Kaçınılmaz Tek Gerçek O An
KAÇINILMAZ TEK GERÇEK O AN
İnsan doğduğu ilk günden beri bir yalanın peşine takılıp gider. Ta ki o an gelinceye, o gerçekle yüzleşinceye dek. Hepimiz o anın bir gün bizi de karşılayacağını biliriz, ancak bir türlü ona hazırlık yapmaz, yaşamın bizlere sunduğu yalanlarla didinip dururuz.
Evet şöyle arkanıza yaslanıp bir düşünün. Bu yaşınıza kadar neler yaşadığınızı, kimlerle ne tür sohbet ettiğinizi, sahip olduğunuz değerlerinizi, annenizi, babanızı, eşinizi, çocuğunuzu, torununuzu… bu zamana kadar nelerle karşılaştığınızı, ne için yaşadığınızı gözünüzün önünden bir geçirin. Bir insan ömrünün ortalama 70 yıl olduğunu düşünürseniz yaşadıklarınızı kaleme alsanız ciltlere sığmaz değil mi? Ama öyle bir an geliyor ki 70 yıl içinde yaşadığınız iyi kötü ne varsa her şey o an film şeridi gibi gözünüzün önünden geçecek. Bu yaşayacağınız anı istisnasız hepiniz bilirsiniz. O an geldiğinde belki geriye dönmek isteyeceksiniz, yaptığınız hataları düzeltmek veya birilerini incittiyseniz onun gönlünü almak, ondan özür dilemek için. Ama ne çare artık ölüm kapıya dayanmıştır, geriye dönüş mümkün olmayacak, kişi yaptığı iyilik ve kötülüğüyle mezara girecektir. Zannetmeyin ki bundan sonrası yok! Dünya hayatı bitmiş olabilir ama asıl hayat yeni başlıyor…
İnsan ömrünün ortalama halâ 70 yıl olduğunu düşünürseniz ve kendi yaşınızla kıyasladığınızda halâ vaktiniz varsa gelin o an geldiğinde yaptıklarınızdan pişman olmamak adına peşine takıldığınız yalanları terk edin ve ne gerekiyorsa şimdiden yapın. Zira yazının başında da belirttiğim gibi geriye dönüşün imkânı yok çünkü ölüm denen gerçekle artık yüz yüzesiniz. Dünya hayatını bir tarla olarak ele aldığınızda şimdi ne ekerseniz gerçek hayatta ektiğinizin karşılığını muhakkak alacaksınız. Diyebilirsiniz “şuan yaşadıklarım gerçek ve bundan sonrası yok, bundan sonrasına inanmıyorum.” Tabiî ki herkes düşüncesinde inancında özgürdür fakat yapılan güzellikler kimseye zarar ettirmez aksine değer katar. Peki ya burada yaşananlar yalansa ve bundan sonrası varsa?… Varın gerisini siz düşünün karar sizin…
İnsan doğduğu ilk günden beri bir yalanın peşine takılıp gider. Ta ki o an gelinceye, o gerçekle yüzleşinceye dek. Hepimiz o anın bir gün bizi de karşılayacağını biliriz, ancak bir türlü ona hazırlık yapmaz, yaşamın bizlere sunduğu yalanlarla didinip dururuz.
Evet şöyle arkanıza yaslanıp bir düşünün. Bu yaşınıza kadar neler yaşadığınızı, kimlerle ne tür sohbet ettiğinizi, sahip olduğunuz değerlerinizi, annenizi, babanızı, eşinizi, çocuğunuzu, torununuzu… bu zamana kadar nelerle karşılaştığınızı, ne için yaşadığınızı gözünüzün önünden bir geçirin. Bir insan ömrünün ortalama 70 yıl olduğunu düşünürseniz yaşadıklarınızı kaleme alsanız ciltlere sığmaz değil mi? Ama öyle bir an geliyor ki 70 yıl içinde yaşadığınız iyi kötü ne varsa her şey o an film şeridi gibi gözünüzün önünden geçecek. Bu yaşayacağınız anı istisnasız hepiniz bilirsiniz. O an geldiğinde belki geriye dönmek isteyeceksiniz, yaptığınız hataları düzeltmek veya birilerini incittiyseniz onun gönlünü almak, ondan özür dilemek için. Ama ne çare artık ölüm kapıya dayanmıştır, geriye dönüş mümkün olmayacak, kişi yaptığı iyilik ve kötülüğüyle mezara girecektir. Zannetmeyin ki bundan sonrası yok! Dünya hayatı bitmiş olabilir ama asıl hayat yeni başlıyor…
İnsan ömrünün ortalama halâ 70 yıl olduğunu düşünürseniz ve kendi yaşınızla kıyasladığınızda halâ vaktiniz varsa gelin o an geldiğinde yaptıklarınızdan pişman olmamak adına peşine takıldığınız yalanları terk edin ve ne gerekiyorsa şimdiden yapın. Zira yazının başında da belirttiğim gibi geriye dönüşün imkânı yok çünkü ölüm denen gerçekle artık yüz yüzesiniz. Dünya hayatını bir tarla olarak ele aldığınızda şimdi ne ekerseniz gerçek hayatta ektiğinizin karşılığını muhakkak alacaksınız. Diyebilirsiniz “şuan yaşadıklarım gerçek ve bundan sonrası yok, bundan sonrasına inanmıyorum.” Tabiî ki herkes düşüncesinde inancında özgürdür fakat yapılan güzellikler kimseye zarar ettirmez aksine değer katar. Peki ya burada yaşananlar yalansa ve bundan sonrası varsa?… Varın gerisini siz düşünün karar sizin…
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
