İrritabl Bağırsak Sendromu
Toplumda çok sık görülen İrritabl Bağırsak Sendromu (huzursuz bağırsak sendromu veya spastik kolon olarak da biliniyor), hayati bir tehlike yaratmayan fakat yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir hastalık. Bağırsak kasları ile sinirleri arasındaki iletim bozukluğu nedeniyle kalın bağırsak hareketlerinde anormallikler şeklinde ortaya çıkar. Karın ağrısı, şişkinlik, dışkı kıvam ve miktarında değişiklikler gözlenebilir. Hastalık 3 ayrı türde olabilir.
1- Spastik kolit, sürekli kabızlığa;
2- Mukoz kolit, sürekli ishale;
3- Spastik ve mukoz kolit ise dönüşümlü olarak kabızlığa ve ishale neden olur.
Beslenme tedavisi bireyin semptomlarına göre belirlenir:
Şikayetleri arttıran besinler eliminasyon diyeti ile belirlenir, diyetten çıkarılır veya azaltılır.
Kabızlık görülüyorsa posadan zengin diyet önerilir.
İshal görülüyorsa basit şeker tüketimi durdurulur, beyaz ekmek, muz, pirinç lapası, haşlanmış patates, yoğurt vs. önerilir.
Sıvı alımı yeterli düzeye getirilir.
Az az sık sık beslenme tavsiye edilir.
Gazlı içecek, alkol, kafein ve acı baharat tüketimi minimuma indirilir.
D vitamini eksikliği giderilir.
Probiyotikler ve prebiyotikler diyete eklenir.
Probiyotikler bağırsaktaki mikrobiyal dengeyi sağlayan canlı mikroorganizmalar; prebiyotikler ise bağırsaktaki bakterilerin sayısını ve aktivitesini arttıran, sindirilmeyen karbonhidratlardır. Probiyotikler birçok sindirim sistemi hastalığının tedavisinde ve bu hastalıklardan korunmada etkilidir. Prebiyotikler de bağışıklık sistemini uyarıcı ve kalın bağırsakta kanser öncüsü hücreleri yok edici etkilere sahiptir. Yoğurt, kefir, peynir, turşu, bira ve şarap gibi fermente besinler probiyotik özellikteyken, pırasa, muz, soğan ve sarımsağın birer porsiyonu günlük prebiyotik gereksinimini karşılar.
Kronikleşmiş herhangi bir sindirim probleminiz varsa diyetle alınan prebiyotikler ve probiyotikler yetersiz kalabilir. Böyle durumlarda doktor ya da diyetisyeninize danışarak durumunuza en uygun takviye edici gıdayı kullanabilirsiniz.
Diyetisyen Çağla Dağ
1- Spastik kolit, sürekli kabızlığa;
2- Mukoz kolit, sürekli ishale;
3- Spastik ve mukoz kolit ise dönüşümlü olarak kabızlığa ve ishale neden olur.
Beslenme tedavisi bireyin semptomlarına göre belirlenir:
Şikayetleri arttıran besinler eliminasyon diyeti ile belirlenir, diyetten çıkarılır veya azaltılır.
Kabızlık görülüyorsa posadan zengin diyet önerilir.
İshal görülüyorsa basit şeker tüketimi durdurulur, beyaz ekmek, muz, pirinç lapası, haşlanmış patates, yoğurt vs. önerilir.
Sıvı alımı yeterli düzeye getirilir.
Az az sık sık beslenme tavsiye edilir.
Gazlı içecek, alkol, kafein ve acı baharat tüketimi minimuma indirilir.
D vitamini eksikliği giderilir.
Probiyotikler ve prebiyotikler diyete eklenir.
Probiyotikler bağırsaktaki mikrobiyal dengeyi sağlayan canlı mikroorganizmalar; prebiyotikler ise bağırsaktaki bakterilerin sayısını ve aktivitesini arttıran, sindirilmeyen karbonhidratlardır. Probiyotikler birçok sindirim sistemi hastalığının tedavisinde ve bu hastalıklardan korunmada etkilidir. Prebiyotikler de bağışıklık sistemini uyarıcı ve kalın bağırsakta kanser öncüsü hücreleri yok edici etkilere sahiptir. Yoğurt, kefir, peynir, turşu, bira ve şarap gibi fermente besinler probiyotik özellikteyken, pırasa, muz, soğan ve sarımsağın birer porsiyonu günlük prebiyotik gereksinimini karşılar.
Kronikleşmiş herhangi bir sindirim probleminiz varsa diyetle alınan prebiyotikler ve probiyotikler yetersiz kalabilir. Böyle durumlarda doktor ya da diyetisyeninize danışarak durumunuza en uygun takviye edici gıdayı kullanabilirsiniz.
Diyetisyen Çağla Dağ
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.