Bir süre önce, mükemmeliyetçilikle ilişkili korkular yaşayan biri bana kendi kendine çok önemli bir soru sorduğunu söyledi: “Kim olduğumu tam bilemiyorum. Kimim ben?” Kim olduğumuz konusundaki fikrimizin hayatımızı yaşama, kendimizle ve birbirimizle ilişki kurma şeklimiz üzerinde belirleyici etkisi olduğu için, bu hafta mükemmeliyetçiliğin özgüvenle ilişkisi üzerinde durmak istiyorum.


Mükemmeliyetçilik Nedir?

Mükemmeliyetçi kişi her şeyi her zaman doğru yapmak ister. Mükemmeliyetçilik şikayeti olan kişiler hata yapmayı ya da başarısızlığa uğramayı kabul edemezler. Hatta iyi performans gösteremeyecekleri, eleştirilebilecekleri durumlardan uzak durmayı tercih ederler. Bu da hayatlarını hakkıyla yaşama ve yeteneklerini en iyi şekilde kullanma olanaklarını kısıtlar. Mükemmeliyetçilikleri nedeniyle topluluk karşısında konuşamayan insanlar tanıyorum. Kimileri zamanla öğrenecekleri ve kendilerini geliştirebilecekleri projeleri geri çevirir, kimi mükemmel görünmek için tehlikeli ameliyatlar yaptırır.

Tabii ki mükemmellik peşinde koşmak bize toplumun çağdaş aile, eğitim ve iş kültürleri yoluyla dayattığı bir çaba. Kim olduğumuzu sınavlardan ve çevremizdekilerden aldığımız geribildirimlerle tanımlıyoruz. Bu geribildirimler gerçekten kim olduğumuzu yansıtıyor mu? Biz bilinçli bir zekayız, insan şeklinde bir uzay kapsülü içerisinde çalışan, enerji alanlarından, ışık hatlarından oluşmuş zamansız varlıklarız. Ulaşılması mümkün olmayan, kusursuz bir ölçü standardına göre hareket ettiğimiz için dışlanmaktan korkmaya başladığımızda aklımızı kullanıp kendi kendimize zarar verdiğimiz bu duruma uyanık gözlerle bakmalıyız. Bu süreci Elalemin Ne Düşüneceği Neden Bu Kadar Önemsenir başlıklı yazımda daha ayrıntılı ele almıştım.

Başarısızlık Özgüveni Artırır

Biz vaktimizi başkalarını memnun etmeye ya da kimsenin canını sıkmamaya uğraşarak harcarken, asıl bilmemiz gereken şey olan bu dünyadaki amacımızı, tutkuyla yaptığımız şeyleri kaçırırız. Kendimizi hayattan kopuk hissederiz. Özgüven eksikliği böylece kimliğimizle özdeşleşir.

Tal Ben-Shahar, Harvard’da mutlu bir hayat sürmek üzerine çok tutulan bir ders veriyor. Aynı zamanda The Pursuit of Perfect: How to Stop Chasing Perfection and Start Living a Richer, Happier Life kitabının da yazarı. Ben-Shahar diyor ki, “Çelişkili gibi görünse de, başarısızlığa uğradıkça genel anlamda özgüvenimiz ve tersliklerle başa çıkabilme yeteneğimize olan inancımız pekişir, çünkü hep korktuğumuz canavarın sandığımız kadar korkunç olmadığını görmüş oluruz.”

Davet: Özgüveni Artırma Çalışmaları

Erişilmesi mümkün olmayan bir mükemmeliyetin peşinde koşmak hem özgüven eksikliğinin bir belirtisidir hem de özgüven eksikliğine yol açan şeylerden biridir. Gerçekten başarısız olmak ve acı duygular yaşamak kendimize hata yapma hakkı tanıma özgürlüğünden doğar, yüksek özgüvenin yapı taşları da bunlardır.

2016 sonbaharında özgüven konulu bir dizi atölye çalışması düzenleyeceğim. Bu çalışmalar öncesinde sizinle özgüveninizi geliştirmenize ve hayatınızda bağımsızlık sağlamanıza faydalı olacak başka güzel yöntemler de paylaşacağım. Bu yöntemlerden faydalanmak ilginizi çekiyorsa bağlantımızı sürdürmek için buradan e-posta listeme kaydolabilirsiniz. Sizinle daha yakın bağlantı kurabilmek için e-posta adresinizi paylaşarak ilginizi belirtmenizi heyecanla bekliyorum.

Bugün kaydolup listeye katılın!