Sigara tüketimi, insan yaşamında yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Fakat kişi sigara tüketimine son verdiğinde sigaranın zehirleyici etkileri kısmen olsa da yok olmaktadır. Sanılanın aksine insanların, sigarayı bırakma konusunda başarısız olmalarının sebebi sigaranın beyinlerini nasıl bozduğunun farkında olamamalarıdır. Çünkü sigara öncelikle insan beyninin farkına varma ve iradeden sorumlu bölgelerini bozmaktadır.

Kişi sigara içtiğinde, beyin sanki bir iş yapmış ve ödül almış havasına girmektedir. Sigara içme davranışının kendisi başlı başına bilinçaltını programlamaktır.

-Sigarayı neden içeriz?
-Neden sigaradan bir nefes çekince sanki zaman durmuş ve rahatlamış olarak hissederiz?
-Sigaranın ne kadar zararlı olduğunu herkes bilirken, halen sigara şirketleri nasıl yılda 300 milyar doları kasalarına indirebilmektedir?
-Daha önce hiç sigarayı bırakmaya çalışırken krize girip tekrar sigaraya başladınız mı?



Bu sorunların cevabı oldukça basittir.

Sigara üreticileri, insanın en temel güdülerini, yaşam motivasyonlarını ve ihtiyaçlarını kullanarak zaten zor olan bir hayatta sahte bir keyif, mola illüzyonu yaratırlar.

-Güç, kendini ispat etme çabası.
-Zahmetsizce rahatlama arzusu.
-Konfor alanı.
-Modern yaşamın getirdiği yalnızlaşma.
-Yaşam zorlukları karşısında ne yapacağını bilememenin getirdiği stres.
-Kimse tarafından anlaşılamadığında sigarayı dost edinmek.
-Gençlerin kimlik bulma sürecinde topluma ve otoriteye karşı isyanı.
-Yaşanan psikolojik travmaların verdiği acı hissinden kaçınmaya çalışmak.


Listedekiler, sigara üreticilerinin kullandığı psikolojik zaaflardan bazılarıdır…
Sigara tüketicilerinin, sigara bırakmayla ilgili söyledikleriyle yaptıkları arasında dağlar kadar fark vardır.

Söylenenler, adeta sigara dumanının önce yoğunlaşıp havaya doğru kaybolmasına benzemektedir.

Şu sözlerin size de tanıdık geleceğine eminim:

-“Şu paketi de bitireyim bir daha asla ağzıma sürmeyeceğim! “
-“Sigarayı azalttım zaten paketi alalı 4 gün oldu, artık çok içmiyorum ki!”
-“Ben dudak tiryakisiyim ciğerlerim zarar görmez…”
-“Ahmet amcada günde 3 paket içiyordu, 95 yaşında öldü. İçen de ölüyor içmeyende.”
-“Benim iradem zayıf istesem de bırakamıyorum, çok denedim.”
-“Kahveyle çok güzel gidiyor.”
-“Sanki içerken özgür hissediyorum.”
-“Şu dünyada bir zevkimiz sigara kaldı zaten, sabah ilk aklıma gelen sigara oluyor.”
-“Bir nefes çekiyorum ciğerlerim bayram ediyor.”
-“Tek seferden bir şey olmaz!”
-“Ver oradan bir zengin sigarası.”
Yukarıdaki söylemler sigara kullananların diline oya gibi işlenmiştir. Peki bu söylenenlerin gerçekler payı var mıdır?

Tabi ki yoktur.

Sigara bırakma çabası bilerek şehir efsanesine dönüştürülerek, yegane gerçeklik olarak aktarılmaktadır. Bu yüzden kişi, sigarayı bırakmayı seçmek yerine bu safsatalara inanmayı tercih etmektedir. Sigara içmenin kendisi başlı başına bir sosyalleşme aracı olarak görülmektedir.
Sigara molaları, Sigara içmek için gidilen teraslar, kahve sohbetleri…

Kişi sigarayı bırakmayı, içsel olarak çevresiyle birlikte vakit geçirememek olarak algılamaktadır. Çoğu kez kişiler bu durumun farkında dahi değildir…
Kişi, sigarayı bırakmamaya dair programlanmaktadır. Bu telkin o kadar inandırıcı olur ki kişinin zihninde sigarayı bırakma süreci sanki çok zormuş, sigarasız hayat yaşanmazmış, asla bırakamazmış hissi uyandırır.

Sigara bırakmak için yapılan çalışmalarda, kişinin zihnini kurcalayan düşüncüleri fark etmesi sağlanarak yenileriyle değiştirmesine yardımcı olunur.

Çalışma yapıldıktan sonra, artık sigara içmek zevk veren bir davranış değil acı veren bir davranış olarak zihne kodlanmış olur. Kişi, sigaraya yaklaşmak yerine uzaklaşmayı otomatik olarak düşünmeden tercih eder.

Hipnoterapi ile sigara bırakmak, danışanın sigaraya son vermek istemesiyle çok kolaydır. Sigaranın sizi bağımlı olarak köle haline getirmesi gibi hipnozda özgürleştirir. Bir çocuğun yürümeyi öğrenmesi, bisiklete binmeyi öğrenmesi gibidir. Hipnozun ilaçla yapılan tedaviden farkı tam olarak buradadır.

İlaçlarla yapılan sigara bırakma tedavilerinde iki önemli durum söz konusudur:

-İlaçların birçok yan etkisi vardır.
-Sigaranın bilinçaltındaki anlamı, neden kaçınarak, hangi zevkle sigarayı ilişkilendirdiği çözülememektedir.

Kişi zihnindeki sigara anlamını fark edip, yerine aynı amaca hizmet eden sağlıklı bir davranış yerleştirmeden sigarayı bırakmak isterse bırakabilir fakat uzun vadede sigaranın yerini aşırı yemek yiyerek rahatlama, alkol tüketimini artırma, tırnak yeme, saç koparma gibi davranışlar alabilmektedir.

Kişi kilo alabilmekte(Sigara bıraktıktan sonra kilo alma espirisi buradan gelmektedir) ve aşırı öfkeli birine dönüşebilmektedir.
Kısa vadede işler yolunda gibi görünmektedir fakat aylar sonra aniden krize girip ters köşe olan oldukça fazla vaka vardır.

Bilinçaltını ikna ederek sigara bırakmanın avantajları:

-Kişi sigara içmesinin arkasında yatan, esas psikolojik ihtiyaçlarını fark eder.
-Sigara içme isteğine neden olan sinir reseptörlerine etki eden tek ilaçsız yöntemdir.
-Bilinçaltını programlamak aslında sigarayı bıraktırmaz sadece davranış değişikliğini sağlar.
-Bilinçaltını programlamak için yapılan meditasyon esnasında kullanılan teknikler özeldir. Hipnoz altında yüzlerce kez tekrarlanır.

Eğer siz zihninizi bilinçli olarak kullanmazsanız başkaları kullanmak için ellerini savuşturmaktadır...

Sigarayı bırakmak için nedenler:

-2019 yılında Türkiyede sigaraya bağlı ölüm sayısı 50.000'dir.
-Sigaranın neredeyse ömrünüzde kredi ödeyerek aldığınız ev fiyatı kadar maddi bedeli vardır.
-Her bir dal sigara içisinizde yaşamınızdan 3 dakika götürürsünüz.
-Sigara ağız sağlığınızı bozar.
-Sigara türlü türlü kanserlere neden olur.
-Cildinizi yaşlandırır.
-Yaşınız arttıkça yaşam ihtiyaçlarınızı engelleyecek düzeyde kondisyonunuzu bozar.
-Çevrenizdeki insanların sağlığını tehdit eder, çocuklarınızı olumsuz etkiler.

Unutmayınızki doğada hiçbir canlı sigara içmez, sadece maymunlar üzerinde yapılan deneylerde "bilinçli olarak alıştırılanlar içmektedir"

Bilinçaltınızı ikna ederek sigarayı bırakabilirsiniz...