2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Antibiyotikler
MAKALE #15859 © Yazan Vet.Hek.Doç.Dr.Ali AYYILDIZ | Yayın Aralık 2015 | 17,481 Okuyucu
ANTİBİYOTİKLER

Bakteri kökenli enfeksiyon hastalıklarının büyük bir çoğunluğunda antibakteriyel kemoterapi yararlı sonuçlar vermektedir. Bununla birlikte özellikle solunum sistemi hastalıklarında (ki bunlar çoğunlukla viruslar nedeniyle oluşur) en küçük bir enfeksiyon şüphesinde antibiyotik kullanmaktan kaçınılmalıdır.

Koruyucu tedavide antibiyotiklerin kullanılışı, birkaç istisna dışında tamamen tesadüfe bağlıdır. Akut eklem romatizmasının nüksedeceği kanaati oluşmuşsa, abdominal ve jinekolojik operasyonlarda ya da kemik operasyonlarında bakterilerin neden olduğu endokardit’ lerde eğer hasta risk grubundan bir hasta ise örneğin dişteki enfeksiyonlarla bağlantılı ise koruyucu olarak antibakteriyel ilaçlar verilir.

Pratikte antibakteriyel ilacın seçimi ancak ender olarak, hastalık etkeninin teşhisi ve Antiboyograma (Antibiyotik duyarlılık testi) göre yapılmaktadır. Bu bilgiler olmayınca olabildiğince geniş spektrumlu antibakteriyel ilaç kullanmanın veya birden fazla antibiyotiğin birlikte kullanılması yoluna gidilmesinin iyi olduğu zannedilebilir. Bu uygulamanın yanlış olduğu kesinlikle tespit edilmiştir. Bu nedenle artık dar spektrumlu antibiyotikler tercih edilmelidir. Bazı durumlarda asosiyasyon söz konusu olabilir. Bu tedavi biçiminin her zaman başarıyla sonuçlanmayacağının bilincinde olunmalıdır.
Bununla birlikte bazı temel noktalar, antibiyotik seçiminde büyük bir isabet imkanı yaratır. Örneğin bronşlardaki bakteri enfeksiyonlarının çok büyük bir kısmı Streptecoccus pneumoniae veya Haemophilus influenzae enfeksiyonlarıdır ve bunların pek çok türüne tek bir antibiyotik etkilidir.

Ampisilin yada Ko- Trimaksazol (Sülfametheksazol + Trimetoprim) veya Doksisiklin reçetede ilk seçilen antibiyotikler olacaktır.
Özellikleri iyi bilinen antibiyotikler için yeni moleküllerin birçoğu için uygun doz tanzim edilebilmiştir. Bazen optimal doz belirlenmemiştir ve eldeki bilgilere göre mümkün olan en uygun doz uygulanır.
Çocuklara uygulanacak doz için genel kurallardan hareketle doz azaltılması pek uygun değildir. Bu nedenle çocuk dozu taşıyan Pediyatrik preparatlar tercih edilmelidir.
Böbrek yetersizliği durumunda böbrek yoluyla atılan antibiyotiklerin dozunu iyi ayarlamak gereklidir. Bu düzeltme antibiyotiğin toksik dozu ile tedavi dozu birbirine çok yakınsa daha da önem kazanır. Özellikle Aminoglikozidleri kullanırken bu duruma çok dikkat edilmelidir. Alışılmış dozlarda bile antibiyotikler kan plazmasında toksik düzeye erişebilirler ve özellikle böbrek bozukluğu olarak Nefrotoksisite, Ototoksisite oluşturabilirler. Böbrek bozukluğu hafif de olsa, yaşlılarda bu durum daha sık görülür.
Her antibiyotiğin özel istenmeyen etkileri olduğu gibi belli bir gruba ilişkin istenmeyen etkiler de söz konusudur. Bu istenmeyen antibiyotiğin etkilerine özellikle dikkat etmek gerekir. Genel olarak, bütün bu bileşikler saprofit florayı değiştirirler ve mukoza enfeksiyonlarına neden olurlar. Bununla birlikte mide – barsak etkileri olmayan suşlar bulunduğu gibi, bu etkileri çok şiddetli gösteren antibiyotikler de vardır.

1.PENİSİLİNLER

Penisilinler, güçlü bakterisid etkileri yanında toksisiteleri nispeten düşük olan ve sık kullanılan doğal ve yarı sentetik antibiyotiklerdir. İlk olarak 1929'da Aleksandr FLEMING tarafından Doğal Penisilin bulunmuş ve ilerleyen zaman içerisinde Doğal Penisilinlerin çeşitli sakıncalarını düzelten Yarı sentetik Penisilinler (Semi sentetik Penisilinler) geliştirilmiştir. Yarı sentetik Penisilinler ya Doğal Penisilinin yapısının kimyasal manüplasyonlarla değiştirilmesi yada çoğu zaman olduğu gibi Penisilin molekülünde ana iskeleti oluşturan 6-aminopenisilanik asid'e uygun bir yan zincir eklenmesi ile elde edilirler.

Penisilinler, duyarlı bakterilerin murein’ den oluşan hücre duvarını etkileyerek bakterisid etki gösterirler.

Penisilinlere karşı rezistans kazanılması şu mekanizmalar ile oluşur.

1-Periplazmik aralıkta yerleşmiş olan veya buradan hücre dışına salgılanan Beta - laktamaz enzimleri tarafından Penisilinlerin, Beta - laktam halkalarının açılmasıyla inaktivasyonları,

2-Transpeptidazların ve bakteri çeperindeki diğer penisilin bağlayan proteinlerin ilaca karşı afinitesinin azalması,

3-Hücre çeperinin permiabilitesinin azalması sonucu ilacın bakteri çeperindeki periplazmik aralığa girmesinin zorlaşması.

Penisilinler, sefalosporinler gibi betalaktam halkası taşıyan bileşiklerdir. Mikroorganizma çeperinin sentezini engellediği için bakterisid etki gösterir. Penisinler birçok enfeksiyonda tercih edilecek ilaçlar arasında ilk sırayı almaktadır.
Penisinler göreceli olarak Ototoksiktirler. Fakat buna ek olarak alerjik reaksiyonlar da gösterebilirler. Diyare’ ye neden olabilirler ve Candida enfeksiyonlarını kolaylaştırabilirler.
Penisinler prensip olarak böbrek yoluyla vücuttan atılırlar. Böbrek tubulus’ larından atılırlar. Bu atılma Probenesit ile engellenebilir. Kan plazmasındaki Penisilin oranının yüksek olması gerektiğinde Probenesit kullanılır.
Çeşitli yarı sentetik penisilinler genel olarak penisilinle aynı antimikrobiyal spektrumu gösterirler. Aynı şekilde penisilinaz enzimine hassas ve dayanıklı olanları vardır. Aminopenisilinler, Karboksipenisilinler, Amidinopenisilinler ve Açilüroidopenisilinler daha geniş spekturuma sahiptirler.
Bazıları asit ortamdan etkilenir, bazıları aside dayanıklıdır. Bu özellik ağızdan penisilin alındığında ilacın absorbsiyon (emilim) derecesini etkiler.

PENİSİLİN TÜRLERİ

1-Penisilin-G ve Depo türevleri,

2-Aside dayanıklı penisilinler : Penisilin V (Fenoksimetilpenisilin), Azidosilin

3-Betalaktamazlara (Penisilinazlara) dayanıklı Penisilinler : Metisilin, Nafsilin, İzoksazolil Penisilinler, Oksasilin, Kloksasin, Dikloksasilin, Flukloksasilin.

4-Genişçe spektrumlu Penisilinler : Ampisilin, Amoksisilin, Bakampisilin.

5-Geniş spektrumlu Penisilinler (Antipsödomonal Penisilinler) :

Karboksipenisinilinler : Karbenisilin, Tikarsilin,

Acilüreidopenisilinler : Azlosilin, Mezlosilin, Piperasilin

6-Diğer penisilinler,
Amidinopenisilinler
Betalaktamaz inhibitörleri + Penisilin kombinasyonları (Klavulonik asit – Klavulonat ve Sulbactam) : Amoksisilin+klavulanikasid, Ampisilin+sulbaktam, Piperasilin + sulbaktam, Tikarsilin+potasyum klavulanat


A.PENİSİLİNAZ ENZİMİNE DUYARLI PENİSİLİNLER
Bu grupta Penisilin G, Penisiln V ile Penisilin benzerleri yer alır.
Bu Penisilinler Streptococlara karşı çok etkili ilaçlardır. Sadece Streptecoccus faecalis’ e (Enterococcus) etkisizdir.
Penisilinaz salgılamayan bazı Staphylococ’ lara, Gram (+) basillere, Clostridiae’ lere, Spirocetha’ lardan Treponema pallidum’ a, Neisseria’ lardan Gonococ ve Meningecoc’ lara, Actinomyces israeli’ ye çok etkilidirler. Haemophylus influenza’ ya orta derecede etkilidirler.
1.PENİSİLİN G - BENZİLPENİSİLİN
Penisilin G sadece parenteral olarak kullanılır. Çünkü aside dayanıksız olduğundan midede hemen parçalanır. Çabucak elimine olur. Bununla birlikte daha uzun süre etkili olan penisilin türevleri de mevcuttur. Bunlar I.M. olarak kullanılır, absorbsiyonları yavaştır fakat etki süreleri uzundur. Prokain Penisilin, Klemizol Penisilinin etki süresii 12 – 24 saat, Benzatin Penisilinin etki süresi 2-4 haftadır. Klemizol antihistaminik bir maddedir. Penisilin allerjisini azaltacağı gerekçesiyle kullanılmakta ise de, Penisilin allerjisi sadece Histamin etkisiyle oluşmadığından pek yararı yoktur.
Benzil Penisilin, Asetil salisilik asit, İndometasin, Fenilbutazon, Probenesit ve Pirazon ile etkileşir. Penisilinin biyolojik yarı ömrü artar. Ters ve istenmeyen etkiler açısından klinik önemi şüphelidir.
PENİSİLİN G’ NİN FORMLARI
KRİSTALİZE PENİSİLİN POTASYUM
PROKAİNBENZİL PENİSİLİN (B)
PENİSİLİN G POTASYUM (A)
BENZATİNBENZİL PENİSİLİN (C)
BENZATİN PENİSİLİN G
KLEMİZOL PENİSİLİN G dir.

2. PENİSİLİN V – FENOKSİMETİL PENİSİLİN VE BENZERLERİ
Fenoksimetil Penisilin, Penisilin V adı ile bilinir. Bu molekül aside dayanıklıdır. Bu ilaçlar ağızdan verilebilir. Yarı – sentez yoluyla elde edilen Klometosilin gibi analogları da Gram (+) mikroorganizmalara pratik olarak etkilidir. Bu analogların rezorbsiyonu yavaştır ve tam değildir. Benzatinfenoksimetil penisilin az çözünür ve kötü rezorbe edilir. Azidosilin’ in Penisilin V‘ ye bir üstünlüğü olması ise şüphelidir.
Fenoksimetil Penisilin, Kloramfenikol, Demetilklortetrasiklin, Doksisiklin, Eritromisin, Metoksilin, Monoksilin, Oksitetrasiklin, Rolittetrasiklin, Tetrasiklin ile etkileşir. Fenoksimetil Penisilinin Terapötik aktivitesi yavaşlar.
Fenoksimetil Penisilin, Neomisin ile etkileşir. Neomisin’ in oral verilmesinden sonra Fenoksimetil Penisilin’ in kan serumundaki seviyesi azalır.
FENOKSİMETİL PENİSİLİN’ İN FORMLARI İSE,
FENOKSİMETİL PENİSİLİN
BENZATİN FENOKSİMETİL PENİSİLİN
AZİDOSİLİN SODYUM dur.


B.PENİSİLİNAZ ENZİMİNE DAYANIKLI PENİSİLİNLER
Bu grup penisinler başlıca Metisilin, Okzasillin, Kloksasillin, Dikloksasillin, Flukkloksasilin,Nafsilin etken maddelerini taşıyan yarı – sentetik penisilinaz enzimine dayanıklı penisilinlerdir.
Penisilinaz enzimine dayanıklı penisilinler olan Metisilin, Okzasillin ve halojenli türevleri Kloksasillin ve Flukloksasilin’ in antibakteriyel spekturumları, Penisilin G’ ninkine çok yakındır. Bununla birlikte bu antibiyotikler penisiline hassas suşlar üzerinde Penisiln G’ ye oranla biraz daha az etkili Penisilinaz üreten Stafilokoklara karşı ise Penisilin G’ den 200 kat daha fazla etkilidir. Penisilinaz üreten suşlarla olan enfeksiyonlarda bu penisilinler öncelikle tercih edilirler. Metisilin hariç bu antibiyotiklerin hepsi aside dayanıklıdır. Metisilin özellikle Nefrit ve kanamalı Sistit’ te kullanılır.

1.ASİDE DUYARLI OLANLAR


METİSİLİN

2.ASİDE DAYANIKLI OLANLAR


FLUKLOKSASİLİN
KLOKSASİLLİN
DİKLOKSASİLİN
OKZASİLİN
NAFSİLİN

C.AMİNOPENİSİLİNLER, KARBOKSİPENİSİLİNLER, AMİDİNOPENİSİNLER VE ACİLUROİDOPENİSİNLER
1.AMİNO PENİSİLİNLER
Amino penisilinler Gram (+) suşların çoğunluğuna, penisilin G den biraz daha az etkilidir fakat Streptococcus faecalis’ e (enterococus) karşı daha aktiftir. Bunlar özellikle Betalaktamaz üretmeyen Haemophylus influenzae’ ya, E.coli’ ye , Proteus mirabilis’ e, Salmonella ve Shigella’ lara karşı etkilidirler. Amino Penisilinler, Penisilinaz’ a çok hassastırlar ve bu nedenlerle Penisilinaz salgılayan Stafilokoklara etkisizdir.
Bütün Aminopenisilinler, benzer antimikrobik spektrum gösterirler.Fakat ağızdan alındıklarında absorbsiyonları farklıdır. Ampisilin trihidrat ve Ca ile Na tuzlarının resrbsiyonu ancak % 25 - 40 oranındadır ve bu yüzde doza göre biraz daha azalır.
Aminosilin’ in rezorbsiyonu % 80, Siklasilin’ inki % 80 – 90 dır. Bu son ikisi bazı Gram (-) basillere karşı biraz daha aktiftir. Ampisilin esterleri (Bakampisilin ve Talampisilin) ağızdan alındığı zaman % 70 – 90 oranında rezorbe olur ve organizmada çabucak Ampisilin haline dönüşür.
Ağız yoluyla kullanılan Aminopenisilinler yüksek dozda verildiğinde mide – barsak bozukluklarına neden olur ve özellikle daha az rezorbe olan türevleri diyare yaparlar.
Penisilin G’ ye alerjik olanlar Aminopenisilinlere de alerjiktir. Bütün Aminopenisilinler, deride makulopapuler bir döküntü meydana getirebilirler. Enfeksiyöz Mononukleoz ve Akut Lenfatik Lösemi durumlarında deride döküntü çok sık görülür.
Bu grup antibiyotiklerden diğerleri, SİKLASİLİN, TALAMPİSİLİN ve PİVAMPİSİN’ dir.
Ampisilin, Allopurinol ile etkileşir. Allopurinol ile Ampisilin’ in oluşturduğu deri döküntüsü insidansı artar.
Kombinasyon kullanıldığında oluşan deri döküntüsü insidansı Ampisilin’ in yalnız başına kullanıldığı zamankinden daha yüksektir.
Ampisilin, Atenolol ile de etkileşir. Ampisilin, Atenolol’ un biyoyararlılığını önemli derecede azaltır. Hipertansiyonda Stenol’ un dozunu iki katına çıkartmak gerekebilir.
Ampisilin, Kloramfenikol, Klorfenikol, Demetiltetrasiklin, Doksisiklin, Eritromisin, Metasiklin, Minosiklin, Oksitetrasiklin, Rolitetrasiklin, Tetrasiklin ile etkileşir. Ampisilin’ in kan serum düzeyi ve kanda kalış süresi artar. Kombinasyon tedavi amaçlı kullanılabilir.
Amoksisilin, Allopurinol ile etkileşir. Kombinasyonla oluşan deri döküntüsü insidansı, Amoksisilin’ in tek başına oluşturduğu deri döküntüsünden çok daha fazladır.
AMİNOPENİSİLİNLERİN FORMLARI,
AMPİSİLİN TRİHİDRAT
AMPİSİLİN SODYUM
AMPİSİLİN ANHİDROUS
AMOKSİSİLİN TRİHİDRAT
AMOKSİSİLİN BAZ
AMOKSİSİLİN SODYUM
BAKAMPİSİLİN


2.KARBOKSİPENİSİLİNLER
Bu grupta sadece parenteral yolla verilebilen KARBENİSİLİN, TEMOSİLİN ve TİKARSİLİNvardır.
Karbenisilin ve Tikarsilin, Aminopenisilinler gibi E.coli ve Proteus mirabilis’ e etkilidirler. Ayrıca bunlar diğer Proteus türlerine ve Klebsiella ile Enterobakter türlerinin % 10 - 15’ ine etkilidir.
Pseudomanas aeroginosa üzerinde orta derecede etkilidir. Penisilinaza’ a hassatır ve ancak yüksek dozda aktiftir. Tedavi sırasında rezistans oluşması sıklıkla karşılaşılan bir olaydır.
Pseudomanas enfeksiyonlarıı ile mücadelede Karbenisilin ve Tikarsilin çok yüksek dozda enjekte edilir (15 - 30 g.). Bu antibiyotiklerin tuzları bir gramında 5,3 m Eq. Sodyum taşıdıklarından yüksek dozda verilince Na yüklemesi oluşur. Yüksek dozda tedavinin uzaması durumunda Flebit bazen de kanama görülür. Hipokalemi ve Nörotoksisite de sık rastlanan yan etkilerindendir.
Temosilin, Pseudomanas aeroginosa ve Gram (+) coccus’ lara etkili değildir. Fakat Gram (-) basillerin büyük çoğunluğunda hatta bazı 2. ve 3. Kuşak Sefalosporinlere rezistan olan basillere dahi etkildir.
Bu grup Antibiyotiklerden diğerleri TİKARSİLİN, TEMOSİLİN, KARİNDASİLİN VE KARBENİSİLİN’ dir.
Karbenisilin, Kloramfenikol, Demetilklortetrasiklin, Doksisiklin, Eritromisin, Metasiklin, Minoksilin, Oksitetrasiklin, Rolitetrasiklin, Tetrasiklin ile etkileşir. Karbenisilin’ in terapotik aktivitesi azalır.
Karbenisilin, Probenesit ile etileşir. Karbenisilin’ in kan serum düzeyi artar ve kanda kalma süresi uzar. Kombinasyon tedavi amaçlı kullanılabilir.
3.AMİDİNOPENİSİLİNLER
Mesilinam, çok sınırlı sayıda Gram (-) bakteriye karşı ve özellikle Enterobakterilere karşı aktiftir. Sadece parenteral olarak kullanılır.
Pivmesilinam, ağız yoluyla kullanılır. Çabucak rezorbe edilir ve Mesilinam haline hidrolize olur. Sadece duyarlı mikroorganizmaların oluşturduğu Üriner enfeksiyonların tedavilerinde kullanılır. Böbrek yetmezliği durumunda dozu azaltmak gerekir.
4.ACİLUREİDO PENİSİLİNLER
Piperasilin ve Mezlosilin Antibakteriyel spektrumunda çok sayıda Gram (-) mikroorganizma bulunmaktadır. Bunlara Pseudomanas, Enterobakter ve Bakteroid’ lerin bir kısmı (Bacteroidesfragilis gibi) dahildir. Sadece parenteral kullanılır. Böbrek yetmezliğinde doz azaltılmalıdır.
ACİLUROİDOPENİSİLİN FORMLARI,
PİPERASİLİN ve
MEZLOSİLİN dir.
BETA LAKTAM ANTİBİYOTİKLER

Molekülünün antibakteriyel etkisinden sorumlu çekirdek kısmında Betalaktam halkası içeren antibiyotiklere Betalaktam antibiyotikler veya kısaca Betalaktamlar adı verilir. Betalaktam halkası biri azot, üçü karbon olan 4 üyeli doymuş bir halkadır. Betalaktam antibiyotiklerin 5 grubu vardır.Bunlar,

1.PENİSİLİNLER,
2.SEFALOSPORİNLER,
3.KARBAPENEMLER,
4.MONOBAKTAMLAR,
5.BETALAKTAMAZ İNHİBİTÖRLERİ (KLAVAMLAR) dır.

SEFALOSPORİNLER

Kimyasal yapıları bakımından ve Antibakteriyel etki mekanizmaları yönünden Penisilinlere benzerler. Sefalosporinlerin ana çekirdeğini Sefem türevi olan 7-amino sefalosporanik asid oluşturur.


Sefalosporinler de penisilinler gibi betalaktam halkası taşırlar ve etki mekanizmaları da aynıdır. Etki spektrumları gruplarına göre az veya çok spesifiktir.
Sefalosporinlerin büyük bir çoğunluğu kan – beyin engelini güçlükle aşar bu nedenden dolayı Menenjite karşı kullanılmaz. Böbrek yoluyla atıldıklarından böbrek yetmezliğinde dozu ayarlamak gereklidir. Allerjik reaksiyonları vardır ve penisiline alerjik olanların % 10 -20’ si Sefalosporinlere de alerjiktir. Sefalosporinlerle tedavi sırasında Hematolojik ve çok ender olarak hepatik bozukluklar görülebilir.Özellikle Sefaloridin ile böbrek bozuklukları görülür. Bu durum, Aminoglikozidlerle beraber kulanıldığında Probenesit ile ve kıvrım diüretikleriyle daha çabuk meydana gelir.
Sefalosporinler kronolojik esasa dayanan ve Antibakteriyel spektrumdaki gelişmeyi yansıtması yönünden pratik değeri olan bir sınıflandırma şekline göre üç kuşak halinde sınıflandırılırlar.
1.kuşaktan 3.kuşağa, Gram (+) etkinlik azalır, Gram (-) etkinlik artar.

1.KUŞAK SEFALOSPORİNLER
Bu grup parenteral kullanılan bir seri Sefalosporin ile oral olarak kullanılan bir seri Sefalosporin’ i içerir. Gram (+) lere etkilidirler fakat bu etki Penisilin G ye oranla 10 defa daha azdır. Penisilinaz salgılayan Stafilokoklara da etkildirler. Fakat Metisilin’ e rezistan suşlara etkili değildir. Aynı şekilde Gram (-) lere de etki etmezler. Bazen Aminopenisilinlere rezistan E.coli’ lere de etkilidirler ve yine Aminopenisilinlerin etkisiz olduğu Klebsiella’ lar üzerine de genellikle etkilidirler.
Sefadroksil, Sefaleksin ve Sefradin oral olarak verildiklerinde hemen hemen tamamen absorbe olurlar. Bunlar, bu grubun parenteral Sefalosporinlerinden genelde daha az etlidirler. Haemophilus influenzae üzerinde Ampisilin’ e oranla bariz olarak düşük etkilidir.
Bu grubun parenteral formlarından Sefaloridin’ e I.M. olarak iyi tahammül edilir. Diğerleri, özellikle yüksek dozda (günde 3 - 4 g.) ve uzun süre kullanıldığında Nefrotoksiktir.
1.KUŞAK SEFALOSPORİNLER,
SEFALEKSİN
PİVSEFALEKSİN
SEFALOGLİSİN
SEFADROKSİL
SEFALOTİN
SEFAZOLİN
SEFRADİN

2.KUŞAK SEFALOSPORİNLER
Sefamandol, Sefonisit ve Sefuroksim gibi ancak parenteral yolla (özellikle I.V.) kullanılan antibiyotiklerle oral yolla kullanılabilen Sefaklor, 2. Grup Sefalosporinlerdir.
Bu sefalosporinler, Gram (+) coccus’ lara genellikle 1.gruba oranla daha az aktiftir ve Gram (-) basillere karşı daha geniş bir aktivite spektrumu gösterir. Pseudomanas’ lar bu gruba da rezistandır. Sefaklor, Sefamandol, Sefonisit ve Sefuroksim Betalaktamaz salgılayan suşlar da dahil Haemophilus influenzae’ ya etkilidir. Fakat beyin – omurilik sıvısında sınırdaki konsantrasyonu yeterli düzeye yükselemediğinden bu suşların neden olduğu menenjitlerde kullanılamamaktadır. Sefuroksim ve Sefonisit, Penisiline rezistan Gonokoklara daha aktiftir.

2.KUŞAK SEFALOSPORİNLER,

SEFOKSİTİN
SEFAMANDOL
SEFOTETAN
SEFUROKSİM
SEFUROKSİM AKSETİL
SEFPROZİL
SEFAKLOR

3.KUŞAK SEFALOSPORİNLER
Bu grup Sefalosporinler, Gram (+) coccus’ lara karşı belirgin olarak daha az etkilidir. Fakat Gram (-) mikroorganizmaların salgıladığı ve diğer Sefalosporinleri nötralize eden Betalaktamaz enzminden etkilenmezler.
Sefsulodin dar spektrumludur ve hemen hemen yalnızca Pseudomanas aeroginosa’ ya karşı etkilidir. Bu gruptan diğer Sefalosporinlerin etkisi biraz daha yaygındır. Serratia dahil bir çok enterobakteriye karşı aktiftir. Seftazidim, Pseudomanas aeroginosa’ ya da etki gösterir.. Bununla birlikte bu antibiyotiklere rezistan Enterobakteriler ve Serratia’ lar da vardır.
Seftazidim ve Sefotaksim, Beyin omurilik sıvısında yeterli konsantrasyona eriştiğinden, Haemopilusinfluenzae’ nın oluşturduğu Menenjit’ te kullanılabilmektedir. Sefoletan ve Seftriakson’ un yarılanma ömrü diğerlerinden daha uzundur.
Bütün bu Sefalosporinler, yalnız hastane kullanımına özgüdür, ya doğrudan I.V. olarak veya Perfüzyon sıvısına katılarak sadece Parenteral yolla kullanılırlar. Ağır vakalarda yüksek dozlarda kullanılması tavsiye edilir. Böbrek yetmezliğinde doz azaltılır.
3.KUŞAK SEFALOSPORİNLER,
SEFTRİAKSON
SEFİKSİM
SEFOPERAZON
SEFPODOKSİM
SEFTAZİDİM
SEFOTAKSİM
SEFTİZOKSİM
SEFROKSADİN
MOKSALAKTAM
SEFATRİZİN
SEFSULODİN


KARBAPENEM GRUBU ANTİBİYOTİKLER

İMİPENEM

Klinik kullanıma ilk giren Karbapenem türevi antibiyotiktir. Penisilin ve Sefalosporinlere rezistan bakteri türlerinin çoğuna karşı etkilidir. Antibakteriyel spektrumu daha geniştir. Bu bakımdan 3. kuşak sefalosporinlere üstünlük gösterir. Halen mevcut Betalaktam antibiyotiklerin en geniş spektrumlusudur. İV yolla kullanılır.

MONOBAKTAM GRUBU ANTİBİYOTİKLER

AZTREONAM

Aztreonam, monosiklik bir betalaktam antibiyotiğidir ve Aerob Gram (-) bakterilere ve Pseudomanas’ lara etkilidir. Allerji riski penisiline oranla daha azdır. Aztreonam, Antibakteriyel tedaviye ilk giren Monobaktam ilaçtır. Tamamıyla sentetiktir. Nispeten dar spektrumludur. Gram (-) bakteri enfeksiyonlarında Aminoglikozidler yerine kullanılabilir. İM yada İV yoldan verilir.

MAKROLİD ANTİBİYOTİKLER

ERİTROMİSİN

Bakterilerin, ribozomlarının 50 S alt birimlerine bağlanarak aynı yere T-RNA molekülünün bağlanmasını ve Peptid zincirinin uzamasını önler.

Böylece bakteri hücresinde protein sentezini engeller. Dar spektrumlu antibiyotiktir.

Eritromisin’ in Antibakteriyel spektrumu Penisilin G' ninkine benzer. Gram (+) kok ve basillere karşı güçlü etkinlik gösterir.

ROKSİTROMİSİN

Eritromisinin daha Lipofilik olan ve 16 üyeli Lakton halkası içeren eter oksim türevidir.

Antibakteriyel spektrumu Eritromisininki gibidir. Mide asidine dayanıklıdır. Oral biyoyararlanımı Eritromisinden 2 kat fazladır.

Adenoid dokularda Plazmadakinden yüksek konsantrasyonlarda toplanır. Bu dozda verildiğinde plazmada oluşan konsantrasyon 6 x 500 mg. dozunda verilen baz Eritromisin’ inkinden daha yüksektir. Yemekten en az 30 dakika önce alınması biyoyararlanımının azalmasını engeller.

KLARİTROMİSİN

Roksitromisin gibi aside dayanıklı ve uzun etkili bir Eritromisin türevidir. Antibakteriyel spekturumu, Eritromisin’ inki gibidir. Minimal inhibitör konsantrasyon (MIC) değeri Eritromisin’ inkinin yarısı kadardır. Adenoid dokularda, Akciğerde ve Fagositik hücrelerde serumdaki düzeyinin hayli üstündeki konsantrasyonlarda toplanır.

AZİTROMİSİN

15 üyeli Lakton halkası içerir. Antibakteriyel spektrumu Eritromisine benzer. Mide asidine dayanıklıdır. Süspansiyon formunun emilimi besinlerle etkilenir, bundan dolayı yemeklerden en az 1 saat önce alınmalıdır.

DİĞER MAKROLİD ANTİBİYOTİKLER

TROLENDANDAMİSİN

ROZAROMİSİN

SPİRAMİSİN


LİNKOZAMİDLER

Bu grupta, Linkomisin ve Klindamisin bulunur. Linkomisin, doğal antibiyotiktir. Klindamisin ise, Linkomisin molekülünde bir hidroksil grubu yerine bir klor atomunun sokulması ile elde edilen yarı - sentetik bir antibiyotiktir. Yapılarındaki bu ufak değişikliğe rağmen farmakokinetik ve farmakolojik özelliklerinde belirgin farklılığa neden olur. Klindamisin barsaktan daha kolay emilmesi, antibaktariyel etkinliğinin daha güçlü olması ve daha az toksik olması nedeni ile Linkomisine üstünlük gösterir. Klindamisin, Eritromisine oranla daha toksik bir antibiyotiktir.

Linkozamidler bakterilerin 50 S ribozomal alt birimlere bağlanmak suretiyle protein sentezini inhibe ederek Bakteriyostatik etkinlik gösterir. Dar spektrumludurlar. Esas olarak, gram (+) bakteri türlerinin çoğuna ve gram (-) anaerob patojen bakterilerin bazı türlerine karşı etkilidirler. Klindamisin, Bacteroides’lere karşı güçlü etkinlik gösterir ve en tercih edilen Antibiyotiktir. Klindamisin, Linkomisin ve Eritromisin arasında çapraz rezistans durumu vardır.

TETRASİKLİNLER

Tetrasiklinler yapıca birbirine çok yakından benzeyen ve tetrasiklik bir bileşik olan naftasen karboksamid'den türeyen geniş spektrumlu antibiyotiklerdir. Tetrasiklinler bakteri ribozomlarında protein sentezini inhibe etmek suretiyle bakteriostatik etki oluştururlar. Bakteri hücresi içine girdikten sonra ribozomların 30 S alt birimine bağlanırlar ve böylece 50 S alt birimlerinin akseptör noktasına Aminoasil transfer RNA'nın bağlanmasını bloke ederler ve Peptid zincirine Aminoasit eklenmesini olanaksız duruma getirirler.

Tetrasiklinler oldukça fazla sayıda ve çeşitli gruplardan bakterilere ve ayrıca Riketsiyalara, Klamidyalara, Spiroketalara, Mycoplasmalara, Leptospiralara ve bazı Protozoonlara karşı etkilidirler. Bu nedenle en geniş spektrumlu antibiyotiklerdir.

TETRASİKLİN TÜRLERİ

TETRASİKLİN ve OKSİTETRASİKLİN : Kısa süre etkili ve en ucuz tetrasiklinlerdir.

DEMETİLKLORTETRASİKLİN : Orta süre etkilidir.

DOKSİSİKLİN : Uzun süre etkilidir.

MİNOSİKLİN : Doksisikline benzer.

AMFENİKOLLER

Bu grupta Kloramfenikol ve Tiamfenikol bulunur. Kloramfenikol, 4 önemli özelliği nedeni ile diğer antibiyotiklerin çoğuna göre üstünlüğü olan bir ilaçtır. Bu özellikler geniş spektrumlu oluşu, yan etki insidansının düşük oluşu, vücutta dağılımının iyi olması ve fiyatının ucuz olmasıdır. Ancak, çok seyrek de olsa ölümle sonuçlanan irreversibl Aplastik anemi yapması bu üstünlükleri üzerine gölge düşürür.

Kloramfenikol geniş spektrumlu bir antibiyotiktir. Gram (+) kok, aerob ve anaerob gram (+) basiller, gram (-) bakterilerin çoğuna karşı duyarlıdır. Enterobakteriae ailesine karşı etkinliği değişkendir.

Kloramfenikol, bakteri ribozomlarının 50 S alt birimine bağlanarak Peptidiltransferaz enzimini bloke eder ve böylece protein sentezini reversibl bir şekilde inhibe ederler.

Kloramfenikol, tedavi dozlarında karaciğer mikrozomal enzimlerini inhibe ettiği unutulmamalı ve beraberinde kullanılan ilaçlarla olabilecek etkileşimi bilinmelidir.

AMİNOGLİKOZİDLER

Bu grupta bulunan antibiyotikler, Streptomisin, Gentamisin, Tobramisin, Amikasin, Paramomisin, Neomisin, Viomisin, Sisomisin ve Netilmisindir.

Aminoglikozidler, Penisilinler ve Sefalosporinler ile geçimsizlik gösterirler, kimyasal olarak birleşip birbirlerini inaktive ederler.

Etki mekanizmaları, spektrumları ve toksik etkileri birbirlerine benzer. Mutad dozları ile vücut sıvılarında elde edilen konsantrasyonlarda genellikle bakterisid etki gösterirler.


Aminoglikozidlerin antibakteriyel spektrumu, Gram (+), Gram (-) suşları ve bazı aside rezistan basilleri kapsar. Anaerobik suşlar, Treponama ve Enterococcus’ lar bu antibiyotiklere dayanıklıdır.
Pneumococ’ lar ve Beta hemolitik Streptecoc’ lar az hassastır ya da etkilenmez. Penisiline ve Metisilin’ e dayanıklı Stapylococ’ lar çoğunlukla Aminoglikozidlere hassastır.
Kanamisin ve Amikasin’ in invitro olarak Mycobacterium tuberculosis’ e etkili olduğu saptanmıştır.
Aminoglikozidler, Enterobakterilerden oluşan ağır enfeksiyonlarda kullanılırlar. E.coli, Klebsiella, İndiol pozitifler dahil Proteus’ lar ve Serretia gibi Enterobakteriler yanında Pseudomanas aeroginosa’ ya da etkildirler.

Gram (-) aerobik basiller üzerine diğer antibiyotiklerden daha fazla etki göstermesi, hızlı bakterisid etki yapması, nisbeten ucuz ilaçlar olması üstünlükleridir. Terapötik indekslerinin küçük olması, ağız yolu ile kullanılamaması, nefrotoksik ve ototoksik etki potansiyellerinin bulunması, bakteride nisbeten çabuk direnç gelişimine neden olması sakıncalarıdır.

Rezistans oluşması bir sorun yaratmaktadır. Aminoglikozidlere karşı olan rezistans ya bakteri çeperinin modifikasyonu ile yahut ta Enzimatik inaktivasyonla meydana gelir. Özellikle Stapylococ’ larda bir mutasyon sonucu oluşabilir fakat daha büyük bir çoğunlukla Plasmid’ lerin iştiraki ile meydana gelir. Gentamisin’ i aktive eden 6 enzimden 5 tanesi Tobramisin’ i de inaktive eder.

Aminoglikozidler, Bakteri ribozomlarının 30 S alt birimine irreversibl bağlanarak, ribozomlarda protein sentezini inhibe eder ve M-RNA'nın taşıdığı genetik kodun yanlış okunmasına neden olurlar.
Aminoglikozidler esas olarak dar spektrumlu antibiyotiklerdir. Bunlara en duyarlı olan bakteri grubu gram (-) aerobik basillerdir.


AMİNOGLİKOZİD TÜRLERİ

GENTAMİSİN : Vestibülotoksik etkisi daha ön plandadır.

STREPTOMİCİN: Vestibülotoksik etkisi daha belirgindir, nefrotoksik etkisi diğer aminoglikozidlere oranla daha azdır.

TOBRAMİSİN: Gentamisine benzer, ancak pseudomonaslara daha etkilidir.

AMİKASİN

KANAMİSİN

NETİLMİSİN

NEOMİSİN

PARAMOMİSİN

VİOMİSİN


TRİMETOPRİM - SULFAMETOKSAZOL (TMP-SMX)

Kısaca Ko-trimoksazol olarak da bilinir. Sulfametoksazol (SMX), bir sulfonamid’tir. Sulfonamidler Para-animo-benzoatın Folik aside modifikasyonunu Kompetitif olarak inhibe ederler. Trimetoprim (TMP), bakteriyel dihidrofolatredüktazı kompetitif olarak inhibe eden bir Diaminopirimidin'dir. Her iki ilaç tek başlarına kullanıldığında görülmeyebilecek olan sinerjistik bakterisid etkiye yol açarak birçok gram (+) ve (-) bakterileri etkiler. Trimetoprim – Sulfametoksazol’ un (TMP-SMX) genişçe bir spektrumu vardır. Genel bir kural olarak, Trimetoprim – Sulfametoksazol’ un (TMP-SMX) içindeki iki antibakteriyel ilacın maksimum sinerjistik etkinliği, her iki ilaca da duyarlı olan bakteri türleri üzerinde meydana gelir. Etkinliğin belirlenmesinde Trimetoprim’ e (TMP) duyarlılık daha önemlidir.

KİNOLON GRUBU ANTİBİYOTİKLER

Tamamen sentetik olan bu grubun ilk üyesi Nalidiksik asiddir. Bu grupda ayrıca, Siprofloksasin, Ofloksasin, Norfloksasin, Pefloksasin, Fleroksasin, Enoksasin ve Levofloksasin bulunur.

Kinolonlar, DNA-giraz enzimini inhibe ederek bakterisid etki gösterirler. Kinolonların etkisine maruz kalan bakteriler bölünemezler, anormal şekilde uzayıp ölürler. Daha fazla gram (-) bakteriler olmak üzere gram (+) bakterilere de etkilidirler.

VANKOMİSİN

Yapıca diğer antibiyotiklerin hiçbirine benzemez. Bakteride Peptidoglikan zincirinin devamını kırar, Sitoplazmik membran yapısını bozar, RNA sentezini durdurarak hücre duvarı sentezini inhibe eder. Antibakteriyel spekturumu dardır. Esas olarak gram (+) kokları ve Clostridium'ları etkiler.

Pseudomembranoz Enterokolit tedavisinde başarı ile kullanılan bi,r Antibiyotiktir.

Sadece İV yolla kullanılabilir. Toksisitesi ve fiyatı fazla olan bir antibiyotiktir.

ANTİ-ANAEROBİK ANTİBİYOTİKLER

Penisilin G, Antipsödomonal Penisilinler, Sefoksitin, İmipenem, Betalaktam+Betalaktamaz inhibitörü kombinasyonları, Klindamisin, Kloramfenikol ve Thiamfenikol Anti-anaerobik etkinlikleri bulunmaktadır. Ayrıca, 5-nitroimidazol grubunun da Anti-anaerobik etkinlikleri vardır.

5-NİTROİMİDAZOL GRUBU ANTİ ANAEROBİKLER

Metronidazol,
Tinidazol,
Ornidazol

Bu üç ilacın farmakokinetik ve farmakolojik nitelikleri bakımından birbirlerine çok benzerler. Bakterisid etki gösterirler.

Sağlıklı günler dileği ile…
Uzman Dr.Ali AYYILDIZ – Veteriner Hekimi – İnsan Anatomisi Uzmanı Dr.(Ph.D.)
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Antibiyotikler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Vet.Hek.Doç.Dr.Ali AYYILDIZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Vet.Hek.Doç.Dr.Ali AYYILDIZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Ali AYYILDIZ Fotoğraf
Vet.Hek.Doç.Dr.Ali AYYILDIZ
Antalya
Veteriner Hekim
İnsan Anatomisi Uzmanı Dr.
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi6 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Vet.Hek.Doç.Dr.Ali AYYILDIZ'ın Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Antibiyotikler' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
► Antiviral İlaçlar Nisan 2020
◊ Latince Atasözleri ÇOK OKUNUYOR Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


05:59
Top