Oğullarını ‘’erkeğim, hiç kıyamaz bana, hep korur kollar’’ şeklinde anlatan annelere rastlamışsınızdır veya kızlarını ‘’o benim sevgilim, annesinden çok onunla gezer, yemek yer, dertleşiriz’’ şeklinde anlatan babalara…Peki nedir burada kulağa rahatsız edici gelen?
Toplumun cinsel ensest üzerine koyduğu yasadan yoksun olması sebebiyle cinsel ensestten daha yaygın ve bir o kadar yıkıcı olan duygusal ensestten bahsetmek istiyorum sizlere.
Nedir duygusal ensest?
Ebeveynlerden birinin eşiyle kurması gereken duygusal ilişkisini çocuğuyla kurma durumuna denir. Ebeveynin çocuktan, çocuğun ihtiyaçlarını gözetmeden; kendisine duygusal destek olmasını beklemesi, onu bir dert ortağı, sırdaşı gibi görmesi, çocukla bir arkadaşıymış gibi çocuğun anlamlandıramayacağı problemleri paylaşması, çocuğun rol karmaşasına sokulması duygusal ensesttir.
Bu durumda çocuk, ebeveynin kahramanı olmaya, onu kurtarmaya, devamlı olarak muhtaç gördüğü ebeveyne yardım etmeye çalışacaktır. Anlamlandıramadığı problemleri çözmesi de pek mümkün olmadığı için yetersiz, başarısız, çaresiz ve endişeli hissedecektir. Bu da hayat boyu kurduğu ilişkilere yansıyacak ve ilişkilerinde manipüle edilebilir olacaktır.
Ebeveynin de bunu tutumunda kendi öyküsünün tarihindeki olaylar yatmaktadır.
Bu süreç çocuğun doğumuyla başlayabileceği gibi travmatik bir olayla da tetiklenebilir. Aile fertlerinden birinin kaybı, boşanma gibi olaylar tetikleyici olabilir.
Burada bir uzman desteği ve psikoterapi önemlidir.
Uzman Klinik Psikolog ŞEYMA AĞAR