2007'den Bugüne 92,323 Tavsiye, 28,223 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Hoş Gör(Sen)
MAKALE #12457 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Nisan 2014 | 3,781 Okuyucu
HOŞ GÖR(SEN)

“Hoş” ve “görmek” sözcüklerinden oluşan hoşgörü kavramı, her şeyi anlayışla karşılayarak hoş görme, müsamaha, tolerans kişiler arası ilişkilerde orta yolu takip etme, dengeli olma, farklı olan bir şeye sabır gösterip katlanma, benimsenmeyen bir davranış ve düşünceye bile tahammül edebilme anlamlarına gelmektedir. Diğer insanlarla iletişim kurma sırasında ortaya çıkan ve psikososyal boyutlu bir kavram olan hoşgörünün affetme, kusura bakmama, farklılıkları anlayışla karşılama, bireyi daraltıp sıkıştırıcı yaklaşımlardan uzak durarak dengeyi koruma, medeni olma ve düşünceleri karşılıklı anlayış içerisinde tartışabilme gibi anlamları içerdiği de söylenebilir. Yani hoşgörü, karşılaşılan olayların ve düşüncelerin çeşitli yönleriyle ele alınarak kuralların daha esnek ve toleranslı bir biçimde uygulanmasını ifade eder. Hoşgörüde temel ilke, karşımızdakini istediğimiz gibi olmaya zorlamak değil; ona kendi istediği gibi olma imkanı vermektir. Kişilerarası ilişkilerde dengeyi koruyan ve onları birbirlerine yakınlaştıran hoşgörü, duygusal bir tavır olarak bireyin her konuda hemfikir olması, aldırış etmemesi, olaylara kayıtsız kalması veya kendi inançlarından ve öz benliğinden taviz vermesi değil; farklılıkların bilincine varması, değişik düşünce ve kimliklere anlayışla bakabilmesidir. Bir başka ifadeyle hoşgörü, başkalarından nefret etmeme bilincini kazandıran bir erdemdir, ahlaki sistemlerin en temel unsuru ve diğer unsurlara da kaynaklık edebilecek önemli bir ruh disiplinidir. Hoşgörünün temelinde, doğruluk değerlerini dikkate almadan, toplumda farklı inanç ve düşüncelerin de bulunabileceğini kabul etme duygusu yatmaktadır. Ancak bu farklılıklar çekici, ilginç ya da sevimli göründüğü sürece hoşgörüye ihtiyaç duyulmaz. Hoşgörü, bizim uygun görmediğimiz bir durumla karşılaştığımızda söz konusu olur ve asıl bu yüzden önemlidir. Öyleyse, tek taraflı bir yaklaşım tarzı olmayan hoşgörüde herhangi bir haksızlığa yol açılmaması, bir kişinin sürekli hoşgörü bekleyen, diğerinin ise hoşgörü göstermek zorunda kalan durumuna düşmemesi önemlidir.

Herhangi bir nedenden ya da kişisel yetenek ve özelliklerden kaynaklanan farklı düşünce ve davranışlara hoşgörüyle bakmak, değişik fikirlere değer vermek ve onları toleransla karşılamak toplum bireylerinin birbirleriyle yakınlaşmalarını sağlamaktadır. Bencillik, düşüncelerde katılık olması ayrımcılığa ve toplumsal huzursuzluklara neden olmaktadır. Öyleyse hoşgörü, dinler, kültürler ve gelenekler arasında barış fikrinin gelişmesini sağlayan en temel unsurdur. İnsanların bakış açıları ve kültür dünyaları aynı olmayabilir. Ancak hoşgörü ve saygı kurallarına herkes uymak durumundadır. Bir kişinin benimsemediği düşünce ve davranışlar karşısındaki tutumu ile, yanlış, zulüm, adaletsizlik ve hakların ihlali karşısındaki tutumu aynı değildir. Dolayısıyla haksızlık, kötülük, çirkinlik ve adaletsizlik karşısında susmak, bilerek yanlışlıklara göz yummak hoşgörü olarak değerlendirilemez. Bireye ve topluma karşı işlenen öylesine ağır suçlar vardır ki, bunları hoş görmek, suça ve haksızlığa rıza gösterme anlamı taşır. Öyleyse yasa ihlalleri, inançlara saygısızlık ve kişiliklere hakaret de hoşgörü kapsamının dışındadır. Çünkü hoşgörüde esas olan, ötekinin zarar görmemesidir.

Hoşgörünün zıddı olan hoşgörüsüzlük, basit bir nezaketsizlikten başlayarak kasıtlı yok etme girişimlerine ve bunun için güç kullanmaya kadar uzanan sonuçlara neden olabilir. Pek çok toplumda bireyler arasında baş gösteren düşünce farklılığı hemen bir ilke ayrılığına dönüşerek, her iki taraf diğer tarafın yanlış olduğunu ve ona katılmanın suçluluğu paylaşmakla aynı anlama geldiğini düşünmektedir. Bu da, anlaşmazlıkların şiddete dönüşmesini ve kuvvete başvurmayı doğurur. Bu durum karşısında alınabilecek en etkili önlem, her milletin, her ırkın, her din ve dinî düşünce mensubunun diğerlerine karşı hoşgörü göstermesini sağlayabilecek bir anlayışı toplum bireylerinde geliştirmektir. Toplumda geliştirilecek hoşgörü anlayışı, her zaman ve her toplumda genel geçerliliği olan bazı kurallara uyularak geliştirilebilir. Bu kuralları şu şekilde özetlemek mümkündür. Bir toplum bireylerine düşüncelerini özgürce açıklayabilme fırsatı tanımalıdır. Temel hak ve özgürlüklere karşılıklı olarak saygı göstermeyi prensip haline getirerek karşıdaki insanı dikkatli ve önyargısız bir şekilde dinleme, görüşleri paylaşılmasa bile kendini onun yerine koyarak duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmalıdır. Kendi görüş ve düşüncelerini önyargısız olarak ortaya koyabilme, üzerinde görüş birliği bulunmayan konularla ilgili problemlerin çözümünde tüm önerileri ciddiyetle değerlendirebilme ve düşünce ve uygulamalarda ortak paydalar aramaya çalışabilme fırsatı sunmalıdır. Hoşgörüsüzlük toplumsal bir varlık olan insanın birlikte yaşama, farklılıkları aynı paydada buluşturma özelliğini reddetmektir. En büyük yeteneği olan iletişimi engellemektir. Herhangi bir olaya hoşgörüsüz yaklaşmak doğaya ve evrene aykırıdır. Hiçbir şey tam olarak reddedilemez. En katı kuralların dahi istisnaları vardır. Hoşgörüsüzlüğü de hoşgörülü yaklaşmak gerektiğini söylemeliyiz. Hiçbir şeyi tam olarak reddetmemeli, en azından düşünebilmeliyiz. Bir olay, nesne ya da davranıştan ziyade, en azından bir fikre tahammül edebilmeliyiz. Neyin doğru olduğu herkese bağlı olduğu için tekil olanı göz ardı edemeyiz.

Sağlıklı ve erdemli bir insan davranışı olan hoşgörüye her yerde gereksinim vardır. Trafikte, sokakta, okulda, işyerinde, hayatın içinde, kısaca insanın olduğu her yerde hoşgörü ve koşulsuz sevgiye olmalıdır. Çünkü hoşgörünün ve sevginin olmadığı yerde çatışma, bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma ve kavga gibi tüm olumsuzluklar yaşanır.Düşmanını bile dost gözüyle gören ve düşmanlığı içindeki düşmanlık duygusuna karşı kullanmayı öğütleyen Mevlana’nın ve Yunus Emre’nin dünya tarafından takdir edilmelerinin ana nedeni insanları ayırt etmeden sevmeleri ve tüm insanları bir bütün olarak kucaklamalarıdır. Onlar farklı dinlere, farklı milliyetlere, farklı düşüncelere sahip olsalar da, insanların bir bütün olduğunu ve insanın her şeyin üstünde değeri olduğunu savunmuşlardır. Sadece sözleriyle değil, hayatlarıyla da bunu göstermişlerdir. İnsanlara her zaman hoşgörü ile yaklaşmışlar, insanları incitmekten ve kalplerini kırmaktan özenle kaçınmışlardır. Çünkühoşgörünün esası farklı olana farklı bakmamak ve onu ötekileştirmemektir. Mevlana’nın“Kim olursan ol gel!”, Yunus Emre’nin“Sevelim, sevilelim, bu dünya kimse kalmaz!” gibi sözleri sevmek ve hoşgörü esasına dayanır. Bu nedenle onların öğretileri, insanları dostluğa ve kardeşliğe, birbirlerini anlamaya,birbirlerine zulmetmemeye, hoşgörüye, barışa ve sükûna çağırır. Hoşgörü ilkesiyle her dilden, her dinden, her renkten insanı kucaklayan, sevginin, barışın, kardeşliğin ve hoşgörünün sembolü olan Mevlana ve Yunus Emre her şeyden önce gönül insanlarıdır ve sevgi aşıklarıdır. Onları zor günlerimizde hatırlayıp, ilkelerini kendimize rehber edinmeliyiz. Çünkü gönül kırmayı büyük günah sayan Mevlana’sı ve Yunus Emre’siyle hoşgörünün başkenti olan güzel yurdumuzda, her şeye rağmen öfkede ölü gibi olmaya, tevazuda toprak gibi olmaya, sağduyuya ve hoşgörüye, birlik ve beraberliğe, farklılıklarımıza ve tercihlerimize saygı duymaya, inatlaşmadan uzlaşmaya, koşulsuz sevgiye ve saygıya ihtiyacımız var. Unutmayın bütün dünya bir sahnedir, bütün insanlar sadece birer oyuncu, girerler ve çıkarlar...
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Hoş Gör(Sen)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Hoş Gör(Sen)' başlığıyla eşleşen başka makale bulunamadı.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


19:04
Top