Kurban Bayramı Heyecanı ve Çocuklarımız
Bayramlar hepimizin farklı duygu ve düşüncelerle karşıladığı zamanlardır. Büyüklerimize nerde o eski bayramlar dedirtirken küçüklerimize de yeni kıyafetleri, bayram çikolatalarını, bayram harçlıklarını anımsatır. Nihai sonuçta bayramlar hepimize ortak olarak heyecan duygusunu hissettirir. Biz yetişkinler olarak bu heyecanı çocuklarımıza doya doya yaşatmak sorumluluğumuzdur.
Çocuklarımıza bayram heyecanı yaşatabilmemiz için öncelikli olarak onların bayram bilincini geliştirmeliyiz. Bayram bilincinin gelişmesi için bayramla ilgili kitaplar okuyabilir, bayram şarkıları söyleyebiliriz. Bu hazırlığımızdaki telaşımızda çocuklarımızın da bizimle beraber olması çocuklarımıza farkındalık kazandıracaktır. Örneğin , bayram hediyelerini seçerken çocuklarımızın da fikirlerini alabilir, onların arkadaşlarına da hediyeler seçmelerini sağlayabiliriz. Bu hediyeler diyelim ki şekerlemelerse onları şekerliklere koyacak olan kişiler çocuklarımız olabilir ya da başka küçük hediyeler varsa onların paketlenmesinde çocuklarımızın bize bant –makas uzatması için bayram hazırlığındaki heyecanı pekiştirecektir. Bayram hazırlığında bu tarz görev dağılımları bayramların sosyal etkisini ailelere yansıtır. Bunun yanı sıra bayram için kişisel hazırlıklarımız da vardır ; Arefe gününden bayram kıyafetlerimizin ütülenip askıya asılması , banyo yapılması, saçların taranıp tırnakların kesilmesi gibi. Kişisel hazırlıklarımız da bayram çocuklarımızın bayram bilincine katkı sağlayacaktır ve onlara heyecan katacaktır.
Peki çocuklarımıza kurban bayramını nasıl anlatalım? Çocuklarımıza kurban bayramını anlatırken , kurbanlıkların kesimi üzerinden değil de kurban bayramının sosyal boyutu üzerinden anlatabiliriz. Onlara etin faydalarından bahsedip et yediğimizde vücudumuzdaki kasların gelişmesinde büyük etkisi olduğundan, bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğinden bahsedip yiyecek eti olmayan çocuklara kesilen etlerden verildiğinden bu durumda bütün çocukların da et yemesine katkıda bulunup sağlıklı ve güçlü olmasını istediğimizden bahsedebiliriz. Bunun yanı sıra zengin-fakir ayırt etmeden herkesin diyalog içinde bulunduğundan birlik ve beraberliğin arttığından uzun zamandır görüşemediğimiz akrabalarımız ve arkadaşlarımızla görüştüğümüzden bahsedebiliriz. Bütün bunları yaşayarak ve duygularımızı katarak çocuklarımıza anlatmamız onların kurban bayramının anlamını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır. Örneğin ; kesebildiğimiz kurban etini bir ihtiyaç sahibine çocuklarımızla beraber götürüp onlarla bayramlaşabiliriz ya da bayram hediyelerimizi alıp çocuklarımızla beraber komşularımızla bayramlaşabiliriz ve ardından çocuklarımızla duygu paylaşımı yapabiliriz.
Çocukların kurban kesimini, bazı aileler görmesini ister bazı aileler ise bu durumdan kaçınır. Bu kültürlere göre değişen bir durumdur. Örneğin; köyde büyümüş bir çocuk düşünelim. O çocuk tavukların yumurtlama döneminden kuluçka dönemine hatta kesilip yemek olarak yenilen anına bile şahit olmuştur. Aynı zamanda bir ineğin doğumuna, süt vermesine , hastalanıp ölmesine ya da hastalanmadan kesilip yenilmesine de şahit olmuştur. Bu çocuk için ölüm, doğum kadar doğal bir şeydir. Fakat bunların hiç birine şahit olmamış yediği etin nasıl bir hayvandan geldiğinin hatta bir hayvanın eti olduğundan bile bihaber olan çocuk için kurban kesilmesine şahit olması oldukça sakıncalı ve yaralayıcı olacaktır. Pedagoji derneğinin yaptığı değerlendirmeye göre 7 yaş alt çocukların kurban kesimine uzaktan bile şahit olması sakıncalıdır yani 7 yaş altı çocuklar kurban kesim işlemini görmemelidir. 7-12 yaş arası çocuklar, ısrarcı olduklarında kurban kesimini ancak uzaktan izleyebilirler. Ancak bu izlemede çocuklar, bıçak,kan ,hayvanın çıkarmış olduğu hırıltı gibi olumsuz görüntülere şahit olmamalıdır. Ergenlik dönemine girmiş, 12 yaş üstü çocuklar ise kurban kesimini izleyebilir (Pedagoji Derneği, 2011)
Hayvansever ve hayvanlara hassasiyeti yüksek olan çocuklar kurban bayramı hayvanların kesilip öldürüldüğü bir bayram olarak algılayıp , büyüklerine karşı öfkelenebilirler. Bu durumun oluşmaması için çocuklarımıza İbrahim Peygamber ile oğlu İsmail’in kıssasını anlatmak faydalı olacaktır. Kıssada verilmek istenen mesaj kurbanlıkların kesilip öldürüldüğü değil de Allah’a hediye edildiğidir. Hayvanlar Allah’a hediye edildiği için mutlu olduklarından ve bu durumdan memnun olduklarından bahsedebiliriz.
Çocuklarımızın hatırlarında birliktelik ve beraberlik duygusu ile güven hissettirdiğimiz ,onların mutlu olduğu bayramlar olması dileğiyle.. Hayırlı bayramlar ..
Uzm.Klnk. Psk. Ervanur Dereli
Kaynakça
Pedagoji Derneği. (2011, Kasım 5). Pedagoji Derneği Web Sitesi: http://www.pedagojidernegi.com/icerik.asp?ID=105 adresinden alınmıştır
Çocuklarımıza bayram heyecanı yaşatabilmemiz için öncelikli olarak onların bayram bilincini geliştirmeliyiz. Bayram bilincinin gelişmesi için bayramla ilgili kitaplar okuyabilir, bayram şarkıları söyleyebiliriz. Bu hazırlığımızdaki telaşımızda çocuklarımızın da bizimle beraber olması çocuklarımıza farkındalık kazandıracaktır. Örneğin , bayram hediyelerini seçerken çocuklarımızın da fikirlerini alabilir, onların arkadaşlarına da hediyeler seçmelerini sağlayabiliriz. Bu hediyeler diyelim ki şekerlemelerse onları şekerliklere koyacak olan kişiler çocuklarımız olabilir ya da başka küçük hediyeler varsa onların paketlenmesinde çocuklarımızın bize bant –makas uzatması için bayram hazırlığındaki heyecanı pekiştirecektir. Bayram hazırlığında bu tarz görev dağılımları bayramların sosyal etkisini ailelere yansıtır. Bunun yanı sıra bayram için kişisel hazırlıklarımız da vardır ; Arefe gününden bayram kıyafetlerimizin ütülenip askıya asılması , banyo yapılması, saçların taranıp tırnakların kesilmesi gibi. Kişisel hazırlıklarımız da bayram çocuklarımızın bayram bilincine katkı sağlayacaktır ve onlara heyecan katacaktır.
Peki çocuklarımıza kurban bayramını nasıl anlatalım? Çocuklarımıza kurban bayramını anlatırken , kurbanlıkların kesimi üzerinden değil de kurban bayramının sosyal boyutu üzerinden anlatabiliriz. Onlara etin faydalarından bahsedip et yediğimizde vücudumuzdaki kasların gelişmesinde büyük etkisi olduğundan, bağışıklık sistemimizi güçlendirdiğinden bahsedip yiyecek eti olmayan çocuklara kesilen etlerden verildiğinden bu durumda bütün çocukların da et yemesine katkıda bulunup sağlıklı ve güçlü olmasını istediğimizden bahsedebiliriz. Bunun yanı sıra zengin-fakir ayırt etmeden herkesin diyalog içinde bulunduğundan birlik ve beraberliğin arttığından uzun zamandır görüşemediğimiz akrabalarımız ve arkadaşlarımızla görüştüğümüzden bahsedebiliriz. Bütün bunları yaşayarak ve duygularımızı katarak çocuklarımıza anlatmamız onların kurban bayramının anlamını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır. Örneğin ; kesebildiğimiz kurban etini bir ihtiyaç sahibine çocuklarımızla beraber götürüp onlarla bayramlaşabiliriz ya da bayram hediyelerimizi alıp çocuklarımızla beraber komşularımızla bayramlaşabiliriz ve ardından çocuklarımızla duygu paylaşımı yapabiliriz.
Çocukların kurban kesimini, bazı aileler görmesini ister bazı aileler ise bu durumdan kaçınır. Bu kültürlere göre değişen bir durumdur. Örneğin; köyde büyümüş bir çocuk düşünelim. O çocuk tavukların yumurtlama döneminden kuluçka dönemine hatta kesilip yemek olarak yenilen anına bile şahit olmuştur. Aynı zamanda bir ineğin doğumuna, süt vermesine , hastalanıp ölmesine ya da hastalanmadan kesilip yenilmesine de şahit olmuştur. Bu çocuk için ölüm, doğum kadar doğal bir şeydir. Fakat bunların hiç birine şahit olmamış yediği etin nasıl bir hayvandan geldiğinin hatta bir hayvanın eti olduğundan bile bihaber olan çocuk için kurban kesilmesine şahit olması oldukça sakıncalı ve yaralayıcı olacaktır. Pedagoji derneğinin yaptığı değerlendirmeye göre 7 yaş alt çocukların kurban kesimine uzaktan bile şahit olması sakıncalıdır yani 7 yaş altı çocuklar kurban kesim işlemini görmemelidir. 7-12 yaş arası çocuklar, ısrarcı olduklarında kurban kesimini ancak uzaktan izleyebilirler. Ancak bu izlemede çocuklar, bıçak,kan ,hayvanın çıkarmış olduğu hırıltı gibi olumsuz görüntülere şahit olmamalıdır. Ergenlik dönemine girmiş, 12 yaş üstü çocuklar ise kurban kesimini izleyebilir (Pedagoji Derneği, 2011)
Hayvansever ve hayvanlara hassasiyeti yüksek olan çocuklar kurban bayramı hayvanların kesilip öldürüldüğü bir bayram olarak algılayıp , büyüklerine karşı öfkelenebilirler. Bu durumun oluşmaması için çocuklarımıza İbrahim Peygamber ile oğlu İsmail’in kıssasını anlatmak faydalı olacaktır. Kıssada verilmek istenen mesaj kurbanlıkların kesilip öldürüldüğü değil de Allah’a hediye edildiğidir. Hayvanlar Allah’a hediye edildiği için mutlu olduklarından ve bu durumdan memnun olduklarından bahsedebiliriz.
Çocuklarımızın hatırlarında birliktelik ve beraberlik duygusu ile güven hissettirdiğimiz ,onların mutlu olduğu bayramlar olması dileğiyle.. Hayırlı bayramlar ..
Uzm.Klnk. Psk. Ervanur Dereli
Kaynakça
Pedagoji Derneği. (2011, Kasım 5). Pedagoji Derneği Web Sitesi: http://www.pedagojidernegi.com/icerik.asp?ID=105 adresinden alınmıştır
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Kurban Bayramı Heyecanı ve Çocuklarımız" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Ervanur DERELİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Ervanur DERELİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.