Aile İçi İletişim
Aile bir ağaç gibidir. Tek başına ayakta durur. Başka bir yönden ise, ormanı oluşturandır. Dallarını besler, meyve verir. Ağacın ayakta durabilmesi, varlığını sağlıklı şekilde sürdürebilmesi için köklerini toprağa sarması gerekir. Bu köklerden biri ise iletişimdir.
Anne ve babalar,
Ailede sağlıklı iletişimin yolu, sizlerarasındaki olumlu iletişimdir. çocuklar güvendikleri, sevdikleri anne ve babalarının davranışlarını örnek alırlar, kişiliklerini bu yöndeoluştururlar. Bu nedenle çocuklarınızda görmek istediğiniz davranışları sık tekrarşamalısınız. anne baba olarak aranızdaki fikir ayrılıklarını çocuklarınızdan ayrı bir ortamda çözmeye çalışmalısınız.
Haftanın kaç akşamı kendinizi eşinizle, çocuklarınızla televizyon karşısında yan yana otururken buluyorsunuz? Sağlıklı bir iletişim için konuşmak, konuşmak için ortam yaratmak gerekir. Gün içinde nasıl zaman geçirdiğinizi, ilginç bir konu ile ilgili düşünceleri, bir durum ile ilgili hissedilenleri paylaşmak, birlikte etkinlikler yapmak, oyunlar oynamak, şakalaşmak ilişkilerinizi taze tutar.
İletişimin temelini dinleme ve konuşma oluşturur. Eşinizi dinlediğiniz gibi çocuklarınızı da dinlemelisiniz. Dinlerken onunla aynı hizada olmak, tarafsız dinlemek, anlattıklarına önyargı ile yaklaşmamak, konuşurken sözünü kesmemek, gözlerine bakarak konuşmak çok önemlidir.
Bir düşünelim;
...korkularından bahseden bir çocuğa; "amaan, ondan da korkulur mu hiç! hadi canım sen de... koca adam oldun..." gibi ifadeler ile yaklaşılırsa, çocuk kendisine, duygularına değer verilmediğini hisseder, kendini değerli hissettiği başka ortamlara ilgi duyar, aldığı cevaptan dolayı bir daha duygularını açıklamak istemez, kendi içinde yaşamaya başlar ve bir soruna dönüşebilir. Bunun yerine korktuğu şey ile ilgili bilgiler vermek, korkusunu yenmesi için ona destek olmak gerekir.
...istenmeyen bir davranış sergileyen çocuğa; "ayıp, hiç öyle yapılır mı?" gibi ifadeler ile yaklaşmak çocuğu çıkmaza sürükler. Ayıp nedir? kime göre ne ayıptır? Otobüste yüksek sesle konuşmak ayıp mıdır? Bilmediği bir konu ile ilgili soru sormak? "Ayıp" gibi belirsiz ifadeler yerine davranış ile ilgili açıklamalar yapmak, kurallardan bahsetmek, alternetif vdavranışlar önermek, kurallara uyması konusunda çocuğa yardımcı olmak daha uygun olur.
...hatalı olduğu düşünülen davranışalr sergileyen çocuğa; "zaten sen hep hata yapıyorsun...", "bak kardeşine, o nasıl yapmış, hiç yanlışı yok..." gibi ifadeler ile yaklaşmak, çocuğun kendine olan güvenini zedeleyeceği gibi, karşılaştırıldığı kişi ile olan iletişimini de olumsuz etkiler. Çocuk birşey yapmak istemez, yapsa da önemsenmeyeceğini düşünür. Uygun olmayan davranışlar sergileyebilir. Bunun yerine kendinizi çocuğun yerine koymak ve ne yaptığını, neden yaptığını araştırmak, beklentilerinizi açıkça söylemek ve ona destek olmak, aranızdaki ilişkiyi güçlendirir.
Çocuğunuzun bir davranışından hoşnut değilseniz; çocuğunuzu değil, davranışı eleştirmelisiniz. Davranışından dolayı onu suçlamak yerine, davranışın size olan yansımasını dile getirmelisiniz. Örneğin; başınız ağrıyor, yorgunsuznuz ve çocuğunuz müziğin sesini biraz fazla açmış. "çok gürültücüsün, allahım bu çocuk beni öldürecek, kıs sesini dedim..." yerine "bugün biraz başım ağrıyor, müziğin sesi benim için çok yüksek, bu şarkı bitince kısabilir misin?" şeklinde yaklaşmak daha uygun olur. Böylece çocuk kendisini suçlamak veya inatlaşöak myerine sizi anlamaya çalışır ve size yardımcı olur.
Çocuklar geleceğin büyükleridir. Onları kendinizden ayrı bir kişi olarak kabul etmek, duygu ve düşüncelerine saygı duymak, yönlendirmek, destek olmak, aile içi kuralları oluştururken onların da fikirlerini almak, tüm aile fertlerinin verimini arttırır.
Tüm bu çabalarınıza rağmen çocuğunuz, kurallara uymakta zorlanıyor, sürekli kuralları ihlal ediyorsa, uyarılarınız ve yardımlarınızı reddediyor, bildiğini okumakta inat ediyorsa, konuşmak yerine küsmek, vurmak, küfür etmek, ağlayarak yaptırmaya çalışmak gibi yollar ile sorununu çözmeye çalışıyorsa, sürekli yalnız kalmak istiyor, odasından çıkmak istemiyorsa henüz fark edilmemiş çeşitli sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış olabilir.
Anne ve babalar,
Ailede sağlıklı iletişimin yolu, sizlerarasındaki olumlu iletişimdir. çocuklar güvendikleri, sevdikleri anne ve babalarının davranışlarını örnek alırlar, kişiliklerini bu yöndeoluştururlar. Bu nedenle çocuklarınızda görmek istediğiniz davranışları sık tekrarşamalısınız. anne baba olarak aranızdaki fikir ayrılıklarını çocuklarınızdan ayrı bir ortamda çözmeye çalışmalısınız.
Haftanın kaç akşamı kendinizi eşinizle, çocuklarınızla televizyon karşısında yan yana otururken buluyorsunuz? Sağlıklı bir iletişim için konuşmak, konuşmak için ortam yaratmak gerekir. Gün içinde nasıl zaman geçirdiğinizi, ilginç bir konu ile ilgili düşünceleri, bir durum ile ilgili hissedilenleri paylaşmak, birlikte etkinlikler yapmak, oyunlar oynamak, şakalaşmak ilişkilerinizi taze tutar.
İletişimin temelini dinleme ve konuşma oluşturur. Eşinizi dinlediğiniz gibi çocuklarınızı da dinlemelisiniz. Dinlerken onunla aynı hizada olmak, tarafsız dinlemek, anlattıklarına önyargı ile yaklaşmamak, konuşurken sözünü kesmemek, gözlerine bakarak konuşmak çok önemlidir.
Bir düşünelim;
...korkularından bahseden bir çocuğa; "amaan, ondan da korkulur mu hiç! hadi canım sen de... koca adam oldun..." gibi ifadeler ile yaklaşılırsa, çocuk kendisine, duygularına değer verilmediğini hisseder, kendini değerli hissettiği başka ortamlara ilgi duyar, aldığı cevaptan dolayı bir daha duygularını açıklamak istemez, kendi içinde yaşamaya başlar ve bir soruna dönüşebilir. Bunun yerine korktuğu şey ile ilgili bilgiler vermek, korkusunu yenmesi için ona destek olmak gerekir.
...istenmeyen bir davranış sergileyen çocuğa; "ayıp, hiç öyle yapılır mı?" gibi ifadeler ile yaklaşmak çocuğu çıkmaza sürükler. Ayıp nedir? kime göre ne ayıptır? Otobüste yüksek sesle konuşmak ayıp mıdır? Bilmediği bir konu ile ilgili soru sormak? "Ayıp" gibi belirsiz ifadeler yerine davranış ile ilgili açıklamalar yapmak, kurallardan bahsetmek, alternetif vdavranışlar önermek, kurallara uyması konusunda çocuğa yardımcı olmak daha uygun olur.
...hatalı olduğu düşünülen davranışalr sergileyen çocuğa; "zaten sen hep hata yapıyorsun...", "bak kardeşine, o nasıl yapmış, hiç yanlışı yok..." gibi ifadeler ile yaklaşmak, çocuğun kendine olan güvenini zedeleyeceği gibi, karşılaştırıldığı kişi ile olan iletişimini de olumsuz etkiler. Çocuk birşey yapmak istemez, yapsa da önemsenmeyeceğini düşünür. Uygun olmayan davranışlar sergileyebilir. Bunun yerine kendinizi çocuğun yerine koymak ve ne yaptığını, neden yaptığını araştırmak, beklentilerinizi açıkça söylemek ve ona destek olmak, aranızdaki ilişkiyi güçlendirir.
Çocuğunuzun bir davranışından hoşnut değilseniz; çocuğunuzu değil, davranışı eleştirmelisiniz. Davranışından dolayı onu suçlamak yerine, davranışın size olan yansımasını dile getirmelisiniz. Örneğin; başınız ağrıyor, yorgunsuznuz ve çocuğunuz müziğin sesini biraz fazla açmış. "çok gürültücüsün, allahım bu çocuk beni öldürecek, kıs sesini dedim..." yerine "bugün biraz başım ağrıyor, müziğin sesi benim için çok yüksek, bu şarkı bitince kısabilir misin?" şeklinde yaklaşmak daha uygun olur. Böylece çocuk kendisini suçlamak veya inatlaşöak myerine sizi anlamaya çalışır ve size yardımcı olur.
Çocuklar geleceğin büyükleridir. Onları kendinizden ayrı bir kişi olarak kabul etmek, duygu ve düşüncelerine saygı duymak, yönlendirmek, destek olmak, aile içi kuralları oluştururken onların da fikirlerini almak, tüm aile fertlerinin verimini arttırır.
Tüm bu çabalarınıza rağmen çocuğunuz, kurallara uymakta zorlanıyor, sürekli kuralları ihlal ediyorsa, uyarılarınız ve yardımlarınızı reddediyor, bildiğini okumakta inat ediyorsa, konuşmak yerine küsmek, vurmak, küfür etmek, ağlayarak yaptırmaya çalışmak gibi yollar ile sorununu çözmeye çalışıyorsa, sürekli yalnız kalmak istiyor, odasından çıkmak istemiyorsa henüz fark edilmemiş çeşitli sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış olabilir.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aile İçi İletişim" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Elif IPEK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Elif IPEK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
