2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Vajinismus Nedir? Ne Değildir?
YAZI #3491 © Yazan Dr.Mustafa TATLI | Yayın Nisan 2017
Vajinismus; vajina (kadın cinsel organı) girişindeki kasların kasılması sonucu oluşan, ağrı algısının yaratmış olduğu kaygı ile karakterize olan ve cinsel birleşme sırasında zorlanma ya da cinsel birleşmenin mümkün olamaması ile sonuçlanan bir psikolojik bozukluktur.
Vajinismus’ un özellikle kadın cinselliği üzerindeki tabuların daha yoğun hissedildiği toplumlarda daha sık görüldüğü düşünülmekle birlikte genel nüfus içindeki oranı bilinmemektedir; ayrıca bu tür yakınması olan kadınların tedaviye başvurmaktan çekindikleri böylelikle bu bozukluğun sıklıkla gözden kaçırıldığı düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda Vajinismus’ un genel nüfus içindeki oranının %3 ile %13 arasında olduğu bildirilmiştir. Batı toplumlarında yapılan çalışmalarda cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülenin cinsel isteksizlik olduğu bulunurken ülkemizde yapılan çalışmalarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğunun vajinismus olduğu yönünde bulgular mevcuttur. Bu durum daha önce de belirtmeye çalıştığımız gibi kadın cinselliği üzerindeki tabuların bizim gibi doğu toplumlarında batıya göre daha yoğun olarak hissedilmesinden kaynaklanmaktadır.
Nedenleri:
Diğer bütün şikayetlerde olduğu gibi Vajinismus bulgularının psikolojik olarak ele alınmasından önce, cinsel birleşme sırasında ağrı hissi ile başvuran bir kadında organik araştırmalar yapılması gerekmektedir. Bir çok cinsel organ hastalığı kadında cinsel birleşme sırasında ağrı hissi yaratabilir. Vajinal kuruluk, rahim sarkması (uterus prolapsusu), enfeksiyonlar, endometriyozis, cinsel organ tümörleri gibi pek çok hastalık kadında cinsel birleşme sırasında ağrıya sebep olabilir, bazen bu hastalıkların sebep olduğu ağrıdan kaçınmak için kadın cinsel birleşmeye karşı isteksiz bir görünüm de bulunabilir ve bu durum Vajinismus ile karışabilir. Bu nedenke öncelikle yapılması gereken şey bu şikayetlere yol açabilecek altta yatan başka bir hastalık olup olmadığının araştırılmasıdır.
Altta yatan başka bir hastalık olmadığının anlaşılmasından sonra vajinismusa artık psikolojik olarak yaklaşılabilir. Vajinismusu olan kadınların yaşadığı kaygı durumu aslında; korkulan uyaranla karşılaşan fobik bireylerden pek de farklı değildir. Örneğin köpeklerden korkan birinin kendisine doğru yaklaşan bir köpek gördüğü zaman verebileceği kaçınma tepkilerine benzer şekilde cinsel birleşme sırasında yaşayacağını düşündüğü ağrı algısından korkan ya da çekinen bir kadın, cinsel eylem sırasında partneri kendisine yaklaştığında bacaklarını kapatarak ya da partnerini iterek benzer kaçınma tepkilerini gösterebilir. Bu durum vajinismusun aslında bir tür fobik reaksiyon olabileceğini düşündürmektedir. Vajinismusu olan kadınlarda bu kaygı tepkisi sadece cinsel birleşme sırasında değil aynı zamanda jinekolojik muayene gibi cinsel organa dışardan müdahale edilmesi gereken durumlarda da kendini gösterebilir.
Vajinismus hastalarının korkuları ile ilgili yapılan bir çalışmada, bu kadınaların %57’ sinin ağrı ya da aşırı acı duyma korkusu, %18’ inin parçalanma, yırtılma korkusu, %17’ sinin penisin içerde kalması ya da kilitlenme korkusu, %11’ inin bayılma ya da ölme korkusu yaşadığı, bununla birlikte ilgi çekici bir bulgu olarak, ağrı ya da acı duyma korkusu yaşayanların sadece %18’ inin ilk cinsel birleşmelerinde acı hissi yaşadıkları bildirilmiştir (1). Yine yapılan bir başka çalışmada vajinismus tanısı almış kadınlarda “vajinanın penisi içine alamayacak kadar küçük olduğu ve vajinal giriş sırasında vajinal duvarların yırtılacağı”, “vajinal girişin gerçekleşmesi halinde hastalık kapılacağı”, “kirleneceği” ve “hamile kalacağı” gibi korkuların vajinismus gelişimine katkıda bulunduğu bildirilmiştir (2).
Kültürel Etki:
Diğer bütün insani tutum ve davranışlar gibi cinsel tutum ve davranışlar da sosyal ve kültürel etkilere çok açıktır. Bu sebeple cinsel işlev bozukulukların gelişmesinde kültürel tutumların etkileri yadsınamaz. Doğu toplumlarında daha da belirgin olmak üzere bütün insan topluluklarında kadın cinselliğinin bastırılmasına ve bekarete büyük anlamlar yüklenmiştir. Erkek merkezli toplumlarda kadın cinselliği sadece üreme ve eşin memnuniyeti ve tatmini amacıyla gerçekleştirilen bir eylem olarak algılanmaktadır. Vajinismusun görülmesine katkıda bulunan kültürel etkiler arasında cinsel eğitimsizlik, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları, bekaret kavramına verilen abartılı önem, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlaması ve genel cinsellik anlayışındaki tabular önemli yer tutmaktadır. Bununla birlikte günümüzde batı toplumlarında artık, evlilik öncesi bekarete verilen önemin azalması, çocuk yetiştirmede “aşırı müdahaleci ve bağımlı anne” modelinden giderek uzaklaşılması; vajinismusun doğu kültürlerine oranla daha az görülmesinin birer nedeni olarak görülmektedir.
Cinselliğin bir tabu olarak görüldüğü toplumlarda, bireylerin kendi cinsellikleriyle ilgili bilgiye ulaşabilecekleri güvenilir kaynaklar kısıtlıdır. Yetişmekte olan genç bireyler bu bilgileri akranlarından ya da güvenilirliği tartışılır sosyal medya kaynaklarından öğrenmektedirler ve bu sebeple oluşan cinsel bilgisizlik veya yanlış bilgilenme sonucu gelişen önyargıların; cinselliğe ilişkin aşırı kaygı, suçluluk duyguları, gerçekçi olmayan beklentiler veya başaramama korkusuna ve dolayısıyla cinsel işlev bozukluklarına yol açabileceği açıktır. Tüm bu görüşler; vajinismusun ortaya çıkmasında kadının cinsel bilgisinin, dinsel inançlarının, aile değerlerinin ve toplumsal tabuların büyük bir etkisi olduğunu gözler önüne sermektedir.
Vajinismus bozukluğu olan kadınların eşlerinde kendilerinin istenmediğine ve cinsel olarak reddedildiğine dair inançlar ya da öfke, kırgınlık ve şüphe duyguları görülebilmektedir. Bu noktada bilinmesi gereken şudur, vajinismus bir rahatsızlıktır, diğer bütün hastalıklar gibi tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur, kişinin kendi isteği ve iradesiyle yaptığı bir eylem değildir, cinsel yönden partnerini isteyip istememekle, beğenip beğenmemekle ilgili değildir, bu durumda vajinismus bozukluğu olan kadınların eşlerinin bu durumu kişiselleştirmemeleri hem kendi ilişkileri hem de kadının üzerinde yaratabileceği baskı sebebiyle bozukluğun tedavisi açısından büyük önem taşımaktadır.
Terapi:
Vajinismus fobik kaygı bulgularıyla kendini belli eden bir düşünce bozukluğudur. Bu sebeple psikoterapi vajinismus tedavisinde başat rolü üstlenmektedir. Vajinismus psikoterapisi cinsel eğitim, cinsel egzersizlerin öğretilmesi ve ev ödevlerinden oluşmaktadır. Bu terapi görüşmelerinde çiftlerin her ikisininde hazır bulunması gerekmektedir çünkü vajinismus sadece kadına ait bir bozukluk değil çift olarak bir bütünün rahatsızlığıdır ki psikoterapide yer alan egzersiz ödelerinde erkek de rol almaktadır. Ülkemizde yapılan bir çalışmada 28 çift vajinismus psikoterapisine dahil edilmiş ve bu çiftlerin 14 tanesi terapileri ilk görüşme sonrasında bırakmıştır, terapiye devam eden diğer 14 çiftin tamamında vajinismus psikoterapisi başarıyla sonuçlanmıştır (3). Bu sebeple vajinismus terapisinde devamlılık tedavinin başarıyla sonuçlanması açısından elzemdir.
Sonuç:
Vajinismus kültürel, sosyal etkilerle şekillenen cinsel birleşmeye yönelik korku ve kaygılarla karakterize olan bir psikolojik bozukluktur. Hastalığın gelişiminde cinsellik ve cinsiyet üzerine oluşagelen yanlış inanışlar ve bilgiler büyük rol oynar. Tedavide başat rol psikoterapiye aittir. Terapiye devamlılık ve süreç sırasında çiftlerin özellikle vajinismus rahatsızlığı olan kadınların eşlerinin, bu bozukluğa bakış açısı ve eşlerine olan yaklaşımları psikoterapinin kendisi kadar tedavi açısından önemlidir.

Kaynaklar:
1. Oktay, M. ve Tombul, K. (2003). 200 Vajinismus vak'ası ve eşlerinin psikolojik yönden incelenmesi. Yeni Symposium, 41(3), 115-119.
2. Crowley, T., Richardson, D. ve Goldmeier, D. (2006). Recommendations for the management of vaginismus: BASHH special interest group for sexual dysfunction. International Journal of STD & AIDS, 17, 14-18.
3. Kabakçı, E. ve Batur, B. (2003). Who benefits from cognitive behavioral therapy for vaginismus. Journal of Sex & Marital Therapy, 29(4), 277-288.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Mustafa TATLI Fotoğraf
Dr.Mustafa TATLI
Ankara
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Mustafa TATLI'nın Yazıları
► Vajinismus Kaderiniz Değildir Op.Dr.Aynur ŞENDEMİR
► Kürtaj Nedir Ne Değildir Op.Dr.Mürüde ÇAKARTAŞ DAĞDELEN
► Dikkat Eksikliği Nedir, Ne Değildir? Dr.Zengibar ÖZARSLAN
► Vajinismus Nedir Op.Dr.Esra DEMİR YÜZER
► Vajinismus Nedir ? Op.Dr.Ali Ata ÖZDEMİR
► Vajinismus Hastalığı Nedir? Op.Dr.Süleyman ESERDAĞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Vajinismus Nedir? Ne Değildir?' başlığıyla benzeşen toplam 88 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:56
Top