2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Konuşma Bozuklukları ve Kekemelik Üzerine
MAKALE #18069 © Yazan Uzm.Psk.Hakan TOKGÖZ | Yayın Mart 2017 | 4,373 Okuyucu
KONUŞMA BOZUKLUKLARI VE KEKEMELİK ÜZERİNE

1. GECİKMİŞ KONUŞMA
Çocuğun takvim yaşı gelişimi ile konuşma gelişimi arasındaki paralelliği dikkate alarak tanımlanan bir özürdür. Çocuğun konuşması kendi yaşından beklenenden çok geri veya konuşma gelişimi akranlarından çok daha yavaşsa çocuğun konuşması gecikmiştir.
Sağaltımın başlangıcı: Çocukta konuşma ihtiyacı uyandırmak (teşvik etmek) gerekir.
BELİRTİLERİ:
 Kelime dağarcıkları sınırlıdır. Bildikleri kelime sayısı azdır.
 Cümle kuramazlar veya kurmakta güçlük çekerler.
 Jest, mimik gibi hareketleri fazla kullanırlar.
 Çevrelerindeki konuşmalara ilgi göstermezler. Durmadan ses çıkarırlar.
 Uyum problemi yaşarlar.
 Duvarlara veya bir yerlere vücutlarını sürterler.
NEDENLERİ:
 Zeka geriliği
 Çocuğun sağlık durumu
 İşitme kaybı
 Konuşma organlarındaki devinimsel uyum güçlüğü
 Aile ve çevre koşullarındaki uygunsuzluk

2. SES BOZUKLUĞU
Konuşma sesinin 4 özelliği:
 Sesin duyulabilirliğini oluşturan gücü, şiddeti
 Sesin esnekliği
 İncelik, kalınlığı oluşturan perdesi
 Sesin kendi kaynağını oluşturan niteliği
Ses Bozukluğunun Tanımı: sesin güç, perde, nitelik ve esneklik bakımından etrafın dikkatini çekecek kadar ve sürekli olarak farklılık göstermesi halidir.

SES BOZUKLUĞUNUN TÜRLERİ VE BELİRTİLERİ
Sesin 4 özelliği, aynı zamanda ses bozukluğunun türlerinin belirlenmesinde de kullanılır.
 Sesin Gücü İle İlgili bozuklukta ses duyulabilirlik bakımından uygun değildir. Sesin hiç çıkmayışı ile olağan dışı fazla çıkışına uzanan kutuplarda dereceli olarak yığılma görülür.
 Sesin perdesi ile ilgili bozuklukta; Bazı çocukların sesinin perdesi, cinsiyeti, yaşı, bedenine göre ya fazla tiz-ince ya da fazla pes-kalın olabilir.
 Sesin niteliği ile ilgili bozukluk, sesin tonu ve kalitesi ile ilgilidir. Bazı insanların sesi genzeldir. Genizden gelir.
 Sesin esnekliği ile ilgili bozuklukta, monoton, tek düze konuşmalar hakimdir.

NEDENLERİ
Örgensel ve görevsel olmak üzere ikiye ayrılır.
 ÖRGENSEL NEDENLER
 Beden sağlığı
 Çok ağır hastalıklar
 Konuşma organlarındaki özürler
 Solunum organları rahatsızlıkları
 Burun yolundaki herhangi bir rahatsızlık (et olması vb.)
 Sinir sistemindeki bozukluklar
 İşitme kaybı
 İç salgı bezlerinin normal çalışmayışı
 GÖREVSEL NEDENLER
 Duygusal bozukluk ya da çatışma. (Heyecanlanma durumunda sesin değişmesi)
 Kötü alışkanlıklar
 Çevredeki bozuk konuşmaların taklit yoluyla edinilmesi.

SAĞALTIM
Ses bozukluklarında yapılacak olan sağaltım çalışmaları, inceleme sonucunu özetleyen rapora dayanır. Sağaltım çalışmalarında amaç, çocuğa mümkün olan en uygun konuşma sesini kazandırmaktır. Her türlü sağaltımda işitme eğitimi faydalı olur. Sesin gücü ile ilgili problemlerde nefesin iyi kullanılması sağlanır. Ses perdesi ile ilgili çalışmada işitme eğitimi çok önemlidir.

3. ARTİKÜLÂSYON (EKLEMLENME) BOZUKLUĞU
Artikülasyon: Konuşma dilindeki sesler için nefesin, ses bandlarını titreştirerek ya da titreştirmeden gırtlaktan geçtikten sonra ağız ve burun boşluğundan geçerken şekillenmesi halidir.
BELİRTİLERİ VE TÜRLERİ
 Sesin düşürülmesi ya da atlanması, değiştirilmesi, bozulması, olmayan bir sesin eklenmesi.
 Sesin düşürülmesi: Bazı çocuklar konuşurken bir sözcüğü oluşturan seslerden birini ya da bir kaçını atlarlar.
 Sözcüğü söylerken sanki o ses sözcük içinde yokmuş gibi söylenir.
 Sesin değiştirilmesi küçük çocuklarda çok sık görülür.
 Bazı çocuklar sesleri atlamaz, değiştirmez ama bozarlar.
 Sözcüğe, aslında olmayan bir sesin eklenmesi hali de olabilmektedir.
NEDENLERİ
 Organlardaki yapısal bozukluk: Çenenin yapısı ve işlevinde bozukluk, dudakların yarıklığı, gerginlik, dişlerin olmayışı, damağın yüksek ya da yumuşak oluşu, damakta felç, dilin büyük-küçük oluşu.
 Örgensel bozukluk: İşitme özrü.
 Görevsel nedenler: Evde konuşulan dilin kalitesi, uygun olmayan örnekten yararlanma, yanlış yöntem izleme, duygusal problem ve çatışmalar.

SAĞALTIM
Bozukluğu doğru tanımlamak gerekir. Problem bütün gerçekliğiyle ortaya çıkarılmalıdır. Sağaltımda atılacak ilk adım, nedenin ortadan kaldırılması ya da etkilerini en az düzeye indirmektir. Bu güçlüğü yenmek için çocuk motive edilmelidir. Çocuğa farkına vardırılan her özürlü ses ele alınarak bu sesleri doğru söylemesi öğretilir. Bu eğitimde de işitme eğitimi önemlidir. Sesin pekiştirilmesine de önem verilmelidir.

KEKEMELİK – RİTİM BOZUKLUKLARI
Tanımı: Ritim ve konuşmanın akıcılığındaki bozukluktur.
İki gruba ayrılır: birincil ve ikincil kekemelik.
BİRİNCİL KEKEMELİK: Kekemelikte görülen özür, sadece konuşmanın kendisindedir. Konuşana pek geçmemiştir. Konuşma sırasında kararsızlık, tutulma, yineleme veya uzatma şekline akıcılıkla ilgili bozukluklardır.
İKİNCİL KEKEMELİK: Konuşmanın kendisi ile beraber konuşanda konuşmaya eşlik eden jest-mimik ve vücut hareketlerinde de bir takım görüntüler ortaya çıkar. Bu tür kekemelikte konuşan, konuşmaya başlayamama ve patlama gibi belirtiler gösterir.
NEDENLERİ
 Bazı uzmanlara göre kekemelik, örgensel nedenlere (Fizyolojik, nörolojik vb.) bağlı olarak ortaya çıkan problemlerdir.
 Kekemelik, öğrenilmiş bir davranıştır.
 Bir başka neden olarak kekemeliğin kişilik bozukluğu olduğu gösterilmektedir.
 Kekemeliği bir direnme bozukluğu olarak görenler de vardır.
 Ayrıca kekemeliğin tek bir nedene bağlı olamayacağı görüşü de mevcuttur.
SAĞALTIM
Öncelikle kekemeliğin birincil mi, yoksa ikincil mi olduğu iyi anlaşılmalıdır. Sağaltım önlemleri aynı zamanda ana babaya yönelik olmalıdır.
Birincil kekemeliğin sağaltımda iki amaç dikkate alınır:
a) Konuşma akıcılığındaki engeli ortadan kaldırma. (Çevresel)
b) Konuşmanın anormal olduğunu çocuğa hissettirmemek gerekir.
İkincil kekemeliğin sağaltımında ruhsal sağaltım ön plana çıkmaktadır. Kekemeye konuşmasını öğretmek ve konuşmadaki bozukluğu kabul edilebilir seviyeye indirmek önemlidir.
Kekemeliğin sağaltımında göz önünde bulundurulması gereken hususlar:
 Kekemeliği oluşturan etkenlerin ortadan kaldırılması gerekir.
 Sağaltım sürecinde çocuk, bir bütün olarak ele alınmalıdır.
 Problemini yenmek için çocuğun istekli hale getirilmesi gerekir.
 Kurumlar arası işbirliği yapılmalıdır.
 Sabırlı olunmalıdır.
 Sağaltımın ne derece yararlı olduğu titizlikle izlenmelidir.

DİĞER KONUŞMA ÖZÜRLERİ
 İşitme özrüne bağlı konuşma özürleri
 Dudak ve damak yarıklığına bağlı konuşma özürleri
 Yabancı dil ve bölgesel konuşma ayrılıklarına bağlı konuşma özürleri
 Merkezi sinir sistemine bağlı konuşma özürleri

KONUŞMA ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARIN EĞİTİM PROGRAMLARI
 Kliniklerde yürütülen çalışmalar: Çocuk kuruma gelir ve gerekli önlemler alınır. Genellikle büyük kentlerde ve masraflıdır. RAM vb kurumlarda işlemler yapılır.
 Konuşma özrü olan çocukların belli bir yöntemle taranıp bulunması ve yerinde önlemler alınması: Bu önlemlerin alınması okul bünyesinde 3 aşamada gerçekleşir:
a) Tarama: Hangi öğrencilerin özürlü oldukları taranır. Okuma ve okuduğunu tekrar etme gibi yöntemler kullanılır.
b) Tanılama: Öğrencilerin hangi tür konuşma bozukluğu gösterdikleri tespit edilir.
c) Sağaltım: Bireysel ve grup çalışmaları yapılır. Grup çalışması daha elverişlidir.
KEKEMELİK
TANIM: kişinin tekrar kekeleme kaygısıyla konuşma akıcılığında duraklama, uzatma, tekrar ve çoğunlukla bunlara eşlik eden motor belirtilerle karakterize edilen bir ‘ritim aksaması’dır.
Kekemeliğin temel özelliği, bireyin konuşmasının gerek akıcılık, gerekse zaman yönünden yaşına uygun olmayan biçimde bozulmasıdır. Bu bozuklukta ses ve hece tekrarları, sesleri uzatma, sözcük parçalanması, duyulabilir ya da sessiz bloklar (konuşma sırasında tamamlanan ya da tamamlanamayan ara vermeler) dolaylı yoldan konuşma (söylenmesi zorunlu kelimelerden kaçınmak için başka kelimeler kullanma) fiziksel bir gerginlikle söyleme ve tek heceli kelime tekrarları gibi aksaklıklar görülmektedir. Bu durumdan okul başarısı, mesleki başarı ve toplumsal iletişim olumsuz etkilenmektedir.
Kekelemeye göz kırpma, tikler, dudak ve yüz hareketleri, nefes alma davranışları ya da yumruk sıkma gibi motor davranışlar eşlik edebilir. Bu bozukluğun yaygınlığı ve şiddeti durumdan duruma değişir. Şarkı ve tekerleme söyleme, fısıltılı konuşma, cansız varlıklar ya da evcil hayvanlarla konuşma sırasında kekemelik bazen görülmez. Gerginlik, kaygı veya iletişimde baskının (otorite ile konuşmada) hissedildiği durumlarda kekemeliğin arttığı gözlenmektedir. Kekemeliğe bağlı kaygı, kaçınma davranışları ve kendine güvende azalma nedeni ile toplumsal işlevsellik bozulabilir. Kekemelik meslek seçimini ve meslekteki gelişimi sınırlayabilir. Fonolojik bozukluk ve sözel anlatım bozukluğu kekeme olan bireylerde daha çok görülebilir.



Kekemeliğin genel popülasyondaki oranı %1–2 gibidir. Konuşma bozukluklarındaki oranı %4,5 civarındadır. Yetişkinlerde görülme oranı %1 dir. Kekemelik bazı kültürlerde az görülür, bazılarında ise hiç rastlanmaz. Anaerkil toplumlarda kızlar üzerinde yoğunluğunda artma görülmektedir. Günümüzde 4 erkeğe karşılık 1 kızda görülür. Özrün şiddeti erkeklerde daha ağır seyrederken kızlarda düzelme oranı daha yüksektir. Kekemelerin yaklaşık %80’inde düzelme görülür ve bunun %60’ı kendiliğinden olur. Kekemeliğin ortaya çıkma yaşı 3–5 yaşları civarındadır. Bu yaşlarda çocuğun düşünme hızı konuşma hızından daha fazla olduğu için çıkabilmektedir. Bu, fizyolojik ya da geçici kekemelik olarak adlandırılır ve anlatım dilinin gelişimi ile kendiliğinden ortadan kalkar. Bu özrün aileden gelme oranı da yüksektir. Kalıtsal olabileceği gibi ailenin eğitim anlayışı ile de açıklanabilir. Ancak birinci derece akrabalar arasında kekemeliğin ortaya çıkma ihtimali 2–3 kat daha fazladır.
Uzun süren kekemeliklerde duygusal sorunlar da gelişebilmektedir. Utanma, suçluluk hissi, gerginlik, kızgınlık ve çaresizlik duyguları yaşayabilirler. Sıklıkla konuşmaktan ya da konuşmanın beklendiği sosyal ortamlardan kaçınma gözlenir.
Kekemeliğe yatkınlığı olan çocuklarda ani korku ya da korkutmaların, kekemeliğin ortaya çıkmasında tetiği çeken etkenlerden olabileceği üzerinde durulmaktadır. Kekemeliğe ilişkin çeşitli öğrenme modelleri de ileri sürülmüştür. Bir modele göre kekemelik, çevresel ve duygusal etkenlerin başlattığı bir uyarı-pekiştirme durumudur. Ya da erken çocukluk döneminde normal olarak kabul edilen konuşma akıcılığındaki bozuklukların kekemelik olarak ele alınması üzerine gelişen öğrenilmiş bir ikincil yanıttır. Bu nedenle erken yaşlarda başlayan geçici kekemelik durumlarında ailenin çocuğa düzgün konuşması için baskı yapmaması gerekir. Çocuğun kendi konuşmasına dikkat etmesine yol açmamaları önerilmektedir. Kekemelik hipnoz ya da narkoz altında ortadan kalkar.
Bazı araştırmacılar, kekeme çocuğu yetiştiren ailelerin çocuktan beklenti standartlarının yüksek ve esneklikten yoksun olduğunu göstermiştir. Aşırı titiz, düzen düşkünü ve mükemmeliyetçi tavırlar gerilimi arttırıcı etki yapmaktadır.
Bazı anne-babalar kendilerini olduğu gibi çocuklarını da katı kurallar altına sokmaya çalışırlar. Bebeklik döneminde beslenme üzerine abartılmış kaygılı durumları anne-çocuk arasındaki ilişkiyi gerginleştirir. Baskıcı tuvalet eğitimi, doğru konuşma, temizlik, usluluk vb. konular üzerinde çok dururlar.
Obsesif-kompulsif kişilik yapısında ve geçmişinde psiko-sosyal nitelikte örseleyici özellikler taşıyan vak’alarda oran daha yüksektir.
Tırnak yeme, gece işemeleri, gece korkuları, obsessif belirtiler gösteren çocuklarda kekemelik yüksek oranda görülmektedir. Kekemelik başladıktan sonra ise buna ek olarak belirtiler (hırçınlık, kaka yapma vb.) daha yüksek oranda çıkmaktadır. Grup olarak kekemelik normal zeka sınırları içindedir.
KEKEMELİĞİN GELİŞİM AÇISINDAN TÜRLERİ
Gelişim açısından iki türü vardır.
1. BİRİNCİL KEKEMELİK: Tekrar, uzatma, tutulma, kararsız kalma gibi akıcılıkla ilgili engellenmeler söz konusudur. Diğerinden farkı; çocuğun çoğunlukla bu konuşma bozukluğunun bilincinde olmaması ve yeniden tutulurum korkusu yaşamamasıdır.
2. İKİNCİL KEKEMELİK: Birinciye ek olarak konuşmaya eşlik eden mimik ve jestlerle konuşmaya başlamada korku ve kaygı egemendir. Omuz atma, boyun katılaştırma, burun deliklerini açma gibi istemsiz hareketler konuşmaya eşlik eder. Buna konuşma kaygısı da eklenince tablo ağırlaşır.

KEKEMELİĞİN NEDENLERİ:
 Özellikle 4 yaş diliminde çocuğun düşünme hızı, konuşma hızından yüksektir. Düşünme ve konuşma arasında eşgüdümün olgunlaşmamasından kaynaklanan gecikme ve motor takılmalar söz konusudur.
 Kalıtımsal özelliklere yer verilmektedir.
 Yetiştirilme şartları da önemli nedenler arasındadır.
 Duygusal problemler.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ
 Geleneksel yöntemler
 Telkin yöntemi
 Gevşetme yöntemleri
 Psikoterapötik yaklaşımlar (Bireysel veya grupla)
 Bio-feedback

Kekemelikte ailelere çocuğun konuşmasındaki akıcılık bozulduğunda üzerinde durmamaları söylense de ailelerin çoğu bu durumu göz ardı edememekte ve çocuğun konuşmasına gerek sözel gerekse duygusal tepkileri ile müdahale etmektedirler. Aileye özellikle 2-3 yaş döneminde düşünce hızının konuşma hızından önde olduğu ve akıcılıktaki bu bozukluğun geçici olduğu açıklanarak kaygı düzeyleri azaltılmalıdır. Çocuğa konuşması konusunda baskı yapılmaması, sakince dinlenmesi, kelime ya da cümlelerin düzeltilmemesi ve tamamlanmaması, kendini rahatca ifade etmesine imkan tanınması, çocuğun dikkatinin konuşma üzerine çekilmemesi konularında ailelere önerilerde bulunulmalıdır. Alay etme, utandırma, zorlama gibi tutumlardan kaçınılması gerektiği üzerinde durulmalıdır.

Hakan TOKGÖZ
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Konuşma Bozuklukları ve Kekemelik Üzerine" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Hakan TOKGÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Hakan TOKGÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hakan TOKGÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Hakan TOKGÖZ
Konya (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi20 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Hakan TOKGÖZ'ün Yazıları
► Kekemelik ve Konuşma Terapisi Sümeyra ÖZTÜRK
► Konuşma Bozukluğu:Kekemelik Psk.İzzet ERDEM
► Konuşma Terapisi ve Kekemelik Pdg.Aykut AKOVA
► Dil ve Konuşma Bozuklukları Psk.Dnş.Semra KESKİN
► Dil ve Konuşma Bozuklukları Psk.Tuba ASLAN AKINCI
► Çocuklarda Konuşma Bozuklukları Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Konuşma Bozuklukları ve Kekemelik Üzerine' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:37
Top