İlk Zil
Okullar açılıyor ve ilkokula yeni başlayacak öğrenciler için heyecanlı bir süreç başlıyor. Unutulmamalı ki bu bir uyum süreci yani öyle veya böyle geçecek olan bir süreç, önemli olan bu uyum sürecin kısa sürmesi ve çocuk için duygusal yıkımlara neden olmaması.
Bunun için ebeveynler çocuklarına önceden okulu anlatmalı ve tanıtmalı çünkü insan belirsizliğe ve bilinmezliğe karşı kaygılanması olası bir durumdur Önceden çocuğu gideceği okula götürüp sınıfında gezdirmeli öğretmeniyle tanıştırmalı ve okulu tanıtılmalı bu çocuğun okuldaki ilk günü için ona güven verecektir. Ve okula başladığı ilk gün yabancılık çekmeyecektir uyumu daha kısa sürede gerçekleşecektir. Olabilecek olumsuz anlatımlardan uzak durulmalı daha çok vurgulanması gereken noktalar yeni arkadaşlar edineceği ve bu arkadaşlara ile hem yeni şeyler öğreneceği hem de çok güzel zamanlar geçireceği gerçeği vurgulanmalı.Tabi bu durumda çocuk sizi soru yağmuruna tutabilir. Burada "onun yalnız kalacağı, sizin çekip gideceğiniz" v.s. konuşmalardan uzak durulmalı daha çok "cici kıyafetlerinin olacağı güzel güzel yazılar yazmayı öğreneceği çok çeşitli oyunlar oynayacağı" yardıma ihtiyacın olduğunda ise sınıfında onu seven bir öğretmenin olacağı vurgusu yapılmalı.
Çocuk okula ilk gün anne babasıyla beraber gitmeli.
Güzel bir güne, uykusunu almış bir şekilde okul kıyafetlerini ve çantasının alarak anne ve babasıyla okula gitmeli.
Çocuk sınıfa girene kadar çocuğun yanında durulmalı okulun ve sınıfın ne kadar güzel olduğu herkesin ne kadar heyecanlı olduğu vurgusu yapılmalı. Ve çocuk sınıfa girdikten sonra sırasına geçene kadar yanında durulmalı çocukla vedalaşmadan gidilmemeli son zil çaldığında onu alacağınızı muhakkak belirtmelisiniz. Çocukla sınıfta oturma onu teneffüste bekleme veya camdan ona bakma durumu uyum sürecini daha çok uzatacak ve çocuğu yıpratacaktır.
Çocuğun ailesinden kısa sürelide olsa ayrılık durumu nedeniyle kaygı duyması gayet normal olduğu bilinmesi gerekir. Bu konuda aile çocuğu baskılamadan sağduyu ile yaklaşmalı "bak herkes gidiyor bizde okula gittik" gibi sözler hiçbir işe yaramayacaktır. Daha çok çocuğa duygusal destek verilmeli ve okulun güvenli bir alan olduğu orada kaldığı süre zarfında arkadaşlarıyla eğleneceği vurgusu yapılmalı. Okul sonrasında okulda "canın sıkıldı mı sana karışan eden oldu mu" gibi sözcüklerden kaçınmak gerek. Bu çocuğun bir sonraki gün okula gitme hususunda dirençli olmasına neden olacaktır.
Çocuğun okula uyumunun kısa ve sorunsuz olması için öneriler;
• Çocuğu sınıfa bırakırken muhakkak onunla vedalaşmalı.
• Çocuğa karsı olumsuz ve somurtkan olmayın sert davranmayın ve onu yüreklendirin
• Okul çıkışı seveceği aktiviteler yapılabilir (oyun parkı , eğlence vb)
• Son zil çaldığında muhakkak çıkış kapısında onu bekleyin ve hiçbir şekilde bekletmeyin.
• Beslenme çantasına seveceği yiyeceklerden koyun.
Üç hafta geçmesine rağmen çocuk okula uyum sağlayamıyorsa veya kaygısı gittikçe artıyorsa sizden ayrılamıyorsa bir uzmandan destek almalısınız.
Psikolog Cengiz ŞİMŞAT
Özel Tatvan Can Hastanesi
Bunun için ebeveynler çocuklarına önceden okulu anlatmalı ve tanıtmalı çünkü insan belirsizliğe ve bilinmezliğe karşı kaygılanması olası bir durumdur Önceden çocuğu gideceği okula götürüp sınıfında gezdirmeli öğretmeniyle tanıştırmalı ve okulu tanıtılmalı bu çocuğun okuldaki ilk günü için ona güven verecektir. Ve okula başladığı ilk gün yabancılık çekmeyecektir uyumu daha kısa sürede gerçekleşecektir. Olabilecek olumsuz anlatımlardan uzak durulmalı daha çok vurgulanması gereken noktalar yeni arkadaşlar edineceği ve bu arkadaşlara ile hem yeni şeyler öğreneceği hem de çok güzel zamanlar geçireceği gerçeği vurgulanmalı.Tabi bu durumda çocuk sizi soru yağmuruna tutabilir. Burada "onun yalnız kalacağı, sizin çekip gideceğiniz" v.s. konuşmalardan uzak durulmalı daha çok "cici kıyafetlerinin olacağı güzel güzel yazılar yazmayı öğreneceği çok çeşitli oyunlar oynayacağı" yardıma ihtiyacın olduğunda ise sınıfında onu seven bir öğretmenin olacağı vurgusu yapılmalı.
Çocuk okula ilk gün anne babasıyla beraber gitmeli.
Güzel bir güne, uykusunu almış bir şekilde okul kıyafetlerini ve çantasının alarak anne ve babasıyla okula gitmeli.
Çocuk sınıfa girene kadar çocuğun yanında durulmalı okulun ve sınıfın ne kadar güzel olduğu herkesin ne kadar heyecanlı olduğu vurgusu yapılmalı. Ve çocuk sınıfa girdikten sonra sırasına geçene kadar yanında durulmalı çocukla vedalaşmadan gidilmemeli son zil çaldığında onu alacağınızı muhakkak belirtmelisiniz. Çocukla sınıfta oturma onu teneffüste bekleme veya camdan ona bakma durumu uyum sürecini daha çok uzatacak ve çocuğu yıpratacaktır.
Çocuğun ailesinden kısa sürelide olsa ayrılık durumu nedeniyle kaygı duyması gayet normal olduğu bilinmesi gerekir. Bu konuda aile çocuğu baskılamadan sağduyu ile yaklaşmalı "bak herkes gidiyor bizde okula gittik" gibi sözler hiçbir işe yaramayacaktır. Daha çok çocuğa duygusal destek verilmeli ve okulun güvenli bir alan olduğu orada kaldığı süre zarfında arkadaşlarıyla eğleneceği vurgusu yapılmalı. Okul sonrasında okulda "canın sıkıldı mı sana karışan eden oldu mu" gibi sözcüklerden kaçınmak gerek. Bu çocuğun bir sonraki gün okula gitme hususunda dirençli olmasına neden olacaktır.
Çocuğun okula uyumunun kısa ve sorunsuz olması için öneriler;
• Çocuğu sınıfa bırakırken muhakkak onunla vedalaşmalı.
• Çocuğa karsı olumsuz ve somurtkan olmayın sert davranmayın ve onu yüreklendirin
• Okul çıkışı seveceği aktiviteler yapılabilir (oyun parkı , eğlence vb)
• Son zil çaldığında muhakkak çıkış kapısında onu bekleyin ve hiçbir şekilde bekletmeyin.
• Beslenme çantasına seveceği yiyeceklerden koyun.
Üç hafta geçmesine rağmen çocuk okula uyum sağlayamıyorsa veya kaygısı gittikçe artıyorsa sizden ayrılamıyorsa bir uzmandan destek almalısınız.
Psikolog Cengiz ŞİMŞAT
Özel Tatvan Can Hastanesi
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.