki gruptan da en az altı belirtinin en az 6 ay süreyle görülmesi gerekmektedir.
Bu belirtileri karşılayıp dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı konulmuş çocuklarımızın tedavisinde ilaç tedavisi ve bireysel psikoterapinin faydalı olduğu bilinmektedir. Tek başına uygulanan ilaç tedavisinde başarı nadiren görülmektedir. Bireysel psikoterapide çocuğa özel dikkat geliştirme alıştırmaları, davranış değiştirmeye yönelik uygulamalar ve anne-babaya danışmanlık hizmetleriyle çocuğun yaşadığı problemleri en aza indirip yaşıtlarıyla aynı özelliklere sahip olması sağlanmaktadır.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (Dehb)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Fatma GÜLLÜOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Fatma GÜLLÜOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
1 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.