2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Meme Kanseri, Memede Kitleler, Tanı, Takip ve Kendi Kendine Meme Muayenesi
MAKALE #7741 © Yazan Prof.Op.Dr. Gülüm ALTACA | Yayın Kasım 2011 | 6,538 Okuyucu
MEME HASTALIKLARI, MEMEDE KİTLELER, MEME KANSERİ

Meme ile ilgili hastalıklar sık görülmektedir. Meme şikayetlerinin ve bulgularının ancak küçük bir kısmı kanserle ilişkilidir ve böyle bir durumda, teşhisin erken konulması önemlidir. Memesinde o zamana kadar olmayan bir değişiklik farkeden kişi, kendi kendine bir teşhis koymaya çalışmamalı, konunun uzmanı olan bir doktora başvurmalıdır.

İYİ HUYLU KİTLELER

Meme, süt kanalları, bağ dokusu ve meme dokusundan oluşan bir organdır, elle muayenede düzensiz gibi gelebilir. Adet döneminden önce ve adet süresince memelerde hassasiyet, ağrı ve şişkinlik hissedilebilir. Bu, meme dokusunda sıvı toplanmasına ve vücuttaki hormon seviyelerine bağlıdır ve normaldir. Ancak ele kitle geliyorsa ve bir dahaki adet dönemine kadar geçmiyorsa en kısa zamanda doktorunuza başvurunuz. İyi huylu meme problemlerinden en sık görülenler şöyle sıralanabilir:
• Kistik hastalık (fibrokistik meme hastalığı) memedeki kitlelerin en sık nedenidir. Bu kitle ya da kistler, içi sıvı dolu keseciklerdir. Adet döneminden önce büyürler, hassas ve ağrılı olurlar ve menopozdan sonra genellikle kaybolurlar.
• Yağ bezeleri (lipom) genellikle tek ve ağrısız kitlelerdir. Boyutları değişik olabilir. Lipomlar yağ dokusundan oluşur ve vücudun başka yerlerinde de olabilir.
• Fibroadenomlar sıklıkla gençlerde görülen kitlelerdir. Bu kitleler sert, hareket ettirilebilen, genellikle oval şekilli ve ağrısızdır.
• Papillomlar süt kanalları içinde, küçük, siğil benzeri oluşumlardır. Meme başından kanlı akıntıya yol açabilir, çoğunlukla ele gelmez.
• Memeleri sıkmak, ezmek ya da kaza gibi travmalar, kan oturmasına ya da yağ dokusunun düzensizleşmesine yol açabilir. Bunlar da kitle gibi ele gelebilir. Çevreleyen dokuda kızarıklık ya da morluk olabilir. Travmanın kansere yol açtığına dair bir kanıt yoktur.

MEME BAŞI AKINTISI

Bir çok kadında hayatının bir döneminde, bir memede ya da her ikisinde birden meme başı akıntısı olabilir. Meme başı akıntılarının çoğu ciddi bir soruna işaret etmez. Birkaç kez olan renksiz akıntı genellikle normal kabul edilir ve başka bir inceleme gerektirmez. Devam ederse ya da akıntı miktarı artarsa doktorunuz ileri inceleme isteyebilir.
“Acaba bende de var mı” endişesiyle kadınların kendi meme başlarını sürekli sıkmaları meme dokusunda travmaya yol açarak akıntılara ve kanamalara yol açabilir. Bu şekilde meme başınızı sıkmayınız.

Kendiliğinden kanlı meme başı akıntısı olan kadınların çoğunda süt kanallarının içinde iyi huylu bir kitle saptansa da, bunun iyi huylu olduğunun doğrulanması gerekir. Kanlı meme başı akıntısı bazen meme kanserinin bir göstergesi olabilir.

MEME ABSESİ

Genellikle emziren kadınlarda olmakla birlikte, her kadında görülebilir. Emziren kadınlarda emzirme aralıklarının uzamasıyla memede süt birikimi olabilir ve bu iltihaplanabilir; ya da meme başındaki çatlaklardan bakteriler girerek meme absesine yol açabilir. Abse, memede hassasiyet, meme dokusunda sertleşme, kızarıklık ve ağrıya yol açar.

KÖTÜ HUYLU KİTLELER (MEME KANSERİ)

Meme kanseri yeteri kadar büyüdüğünde, memede ele gelen bir kitle olarak kendini belli eder. Ancak, memede ele gelen her kitle kanser olmayıp, bunların %85’i iyi huyludur. Bir kitlenin kanser olup olmadığının ayırımını, konu ile ilgili uzman doktor yapabilir.
Erken Meme Kanseri: Meme dokusu içinde çok küçük bir tümör ya da ele hiç gelmeyen bir odak olabilir. Bunun tanısı ancak ultrasonografi, mammografi ve meme MR gibi görüntüleme yöntemleriyle konulur.

1. Her ay kendi kendine meme muayenesi yapan

2. Yıllık meme muayenesi için doktoruna giden
3. Uygun yaş ve risk gruplarında yıllık mammografi kontrolü yaptıran kadınlarda erken meme kanserini yakalamak ve tanı koymak daha kolaydır.
İlerlemiş Meme Kanseri: Meme dokusunun dışına, yani koltuk altı lenf bezlerine ya da vücudun başka yerlerine sıçramış meme kanseridir.

MEME KANSERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ:

Aşağıdaki risk faktörlerinden biri ya da bir kaçı sizde varsa, önerilen muayene ve tetkikleri aksatmayınız:

Önemli Riskler:

• 50 yaş ve üzeri
• Anne, kız kardeş veya teyzede meme kanseri
• Meme kanseri geçirmiş olmak
Diğer Riskler:
• Kansere dönüşebilecek meme hastalığının bulunması
• Hiç doğum yapmamış olmak
• İlk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak
• İlk adetini 12 yaşından önce görmüş olmak
• Menopoza 55 yaşından sonra girmek
• Obezite (şişmanlık)
• Geçmişte göğüs bölgesine yüksek doz ışın almış olmak
• Çok miktarda alkol kullanımı
• 5 yıldan uzun süren hormon tedavisi

MEME GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Mamografi:


Her kadına, 40 yaşından itibaren her yıl düzenli olarak mamografi yapılması önerilmektedir. Yüksek risk grubundaki kadınlarda mamografi taramaları daha erken yaşta başlayabilir.


Mamografi, meme kanseri tesbitinde en iyi metod olmakla birlikte, meme yapısına bağlı olarak, var olan bir lezyonu göstermekte yetersiz kaldığı durumlar olabilir. Bu nedenle doktor muayenesi ve her ay hastanın kendi kendini muayene etmesi çok önemlidir.

Mamografinin Bir Zararı Var Mıdır?

Mamografi sırasında yüksek kalitede görüntü alabilmek ve uygulanan radyasyon miktarını azaltmak için, meme iki yandan sıkıştırılır. Bu sırada ağrı ve rahatsızlık duyulabilir. Mamografinin, adet döneminin bitiminde ve kafein içeren kahve, çay, çikolata gibi gıdalardan bir süre uzak kaldıktan sonra çekilmesi, çekim sırasındaki bu rahatsızlıkları azaltabilir. Memeyi sıkıştırarak çekim yapmak, meme için sakıncalı bir duruma veya meme dokusunda herhangi bir değişikliğe neden olmaz. Ağrı ve rahatsızlık hissi çekim biter bitmez ortadan kalkar. Önerilen aralıklarla yapılan mamografinin meme kanseri riskini artırması sözkonusu değildir.

Meme Ultrasonografisi:

Meme yapısını, muayenede farkedilen anormal alanları ve kitlelerin kistik ya da sert olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılır. Bu yöntemle hasta radyasyon almamış olur.

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG):

Memenin yapısı ve varsa lezyonlar hakkında en detaylı bilgiyi sunan görüntüleme yöntemidir. Meme yapısı ileri derecede yoğun olanlarda, gençlerde, meme protezi olanlarda, meme kanseri saptanmış olan, ancak birlikte başka odakların olup olmadığının araştırılması gereken durumlarda uygulanmaktadır. Radyasyon kullanılmaması ve meme dokusunun sıkıştırılmaması hasta açısından kolaylık sağlamaktadır.

Galaktografi (Duktografi):

Mamografi ünitesinde meme süt kanallarının düşük doz radyasyon kullanılarak görüntülenmesidir. Kanallarda meme başı akıntısına neden olabilecek kitle ya da hastalık olup olmadığı araştırılır.

Hangi Sıklıkla Meme Muayenesi Olunmalı?

Her ay kendi kendinizi muayene etmeli ve yılda bir kez meme muayenesi için doktorunuza başvurmalısınız.

Kendi kendine meme muayenesinin nasıl yapılacağını öğrenmek için bu sitedeki “Kendi Kendine Meme Muayenesi” konusunu okumanızı öneririm. .

Memede Kitle Saptandığında Neler Yapılır?

Muayeneyle ve/veya görüntüleme yöntemleriyle saptanan bir kitlenin türünü belirlemek amacıyla biyopsiye karar verilebilir. Biyopsi, şüphe edilen kitleden iğne ile veya cerrahi yöntemle küçük bir parçanın alınması, parçanın patolojik olarak incelenmesi ve kitlenin türünün belirlenmesidir. Biyopsiler çeşitli yollarla yapılabilir:

• İnce iğne biyopsisi: Çok ince bir iğne ile memedeki kitleden hücre alınmasıdır.


•Kalın iğne biyopsisi: Kitlenin içine kalın bir iğne ile girilerek ince doku parçalarının alınmasıdır.


•Mamografi ile işaretleme ve biyopsi: Ele gelmeyen fakat mammografi ile saptanan kitlelerin mamografi görüntüsü eşliğinde işaretlenerek cerrah tarafından çıkartılmasıdır.


•Ultrasonografi ile işaretleme ve biyopsi:


Mamografi ile olduğu gibi, işlemin ultrasonografi eşliğinde yapılması ve kitlenin çıkartılmasıdır.


• Cerrahi biyopsi:


Memede kitle saptandığında, yukarıdaki işlemlerden uygun olanların yapılmasına rağmen teşhiste şüphenin devam ettiği veya başka bir sebeple gerektiği durumlarda, kitlenin cerrahi yöntemlerle (ameliyatla) çıkartılmasıdır.


Memenizde bir kitlenin saptanması veya cerrahınızın biyopsi kararı vermesi, korkulacak bir durum değildir. Memede saptanan her kitleye, kitle saptandığı anda biyopsi yapılması gerekmeyebilir; muayene ve görüntüleme yöntemleriyle yapılan aralıklı kontrollerle takip edilebilir. Size düşen, kendi kendinize yapacağınız muayeneleri ve doktor kontrollerinizi aksatmamak, doktorunuzun önerilerini dikkate almaktır.


MEME KANSERİ SAPTANDIĞINDA

Memedeki kitlenin kanser olduğu iğne biyopsisi ya da cerrahi biyopsiyle anlaşılırsa yapılması gerekenler şunlardır:
• Evreleme
o Laboratuar
o Karın ultrasonografisi
o Akciğer grafisi
o Diğer vücut taramaları
• Genel Cerrah/Radyolog/Onkolog/Patolog ortak değerlendirme
• Gerekirse ameliyat öncesi kemoterapi (ender olgularda)
• Ameliyat
o Yalnız tümörün (memedeki kitlenin) alınması
o Tümör ve koltuk altı lenflerin alınması
o Tüm memenin alınması
o Tüm memenin koltuk altı lenfleriyle birlikte alınması
o Hiçbir ameliyat diğerine göre daha iyi değildir, hastalığın durumuna göre her birinin kullanım alanı değişir.
• Ameliyat sonrası
o Gerekirse kemoterapi
o Gerekirse radyoterapi
• Takip

KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ


20 yaşından büyük her kadın, ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bunun için en uygun zaman, adetin bittiği gündür.
Bu muayeneyi ayna karşısında, belden yukarınız tamamen soyunuk halde ayakta veya bir iskemleye oturarak yapabilirsiniz. Kollarınızı iki yanınıza rahat bir şekilde bırakın. Aynaya bakarak önce önden, sonra her iki yanınıza hafifçe dönerek memelerinizi inceleyin.

Kadınlarda iki meme tamamen aynı ve simetrik değildir. Yalnızca her zamankinden farklı bir büyüme ya da şekil değişikliği olup olmadığına bakın. Meme cildinde herhangi bir çekilme olup olmadığını kontrol edin. Aynı şeyi kollarınızı tamamen havaya kaldırarak ve ellerinizi belinize bastırarak tekrar edin. Vücudunuzu hafifçe her iki yana çevirerek memelerinizi yandan da inceleyin.


Daha sonra kürek kemiğinizin altına küçük bir yastık ya da katlanmış bir havlu koyun. Sol elinizi başınızın altına yerleştirin, dirseğiniz yatağa değsin. Sağ elinizle sol memenizi muayene edin. Sonra sağ elinizi başınızın altına koyarak sol elinizle sağ memenizi muayene edin.


Muayeneyi ikinci, üçüncü ve dördüncü parmaklarınızın ilk boğumuna kadar olan iç yüzüyle yapın. Muayeneler meme başından başlanarak, dairesel hareketlerle tüm meme dokusu kontrol edilecek şekilde yapılmalıdır.


Aynı muayene duşun altında ayakta ve vücut sabunluyken de yapılabilir. Yatarak yapılırsa daha iyi sonuç alınır.

Muayenede nelere dikkat edilmeli?
• Memede kitle veya kalınlaşma
• Meme başından akıntı
• Ciltte çekilme ya da içe göçüklük
• Meme başında çekilme
• Meme başı cildinde pullanma, tahriş
• Cilt renginde ve görünümünde değişiklikler, “portakal kabuğu” gibi hissetme
• Memede şişme, kızarıklık ya da ısı artışı

Hangi Sıklıkta?

Bu şekilde meme muayenesini düzenli olarak ayda bir kez yaptığınızda memenizi daha iyi tanıyacağınızdan ve işleme aşina olacağınızdan değişiklikleri farketmek daha kolay olacaktır.

Meme dokusunu iki parmak arasında sıkarak muayene etmek yanlıştır, elinize kitle varmış gibi gelmesine yol açar.

Doktorunuza kontrole gittiğinizde kendi kendine muayeneyi doğru bir şekilde yapıp yapmadığınızı sorun, gerekirse doktorunuz size doğru yöntemi gösterecektir.

Hemen Bugün Kendi Kendine Meme Muayenesini Öğrenin Ve Ayda Bir Kez Yapmaya Başlayın

Kendi kendinize muayene sırasında yukarıdaki değişikliklerden herhangi birini fark ederseniz, telaşlanmadan doktorunuza başvurun. Unutmayın ki memedeki değişikliklerin çoğu iyi huyludur, ancak buna doktorunuz karar vermelidir.

Sağlıklı günler dilerim.
Prof. Dr. Gülüm Altaca
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Meme Kanseri, Memede Kitleler, Tanı, Takip ve Kendi Kendine Meme Muayenesi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Op.Dr. Gülüm ALTACA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Op.Dr. Gülüm ALTACA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gülüm ALTACA Fotoğraf
Prof.Op.Dr. Gülüm ALTACA
İstanbul
Doktor "Genel Cerrahi"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Op.Dr. Gülüm ALTACA'nın Makaleleri
► Makromasti (Büyük Meme) ve Meme Kanseri PDF Doç.Op.Dr.Ragıp KAYAR
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Meme Kanseri, Memede Kitleler, Tanı, Takip ve Kendi Kendine Meme Muayenesi' başlığıyla benzeşen toplam 22 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


13:47
Top