İyi bir ilişki, duygularımızı ifade etmemize, hatalar yapmamıza, farklı deneyimler yaşamamıza olanak tanır ve bizi geliştirir. Fakat bazen ilişkiler de, tıpkı insanlar gibi yoldan çıkar.
Bağlanma teorisi bize aşık olduğumuz kişinin hayatta ki sığınağımız olduğunu gösterir. Aslında ilişkide çoğu zaman mutluluk aradığımızı düşünürüz fakat asıl aradığımız şey aşinalık ve güvendir. Yetişkin ilişkilerimizde, çocuklukta hissettiğimiz o güven ve şefkat duygularını ararız. Partnerimiz duygusal olarak uygun olmadığında ya da bize yanıt vermediğinde, çaresiz bir şekilde dışarıda yalnız kalmakla yüzleşir ve kaygıya kapılırız. Aşık olduğumuz kişiyle bağlantıyı kaybetmek güvenlik ve güvende olma duygumuzu tehlikeye atar. Nörolojik olarak kendimizi tehlikede hissettiğimizde ise alt beyin devreye girer ve üst beyin yani beynin rasyonel kısmı, mantıklı hareket etmemizi sağlayan bölümü devreden çıkar. Böylelikle duygusal kararlar alarak harekete geçeriz.
Bazı insanlar ise çocuklukta da güvende hissetmemiş olabilirler. Küçük yaşta yaşanan sancılı ayrılıklar istismar ve ihmal sorunları çocukluktan yetişkin hayata taşınan hep yüzeyde, görünür yaralardır. Bu yaralar bireylerin ilişki içinde daha fazla güvenlik arayışına yönelmesine neden olur. Bu yaraları iyileştirmek ilişki içinde mümkündür. Colman’a göre iyi işlev gösteren bir ilişki çiftlerin içine yerleşip gelişebilecekleri bir kapsüldür. İlişki iyi bir alıcı ve kapsayıcı olduğunda çiftler için tamir edici ve güvenilir olur.
Güvenlik algısını her tehdit eden davranış ilişki içinde kaosa neden olur.
Güvenlik alanı en çok tartışmalar sırasında yara alır. İkili tartışmaların çoğunun kökeninde haklıyı bulma haksızı belirleme, yargılama vardır. Bu alanda kim kendini, duygusal ihtiyacını rahatlıkla belirleyip karşısındakine söyleyebilir ?
Tartışmalar ilişkileri olgunlaştırmak için bulunmaz fırsatlardır. Fakat bu fırsatı nasıl kullandığınız önemlidir. Tartışmalar çiftler arasındaki bağı güçlendirebileceği gibi bu bağın zayıflamasına bazı durumlarda kopmasına neden olabilir.
Tartışmaları fırsata dönüştürmek ise sizin elinizdedir. Partnerinizle hangi konu yüzünden tartıştığınızın bir önemi yoktur. Önemli olan tartışırken kullandığınız dil ve sizi o noktaya getiren duygusal yoksunluğunuzdur.
İlk adım ise eksikliği fark etmek, sonrasında bunun için çaba göstermektir.