Peter Pan Sendromu: Hiç Büyümeyen Erkekler
Bazı erkekler, yaşları ne kadar büyürse büyüsün hep çocuk kalmaya devam eder… Hep ilgilenilmek, dinlenmek, birinin ona hizmet etmesi, önem vermesini ister. Sorumluluk almaz, onun adına başkalarının (genellikle eşinin) sorumlulukları üstlenmesini bekler. Evlenir, ama eşinin ona annelik yapmasını ister. Sonra da ona annesi gibi hissettiren bu kadının beklentilerinden, kurallarından sıkılır…
Tanıdık geliyor mu?
Ünlü psikanalist Dr.Dan Riley’in, Peter Pan Sendromu diye tanımladığı sık görülen bir rahatsızlıktır erkeklerin büyümeye direnç göstermesi.
Peter Pan Sendromu yaşayan erkekler, yetişkinlik çağına gelmiş olmalarına rağmen, duygusal ve sosyal olarak halen çocukluk rollerini sürdürmekte direnip, yetişkinliğin getirdiği sorumlulukları üstlenmek istemezler. Hayatlarında anne rolünü üstlenecek birilerinin himayesine girip, o kadının hayatlarını kolaylaştırmasını beklerler.
Bu sendromun temel göstergeleri, sorumsuzluk, tedirginlik, sosyal çevrede derin ilişkiler kuramama, cinsel rol çatışmaları ya da cinsel isteksizlik, narsizm, duygusal soğukluk-duyguları ifade edememe olarak kendini gösterir.
Peter Pan erkekler;
- Evle, evlilikle, çocukla hatta kendileriyle ilgili konularda sorumluluk almazlar. Tüm bu sorumlulukları bekarlarsa annelerinin, evlendikten sonra eşlerinin yerine getirmesini beklerler. Mali konular, faturalar, temizlik işleri, alışveriş vs. onlara göre başkalarının halletmesi gereken şeylerdir.
- Sosyal iktidarsızlık: Peter Pan erkeklerin derin arkadaşlık- dostluk ilişkileri yoktur. Sosyal kişilerdir, çevrelerinde birçok insan vardır. Bununla birlikte bu eğlenceli, neşeli kalabalığın içinde yalnızlardır.
- Kendileriyle ve kendi ihtiyaçlarıyla fazla ilgili olduklarından başkalarının istek ve ihtiyaçlarına duyarsızdırlar. Ancak eşleri problem çıkardığında onun ihtiyaçlarını duymaya ve düşünmeye başlarlar, o da kısa sürer.
- Hatasını kabul etmek ve özür dilemek onlar için çok zordur, mutlaka başka biri ya da birşeyden dolayı öyle davranmak zorunda kalmışlardır. Bazen tıpkı çocukların “bana ne, bana ne” diye inat etmesi gibi inat edebilirler. O kadar kararlılıkla sizi suçlarlar ki, siz de gerçekten suçlu olabileceğinizi düşünürsünüz,
- Arkadaşlarıyla, işyerinde, okulda vs. Hiçbir aktiviteyi ya da eğlenceyi kaçırmaması gerektiğini düşünür. Eğer davet edildiği herhangi bir aktivite varsa, ona gitmemesi için tek bir sebep olabilir: gitmek istememesi… Onun dışında siz ne dersenizd eyin, ne ihtiyaç olursa olsun dinlemeyip gidecektir. Örneğin, ertesi gün sınavı olmasına rağmen arkadaşlarının daveti üzerine ders çalışmayı bırakıp sinemaya gidebilir. Eşi evde hasta yatarken, spora gidebilir.
- Narsist özellikler gösterir. Kendiyle ilgili olmadıkça hiçbir konuyu tam dikkatle dinlemez, kendiyle ilgili hikayeler en çok ilgisini çekenlerdir. Kendisi yaşadığı olayları uzun uzun anlatmayı sever ve dinlenmek ister ama başkasını dinlemeye tahammülü yoktur.
- Arkadaşlarına yardım etmek için gönüllü olur, koşa koşa gider… Ama eşi (ya da bekarsa annesi) birşey istediğinde onu yapmaz ya da ancak zorlandığında yapar.
- Cinsel rollerde genellikle karmaşa yaşar. Eşiyle cinsellik yaşamaya istekli değildir. (Bazen başkalarına da istekli değildir) Cinselliği de yerine getirilmesi gereken bir görev gibi yaşar.
Peter Pan erkeklerle evli olan kadınlar genelde “annelik” yaptıklarından şikayet ederler. Eşlerini ergenlik bunalımları yaşayan sorunlu bir çocuk olarak görürler ve anne rolünü üstlenirler.
Peki neden bir kadın evlilikte anne rolünde olmayı üstlenir? Hiç büyümeyecek bir çocuğu kendine neden eş olarak seçer? Dr. Riley, bu kadınlara da Wendy Kadınlar diyor…
Tanıdık geliyor mu?
Ünlü psikanalist Dr.Dan Riley’in, Peter Pan Sendromu diye tanımladığı sık görülen bir rahatsızlıktır erkeklerin büyümeye direnç göstermesi.
Peter Pan Sendromu yaşayan erkekler, yetişkinlik çağına gelmiş olmalarına rağmen, duygusal ve sosyal olarak halen çocukluk rollerini sürdürmekte direnip, yetişkinliğin getirdiği sorumlulukları üstlenmek istemezler. Hayatlarında anne rolünü üstlenecek birilerinin himayesine girip, o kadının hayatlarını kolaylaştırmasını beklerler.
Bu sendromun temel göstergeleri, sorumsuzluk, tedirginlik, sosyal çevrede derin ilişkiler kuramama, cinsel rol çatışmaları ya da cinsel isteksizlik, narsizm, duygusal soğukluk-duyguları ifade edememe olarak kendini gösterir.
Peter Pan erkekler;
- Evle, evlilikle, çocukla hatta kendileriyle ilgili konularda sorumluluk almazlar. Tüm bu sorumlulukları bekarlarsa annelerinin, evlendikten sonra eşlerinin yerine getirmesini beklerler. Mali konular, faturalar, temizlik işleri, alışveriş vs. onlara göre başkalarının halletmesi gereken şeylerdir.
- Sosyal iktidarsızlık: Peter Pan erkeklerin derin arkadaşlık- dostluk ilişkileri yoktur. Sosyal kişilerdir, çevrelerinde birçok insan vardır. Bununla birlikte bu eğlenceli, neşeli kalabalığın içinde yalnızlardır.
- Kendileriyle ve kendi ihtiyaçlarıyla fazla ilgili olduklarından başkalarının istek ve ihtiyaçlarına duyarsızdırlar. Ancak eşleri problem çıkardığında onun ihtiyaçlarını duymaya ve düşünmeye başlarlar, o da kısa sürer.
- Hatasını kabul etmek ve özür dilemek onlar için çok zordur, mutlaka başka biri ya da birşeyden dolayı öyle davranmak zorunda kalmışlardır. Bazen tıpkı çocukların “bana ne, bana ne” diye inat etmesi gibi inat edebilirler. O kadar kararlılıkla sizi suçlarlar ki, siz de gerçekten suçlu olabileceğinizi düşünürsünüz,
- Arkadaşlarıyla, işyerinde, okulda vs. Hiçbir aktiviteyi ya da eğlenceyi kaçırmaması gerektiğini düşünür. Eğer davet edildiği herhangi bir aktivite varsa, ona gitmemesi için tek bir sebep olabilir: gitmek istememesi… Onun dışında siz ne dersenizd eyin, ne ihtiyaç olursa olsun dinlemeyip gidecektir. Örneğin, ertesi gün sınavı olmasına rağmen arkadaşlarının daveti üzerine ders çalışmayı bırakıp sinemaya gidebilir. Eşi evde hasta yatarken, spora gidebilir.
- Narsist özellikler gösterir. Kendiyle ilgili olmadıkça hiçbir konuyu tam dikkatle dinlemez, kendiyle ilgili hikayeler en çok ilgisini çekenlerdir. Kendisi yaşadığı olayları uzun uzun anlatmayı sever ve dinlenmek ister ama başkasını dinlemeye tahammülü yoktur.
- Arkadaşlarına yardım etmek için gönüllü olur, koşa koşa gider… Ama eşi (ya da bekarsa annesi) birşey istediğinde onu yapmaz ya da ancak zorlandığında yapar.
- Cinsel rollerde genellikle karmaşa yaşar. Eşiyle cinsellik yaşamaya istekli değildir. (Bazen başkalarına da istekli değildir) Cinselliği de yerine getirilmesi gereken bir görev gibi yaşar.
Peter Pan erkeklerle evli olan kadınlar genelde “annelik” yaptıklarından şikayet ederler. Eşlerini ergenlik bunalımları yaşayan sorunlu bir çocuk olarak görürler ve anne rolünü üstlenirler.
Peki neden bir kadın evlilikte anne rolünde olmayı üstlenir? Hiç büyümeyecek bir çocuğu kendine neden eş olarak seçer? Dr. Riley, bu kadınlara da Wendy Kadınlar diyor…
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Peter Pan Sendromu: Hiç Büyümeyen Erkekler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Aslı TAŞ KAYABAŞ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Aslı TAŞ KAYABAŞ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
büyümeyen erkek, çocuk kalan erkek, çocuk kalan erkekler, büyümeyen erkekler, çocuk gibi erkekler, peter pan sendromu, wendy kadınlar
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.