2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilişsel Çarpıtmalar Nedir?
MAKALE #7420 © Yazan Uzm.Psk.Belma ZİREKOĞLU | Yayın Eylül 2011 | 44,302 Okuyucu
Bizimle Yaşayan Bilişsel Çarpıtmalarımız

Bilişler, dış ve iç dünyadan gelen uyaranları algı süreçlerine dönüştüren, bunları belirli bir düzen ve bütünlük içinde işleyen, değerlendiren (bir anlamda onları anlamlandıran), depolayan, yeniden belleğe çağırıp hatırlayan ve yeniden değerlendiren ruhsal süreçlerdir (Güleç C, 1993) .

Bilişler fark edilebilmeleri ve birbirine etkimeleri açısından üçlü bir yapı arz ederler. Bu yapının en üstünde “otomatik düşünceler”, otomatik düşüncelerin altında “ara inançlar”, ara inançların altında ise en temelde “temel inançlar/şemalar” yer almaktadır. “Otomatik düşünceler” her hangi bir anda aklımızdan geçen, çok hızlı seyreden, kontrol dâhilinde olmayan, örtük anlamlar içerebilen düşüncelerdir. Otomatik düşünceler sözel bir yapılanma sergileyebileceği gibi imajinatif/ hayali/resimsel bir yapı da arz edebilirler. Otomatik düşünceler kişinin içinde bulunduğu durumla ilgili bilgi ve verilerin işlenmesi sırasında oluşan çeşitli bilişsel hatalar sonucunda ortaya çıkar. Bilişsel terapi içinde yer alan otomatik düşünceler zihin akışı içinde yer alan ve daha çok duygusal sıkıntının eşlik ettiği ortama ve duruma özgü bilişlerdir. “Ara inançlar”, temel inançlardan hareketle oluşturduğumuz hayatımıza dair tutum, kural ve varsayımlardan oluşur. “Temel inançlar” ise bilişsel/düşünsel yapımızın en altında yer alan, kendimize, diğer insanlara, dünyaya/hayata dair temel bakışımızı ifade eden zihinsel yapı taşlarıdır. Temel inançlar katı, toptancı ve aşırı genelleyicidirler, Zihinsel yapımızın en altında yer alan temel inançlar/şemalar, hayatımıza yön veren, duygu, dünce, davranış ve fizyolojimizi etkileyen en önemli mekanizmalardır.

Beck, kuramında biliş yapı kavramını şemalarla formüle etmeye çalışmıştır. Bilişsel şema, bir ayıklama, kodlama ve değerlendirme sistemidir. Şema, organizmanın karşılaştığı uyarıcılar ortamında ham verilerin toplanıp özümlenerek, birtakım bilişlere dönüşmesini sağlayan; kişinin daha önceki yaşantılarının izlerinden ve öğrenmelerinden kaynaklanan belirli nitelikteki zihinsel aktiviteler örüntüsüdür. Bilişsel şemaların özellikleri; herhangi bir akıl yürütme süreci olmadan otomatik olarak ortaya çıkmalarıdır. İstemsiz olup, kişi istemediği halde kurulmuş bir makina gibi belirli, kalıplaşmış düşüncelerdir.

Diğer insanlara makul gelmediği halde hasta kişiye oldukça makul gelebilir. Sürekli ve ısrarlıdırlar. İlgili ve ilgisiz bir çok koşulda aynı tür bilişsel çarpıtmalar izlenebilir Bilişsel çarpıtma, kişinin çeşitli durumlara ilişkin belirli olumsuz düşünme, algılama ve yorumlama biçimidir, Dış uyaranlar olduklarından ve taşıdıkları anlamdan daha farklı algılanarak, bireyin olumsuz düşünmesi ve buna uygun davranmasına yol açar. Otomatik düşünceler bilinçte baskın olup, ilgili ve ilgisiz bir çok koşulda aynı tür bilişsel çarpıtmalar izlenebilir (Beck, 1976).

Bilişsel çarpıtmalar “obsesyon”lara benzetilebilir. Ancak bilişsel çarpıtmalar belirli uyaran durumlarına bağlı ve duygusal tepkilerle bağlantılı değişik içeriklerde ortaya çıkarlar Bu bilişsel hatalar gerçekliği konusunda, yeterli veri olmayan yani gerçekliği sınanmamış varsayımlara dayanmaktadır. Bilişsel tedavi, bilişlerin altında yatan yanlış inançların ya da şemaların, çarpıtılmış kavramlaştırmaların belirlenmesi ve düzeltilmesini hedefler (Güleç C, 1993) .

En yaygın olarak görülen bazı bilişsel çarpıtmalardan bahsedecek olursak:

Keyfi çıkarsama:
Herhangi bir durum, olay ve yaşantıda belirli bir ipucu somut bir kanıt olmaksızın ya da gerçekte tam tersi kanıtlar olmasına rağmen, kişinin belirli ve kesin bir kanıya varmasıdır. Örneğin, piknik yapmayı planladığı hafta sonunda yağmur yağdığını gören kişinin kendini şanssız ve kısmetsiz olarak değerlendirmesi ve buna yürekten inanması.

Seçici soyutlama:
Olayları bağlamından kopartarak bir detaya odaklanmak ve durumun daha belirgin diğer özelliklerini ihmal etmek. Bir bütünün içinde yalnız önemsiz sayılabilecek bir ayrıntıya dikkat ederek, yaşantıyı, olayı bu ölçüte göre değerlendirmedir. Örneğin bir işçinin çalışmakta olduğu fabrikanın düşen üretiminden tek başına kendini sorumlu bulup, kendini suçlaması, aynı iş yerinde çalışıp üretime katkıda bulunan başkalarını ya da koşulları dikkate almaması.

Aşırı genelleme
: Sınırlı sayıda örneği temel alarak genel kural oluşturmak. Tek bir olumsuzluğu hiç bitmeyecek bir başarısızlık demekmiş gibi görmek. Kişinin başına bir şey geldiğinde tekrar tekrar yineleneceği sonucuna varılmasıdır. Bir kız tarafından yaptığı çıkma teklifi reddedilen bir gencin kendi kendine: “Hiç flörtüm olmayacak. Hep yalnız olacağım vb.” genellemelerde bulunması aşırı genelleme örneğidir

Büyütme/küçültme(olumluyu yok sayma):
Olumsuz olayları daha büyük olumluları daha küçük görme. Etraftakilerin oransız bir şekilde devleştirilmesi ya da küçültülmesidir. Genellikle bu bilişsel hataya sahip kişiler kendi yaptıklarını küçük, yapamadıklarını büyük görürler. Başarılarınıza baktığınızda ise tersini yaparlar; dürbünün her şeyi küçük gösteren, yanlış tarafından bakarlar. Örneğin, bir trafik kazasında çok hafif bir yaralanma olayını abartma ya da üst üste başarı elde eden kişinin kendini başarısız ve yetersiz bulması eğilimi.

Ya hep ya hiç tarzı düşünme:
her türlü deneyim ve yaşantı iki uç bağlamda değerlendirilir. Bir şey ya tam olmuştur ya da hiç olmamıştır. Bu çarpıtma kişisel özelliklerin siyah ya da beyaz gibi uç noktalarda değerlendirilmesi şeklinde ortaya çıkar. Her şeyi siyah beyaz olarak görünür ve griler yoktur. Örneğin bir öğrencinin hep iyi not aldığı bir sınavdan kötü bir not alması sonucunda “İşe yaramazın tekiyim.” sonucuna varması gibi.

Kişiselleştirme:
Kişinin kendisiyle ilgili olmayan ya da çok az ilgili olan bir olayı kendisiyle bağlantılı görmesi ve olumsuz sonuçların kendisini sorumlu tutması. Kişi hiçbir nedene dayanmadan olumsuz bir olayın sorumluluğunu üstlenir. Kendince, hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen olanların kendisiniz suçu olduğu ve yetersizliğini yansıttığı sonucuna varır. Bir annenin, çocuğunun yeterince çalışmadığına dair bir not gördüğünde hemen kararını verip: “Ben kötü bir anneyim. Bu benim başarısız bir anne olduğumu gösterir” demesi gibi.

Felaketleştirme:
Olası diğer sonuçları hesaba katmadan geleceği hep olumsuz düşünme. Kişinin olmakta olan veya olacak olan şeylerin kaldıramayacağı kadar korkunç olmasına inanması. Örneğin, başarısız olursam korkunç olur.

-Meli, -malı ifadeler:
Kişinin kendisinin ve diğer insanların nasıl davranması, dünyanın nasıl olması gerektiği konusunda katı kurallarının olması. Kişi bu tarz düşünce ve kurallara uymadığında suçluluk başkaları uymadığında kızgınlık ve öfke hisseder. Meli-malı cümleleri günlük hayatınızda birçok gereksiz karışıklığa yol açar. Davranışlarınız standartlarınızın altına düştüğünde, meli-malı’larınız utanç ve suçluluk yaratır. Örneğin, hep iyi olmalıyım bilişsel hatasına sahip birinin iyi olamadığı durumlarda suçluluk hissetmesi

Zihin okuma:
diğer insanların ne düşündüğünü bildiğini ve onlarında kendi düşüncelerini bildiklerine ve bilmeleri gerektiğine inanmak. Karşıdan gelen iletinin, nasıl bir amaçla veya niyetle gönderilmiş olduğunu bilme yanılgısıdır. Örneğin, kişi eşini akşam biraz sessiz görüyor, çünkü, işyerinde sorunlar yaşamış ve bunu konuşmak bile istemiyor. “Bana çok kızgın. Ne hata yaptım ki?” şeklinde düşünmesi zihin okumaya bir örnektir.

Bu şekillerdeki bilişsel çarpıtmalar sonucu oluşan olumsuz düşünceler, kişinin duygu
durumunu da çökkünlüğe yöneltir ve davranışsal pasifliğe neden olur. Terapi de bu çarpıtmaların tespiti ve değişimi amaçlanır. Böylelikle birey duygusal ve davranışsal açıdan daha sağlıklı bir hal kazanır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilişsel Çarpıtmalar Nedir?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Belma ZİREKOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Belma ZİREKOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     19 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Belma ZİREKOĞLU Fotoğraf
Uzm.Psk.Belma ZİREKOĞLU
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi108 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Belma ZİREKOĞLU'nun Makaleleri
► Bilişsel Çarpıtmalar Psk.Gonca BİLGİÇ
► Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Psk.Tamer Numan DUMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bilişsel Çarpıtmalar Nedir?' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Emdr Nedir? Nisan 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:30
Top