Dirsek displazisi; hızlı büyüyen, genç, büyük ve dev ırklarda oldukça sık gözlenen bir hastalıktır. Bu sebeple özellikle yatkın olan ırklarda hastalığı önlemek için genç yaşta önlemler alınmalıdır.
Ön bacakta topallık şikayeti ile gelen hastalar dirsek displazisi yönünden de incelenmelidir. Uyuşmazlık devam etmesine rağmen olgunlaşma daha fazla olduğu için (hassas bölgelerin ossifikasyonunun tamamlanması) 6 aylıktan sonra dirsek displazisinin oluşma ihtimali daha düşüktür. Bu nedenle risk taşıyan hayvan sahiplerine 4-6 aylık dönemde ağırlık ve aktiviteyi kontrol altında tutmaları önerilmelidir.
Radyolojik bakıda biletarel oluşma ihtimaline karşı her iki bacaktan da görüntü alınmalı ve doğru pozisyon, yüksek kaliteli görünüm sağlanmalıdır.
Yapılan tanı sonrası cerrahi yaklaşımın başarısı; operasyon öncesi tam tanıya, doğru cerrahi pozisyona, atravmatik cerrahi yaklaşıma ve de operasyon sonrası hayvan sahibinin dikkat ve özenli bakışına bağlıdır.
Dirsek displazisinin prognozu ise doğru tanı ve tedavi sonucu yüz güldürücüdür. Çoğu olguda hastalar normal aktivitelerine kavuşmaktadırlar. Fakat doğru tedavi sonrasında bile her zaman osteoartrisis riski olduğu unutulmamılıdır. Özellikle hayvanın yaşının ileri ve tanının geç konulması durumlarında osteoartrisis olasılığı artmaktadır.