2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,979 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Diş Çürüğü Nedir? Diş Neden Çürür?- Doğru Bilinen Yanlışlar
MAKALE #9623 © Yazan Dt.Tuba Uluneke UYGUN | Yayın Eylül 2012 | 4,539 Okuyucu
Besinlerin içerdiği karbonnhidratlar,bakteriler için de iyi bir besin kaynağıdır.Ağızda yeterli temzilik yapılmadığı zaman dişler,dişetleri,dil ve yanaklar bakteriler için hem iyi bir ev hem de yeterli besin kaynağı oluşturur.Bakteriler diş dokusuna yerleştikçe dişin yapısını iyice bozar ve geri dönüşümü olmayan doku kayıpları meydana gelir.

Oluşan bu madde kaybını telafi etmek,çürüğün ilerlemesini durdurmak ve yeni çürük oluşumunu önlemek,çürük oluşabilecek bölgeleri önceden korumak,fonksiyonel ve estetik bozuklukların önüne geçmek için dişlerde restorasyonlar yapılır.

Bu restorasyonlar dişdeki madde kaybının büyüklüğüne ve ekilenen dokulara göre değişiklik gösterir.

DOLGU-KANAL TEDAVİSİ-KAPLAMA?


Dişte çürük erken tesbit edilebilmiş ,çok derine ilerlememiş ve az bir doku kaybı varsa dolgu yapmak yeterli olacaktır.


Çürük dişi besleyen damarların ve sinirinin olduğu en iç tabakaya kadar ulaşmışsa yada abse oluşturmuşsa ,köklerdeki etkilenen dokuların temizlenerek dişin tedavi edilmesi kanal tedavisidir.Abse oluşumunun seviyesi yada dişin tedaviye verdiği cevaba göre uzun seanslar alabilen bir tedavi olmakla birlikte,dişin ağızda kalma şansının değerlendirilmesi açısından önemlidir.

Bazen dişteki doku kaybı o kadar çok olur ki,yapılacak dolgu ve diş birbirlerine destek olamazlar ve çiğneme kuvvetleri ile kırılma riski taşırlar.Bu durumlarda dolguya ve dişe destek sağlaması için binaların depreme dayanıklılığını artırmak için kullanılan yapıya benzetilebilecek olan fiber dolgu desteği,yada temelin daha derin kazılması gibi anlatılabilecek olan dişin ve dolgunun kökten destek almasını sağlayan kökün içine yerleştirilen çubukçuklar(post) kullanılabilir.Bazen bunlar da yeterli olmayabilir yada diş bu tedaviler için uygun olmayabilir,o zaman dişin kaplanması(porselen kron) gerekebilir.
Dişe yapılacak olan tedavinin ne olacağına yapılacak muayeneler ve tetkikler sonucunda doktorunuz karar verecektir ve sizin için en iyi ve uygun olan tedavi uygulanacaktır.bütün işlemler sadece bölgesel olarak yapılan anestezi-uyuşturma ile kişi uyankıkken yapılabilmekte ve kişi acı hissetmemektedir.korkunun çok yüksek olduğu bazı kişilerde rahatlatıcı ilaçlar ve daha ileri durumlarda genel anestezi gerekebilir.

Bastırarak fırçalamak daha iyi temizler

Dişi daha sert fırçalamak değil dorğu fırçalamak temizler.Bastırarak fırçalamak , dişleri temizlemek yerine, ‘fırça çürüğü’ dediğimiz aşınmalara neden olur. Dişlerin mine tabakası aşındığı için, alttaki sarı tabaka ortaya çıkar ve dişler daha sarı gözükür. Ayrıca sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine neden olur.

Beyazlatma(bleaching) dişleri daha çok sarartır


Beyazlatma; normal diş rengini daha da açmak için yapılır. Beyazlatmanın ilk yapıldığı dönemlerde; kahve, çay ve sigara gibi dişleri renklendirecek etkenlerden uzak durmak gerekir. Beyazlatmayı yapacak hekimin tavsiyelerine uyulursa, beyazlatmanın hiçbir yan etkisi yoktur.

Diş protezleri çamaşır suyuna koyulursa temizlenir ve beyazlar


Hareketli protezleri çamaşır suyuna koymak zararlıdır. Protezin kırılganlığını artırır ve protezin ömrünü azaltır. Protezler için özel temizleme tabletleri vardır; onlar kullanılmalıdır.

Diş fırçalarken dişetlerinin kanaması iyidir


Diş fırçalarken görülen kanamalar, diş eti iltihabının belirtilerinden biridir. Vakit geçirmeden bir diş hekimine başvurmak gerekir. Diş etlerinin, kanamadan dolayı fırçalanmaması sonucu, mevcut iltihabi durum şiddetlenecektir.Kanama olan bölge daha iyi fırçalanmalı ve diş hekimine tedavi için başvurulmalıdır.

Diş ağrıyınca üstüne rakı,kolonya,aspirin vs koyulması ağrıyı dindirir


Ağrı esnasında yapılacak en iyi şey bir ağrı kesici alıp en kısa zamanda bir diş hekimi ile irtibata geçmektir,bu tarz uygulamalar diş ve diş eti dokunuzda kalıcı hasarlara yol açmanın yanı sıra ağrınızı da kesmeyecektir.

Çekim için kullanılan uyuşturucu morfindir ve bağımlılık yapar,yurtdışından gelen morfin daha iyidir.

Diş hekimliğinde kullanılan lokal anestezik maddeler morfin içerikli değildir; alışkanlık yapmaz. Morfin, tıp alanında sınırlı vakalarda kullanılan bir ilaçtır.

Günümüzdeki lokal anestezik maddeler belli standartlarda üretilmiştir. Avrupa malı olmasına gerek yoktur.

Çürük diş çekildikten sonra pis kan akıtılmalıdır,çekilen dişin yerini kanatmak iyidir


Diş çekiminden sonra, çekim boşluğuna hastanın yaptığı müdahaleler sonucu bölgenin sürekli kanatılması ya da pıhtının uzaklaştırılması, diş çekimi yapılan yerin iltihaplanmasına neden olur. Oluşan pıhtı korunmalıdır.

Sert diş fırçası ile diş fırçalamak daha iyi temizler

İyi fırçalamak; fırçanın sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle ilgilidir. Genellikle orta sertlikte diş fırçaları kullanılması uygundur. Çok sert fırçalar, dişleri aşındırabilir.

Diş taşı temizletmek zararlıdır

Diş taşları arttıkça diş eti ekilmelerine sebep olur.Bu da dişleri tutan kemiklerde erimeler başlamasına ve dişler çürümeden sallanarak kaybına neden olur.Bu yüzden dişlerde diş taşı oluşumu varsa mutlaka temizlenmesi gerekmektedir.

Ancak asıl önemli olan diş taşlarının oluşmasını önlemektir.Bunun için diş fıçalamak ne kadar önemli ise diş ipi kullanmak ve gerekirse gargara yapmak da o kadar önemlidir.Düzenli ve doğru fırçalama diş taşı oluşumunu engeller. Altı ayda bir diş hekimi kontrolü sayesinde; iyi fırçalayamadığımız alanlarda oluşan diş taşları, hekim tarafından temizlenmiş olur. Bunun da herhangi bir zararı yoktur.

Çocuk dişleri iğne ile çekilirse bir daha çıkmaz

Süt dişleri 6 aylıkkken çıkmaya başlayıp 3 yaşında tamamlanır.Arkasından 6 yaşında kalıcı dişler çıkmaya başlar,12 13 yaşlarında tamamlanır.Çekilen diş eğer kalıcı dişi ise bu dişin iğne ile yada sadece fısfısla çekilmiş olması bu dişin yeniden çıkmasını sağlayamayacağı gibi çekilen diş süt dişi ise yerine yeni diş gelmesini önlemez.Burada nemli olan dişin nasıl çekildiği değil hangi dişin çekildiğidir.Bazen genetik olarak süt dişinin yerine yenisi oluşmamış olabilir,bu da çocuğun yapısı ile ilgili bir durumdur,çekilen süt dişinden kaynaklı değildir.

Diş macunu fırçaya boylu boyunca sürülür ve fırça ıslatılarak diş fırçalanır


Diş macunu dişlerimizi hem daha kolay fırçalamamızı sağlamak için hem de korumak için üretilmiştir.Fazla kullandığımızda daha çok köpürür ve daha çabuk tükürme ihtiyacı hissederiz.Bu da macunun koruyucu etkisinden yeterince faydalanmaızı önler.Bu yüzden çok az bir miktarda kullanılması daha faydalıdır.Fındık kadar,leblebi kadar,mercimek kadar gibi tabirler gerekli miktarı anlatmak için kullanılabilir.
Diş fırçalamaya başlamadan önce fırçayı ıslatmak hem diş fırçası üzerinde kılların sanki yarısı kadar fırça kılı varmış gibi yetersiz bir temizlik yapmasına,hem macunu daha çabuk köpürterek daha çabuk tükürme ihtiyacı ile daha kısa ve yine yetersiz bir temizlik yapmamıza sebep olur.

Diş fırçalamaya başlamadan önce diş fırçası kuru olmalı fırçayı ıslatmak yerine ağzı suyla çalkalamak tercih edilmeli,az bir miktar diş macunu kullanılmalıdır.

Diş ipi kullanmak dişlerin aralanmasına sebep olur

Dişler en çok ara yüzlerinden çürümeye başlarlar.Çünkü diş fırçası bu yüzeylere tam olarak yetişemez ve çok ufak yemek artıkları bile bakterilere orada bir yaşam alanı kurmak için yeterlidir.Bu yüzden diş ipi zararlı bir araç yada bir lüks değil aksine ağız bakımı için olmazsa olmazdır.

Hamilelikte her bebek anneden en az bir diş alır


Hamilelik döneminde ''annenin dişlerinden kalsiyum çekildiği ve bu nedenle her bebeğin anneye bir diş kaybettireceği'' inancı kesinlikle doğru değildir.Hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması dişlerin çabuk çürümesine uygun bir ortam yaratır. Bu dönemde dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenleri şunlardır;
-Bebek beslenen dönemde tatlıya, aburcubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir
-İlk aylarda görülen kusmalardan sonra anne ağız bakımına yeterince özen göstermeyebilir.
-Gebelik hormonlarının (östojen, progertron) etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan anne, dişlerini fırçalamaktan kaçınır. İşte bu nedenlerden ötürü bu dönemde diş sağlığına daha özen göstermek gerekir.
Hamilelik sırasında anne dişlerinden kalsiyum kaybı ve her hamilelikte annenin bir dişini kaybedeceği yanlış bir inanıştır;fakat hamilelik sırasında ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağı da bir gerçektir. En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artış olup, bu durum da dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır.
Eğer plak uzaklaştırılmazsa dişeti iltihabına (gingivitis) neden olur. Bu durum “hamilelik gingivitisi” adını alır. Dişeti kırmızı, hacim olarak artmış, hassas ve kanamalıdır. Bu tablo daha çok 2. üç aylık dönemde hamile kadınların çoğunluğunu farklı şiddette etkiler. Eğer gingivitis zaten mevcutsa hamilelik sırasında şiddeti artabilir ve tedavi edilmezse periodontitise ilerleyebilir.Periodontitis ileri düzeyde dişeti ve kemik hastalığıdır ve dişlerin kaybıyla sonuçlanabilir..Bu yüzden anne korkup dişlerini fırçalamayı bırakmamalı,yumuşak bir diş fırçası ile daha sık diş fırçalamalı ve ara ara gargara yapmalıdır.

Hamile kadınlarda aynı zamanda “hamilelik tümörü” geliştirme riski de vardır. Bunlar dişeti büyümelerinin irritasyonu sonucu oluşan iltihabi lezyonlardır. Genellikle kendi haline bırakılmakla beraber, hastaya rahatsızlık veriyorsa veya çiğneme, fırçalama ve diğer ağız bakımı işlemlerini engelliyorsa dişhekimi tarafından alınmalıdır.

Hamileliğin ilk 3 ve son 3 ayında mümkün oldukça diş temizliği dışında bir müdahale yapılmaması bebek ve anne için daha faydalıdır. Şiddetli ağrının eşlik ettiği acil durumlarda tercih edilmemekle birlikte tedavi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilir. Anestezi ve ilaç verilmesini gerektiren durumlarda kadın doğum uzmanı ile irtibat kurulmalıdır. Ertelenebilecek işlemler doğumdan sonraya bırakılmalıdır.Hamilelik öncesi ağız ve diş kontrolü yapılarak farkında olunmayan bir çürük varsa tesbiti olan problemlerin giderilmesi daha rahat bir 9 ay geçirilmesini sağlayacaktır.Ayrıca hamilelik öncesi,hamileliğin her 3 aylık döneminde diş hekimi kontrolü ve gerekli görülürse diş taşı temizliği hem annenin konforunu artıracak hem daha sağlıklı bir bebek gelişimi sağlanacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Diş Çürüğü Nedir? Diş Neden Çürür?- Doğru Bilinen Yanlışlar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dt.Tuba Uluneke UYGUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dt.Tuba Uluneke UYGUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuba Uluneke UYGUN Fotoğraf
Dt.Tuba Uluneke UYGUN
İstanbul
Diş Hekimi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dt.Tuba Uluneke UYGUN'un Yazıları
► Dişler Neden Çürür Dt.Güzin KIRSAÇLIOĞLU
► Biberon Çürüğü Dr.Dt. Taner AKÇA
► Diş Çürüğü ve Epidemiyolojik İndeksleri Dr.Dt. Mert Kafkas ŞAHİN
► Diş Çürüğü Oluşum Süreci Dr.Dt. Taner AKÇA
► Çürüğü Önlemede Son Yöntemler Dt.Ülkü KOLOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,979 uzman makalesi arasında 'Diş Çürüğü Nedir? Diş Neden Çürür?- Doğru Bilinen Yanlışlar' başlığıyla benzeşen toplam 99 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ağız Kanserleri PDF Eylül 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:04
Top