2007'den Bugüne 92,865 Tavsiye, 28,331 Uzman ve 20,033 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Televizyonun Çocuklara Olası Zararları;dikkat Dağınıklılığı-Hareketlilik ve Ders Başarsızlığı,bedensel-Zihinsel- Duygusal Gelişimine Olumsuz Etkileri
MAKALE #10185 © Yazan Gönül BAYALTUN | Yayın Aralık 2012 | 18,581 Okuyucu
Ülkemizde nerdeyse televizyon olmayan ev olmadığı gibi ,televizyonların özellikle hanımların çalışmayıp bütün gün evde olduğunda yada çocukların oyalansın sorun yaratmasın amaçlı televizyonların karşısına oturtularak zaman harcaması sağlandığında yada evde anne-baba olmadığı işe gittiğinde tek başına kalan çocuğun zaman harcamak amacıyla sürekli açık olduğu durumlar gözlenmektedir.televizyonlar bazı ailelerde bütün gün açık olduğu gibi sadece oturma odasında değil, mutfakta ve çocuk odasında da ayrıca televizyon olabilmekte, tüm aile ve çocuklar gün boyu televizyon yayınlarına maruz kalabilmektedir.

Televizyonun sürekli açık olduğu evlerde çocukların, oyun oynamak farklı faaliyetlere ilgilenmek,dışarı çıkıp parkta oyun oynamak,arkadaşlarla birlikte olmak yerine televizyon seyretmeyi tercih edebilmektedir.

0-6 yaşta çocuk büyüklerini ,aile bireylerini taklit ederek yaşamı öğrenir.anne-babası işten gelip- hızla yemek yiyip ,ihtiyaçlarını karşılayıp kendilerini televizyonun karsısına atan çocuklar anne-babayla yaşamı öğrenecek kadar iletişime fırsat bulamamakta, anne-babası gibi televizyonun karsınsa geçip reklamları,dizlerdeki,çizgi filmlerdeki karekterleri rol model olarak taklit etmekte,yaşamı anne-babasından değil televizyondan öğrenebilmektedir.

Televizyon hem göze hem kulağa hitap eden çok etkileyici bir araçtır.televizyon seyrederek yaşamı öğrenen çocuklarda dokunsal ;yaparak –yaşayarak öğrenme olmaz.yaparak-yaşayarak öğrenme çocuk için yaşamın ta! Kendisidir, çok önemlidir.dokunsallık, sevgidir, ihtiyaçtır,kişilerle iletişimin güçlenmesini sağlar.çocuk aynı zamanda oyuncaklarına, deftere kalem, hamura,materyallere dokunarak ,ağırlık-hafiflik,hacim, boyut derinlik,hakkında gerçekçi bilgiler edinir.tv. izleyerek öğrenen çocuklar her şeyi kendi boyutlarından farklı öğrenir.3 boyut kavramı gelişmeyebilir.
Çocuklar ruhsal ve bedensel gelişimlerini aile içinde tamamlarlar.bunu da 0-6 yasta en çok anne-babayı modelleyerek, taklit ederek yaparlar.çocuk anne-babası nasıl konuşuyor, hareket ediyor, düşünüyor davranıyorsa kendisi de o şekilde düşünmeye ve hareket etmeye çalışır.doğru model olan anne-babalarla çocuk doğru yönde gelişir ilerler.bedensel ve ruhsal gelişimi olumlu etkilenir.

İşten gelip televizyonun karsısına geçen anne-babaların kendi aralarında ve çocuklarıyla iletişimleri yeterli olamayacağı için;çocuk anne baba arasında; sevgi-saygı gösterme, birlikte hareket etme, birbirlerinin fikirlerine saygı gösterme, paylaşma, yardımlaşma ,işbirliği,birbirini dinleme anlama destek olma gibi konularda çocuklara örnek olamazlar.böylece annesi-babası aracılığıyla, sevgiyi saygıyı,doğruyu –yanlışı,değerleri, öğrenemeyen çocuk,televizyon reklamları,dizi Kahramanlarını rol model alarak gördüklerini taklit ederek yaşamı tv. den öğrenebilir.böylece çocuk doğruyu-yanlışı, iletişim tarzını(genellikle yıkıcı iletişim)gelenekleri, ahlaki ve insani değerleri,kültürü tv.den öğrenir.böyle büyüyen çocuklar zamanla , özellikle ergenlik çağına geldiklerinde anne-babanın doğrularından, iletişim tarzından, bakış açısından ,doğru-yanlış kavramından insani ve ahlakı değerlerinden çok farklı ve uç noktalarda yer alabilir. Elbette kuşak farkı olacaktır ama anne-babalar kendilerini hiç anlamayan, empatisi eksik,hoş görüsüz,toleranssız,yozlaşmış insani değerlere sahip , ben merkezci çocuklarla yüzleşmek zorunda kalabilir.anne-baba ve çocuk için yaşam zor ve çekilmez ,baş edilemez hale gelebilir.

Çünkü 0-6 yaşta çocuklarda üst benlik henüz gelişmemiştir.ahlak vicdan, iyi-kötü,doğru-yanlış kavramları ancak 7-12 yaş arasında gelişir.bu dönemde okunan kitaplar,seçilen filmler, izlenilen reklamlar, tv. dizileri,çizgi filmler bu kavramların gelişimine rol model oluşturacaktır.dolayısıyla her gün tv. de silah, şiddet küfür,dehşet aile kavgası, kardeşler arası geçimsizlikler ,aldatma, yalan hırsızlık terör olayları gibi tonlarca olumsuz duygu düşünce ve davranışlara maruz kalan çocuk,bunu yaşamda normalleştirecek,yasam hakkındaki gerçek algısı bozulacak,insanların ve toplumun sorunlarına duyarsızlaşabilecektir.

Bazı ülkelerde çocuklar bir yıl içinde 20.000 reklam izlemeye maruz kalabilmektedir.reklamlar kişiler ,özellikle çocuklar için çok etkileyicidir.günde 20-30 kez dönen reklam çocuğun tertemiz, doğrusu-yanlışı oluşmamış,kendi düşünce ve değer yargıları netleşmemiş çocuğun dimağına,bilinçaltına içerdiği fikri doğru olarak kazıyabilir. 0-6 yaşta çocuklar bilinçaltı düzeyde öğrenirler. Ne verirseniz doğru kabul edip yaşamlarına geçirirler.
Tv. Sayesinde çocuklar gereksiz yere tüketmeye,paranın en önemli yaşam aracı olduğuna,aşırı rekabete şartlanabilir.
Günümüzde pek çok çizgi ve dizi filmde ;silah, öldüren ,döven –vuran ,bağıran öfkeli,saldırgan, çevresindekiler kötü davranan, kadınları-erkekleri döven,aldatan,diğer insanlara haksızlık eden, zengin güçlü özenilen kahraman olarak algılanan rol modeller görmek mümkündür.bunların çocuklara;erkek ,silah kullanır, sert olur, herkesi döver,gerekirse öldürür, kendi adaletini kendi sağlar,kadını döver,kadın zayıf kişidir, aldatır, kullanır,atar “mesajı vermesi mümkündür.sürekli bunları izleyen çocukların çocukların böyle bir erkek yada kadın modelini doğru model olarak örnek alması,kişiliğine uyarlması mümkün olabilir.bunları rol model alan çocukların;çalışarak, ter dökerek emek vererek,uğraşarak bir ürün ortaya koyma, yapmaktan üretmekten zevk alma, çalışarak kazanma gibi idealler edinmesi zordur.çocuk idealistliği baştan kaybeder.böyle çocuklarda ders çalışma, çalışarak bir sey elde etme isteği körelir.
Tv. Karsısnda çocuk pasiftir. Edilgendir.dikkatini vücudunu kaslarını kullanmak zorunda değildir. Çünkü tv. İçin kısa süreli dikkat yeterlidir.dolaysıyla çok tv. Seyreden çocuklarda bedensel gelişim kasların gelişimi özellikle küçük kasların gelişiminde gecikmeler,içe dönüklük,arkadaş iletişiminden hoşlanmama,gecikilmeler ve gerilikler görülebilir. Bu çocuklar okula başladıklarında kaslarını kullanırken çabuk yorulmakta ders zor ve yorucu gelmekte,dikkatleri dağınık olmakta,iletişim konusunda sorunlar yasayabilmekte, kendini ifade edememekte uyumsuz ve saldırgan davranışlar gösterebilmektedir.
Haftada 21 saatten fazla tv. İzleyen yetişkinlerde bile seker kalp,obezite gibi riskler artarken çocuklarda ayrıca bedensel ruhsal zihinsel gelişimleri olumsuz etkilenebilmektedir.

Ayrıca tv. Sayesinde çocuklar her türlü bilgiye yaşından önce maruz kalabilmektedir.bu da nasıl yasından önce çocuk gerekli olgunlukları göstermeden verilen tuvalet eğitimi Başarsız oluyor ve çocuğun daha sonrada tuvalet eğitiminde sorunlar ve kişiliğinde kalıcı olumsuzluklara yol açabiliyorsa, çocuklar için gerekli olgunluk yasına ulaşmadan edinilen bilgiler zararlı olabilmekte, çocuk gelişmene uygun olmayan davranışları modelleyip yaşama geçirmeye çalışmaktadır.cinsel konularda erken uyarılmalar ve uygunsuz denemeler,anne-babaya ,otoriteye kurallara karşıtlık,sınırsız –sorumsuz yüklenmiş bilgilerle yasından büyük davranışlar sergilemek,gerçek yetenek ve ilgilerini hiç fark edemeden geliştiremeden ortaya koyamadan uyumsuz mutsuz başarısız bireyler olarak karşımıza çıkabilir.

TELEVİZYONUN ÇOCUK ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKiLERİNİ MADDELER HALİNDE ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ:


1-televizyonla elde edilen bilgiler emeksiz,çabasız,zahmetsiz,meraksız ,araştırmasız kolay elde edilen bilgilerdir; çocuğun gelişimi için gerekli olan okuma-yazma,araştırma,merak etme,inceleme ve bilgi edinme zevklerini yok edebilir.


2-çocuk tv. de her türlü bilgiye maruz kaldığından bazı bilgileri yaşından önce öğrenir ve uygulamak isteyebilir.

2-korkulu,dehşet verici, silahlı,dayaklı,küfürlü,öfkeli saldırgan davranışlı kişileri sergileyen filmleri izlemek,çocuğu gerçek yaşam algısından uzaklaştırabilir.çocuk toplumsal ve çevredeki kişilerin sorunlarına duyarsızlaşır,çocukta ahlak vicdan, başkalarının haklarına saygılı olma gibi düşünce ve davranışların gelişimini engelleyebilir.
3-çocuk anne-babayı çevreyi modelleyerek değil,tv. deki karakterleri modelleyerek ,yaşam görüşünü oluşturabilir,toplumsal değerlere ,aileye anne-babaya düşünce ve davranış olarak yabancılaşabilir.
4-tv. Hem göze hem kulağa hitap eden çok etkili bir araçtır.çocuk rol model olarak tv.yi tercih edebilir.anne-baba etkisiz kalabilir.tv. ye aşırı düşkün çocuklar aile içi iletişime ,uyuma,sevgi-saygıyı paylaşma,işbirliği yapma, yardımlaşma, aile bireyleriyle yakın ilişkiler geliştirmeye uzak kalabilir. Çocukta duygusal sosyal gelişim gecikmeleri- gerilikleri ortaya çıkabilir.
5- 0-6 yaş döneminde üst benlik; vicdan ahlak doğru –yanlış- iyi kötü kavramları gelişmediğinden çocuk tv. de gördüğü her şeyi fitlersiz doğru olarak kabul eder ve yaşama geçirmek isteyebilir.
6-sürekli gün içinde 20-30 kez dönen reklamlar çocukları,tüketime,paranın önemine,lüx yaşamın gereğine,alkolün eğlenmek için gerekliliğine,gücün güvenin mutluluğun parayla ,şöhretle olduğuna ikna edip, emek vermeyi, çalışmayı yadsımasına sebep verebilir.
7-çizgi ve dizi filmde başrol oynayan;silahlı,şiddetli,küfürlü,öfkeli, kadını döven,kullanan ,aşağılayan ,yalanı dolanı aldatmayı gören çocuk; silahı, gücü,teröristi,dövmeyi-küfürü yüceltebilir,modelleyebilir.
8-filmlerde gördüğü,hayran olduğu kahramanlarla kendisini kıyaslayan çocuk,kendi yaşamını değersiz önemsiz,kendini yetersiz olarak algılayabilir,güvensizlikler yaşabilir.
9-sürekli tv. İzleyen çocuklarda dikkat dağınıklığı, hareketlilik, huzursuzluk,dürtüsel davranışlara rastlanabilir.
10-tv.ler çoğunlukla sansasyonel uç nokta olayları ekrana getirdiğinden çocuklarda kaygı-korku,huzursuzluk,kuruntulu düşüncelere sebep olabilir.
Oysa çocukların normal dengeli ruh sağlığı yerinde bir gelişiim için sakin, tutarlı dengeli, güvenli,istikralı bir ortama ihtiyacı vardır.
11- tv. Ye bağımlı çocuklarda okul,ders,sınav başarısın olumsuz etkiler gözlenebilir.

ÇOCUKLARI TELEVİZYONLARIN ZARARLARINDAN KORUMAK İÇİN NASIL ÖNLEMLER ALINABİLİR;


1-evde tüm gün tv. Açık olmamalı,çocuklar haftada 7 saatten ,yetişkinler haftada 21. saatten fazla tv. İzlememeli.tv. gerekli zamanlarda açılıp, izlenecek konu bitince kapatılan bir araçtır mesajı çocuklara küçük yaştan verilmeli.

2-anne-bab tv. ye düşkün ise çocuğun olmaması mümkün değil gibidir.anne-baba tv. Seyredenken çocuğa hadi, git sen odanda çalış demek doğru olmaz. Çocuk çalışırken anne-babada kitap okursa çocukta okuma sevgisi ve alışkanlığı gelişir.
3-anne-baba eve gelir gelmez tv.nin karsına geçmemeli. Yemek saati evde herkesin toplandığı ,sofranın ortak hazırlandığı işbirliği ve paylaşmanın olduğu, sohbet edilen, gülünen ,sıcak ilişkilerin geliştirdiği bir ortam olmalı,tv. yemek boyunca kapalı olmalı.
4-tv. Çocuk susturucusu, çocuğu meşgul eden ve dolayısıyla çocuğun anneye sorun çıkarmasını engelleyen bir çocuk bakıcısı gibi algılanmamalı, bu amaçla kullanılmamalı
5-çocuklara tv. İzletirken yaşına ve ruhsal gelişimine uygun filmler seçilmeli ve çizgi film bir büyükle beraber izlenip çocukla film hakkında konuşullmalı ,olumsuz fikirler edinmesi engellenmeli..
6- tv. Soyuttur, çocuğun bedensel zihinsel ,duygusal-sosyal gelişimi için,gerçek oyuna arkadaşa ,faaliyetlere acık havaya, koşmaya oynamaya ihtiyacı vardır, bu zaman tv. başında harcanmamalı.
7 -gün içinde tv. Saati oluşturulmalı ve zaman dolduğunda. tv kapatılmalı. Çocuğun tv. ile diğer faaliyetlerde olduğu gibi sınırlı-sorumlu,dengeli bir iletişim içinde olması sağlanmalı.

Yaşam başarısı v mutluluk sizinle ve çocuğunuzla olsun.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Televizyonun Çocuklara Olası Zararları;dikkat Dağınıklılığı-Hareketlilik ve Ders Başarsızlığı,bedensel-Zihinsel- Duygusal Gelişimine Olumsuz Etkileri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Gönül BAYALTUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Gönül BAYALTUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Gönül BAYALTUN Fotoğraf
Gönül BAYALTUN
Denizli
Çocuk Gelişimi Ve Eğitimcisi
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi78 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Gönül BAYALTUN'un Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 20,033 uzman makalesi arasında 'Televizyonun Çocuklara Olası Zararları;dikkat Dağınıklılığı-Hareketlilik ve Ders Başarsızlığı,bedensel-Zihinsel- Duygusal Gelişimine Olumsuz Etkileri' başlığıyla benzeşen toplam 40 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:46
Top