Aniden Artan İştaha 10 Çözüm
Gün içinde az da yeseniz fazla da yeseniz yine de iştah ataklarınız mı oluyor?
Kendinizi bir anda bir kutu tatlının başında mı buluyorsunuz?
Öğünlerde farkında olmadan tabaklarca yemek mi yiyorsunuz?
Geceleri uyandığınızda aklınıza hemen buzdolabı mı geliyor?
Ne zaman sağlıklı beslenmeye çalışsanız mutlaka kaçamaklar da beraberinde mi geliyor?
Bu sorulardan bir ya da birkaçına evet cevabı veriyorsanız kilo almaya aday hale gelirsiniz ve hatta alırsınız. Günlük beslenmenizde farkında olmadan bazı yanlışlar yapıyor olabilirsiniz. Bu yanlışları doğruya çevirmek için ise 10 altın değerinde tavsiyeyi okuyabilirsiniz.
1- Su içmeye özen gösterin. Vücudunuz susuz olduğunda açlık hissi göstermeye başlayabilir. Tek ihtiyacınız olan suyun midenizde kapladığı hacim de olabilir. Bu yüzden gün içinde içmeniz gereken tüm suyu bir anda içmeyin. Bardak ya da şişe sayınızı belirleyin ama bunu gün içine yayın. Su içmeyi hatırlatan uygulamalardan yararlanabilirsiniz.
2- Yağ kaynağı olarak avokadoyu tercih edebilirsiniz. Hem yağların tok tutucu özelliğinden hem de posasından faydalanmış olursunuz. Salatalarınıza, tostlarınıza, ev yapımı sağlıklı hamur işlerinize ekleyebilirsiniz.
3- Kahvaltıda protein kalitesi yüksek besinleri tercih edin. Bu besinler yumurta, peynir, süt, yoğurt olabilir. Kahvaltıda tüketilen protein kaynaklarının gün boyu iştah mekanizmasını düzenlediğini gösteren çalışmalar mevcut.
4- Yeşil çay için. Özellikle de öğünlerden 30-45 dk sonra yeşil çay saatleriniz olsun. Televizyon ya da bilgisayar karşısında sürekli atıştırma ihtiyacınız oluyorsa bunu içecek bir şeylerle sağlayabilirsiniz. Bitki ya da meyve çayları tüketebilirsiniz. Sevdiğiniz limon, tarçın, nane gibi aromaları kullanabilirsiniz.
5- Beslenmenize turunçgilleri ekleyin. Portakal, mandalina, greyfurt gibi meyvelerden yüksek oranda posa ve su alarak minimum kaloride maksimum doygunluğa ulaşabilirsiniz.
6- Hayatınızdan glisemik indeksi yüksek gıdaları çıkarın ya da miktarlarını sınırlayın. Bu gıdalar (beyaz ekmek, saf şeker, beyaz undan yapılmış hamur işleri, pirinç vs) kan şekerinizde çok hızlı yükselmeler ve düşmeler yapacağı için çok daha çabuk acıkmanıza sebep olurlar. Bu besinleri tam tahıllı seçeneklerle değiştirebilirsiniz.
7- Posa kaynaklarını öğrenin. Hem ara hem de ana öğünlerinize mutlaka ekleyin. Ana öğünlerinizde salatalar, söğüş sebzeler ya da sebze yemekleri mutlaka olsun. Aralarda tükettiğiniz meyvelerin kabuğuyla beraber tüketilebilecek olanlarını soymadan yemeye çalışın.
8- Yemeklerinizi yavaş yiyin ve daha fazla çiğneyin. Bu sayede beyninizde oluşacak tokluk hissini daha fazla sağlamlaştırırsınız ve bu his daha uzun sürer.
9- Dişlerinizi fırçalamayı ihmal etmeyin. Diş macununuzun ağzınızda yarattığı ferahlık hissinden sonra yemek yemek istemeyeceksiniz. Hem de dişlerinizi bakteri ve çürük oluşumuna karşı koruyacaksınız.
10- Genelde atıştırmaların en stresli anlarımızda en tehlikeli hale geldiğini biliyoruz. Bu yüzden gerçek sorunun ne olduğunu bulmaya çalışın. Sadece canınız sıkıldığı ve uğraşacak daha farklı bir şeyiniz olmadığı için de yemek yiyor olabilirsiniz. Bu anları değerlendirmenin en güzel yolu ise egzersiz yapmak. Açık havada yürüyüş ya da dans etmek de olur. Hem boşa kalori almaktan kurtulursunuz hem de bugüne kadar vücudunuzda fazladan depoladıklarınızı yakarsınız. Bir de egzersizin vücudunuzda aktive ettiği mutluluk hormonu (serotonin) ile kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Hem kendinizi hem ruhunuzu beslemek için ise sevdiğiniz müzikler eşliğinde kitap okuyabilir ya da film izleyebilirsiniz.
sevgilerimle..
Kendinizi bir anda bir kutu tatlının başında mı buluyorsunuz?
Öğünlerde farkında olmadan tabaklarca yemek mi yiyorsunuz?
Geceleri uyandığınızda aklınıza hemen buzdolabı mı geliyor?
Ne zaman sağlıklı beslenmeye çalışsanız mutlaka kaçamaklar da beraberinde mi geliyor?
Bu sorulardan bir ya da birkaçına evet cevabı veriyorsanız kilo almaya aday hale gelirsiniz ve hatta alırsınız. Günlük beslenmenizde farkında olmadan bazı yanlışlar yapıyor olabilirsiniz. Bu yanlışları doğruya çevirmek için ise 10 altın değerinde tavsiyeyi okuyabilirsiniz.
1- Su içmeye özen gösterin. Vücudunuz susuz olduğunda açlık hissi göstermeye başlayabilir. Tek ihtiyacınız olan suyun midenizde kapladığı hacim de olabilir. Bu yüzden gün içinde içmeniz gereken tüm suyu bir anda içmeyin. Bardak ya da şişe sayınızı belirleyin ama bunu gün içine yayın. Su içmeyi hatırlatan uygulamalardan yararlanabilirsiniz.
2- Yağ kaynağı olarak avokadoyu tercih edebilirsiniz. Hem yağların tok tutucu özelliğinden hem de posasından faydalanmış olursunuz. Salatalarınıza, tostlarınıza, ev yapımı sağlıklı hamur işlerinize ekleyebilirsiniz.
3- Kahvaltıda protein kalitesi yüksek besinleri tercih edin. Bu besinler yumurta, peynir, süt, yoğurt olabilir. Kahvaltıda tüketilen protein kaynaklarının gün boyu iştah mekanizmasını düzenlediğini gösteren çalışmalar mevcut.
4- Yeşil çay için. Özellikle de öğünlerden 30-45 dk sonra yeşil çay saatleriniz olsun. Televizyon ya da bilgisayar karşısında sürekli atıştırma ihtiyacınız oluyorsa bunu içecek bir şeylerle sağlayabilirsiniz. Bitki ya da meyve çayları tüketebilirsiniz. Sevdiğiniz limon, tarçın, nane gibi aromaları kullanabilirsiniz.
5- Beslenmenize turunçgilleri ekleyin. Portakal, mandalina, greyfurt gibi meyvelerden yüksek oranda posa ve su alarak minimum kaloride maksimum doygunluğa ulaşabilirsiniz.
6- Hayatınızdan glisemik indeksi yüksek gıdaları çıkarın ya da miktarlarını sınırlayın. Bu gıdalar (beyaz ekmek, saf şeker, beyaz undan yapılmış hamur işleri, pirinç vs) kan şekerinizde çok hızlı yükselmeler ve düşmeler yapacağı için çok daha çabuk acıkmanıza sebep olurlar. Bu besinleri tam tahıllı seçeneklerle değiştirebilirsiniz.
7- Posa kaynaklarını öğrenin. Hem ara hem de ana öğünlerinize mutlaka ekleyin. Ana öğünlerinizde salatalar, söğüş sebzeler ya da sebze yemekleri mutlaka olsun. Aralarda tükettiğiniz meyvelerin kabuğuyla beraber tüketilebilecek olanlarını soymadan yemeye çalışın.
8- Yemeklerinizi yavaş yiyin ve daha fazla çiğneyin. Bu sayede beyninizde oluşacak tokluk hissini daha fazla sağlamlaştırırsınız ve bu his daha uzun sürer.
9- Dişlerinizi fırçalamayı ihmal etmeyin. Diş macununuzun ağzınızda yarattığı ferahlık hissinden sonra yemek yemek istemeyeceksiniz. Hem de dişlerinizi bakteri ve çürük oluşumuna karşı koruyacaksınız.
10- Genelde atıştırmaların en stresli anlarımızda en tehlikeli hale geldiğini biliyoruz. Bu yüzden gerçek sorunun ne olduğunu bulmaya çalışın. Sadece canınız sıkıldığı ve uğraşacak daha farklı bir şeyiniz olmadığı için de yemek yiyor olabilirsiniz. Bu anları değerlendirmenin en güzel yolu ise egzersiz yapmak. Açık havada yürüyüş ya da dans etmek de olur. Hem boşa kalori almaktan kurtulursunuz hem de bugüne kadar vücudunuzda fazladan depoladıklarınızı yakarsınız. Bir de egzersizin vücudunuzda aktive ettiği mutluluk hormonu (serotonin) ile kendinizi çok daha iyi hissedersiniz. Hem kendinizi hem ruhunuzu beslemek için ise sevdiğiniz müzikler eşliğinde kitap okuyabilir ya da film izleyebilirsiniz.
sevgilerimle..
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Aniden Artan İştaha 10 Çözüm" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Neslihan HACIBEYLİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Neslihan HACIBEYLİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
