2007'den Bugüne 92,232 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,964 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



C Vitamini : Kış Aylarının ve Bahar Yorgunluğunun En Doğal İlacı
MAKALE #3661 © Yazan Dyt.Pınar AKKUZU | Yayın Ekim 2009 | 6,188 Okuyucu
C vitamini belki de dünya üzerindeki en köklü vitaminlerden biri. Çünkü modern dönemde kimyasal olarak her hangi bir formülü bulunmadan veya tanımlanması yapılmadan önce de bilinen bir vatmindi. Mesela C vitamini eksikliğine dair bilinen skorbüt hastalığının tanımının milattan önce 1500 yıllarındaki belgelerde yapılması bu durumu bize daha da rahat açıklıyor. Hatta hipokrates milattan önce 450 yıllarında skorbüt hastalığını diş etlerinin kangreni, diş kaybı ve askerlerin ayaklarındaki şiddetli ağrılar olarak açıklamaya çalışmıştır. Sadece milatta önceki zamanlarda değil, dünyanın bir çok ilkel toplumlarında skorbüt belirtilerinin taze yenen sebze ve meyve tüketimiyle giderilmeye çalıştığı pek çok kanıtla ortaya çıkmıştır. Bunun yanında Avrupa’da onbeş ve onaltıncı yüzyıllarda bahsi geçen hastalık şiddetini ve görülme sıklığını arttırarak yaygınlaşmıştır. Yeni kıtanın keşfiyle birlikte Amerika’ya giden ve burada ilk kez kış mevsimini geçirmek zorunda kalan askerler Amerika’nın asıl yerlileri olan Kızılderililerden öğrendikleri yöntemlerle hastalıklardan korunduklarını öğrenmişlerdir. Koruyucu tedavi olarak uyguladıkları bu yöntem ise; kış boyunca yeşil kalan bitkilerin sürgünlerini yiyerek vücudun ihtiyacı olan C vitaminini düzenli olarak almaktan başka bir şey değildir.

Özellikle Avrupa’ya Amerika kıtasından getirilen patatesle birlikte skorbüt hastalığında düşüşler gözlemlenmeye başlamıştır. Norveç ve İrlanda’da patates bitkilerinden verimin alınamadığı yıllarda ise skorbütün gelişimi ve insanlığı etkileme sıklığı yeniden artış göstermiştir.

Peki, tarihsel açıdan bu kadar köklü olan C vitamininin özellikleri neler?

C vitamini öncelikle vitaminler arasındaki en dayanıksız vitamin olarak tanımlanabilir. Besinlerin içindeki etkin maddesi, yani besinlerin içinde bulunan formuna askorbik asit diyoruz. Askorbik asit, havadan ve çiğliğini kaybetmik besin tarafında salgılanan askorbik asit oksidaz isimli bir enzimden zarar görür ve etkinliğini yitirmeye başlar. Bu yüzden bitki dokusu kesme, parçalanma ve bölünme gibi durumlarda C vitamini içeriğini kaybedecektir.

C vitamini suda rahatlıkla eriyebilen bir vitamindir. Su içindeki besinler pişerlerken pişme suyuna geçer.

C VİTAMİNİN VÜCUTTA KULLANIMI NASILDIR?

Besinlerin içiriğinde bulunan C vitamini vücuda girdikten birkaç saat sonra emilmeye baişar. Emildiği yer ise ince bağırsaklardır. Emilme miktarı besinlerle vücuda günlük alınan doza göre değişir. Günlük 64 miligram ve daha az alındığında % 98 gibisi emilirken, alınan miktar artırılıp 180 miligrama çıkartıldığında emilim oranı da % 75’e düşmektedir. Besinlerle alınan C vitamini saf olarak alınan C itamininden daha kolay emilir. Emilimi esnasında kandaki düzeyi az bir süreliğine de olsa yükselir. Günlük 90 ile 150 miligram alımında kandaki düzeyi 1,2 ile 1,3 miligram/dl’dir. Kan dolaşımıyla bütün vücuda dağılan C vitamininin fazlası depolanmaz ve böbrekler yoluyla dışarıya atılır. O yüzden bu vitamine duyulan ihtiyacı günlük olarak düzenli bir şekilde tüketmemiz gerekir.

Vitaminin yetersiz alındığı durumlarda ise kandaki ve idrardaki miktarı azlmaya başlar. Kan ve idrardaki vitamin miktarlarının azlığı aynı zamanda dokularda bulunan C vitamininin de azlığına işaret etmektedir. Bu nedenle C vitamininin kandaki ve idrardaki düzeyine bakılarak bireyde C vitamini yönünden yetersizlik olup olmadığı anlaşılabilmektedir.

Yetişkin bir bireydeki C vitamini miktarı, günlük alım düzeylerine göre değişmekle birlikte 1500 ile 3000 miligram civarında seyreder. Bu miktarın 900 miligramın altına düşmemesi beklenir.

Gelişmeiş canlıların bütün hücrelerinde C vitamini bulunmaktadır. C vitaminin verlığı hücrenin normal çalışmasını sürdürmesi için oldukça önemlidir. Vücudumuzda C vitamini her dokumuzda eşit miktarlarda olacak şekilde dağılmamıştır. Endokrin yani hormon bezlerimizdeki ve organlarımızdaki C vitamini miktarı, kaslarımızda bulunan miktarından daha fazladır.

C VİTAMİNİNİN VÜCUT ÇALIŞMASINDAKİ GÖREV VE SORUMLULUKLARI NELERDİR?


* Vücudumuzdaki bağ dokularından olan kollojen dokunun yapımı için gerekli bir vitamindir.
* Kılcak kan damarlarının kuvvetli olmasında etkindir. C vitamini yetersizliği kan damarlarında zayıflamalara neden olmakta ve alınan ıfak darbelerde bile kan damarlarının hasar görüp zedelenmesine neden olmaktadır. Domuzlarla yapılan bir araştırma sonucunda ise eksik C vitamini alımında kan akım hızının bozulduğu görülmüştür.
* Vücudu enfeksiyonlardan ve bakteri toksinlerinden korumaktadır. Vücuttaki enfeksiyon durumlarında (soğuk algınlığı, grip, ateşli hastalıklar vb.) vücut sıvı ve dokularındaki C vitamini düzeyleri düşmektedir. Bunun nedeni, C vitamininin mikroorganizmaları etkisizleştirmek ve yabancı canlıları öldürme görevini üstlenen vücut öğelerimizi korumak için kullanılmasındadır. Ayrıca vücudu korurken üstlendiği bir görev de bedenimizin savunma sistemini oluşturan beyaz kan hücrelerinin yabancı bakterileri etkisizleştirme yeteneklerini arttırmasıdır. Enfeksiyon durumlarında C vitamini düzeyi düştüğü için beyaz kan hücrelerinin yetenekleri de önemli ölçülerde azalmaktadır. Ve böylelikle yabancı bakterilerle savaş yeterli düzeylerde yapılamamaktadır. Orta seviyeli enfeksiyon durumlarında günlük tüketilmesi gereken seviyelerde alınması vücudun C vitamini ihtiyacını karşılayabilmesi açısından yeterlidir. Ancak şiddetli enfeksiyon durumlarında C vitamini alımının arttırılması beden açısından güzel bir destek olabilir. Bunun yanında askorbik asidin kanımızda bulunan bağışıklık öğelerinden bazılarının düzeylerini arttırdığı ve virüslerin aktivitelerini engellediği bildirilmiştir.
* C vitamini steroid hormonlarının yapımında etkindir. Yani C vitamini yetersizliğinde adrenal bez % 270 oranında büyüme göstermektedir. Bununla birlikte yapımında etkin olduğu bir diğer hormon da epinefrindir. C vitamini epinefrin ile yara ve iltihaplanmaya karşı etkinlik gösterir.
* C vitamini diğer besin öğelerinin de vücutta kullanılma durumlarında yardımcı olan bir vitamindir. Özellikle demirin, kalsiyumun, B grubu vitaminlerden olan tiaminin, riboflaininin, folik asitin, pantotenik asitin, A vitamininin ve E vitamininin vücudumuzda daha verimli kullanılmasında gerekli olduğu bilinmektedir. Ancak fazla miftarlarda alındığında B 12 vitamini açısından risk oluşturabilmektedir. Fazla C vitamini tüketimi bağırsaklardaki asitlik dercesini arttırdığı için B 12 vitamininin emilmini olumsuz yönde etkilemektedir.
* Beynimizde hücreler arasında iletişimi sağlayan taşıyıcı maddeler olan nörotransmitter maddelerin yapımı için gerekmektedirler.
* Ayrıca C vitamini eksikliğinde kolesterol metabolizmasında da değişiklikler gözlendiği orataya çıkarılmıştır. Kandaki total kolesterol düzeyinde her hangi bir değişime sebep olmamıştır. Ancak HDL kolesterol dediğimiz iyi kolesterolün düzeylerinde artık gözlemlenmiştir. Ancak bu artışın gözlemlenmesi portakal şeklinde alınan C vitamini yoluyla olmuştur. Bunun yanında C vitamini ( yine portakal yoluyla alınan) damar içi hücrelerinin ve LDL kolesterol dediğimiz kötü kolesterol düzeylerini azaltarak koroner kalp hastalıklarının oluşum riskini azaltmaktadır.
* Vücutta yüksek miktarlarda bulunduğu dokularımızdan biri de gözdür. Gözde bulunma nedeni ise güneç ışınlarının göze zarar vermesini engelleyerek göz merceğini korur ve katarakt gelişimini engeller veya olabildiğince geciktirir.
* C vitamini bazı toksik (zehirli) öğelerin vücuda verdiği etkileri azaltmaktadır. Özellikle kansere karşı olan savaşı son zamanlarda da medyada adından sıkça bahsettirmesine neden olmuş ve bir kez daha saygı kazanmıştır. O yüzden antikanser olarak anılmaktadır.


Sadece bunlarla sınırlı değildir elbet. Vücutta ilişki içinde olduğu daha bir çok öğe, organ, enzim ve hormon bulunmaktadır. Ancak tam anlamıyla açıklanamadıkları için bahsedilmemektedir. Ancak bütün bunlar bile, C vitamininin hayatımıza oldukça önemli değerler kattığını açıklamaktadır. Bilinen en büyük özelliği antioksidan olma özelliğidir. Ve bu özelliği özellikle beslenmenin gittikçe sağlıksız yönde evirilmeye başlandığı bu zamanlarda değerini kat ve kat arttıracaktır.

Vücuttaki özelliği kadar besin sanayinde de, yaygın olarak kullanılan C vitamini, sebze ve meyvelerdeki kararmayı önlemektedir. Yağlı besinlerde bekledikçe oluşan acımayı engeller. Ekmek yapımında kullanılmasının amacı ise, glutenin iyi oluşması içindir.

Bütün bunarın ışığında C vitamininin beslenmemizdeki yeri hakkında bir kez daha düşünmek ve gün içinde aldığımız miktarların aslında ne kadar az porsiyonlar olduğunu fark etmek gerekir. Bitki dokularında bulunan C vitamini herkes tarafından mutlaka yeterli miktarlarda alınmalıdır.




     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Yaz Aylarının Vazgeçilmezi Tatlılar Dyt.Gizem Selin KEŞLİ
► Beynin İlacı: Besin Dyt.Deniz BERKSOY
► Bahar Yorgunluğu Dyt.Nurcan BIÇAKCI
► Bahar Aylarında Beslenme Dyt.Kübra YABA
► Doğal Mineralli Sular Dyt.E. Damla ÇIRACIOĞLU
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,964 uzman makalesi arasında 'C Vitamini : Kış Aylarının ve Bahar Yorgunluğunun En Doğal İlacı' başlığıyla benzeşen toplam 71 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:33
Top