2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Rüya Analizi Vaka Örneği
YAZI #5164 © Yazan Uzm.Psk.Osman İLHAN | Yayın Kasım 2018
Rüyalarımızı Anlamak,
Sekreterim bir gün acil randevu talebi olduğunu ve dolu olan günümün rutin randevu saatleri dışında danışanı görüp göremeyeceğimi soruyordu.
Acil randevu talebi acildir.
Üniversitede doktora öğrencisi bir genç hanımefendiydi randevuyu talep eden. Birkaç aydır haftalık düzenli görüşüyorduk ve acil için normalde bir sebep yoktu.
Meraklanmıştım…
Odanın kapısından içeri giren Çiçek hanımın omuzları çökmüş, yüzü düşmüştü. Gözlerinde derin bir elem ve öfke karışımı yılgın bir bakış vardı. Geçmiş seanslarda kurulmuş olan terapötik ilişkiye güvenip sadece hoş geldin diyerek koltuğu gösterdim.
Gözlerini biraz halıya daldırıp sonra gözlerime baktı. Çok canının yandığını görüyordum o bakışlarda. Sessizce bekledim. Nerden başlayacağını bilmediğini anlıyordum.
“Bir rüya gördüm” dedi kısaca. Yeniden gözlerini halıya kaçırdı, ince ince gözyaşlarını tutamıyordu artık. Biraz içim rahatlamıştı durumun bir rüyadan kaynaklandığını öğrendiğimde.
Sessizce geçen 1-2 dakikadan sonra “ben doktorayı bırakacağım” dedi. Böyle durumlarda sessizliği bozmamam gerektiğini öğreneli epey olmuştu. Gözlerimi ondan ayırmadan cümlesine devam etmesini bekledim.
“Nerden başlayacağımı bilemiyorum. Bu sabah öyle kötü bir rüyayla uyandım ki ne yapacağımı bilemedim. Kendimi çok kötü, ağır ve kirli hissettim. Üstelik de rüyamda zevk alıyordum o kötü halimden. Beni en çok üzende rüyamda o halde mutlu hissetmiş olmak.”
Öne eğilmiş, belini büken bu yükten doğrulamıyordu sanki.
“İstersen şöyle bir arkana yaslan, derin bir nefes al, sonra gözlerini kapatıp şu rüyanı bir baştan anlatmak istermisin? Bu rüyanın gerçek mesajını hissetmeye çalışalım” dedim.
Daha önce rüyalarında kendisinin göremediği mesajları seansımızda yakalayıp çok yararlandığı için teklifimi hemen uyguladı.
“Ben Üniversitedeyim. Doktora hocamla bir proje üzerinde çalışıyorduk. Ona kendimi öyle yakın hissediyordum ki dünya dursa ve zaman hiç geçmese istiyordum. Çok uyumlu bir şekilde çalışıyorduk. Büyük bir huzur var ortamda. Bu huzuru hocamda hissediyor. Sonra ben hocamın yanına gidiyorum. Gözlerine bakıp başımı onun omuzlarına yaslıyorum. Gözlerimle izin almıştım. Bana sarılıyor, sırtımı okşuyor. Sahici gibiydi. Ben biraz baba gibi hissediyor olsam da içimden onunla öpüşmek istiyorum. Bunun için iznim yok. Ama başımı kaldırıp onunla öpüşüyorum. Ben o sırada sanki yok oldum Onda.”



Diyor ve hıçkırıklarla ağlamaya başlıyor. Ara sıra da “ben ne yaptım böyle. Nasıl bozdum o ilişkiyi. Şimdi nasıl yüzüne bakacağım hocamın” diyordu. Bunun bir rüya olduğunu sanki unutuyor, gerçekmiş gibi acı yaşıyordu.
Anlatacaklarını bitirip, rahatlamasını bekledim. Uzun bir sessizlikten sonra başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Gülümseyerek ona “ bu bir rüyaydı değil mi?” diye sordum. Gözlerinde ki büyük şaşkınlığı hissettim. Durup düşündü ve nefesini vererek “ evet, rüyaydı sahiden… ama gerçek gibiydi. Bu duyguları ben hissetmişim demek ki rüyamda gördüm. Hocamın yüzüne nasıl bakacağım ben” Dedi.
Evet, rüyalarımız uyandıktan sonra bizi etkilemeye devam eder. Bilinç dışından gelen mesajlardır rüyalarımız. Rüyalarımızın tesirinde günlerce mutlu ya da mutsuz yaşayabiliriz. Doğru okunmazsa yukardaki örnekte doktorasını bırakmayı düşünen hanımefendi gibi hayatımızı olumsuz da etkileyebilir.
Bu rüyada gelen mesajı anlamaya çalıştık seansımızda. Rüyada gelen sembollere, kişinin bilincinin atfettiği manalar olarak bakarız.
Yani standart bir yorumla bakılamaz.
Rüya kişiye özeldir, kişi gibi rüyada biriciktir.
“Hocanızın sizin tarafınızdan hissedilen özellikleri nelerdir?” diye sorduk.
“Çok akıllı, dengeli, doğru ve müşfik bir adam” dedi hızlıca.
“Çok çalışkan, yorulmak bilmez bir derya” diye ekledi.
“Evli, yakışıklı, baba, dost, arkadaş, öğretmen, hami”.
Tekrar gözleri nemlendi, iç çekti “Çok iyi bir insan…” diye ekledi.
Rüyalarımıza hem objektif, hem de sübjektif bakarız. Rüyanın görüldüğü zaman dilimindeki yaşantıyı da dikkate alırız.
“Bu rüyayı gördüğün zaman hayatınızda neler oluyordu?” Diye sordum.
“Artık tez aşamasındayım biliyorsunuz. Araştırmamda elde ettiğim verilerle literatürü birleştirip sonuç yazma aşamasındayım. Hayatımda bu dönemde tezim ön planda. Ve çok da iyi gidiyor, çok ama çok zevk alıyorum çalışırken. Tez konumu da tez hocamı da seviyorum. İkisiyle de çok uyumlu çalışıyorum. Hocam son derece anlayışlı, çok yardım ediyor, öyle çok kendi deneyim ve bilgisini aktarıyor ve beni besliyor ki, bazen tez hiç bitmesin istiyorum. “ bunları anlatırken belini doğrultmuş, başını dikleştirmiş, sesi, nefesi güçlenmiş, yüzünde kararlı ve mutlu bir ifade oluşmuştu.




Kendini bu halde yakalayarak şaşırdı birden. Biraz önceki ağlayan, suçluluk duyan, doktorayı bırakmayı düşünen Çiçek gitmiş yerine başka biri gelmişti ve kendini bu halde bulmak onu da etkilemişti. Muzipçe gülümsüyordu gözleri ve kendini yakaladığını gördüğümü hissetmişti.
Sessizce Çiçek hanımın son yaşadığı duygu geçişlerini anlatmasını bekledim. Yere baktı, gülümsedi, bana baktı ve başını iki yana birkaç kez salladı. Başını tekrar kaldırıp muzaffer bir edayla gözlerimin içine, en derinine baktı. Seans da bu kadar uzun ve derin göz kontağını pek sık ve kolay yakalayamaz psikolog.
Çiçek hanım, çok zeki ve duygularını öğrenmeye, kendini yakalamaya çok açık bir hanımefendi. Tezinden aldığı keyfi terapisinde kendini keşfederken de alıyordu.
Gözlerini ayırmadan “ ben doktoraya devam edeceğim!” dedi. “rüya değil de sanki gerçek gibi algıladım ve çok üzüldüm, korktum.” Diye ekledi.
Rüya olduğunu hatırlamak Çiçeğe kendini iyi hissettirmişti. ” Şimdi kim bilir bu rüyadan neler çıkaracağız beraber.” Diye heyecanını dile getirdi.
“Tamam, daha önce yaptığımız gibi, önce Objektif Yorumuna bakalım.” dedi, muzipçe gülerek.
“Şu dönemimde zaten hayatımın odak noktasında tezim var, diğer hayat alanlarımı sadece zorunluluklar üzerinden yaşıyorum. Ama bu geçici bir süre farkındalıkla, eleyerek çalışma süremi steril hale getirdim. Bu sebeple tezimle ilgili bir rüya geldi. Tez hocamda doğal olarak dahil oldu rüyaya, bu böyle, burada sıkıntı yok, bence burayı geçelim.” Diyerek Rüyasını nasıl ele alacağını da öğrendiğini bana gösteriyordu.
“Sübjektif Yorum beni hep heyecanlandırıyor “ diye sözüne devam etti.
“Biliyorum ki sübjektif yorumda görülen her sembol benim bilinç dışımın bir manasını, hissimi, duygumu temsil ediyor. Daha önce yaptığımız gibi “hoca” sembolünü ele almalıyız. “Hoca” aslında benim bir personam…. Animusum! Dış dünyayla ilişkim, iş yapışım ve dış dünyayı algılayışımı hissedişim…..!!!” dedi ve arkasına yaslandı, yeniden, durgunlaştı. Gözleri dışardaki boşluğa dalarken, aslında bilinç dışında Animusuyla karşılaşıyordu. “Hıııımmmm! Hoca benim olgun bir Animusum!” dedi. Tekrar öne doğru dikleşti, gözleri aydınlandı, yüzü güldü “bana ilk anda Hoca senin için nasıl biri diye sorup, tanımlamamı istemiştiniz! Bende hoca için “ çok akıllı, dengeli, doğru ve müşfik bir adam, çok çalışkan, yorulmak bilmez bir derya” demiştim” diye hatırladı. Sonra gülümseyerek “evli, yakışıklı, baba, dost, arkadaş, öğretmen, hami”. Tekrar gözleri nemlendi, iç çekti “Çok iyi bir insan…” bu vasıfları kendimde hissediyorum bu dönemimde sahiden. Çok şeyi, çok hızlı öğreniyorum ve hocama minnet duyuyorum. Nasıl oluyorsa beni kapasitemin maksimumunda hiç yormadan keyifle çalıştırıyor.





“Hocaya sarılmam, öpüşmem ve onda yok olmam aslında kendimde ki o vasıfları farkedip yaşamaya başlamam!!!”
“Hay Allah ya… ben bu sabah nasıl da bu rüyayı böyle yorumlayabildim. Sanki sizinle hiç rüya çalışmamışız gibi. “ diyerek hayıflandı. Özür diler gibi gözlerimin içine bakıp yere indirdi. “ İyi talebe olamadım size, üstelik de acil randevuyla sizin randevularınızı sıkıştırdım”
“Ama bu gün gelmeseydim uyandığımdaki duygunun suçluluğuyla bu rüyamı da, günlerimi de ziyan ederdim. Bu oda, bu koltuk başka! “ diyerek doktorasına ve o muhterem güzel hocasına koşar adım yolcu ettik Çiçek hanımı.
Evet, Rüyalar biricik, odamız başka, koltuğumuz bambaşka!
ANİMA RÜYASI
Yeşillikler içinde bir tepedeyim. Bir tahta sundurmanın altındayız. Kocaman, beyaz, kızgın bir boğa var. Yerde; amorf, kafası olmayan yan yatmış bir et kütlesi var. Sanki bir inek gibi, ama sanki inek. Yan yatmış, ayakları gibi olan uzantılar var, şekilsiz. Kıpırdamadan yatıyor yerde. Boğaysa çok kızgın ve yerde yatan canlıya saldırıyor. Boynuzlarını sokuyor, çıkarıyor, sokuyor, çıkarıyor, sallıyor o et kütlesini. Hayret ediyorum, o yerdeki canlı hiç reaksiyon vermiyor. Ölümü acaba diyorum ama ölü olmadığını biliyorum. Oradakiler bana, boğa çok öfkeli sana da saldıracak oradan kaç diyorlar. Ben tepeden aşağı derenin kenarına inmişim yürüyorum. Boğanın öfkeyle dere kenarına, bana doğru geldiğini görüyorum. Kaçmam lazım biliyorum. Bana da saldıracak, çok tehlikeli bir durumdayım. Korku içinde uyanıyorum.
Rüyayı gören hanımefendi 40 yaşlarının başında, evlenmemiş, denkliği tanınmamış bir üniversiteden psikoloji mezunu. Kısa boylu, kilolu, annesiyle birlikte yaşıyor. Kız ve erkek kardeşleri var, ortanca kız çocuk. Babanın 3 evliliği var. Gül hanım kendisini annenin seçilmiş çocuğu hissediyor. Bir Kuran kursuna yatılı verilen tek çocuk. Babaya, anneye, kardeşlere ve kendine öfkeli.
Terapilerimizde kendi ile olan ilişkisinin çok yüzeysel olduğunu fark etti. Kurban edildiğini düşündüğü için de öfkeli. Kadın kimliğinin bastırıldığını, Evde erkek rolünü üstlendiğini hissetti. Bir başka rüyasında yüzüklerinin etrafa dağıtıldığını gördü, yüzükleri konuşurken, seçtiği yüzüklerin erkek tarzı yüzükler olduğunu fark edip şaşkına dönmüştü. Kadın kimliğini örttüğünü, yaşayamadığını o rüyayla fark etmişti.
Kızgın boğanın kendisinin Animusu olduğunu ilk anda fark etti. Amorf et kütlesini çalıştığımızda direnç geliştirdiğini gördü. Bir süre kendiyle mücadele edip, sonuçta Animası olduğuna kanaat getirdi.
Gül Hanım kullanamadığı, amorf, canlı ama ölü gibi hareketsiz, erkek dünyasında var olan boğa(Animus)nın öfkesine cevap veremeyen, zayıf Animasıyla tanıştı.

NOT: Anima ve Animus kavramları açıklaması:

Her erkek ve kadında eşit bir biçimde bir Persona Gölge vardır, tek fark eden erkeğin gölgesinin başka bir erkek, kadının gölgesinin de bir başka kadın olmasıdır. Bilinçdışı, bilincin bakış açısını bütünler, bir erkeğin bilinçdışında bütünleyici bir dişi öğeyi, bir kadının bilinçdışı ise bir erkek öğeyi barındırır. Jung Terminolojisinde Dişi olan Anima Erkek Olan Animus’tur.

Erkeğin tümüyle erkek, kadının da tümüyle bir kadın olmadığı paradoksal gözükse de, ancak bir kişide hem dişi hem de erkeksi eğilimler bulunması olağandır. Erkeklerin en “erkek” olanı çocuklara, karşı çok nazik olabilir ya da en mantıklı erkekler özel yaşantılarında tutkulu duygulara kapılarak denetimi yitirebilirler ve hem duygusal hem de akıldışı davranabilirler. Bütün bunlar bir erkekte daha açık bir anlatımla “efeminelik” denilen kadınsı özellikler olarak kabul edilmektedir. Erkekteki bu gizli kadınlık, erkeğin bilinçdışında varolan kadının kollektif bir imajı, kadın doğasını kavramasına yardımcı olan “anima”sıdır. Fakat erkeğin bu biçimde kavradığı yalnızca genel olarak kadındır. Çünkü bu imaj bir arketip, erkeğin kadınla yüzyıllar boyu süregelen deneyimidir.

Bi Nefes Psikolojik Danışmanlık Merkezi
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Osman İLHAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Osman İLHAN
İstanbul
Uzman Klinik Psikolog
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi73 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Osman İLHAN'ın Makaleleri
► Vajinismuslu Bir Vaka ve Tedavi Örneği Psk.Dnş.İsa Özgür ÖZER
► Emdr Nedir - Vaka Örneği Psk.Abdullah ALPASLAN
► Emdr Terapisi-Vaka Örneği Psk.Mustafa GÖDEŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Rüya Analizi Vaka Örneği' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► YENİAile ve Evlilik Terapisi Nedir Mart 2024
► YENİOyun Terapisi Nedir? Mart 2024
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


14:10
Top