Sünnet ve Çocuğun Psikoseksüel Gelişimi
Sünnet Konusunu Hafife Almayın!
Sünnet olayını konuşurken ilk önemsememiz gereken konu yaştır, yani sünnet edilecek çocuğun yaşı çok önemlidir. Sanılanın aksine çocuk iyice büyümeden sünnet ettirelim yaklaşımı doğru değildir. Çocuk için kritik olan yaş dönemlerini dikkate aldığımızda ,sünnet 3 yaş öncesi veya 6 yaş sonrası dönemde yapılmalıdır diyebiliriz çünkü sünnet olayı sadece dinsel bir olay değil aynı zamanda çocuğun psikoseksüel gelişimini önemli ölçüde etkileyen bir olaydır.
3-6 yaş aralığı kız ve erkek çocuklar için “ödipal döneme” denk gelmektedir. Bu dönemde çocuklar kendi cinselliklerinin farkına varır. Kendi cinsinden olan ebeveyniyle kendi cinsiyetine ait kimlik özelliklerini oluştururken bir yandan da karşı cinsteki ebeveynini inceleyerek karşı cinse ait cinsel kimlik özelliklerini öğrenmektedir. Bu yaş döneminde kız çocuğun babaya, erkek çocuğunun anneye karşı olan ilgisi artar. Aynı zamanda bu dönemde kız çocuğu penisi olmadığını fark eder. Erkek çocuğu ise kız çocuğundan farklı olarak penisinin olduğunu ve annesine olan düşkünlüğünden dolayı babasının ona çok kızacağını ve penisini keseceğini düşünür. Çocuk 3-6 yaşta sünnet ettirilerek, çocuğun bilinçaltında yaşadığı penisini kaybetme korkusunun gerçek olduğu ona gösterilecektir. Aynı zamanda 3-6 yaş döneminin çocuğun bedenine yönelik ilgisinin arttığı bir dönem olduğunu düşünürsek bedende oluşacak en ufak bir yaralanma çocuk tarafından abartılı karşılanacaktır. Sünnet olacak çocuğa çevresi tarafından yanlış mesajlar verilip, “penisinin kesileceği”, “kopartılacağı” yönündeki espriler çocukta ciddi travmalara yol açabilmektedir. Bütün bunlar düşünülünce, çocuğun ne zaman sünnet edileceğiyle ilgili ebeveyn tarafından alınan yanlış bir karar çocuğun gelecekteki kişiliğini, cinsel yaşamını ve cinsel kimlik gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
Sünnet olayını çocuğun sağlıklı geçirebilmesi için önceden çocuğa doğru bilgilerin verilmiş olması gerekmektedir. Çocuk kaç yaşında olursa olsun kendi kontrolü dışında bedenine yönelik yapılan her türlü müdahale onda korku duygusu ve kaçınma davranışı uyandıracaktır. Bu son derece normal bir durumdur. Bunu ortadan kaldırabilmek için çocuğun yaşına uygun açıklamalar yapılması gerekmektedir. Öncelikle babası tarafından sünnetin sağlık açısından nasıl gerekli bir işlem olduğunun, bunu yapacak kişinin bir hekim olduğunun, kendisinin de bunu yaşadığının ve bunun penisini kaybetmek anlamına gelmediğinin açıklanması gerekir. Ardından sünneti yapacak hekimin de uyuşturarak bu işlemi nasıl yapacağını anlatması çocuğun kaygılarının azaltacaktır. Bir diğer önemli konu da birden fazla erkek çocuğu olan ailelerin durumudur. Bu konuda da önerebileceğim şey; birden fazla erkek çocuğu olan ailelerin çocukların yaş dönemleri uygun değilse ayrı ayrı sünnet ettirmeleri gerektiğidir.
Ailenin sünnet düğünü konusuna da çok dikkat etmeleri gerekir. Bizim toplumumuzda erkekliğe ilk adım olarak görülen sünnet kavramı aileler tarafından sünnet düğünü ile kutlanmak istenmektedir. Ancak sünnet düğünlerinin de aileler tarafından abartılmaması gerekmektedir çünkü sünnet düğünleri toplumdaki abartılmış erkeklik algısını pekiştirmekte ve bütün ilgiyi penise odaklamaktadır. Bu durum, bunu yaşayan erkek çocuğunun yetişkinliğinde penis odaklı cinsel ilişki ve buna bağlı birtakım cinsel işlev bozukluğu yaşamasına neden olabilmektedir.
Uzm. Psk. Danışman/Cinsel Terapist
Melis BERK
Sünnet olayını konuşurken ilk önemsememiz gereken konu yaştır, yani sünnet edilecek çocuğun yaşı çok önemlidir. Sanılanın aksine çocuk iyice büyümeden sünnet ettirelim yaklaşımı doğru değildir. Çocuk için kritik olan yaş dönemlerini dikkate aldığımızda ,sünnet 3 yaş öncesi veya 6 yaş sonrası dönemde yapılmalıdır diyebiliriz çünkü sünnet olayı sadece dinsel bir olay değil aynı zamanda çocuğun psikoseksüel gelişimini önemli ölçüde etkileyen bir olaydır.
3-6 yaş aralığı kız ve erkek çocuklar için “ödipal döneme” denk gelmektedir. Bu dönemde çocuklar kendi cinselliklerinin farkına varır. Kendi cinsinden olan ebeveyniyle kendi cinsiyetine ait kimlik özelliklerini oluştururken bir yandan da karşı cinsteki ebeveynini inceleyerek karşı cinse ait cinsel kimlik özelliklerini öğrenmektedir. Bu yaş döneminde kız çocuğun babaya, erkek çocuğunun anneye karşı olan ilgisi artar. Aynı zamanda bu dönemde kız çocuğu penisi olmadığını fark eder. Erkek çocuğu ise kız çocuğundan farklı olarak penisinin olduğunu ve annesine olan düşkünlüğünden dolayı babasının ona çok kızacağını ve penisini keseceğini düşünür. Çocuk 3-6 yaşta sünnet ettirilerek, çocuğun bilinçaltında yaşadığı penisini kaybetme korkusunun gerçek olduğu ona gösterilecektir. Aynı zamanda 3-6 yaş döneminin çocuğun bedenine yönelik ilgisinin arttığı bir dönem olduğunu düşünürsek bedende oluşacak en ufak bir yaralanma çocuk tarafından abartılı karşılanacaktır. Sünnet olacak çocuğa çevresi tarafından yanlış mesajlar verilip, “penisinin kesileceği”, “kopartılacağı” yönündeki espriler çocukta ciddi travmalara yol açabilmektedir. Bütün bunlar düşünülünce, çocuğun ne zaman sünnet edileceğiyle ilgili ebeveyn tarafından alınan yanlış bir karar çocuğun gelecekteki kişiliğini, cinsel yaşamını ve cinsel kimlik gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.
Sünnet olayını çocuğun sağlıklı geçirebilmesi için önceden çocuğa doğru bilgilerin verilmiş olması gerekmektedir. Çocuk kaç yaşında olursa olsun kendi kontrolü dışında bedenine yönelik yapılan her türlü müdahale onda korku duygusu ve kaçınma davranışı uyandıracaktır. Bu son derece normal bir durumdur. Bunu ortadan kaldırabilmek için çocuğun yaşına uygun açıklamalar yapılması gerekmektedir. Öncelikle babası tarafından sünnetin sağlık açısından nasıl gerekli bir işlem olduğunun, bunu yapacak kişinin bir hekim olduğunun, kendisinin de bunu yaşadığının ve bunun penisini kaybetmek anlamına gelmediğinin açıklanması gerekir. Ardından sünneti yapacak hekimin de uyuşturarak bu işlemi nasıl yapacağını anlatması çocuğun kaygılarının azaltacaktır. Bir diğer önemli konu da birden fazla erkek çocuğu olan ailelerin durumudur. Bu konuda da önerebileceğim şey; birden fazla erkek çocuğu olan ailelerin çocukların yaş dönemleri uygun değilse ayrı ayrı sünnet ettirmeleri gerektiğidir.
Ailenin sünnet düğünü konusuna da çok dikkat etmeleri gerekir. Bizim toplumumuzda erkekliğe ilk adım olarak görülen sünnet kavramı aileler tarafından sünnet düğünü ile kutlanmak istenmektedir. Ancak sünnet düğünlerinin de aileler tarafından abartılmaması gerekmektedir çünkü sünnet düğünleri toplumdaki abartılmış erkeklik algısını pekiştirmekte ve bütün ilgiyi penise odaklamaktadır. Bu durum, bunu yaşayan erkek çocuğunun yetişkinliğinde penis odaklı cinsel ilişki ve buna bağlı birtakım cinsel işlev bozukluğu yaşamasına neden olabilmektedir.
Uzm. Psk. Danışman/Cinsel Terapist
Melis BERK
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sünnet ve Çocuğun Psikoseksüel Gelişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Melis BERK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Melis BERK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
sünnet, sünnetin etkileri, sünnet psikolojisi, sünnetin psikolojik yönü, sünnetin psikolojik sonucu, sünnetin psikolojik etkileri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
