2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Tatlı Bağımlığı
MAKALE #9240 © Yazan Dyt.Esra DİNÇER | Yayın Temmuz 2012 | 4,151 Okuyucu
TATLI YEMEDEN YAŞAYAMAM !

Kliniğe zayıflamak için danışan birçok kişiden ilk duyduğum cümle budur. Hiçbir şey yemeden, aç kalabilirim, ama çikolata yemeden asla duramam. Danışanların beslenme alışkanlıklarını dinlediğinizde genelde benzerdir. Sabah kahvaltı yapma isteği yoktur, öğlen hafif bir şeyler atıştırmaları yeterlidir, fakat akşama doğru tatlı isteği yoğunlaşır, özellikle akşama kadar tatlı besinleri atıştırma ve aşırı acıkma hissi gelişir, gece uykudan uyanıp tatlı veya yemek yiyerek tekrar uyumak genel yeme alışkanlıklarıdır. Sürekli diyet yapma çabası vardır kişide fakat diyetler çok kısa sürelidir ve başarı sınırlıdır.


Bu kişilerin açlık kan şekerlerine baktığınızda değerlerin normal olduğunu görürsünüz. Fakat şeker yüklemesi yapıldığında, genellikle REAKTİF HİPOGLİSEMİ tanısı konur.


Normal zamanlarda kan şekerleri 70-110 mg/dl arasındadır. Reaktif hipoglisemi özellikle yemek yedikten sonra kan şekerinin yükselmesiyle insülin hormonunun fazla salgılanması sonucunda yemeği takiben kan şekerinde oluşan düşüşlerin sonucunda oluşur. Burada düzensiz, aşırı bir insülin salgılanma durumu vardır. Kişinin özellikle kan şekerini hızla yükselten besinler yedikten sonra (çikolata, pasta, hamurlu tatlılar v.b) terleme, taşikardi, aşırı acıkma hissi, tekrar tatlı ve besin tüketim isteği gibi durumlar oluşur. Bunların sonucunda sürekli tatlı tüketimi ve kilo artışı yaşanır. Kısır döngü başlamıştır.


Reaktif hipoglisemi düzensiz beslenen, öğün atlayan, psikolojik durum bozukluğu, aşırı ve hızla kilo alıp veren ve ailede şeker hastalığı olan kişilerde gözlenebilmektedir. Reaktif hipoglisemi ileride şeker hastalığının habercisidir. Tanı konduktan sonra en temel tedavisi diyettir.


Zayıflamak ve diyet yapmaya karar veren kişilerin mutlaka doktor ve diyetisyen gözetiminde, kendi metabolizmalarına uygun diyetlerle zayıflamaları gereklidir

Reaktif hipoglisemide diyet tedavisi

1. Kan şekerinin hızla yükselen ve ardından kan şekerinin hızla düşmesine sebep olacak basit karbonhidratların (çay şekeri, bal, reçel, pekmez, pasta, tatlı, kurabiye v.b) tüketiminden kaçınılmalıdır.


2. Kan şekerinin hızla yükselmesine sebep olan rafine edilmiş, glisemik indeksi yüksek besinler yerine posa içeren kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir. Kepekli ekmek, bulgur, kepekli pirinç, kepekli makarna gibi posa içeriği yüksek karbonhidrat kaynakları tercih edilmelidir.


3. Kan şekeri yemek yedikten 3 saat sonra düşmeye başlar. Bu yüzden mutlaka 3-4 saatte bir 3 ana öğün, 3 ara öğün olmak üzere az az sık sık beslenme şekli benimsenmelidir.


4. Vücudumuz enerji veren karbonhidratlardır, belirli düzeyde karbonhidrat tüketilmeli, sadece protein ve yağ içeren diyetler yapılmamalıdır.


5. Düzenli yapılacak egzersiz kan şekerini dengeler fakat egzersize aç başlanması veya çok uzun süre yoğun egzersiz yapılması kan şekerinin düşmesine sebep olur. Egzersiz öncesi ve sonrası uygun besin seçilmelidir.


6. Alkol kan şekerini önce yükselmesine daha sonra düşmesine sebep olduğundan tüketiminden kaçınılmalıdır.


7. Meyve suyu, şeker içeren içecekler, aşırı çay, kahve tüketiminden kaçınılmalıdır.


8. Beyaz undan yapılmış besinler (börek, poğaça, mantı, kurupasta v.b) yerine kepekli undan yapılmış besinler tercih edilmelidir.


9. Şeker isteği hissedildiği takdirde meyve, kepekli sandviç gibi besinlerden doğal şeker alınmalıdır.


10. Posa içeriği yüksek sebze ve salata tüketimi arttırılmalıdır.


Uzman Diyetisyen Esra Dinçer



Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Tatlı Bağımlığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Esra DİNÇER'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Esra DİNÇER'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Esra DİNÇER'in Makaleleri
► Tatlı Krizi Dyt.Gülhan KOCA
► Adet Dönemindeki Tatlı Krizine Son Dyt.Neslihan AKTEPE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Tatlı Bağımlığı' başlığıyla benzeşen toplam 11 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kilo Yönetimi Testi Temmuz 2012
► Her Kilolu Obez Midir? Temmuz 2012
► Lezzetli Diyet Yemekleri Kasım 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:46
Top