Vajinismusla Yaşamak...
İlkler her zaman heyecan vericidir. İlk adımı atmak, ilk kez sahneye çıkmak, ilk kez direksiyonun başına oturmak, ilk kez bisiklete binmek,ilk kez derin suya girmek,ilk kez çıkma teklifi almak, ilk mezuniyet vs… Ve elbette ilk kez cinsel birliktelik yaşamak da heyecan verici olabilir.
Ama aşırı baskıcı ya da koruyucu ebeveyn tutumları, çocukluk-ergenlik travmaları (cinse içerikli ya da farklı) , hatalı toplumsal bilgilere-mitlere maruz kalma, hatalı cinsel bilgiler ve beklentiler, mizaç özellikleri, evlilik-çift problemleri gibi nedenlerden bir ya da bir kaçına sahip olan bir kadın için ilk cinsel birliktelik,‘ ilkler heyecan vericidir’den öte yoğun korku duygusuna neden olmakta ve korkunun fiziksel belirtileri (tüm beden kaslarında ve özellikle hissedilen bacak ve vajinal kaslar) ilk cinsel birlikteliği engelleyebilmektedir. Bunu takip eden denemeler esnasında başta sayılan neden ve /veya nedenlere ek olarak ‘ bu gece olur mu?, eşimin duyguları ve davranışları bu durumdan olumsuz etkilenir mi? Ne zaman cinsel birliktelik gerçekleşecek düşünceleri kadının kaygı düzeyinde artmaya neden olur ve artık kısır döngü başlamıştır.
Bir çok kadın ve erkek bu durumun psikolojik yaygın bir sorun olduğundan habersiz olarak ve sessiz bir şekilde kendi yöntemleri ile sorunu çözme girişimlerinde bulunurlar. Kas gevşetici kullanımı, cinsel birliktelik öncesi alkol ya da gevşetici madde alımı, lokal anestezik merhem kullanımı, zorlama gibi. Bu girişimler olumlu yanıt vermedikçe umutsuzluk düzeylerinde artma, yeni evliliklerinden doyum azalmaktadır. Hele kadın çalışmıyor ve evde tüm gününü beklenti anksiyetesi ve cinsellik korkusu ile geçiriyorsa depresif semptomlarında radikal artışlar gözlenebilir. Eş tutumları destekleyici olduğunda ‘eşime layık değilim, ona haksızlık yapıyorum’; eş tutumları destekleyici olmadığında ‘çaresizim, yetersizim, eksiğim’ inançlarında artmayı gözlemekteyim. Bir de yakın aile üyeleri süreç hakkında bilgilendirildi ise ve onların olumlu yanıt bekleyen söz ya da tutumları işin içine girdiyse artık bir kaos oluşmuş durumdadır.
Sorun devam ettikçe, evlilik süresi ilerledikçe,bizim toplumumuzda ‘bebek’ sahibi olma beklentilerine bağlı sorulara sık maruz kalındıkça ya da eş zamanlı ya da daha yeni evlilik sürecinde olan ve hamile olduğu öğrenilen tanıdıklar ortaya çıktıkça hem vajinismus devam etmekte ve depresif belirtilerde artış ortaya çıkmaktadır.
Bazen partnerlerden birisi bir doktora gitmenin gerekliliği hakkında yorum yapar ancak diğeri için bu ‘gizli’ kalması gereken ‘özel’ bir konudur ve direnç gösterir. Eğer bir direnç söz konusu değilse bu harika fikir değerlendirilir ve bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gidilir. Günümüz tıbbi bakışı açısı içinde bir çok uzman genel bir değerlendirme ile yapısal bir sorun olmadığına kanaat getirinde çiftleri cinsel terapiye yönlendirmektedir. Ve süreç başlar ya da başlamayabilir….
Çünkü bir terapiste gitmek ile ilişkili mitlerin ya da engelleyici inançların varlığı ile bazı çiftlerin kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından yönlendirilmeden yıllar sonra terapi sürecine başvurduklarını deneyimlemekteyim. Bazı çiftler ise süreci daha hızlı başlatabilmektedir.
Ve bir zamanda başlanılan cinsel terapi süreci ile ilgili merak duygusuna karşın yaygınlaşmış umutsuzluk duygusu genellikle ilk görüşmede hakimdir. Bu nedenle çifti iyi bir şekilde tanıma, vajinismus oluşum nedenlerini , çift özelliklerini, eş ve sosyal destek sistemlerini, çiftin cinsel bilgisini uygun bir şekilde değerlendirildiği bir ilk görüşme oldukça önemlidir. Ve elde edilen veriler ışığında cinsel terapinin hedefi ve yöntemi belirlenir. Travmatik bir deneyime bağlı değil ise cinselliğin ne olduğunun gerek teorik gerek pratik baştan öğretildiği; bununla birlikte korku ile başa çıkma becerilerin öğretildiği; aynı zamanda eş tutumlarının yeniden yapılandırıldığı çok boyutlu ve genel olarak zaman sınırlı bir süreçtir cinsel terapi. Terapist ile kurulan ilişki çiftin terapotik sürece uyumunu arttırmaktadır ve yarı yapılandırılmış görüşmeler ilerledikçe ilişki gelişmekte ve zorlanılan tedavi basamağı gerekliliklerini yerine getirmek için çiftin cesaretini arttırmaktadır. Çift için ortalama süre içinde son basamaktaki hedef gerçekleştiğinde çift artık tam bir cinsel birliktelikten oluşan cinsel yaşamlarını sürdürebilir.
Vajinismusla yaşamak zorunda değilsiniz…
Ama aşırı baskıcı ya da koruyucu ebeveyn tutumları, çocukluk-ergenlik travmaları (cinse içerikli ya da farklı) , hatalı toplumsal bilgilere-mitlere maruz kalma, hatalı cinsel bilgiler ve beklentiler, mizaç özellikleri, evlilik-çift problemleri gibi nedenlerden bir ya da bir kaçına sahip olan bir kadın için ilk cinsel birliktelik,‘ ilkler heyecan vericidir’den öte yoğun korku duygusuna neden olmakta ve korkunun fiziksel belirtileri (tüm beden kaslarında ve özellikle hissedilen bacak ve vajinal kaslar) ilk cinsel birlikteliği engelleyebilmektedir. Bunu takip eden denemeler esnasında başta sayılan neden ve /veya nedenlere ek olarak ‘ bu gece olur mu?, eşimin duyguları ve davranışları bu durumdan olumsuz etkilenir mi? Ne zaman cinsel birliktelik gerçekleşecek düşünceleri kadının kaygı düzeyinde artmaya neden olur ve artık kısır döngü başlamıştır.
Bir çok kadın ve erkek bu durumun psikolojik yaygın bir sorun olduğundan habersiz olarak ve sessiz bir şekilde kendi yöntemleri ile sorunu çözme girişimlerinde bulunurlar. Kas gevşetici kullanımı, cinsel birliktelik öncesi alkol ya da gevşetici madde alımı, lokal anestezik merhem kullanımı, zorlama gibi. Bu girişimler olumlu yanıt vermedikçe umutsuzluk düzeylerinde artma, yeni evliliklerinden doyum azalmaktadır. Hele kadın çalışmıyor ve evde tüm gününü beklenti anksiyetesi ve cinsellik korkusu ile geçiriyorsa depresif semptomlarında radikal artışlar gözlenebilir. Eş tutumları destekleyici olduğunda ‘eşime layık değilim, ona haksızlık yapıyorum’; eş tutumları destekleyici olmadığında ‘çaresizim, yetersizim, eksiğim’ inançlarında artmayı gözlemekteyim. Bir de yakın aile üyeleri süreç hakkında bilgilendirildi ise ve onların olumlu yanıt bekleyen söz ya da tutumları işin içine girdiyse artık bir kaos oluşmuş durumdadır.
Sorun devam ettikçe, evlilik süresi ilerledikçe,bizim toplumumuzda ‘bebek’ sahibi olma beklentilerine bağlı sorulara sık maruz kalındıkça ya da eş zamanlı ya da daha yeni evlilik sürecinde olan ve hamile olduğu öğrenilen tanıdıklar ortaya çıktıkça hem vajinismus devam etmekte ve depresif belirtilerde artış ortaya çıkmaktadır.
Bazen partnerlerden birisi bir doktora gitmenin gerekliliği hakkında yorum yapar ancak diğeri için bu ‘gizli’ kalması gereken ‘özel’ bir konudur ve direnç gösterir. Eğer bir direnç söz konusu değilse bu harika fikir değerlendirilir ve bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına gidilir. Günümüz tıbbi bakışı açısı içinde bir çok uzman genel bir değerlendirme ile yapısal bir sorun olmadığına kanaat getirinde çiftleri cinsel terapiye yönlendirmektedir. Ve süreç başlar ya da başlamayabilir….
Çünkü bir terapiste gitmek ile ilişkili mitlerin ya da engelleyici inançların varlığı ile bazı çiftlerin kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından yönlendirilmeden yıllar sonra terapi sürecine başvurduklarını deneyimlemekteyim. Bazı çiftler ise süreci daha hızlı başlatabilmektedir.
Ve bir zamanda başlanılan cinsel terapi süreci ile ilgili merak duygusuna karşın yaygınlaşmış umutsuzluk duygusu genellikle ilk görüşmede hakimdir. Bu nedenle çifti iyi bir şekilde tanıma, vajinismus oluşum nedenlerini , çift özelliklerini, eş ve sosyal destek sistemlerini, çiftin cinsel bilgisini uygun bir şekilde değerlendirildiği bir ilk görüşme oldukça önemlidir. Ve elde edilen veriler ışığında cinsel terapinin hedefi ve yöntemi belirlenir. Travmatik bir deneyime bağlı değil ise cinselliğin ne olduğunun gerek teorik gerek pratik baştan öğretildiği; bununla birlikte korku ile başa çıkma becerilerin öğretildiği; aynı zamanda eş tutumlarının yeniden yapılandırıldığı çok boyutlu ve genel olarak zaman sınırlı bir süreçtir cinsel terapi. Terapist ile kurulan ilişki çiftin terapotik sürece uyumunu arttırmaktadır ve yarı yapılandırılmış görüşmeler ilerledikçe ilişki gelişmekte ve zorlanılan tedavi basamağı gerekliliklerini yerine getirmek için çiftin cesaretini arttırmaktadır. Çift için ortalama süre içinde son basamaktaki hedef gerçekleştiğinde çift artık tam bir cinsel birliktelikten oluşan cinsel yaşamlarını sürdürebilir.
Vajinismusla yaşamak zorunda değilsiniz…
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Vajinismusla Yaşamak..." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Nadire GÜNAK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Nadire GÜNAK'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
vajinismus, ilk gece korkusu, vajinismus kaygısı, vajinismusda cinsel terapi, vajinismus hastalığı, vajinismus rahatsızlığı, vajinismus nedir, vajinismus tedavisi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.