2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bowen Aile Terapisi – Aile Sistemleri Terapisi
MAKALE #18551 © Yazan Psk.Dnş.İnci AYDIN | Yayın Haziran 2017 | 17,526 Okuyucu
BOWEN AİLE TERAPİSİ – AİLE SİSTEMLERİ TERAPİSİ

Aile toplumun temel yapısıdır. Sağlıklı aile yapısında büyüyen çocuklar, sağlıklı bir toplum ve sağlıklı nesiller demektir. Günümüzde giderek önem kazanan Aile Terapisinin kurucularından birisi olan ve Bowen Terapi – Aile Sistemleri Teorisinin kurucusu Muray Bowen tarafından geliştirilmiştir.

Bowen(1984), “Her ölen insan iz bırakır, gerçekler olmasa da çeşitli fikirler bırakır. Ve geçmişin hakkında ne kadar çok şey bilirsen kendini okadar daha iyi tanırsın. Ailedeki duyguların hepsi ise yaşayan ile üyelerin hepsinde mevcuttur.” Ailelerin bugünkü durumlarını anlamamız için geçmişte yaşadıklarını, duygularını, düşüncelerini, bakış açılarını incelemek gerekmektedir..

Bowen Terapinin Temel Kavramları


Bowen’ın Sistem Teorisinde sekiz kavram bulunmaktadır. Kişinin kendisini değiştirmesi olan Benliğin farklılaşması, üç bireyin duygusal yapılandırması olan Üçgenler, duygularını - düşüncelerini bir sonraki nesle aktaran Nükleer Aile Duygu Sistemi ve ebeveynlerin yaşadıkları endişeleri çocuklarına nasıl aktardıkları Aile Projeksiyon Süreci, bir nesilden diğer nesile aile anksiyetesine nasıl aktarması ise Nesiller Arası Aktarım Sürecidir. Bireyin aile içersinde yetiştiği sıranın önemli kişilik özelliklerine uyma konusuna Kardeş Sırası şeklinde adlandırılmaktadır ve aile içerisinde büyürken kaçıncı çocuk olarak büyümek önemlidir. Duygusal Geri Çekilme, ilişki problemlerinden kaçınmak için bir neslin önceki nesillerle bağının kesilmesidir. Toplumsal Regresyon, ailedeki duygusal problemlerin toplumsal problemlerle benzer olduğu kavramına dayanmaktadır(Bowen, 1994).

Kendini (Benliğini) Farklılaştırma da amaç kişinin kendisini, kişiliğini, benliğini değiştirmesi olmalıdır. Örnek olarak, annesi babası boşanmış bir erkek çocuğu düşünelim. Çocuğun velayeti annededir ve annesi sürekli çocuğunun yanındadır ve hayatını çocuğuna adamıştır. Eşinden göremediği ilgiyi, desteği, sevgiyi çocuğuyla zaman geçirerek kendisini tatmin etmektedir. Çocuğunun alacağı kararlarda bile çocuğunu yönlendirmektedir. Çocuk zamanla annesine karşı bağımlı kişilik oluşturmaya başlamıştır ve çocuk büyüdüğünde yetişkin birey olduğunda hayatıyla ilgili alacağı her kararını annesine sorar hale gelmiştir ve annesi de yönlendirmektedir. Bu erkek çocuğu yetişkin olduğunda evlenme kararı almak için de annesine sormuştur ve sevdiği kızla evlenmiştir. Ancak evlendikten sonra yaşadıkları her sorun, tartışma, yaptıkları etkinlikler vs. çeşitli konuları sürekli annesine anlatmıştır ve annesi çocuğunu yönlendirmektedir. Evli çiftin arasında yaşanan bir sorun olduğunda bu sorunlar büyüyerek artmıştır ve çift en sonunda boşanmıştır. Bu örnek olayı ele aldığımızda, evli çiftlerin anne babalarından bağımsız birey olarak yetişmeleri ve hayatlarına yön verirken kendi kararlarını vermediklerini görmekteyiz. Sonuç olarak evliliklerin sağlam temelde devam etmesi için çiftlerin anne baba veya üçüncü başka bir şahıstan bağımsız davranması, kararlar vermesi yani benliğini farklılaştırması önemlidir.

Evliliklerde iki kişi olarak sorun yaşanıldığında bazı zamanlar üçüncü bir kişi, bu ikili ilişkinin içine katılması durumu söz konusu olabilir. Çift sorun yaşadığında birbirlerine kızıp konuşmayabilirler. Aralarındaki iletişimin sağlanması için çocuklarını aracı kullanabilirler. Çocukları aralarındaki diyalogu kurar. Ancak anne babanın arasında yaşanan çatışmaya maruz kalan çocuklarda anksiyete, stres gibi sorunlar oluşabilir.

Evli çiftler tartıştıklarında, çatışma yaşadıklarında aralarında Kim haklı? Kim haksız? Gibi sorularının cevaplarının verilmesi için üçüncü kişiye ihtiyaç duyabilirler. Bu üçüncü kişi olarak yakın arkadaşları, aileden bir büyük kişi veya aile ve evlilik danışmanı olabilir. Bu kişilerden birisine gelinerek sorunların anlatılması ve kendileri için karar verilmesi gibi davranışlarını sergileyebilirler.

Aile ve evlilik danışmanı “Sen haklısın, sen haksızsın” şeklinde danışanlarını yönlendirmesi söz konusu değildir. Aile içerisinde çatışma yaşanan konuyla ilgili iletişimsizlik sorunlarıyla ilgili ortak çözümler bularak, çiftlerin birbirleriyle doğru iletişim kurmalarını ve sorunlarını en az düzeye indirmelerini amaçlar. Aile ve evlilik danışmanlığında danışman sorunlara, olaylara objektif bakmalıdır ve tarafsızlığını danışma seansları boyunca korumalıdır.

Eşler aralarında yaşadıkları sorunları bazen birbirlerini suçlayarak çözmeye çalışırlar. Aslında çoğu kişi çocukluktan itibaren kendi anne babasının arasında çıkan çatışmaları, tartışmaları, düşünce ve davranışları kendi hayatlarına taşırlar. Yetişkin bir birey olduklarında yaşadıkları bu sorunları zamanla eşinin üzerinde uygulamaya başlarlar.

Evliliklerde eşlerden birinin daha baskın karakterde olması söz konusu olabilmektedir. Eşlerden birinin istediklerini diğer eş kesinlikle istememektedir. Ancak bu durumu dile getiremeyen pek çok eş olabilmektedir. Bu sorun oluşmadan çözülmesindeki önemli noktalardan biri de evliliklerdeki iletişimsizlik sorununu en iyi şekilde aşabilmektir. Evlilik öncesi dönemden başlanarak, sevgili, söz, nişan gibi aşamalarda çiftlerin birbirlerine karşı bakış açıları, birbirlerinden beklentileri ve daha pek çok konu evlilik öncesi sağlıklı iletişim kurularak konuşulmalıdır. Böylece sağlam temellere oturan evlilikler oluşmaya başlar.

Nesilden nesile aktarılan aile yapısındaki bazı olumsuzluklar eşlerin birbirleriyle çatışma yaşamalarına sebep olabilmektedir. Örneğin, dedede bulunan bazı olumsuz özellikler torununa geçmiş olabilir. Eşler arasında çıkan çatışmalarda sorunun kaynağını tespit etmeye çalıştıklarında, sorun dededen kuşaktan kuşağa aktarılan bir yapı şeklinde geldiği görülebilir.

Anne babadan öğrenilen davranışlar evlenildikten sonra çocuklara da aynı davranışlar uygulanarak kuşaktan kuşağa aktarılabilir.

Bowen aile ya da ilişki içindeki bireylerden biri anksiyeteye maruz kalmaktansa bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kendini diğerlerinden izole etmeye(soyutlamaya) karar verirse “ Duygusal Geri Çekilme” ortaya çıkar. Genelde, birey duygusal ( duygusal bağları koparma ) ya da fiziksel ( ailenin bulunduğu evi, şehri terk etme vb. ) olarak anksiyete kaynağından kendini uzaklaştırırsa kendini daha iyi hisseder. Bununla birlikte, çözümlenmemiş duygularla yüzleşme gerekliliği kaçınılmazdır. Bowen, duygusal geri çekilmeyi daha sağlıklı bir çözüm olan açık ve dürüst olmak yerine, insanların kullandığı endişeyi erteleme şekli olarak görmektedir(Bowen, 1985).

Aile içerisindeki kardeş sıralamasına göre anne babalar çocuklarına sorumluluklar verebilir. Toplumumuzda bazı ailelerde evin en küçük çocuğuna çok fazla sorumluluk vermeme, şımartma gibi davranışları söz konusu olabilmektedir. Sorumlulukları daha çok ailenin en büyük çocuğuna verme davranışı olabilmektedir. Aile içerisindeki sıranın getirdiği sorumluluklara göre büyüyen çocuklar ileride yetişkin olup evlendiklerinde kardeş sırasına göre öğrendikleri davranışları ev içerisinde uygulayabilirler. Örneğin, dört çocuklu bir ailenin, en küçüğü olan bir kız çocuğu düşünelim. Ev içerisindeki temizlik, yemek yapma vs. birtakım sorumluluklar daha çok kendisinden büyük olan ablalarına verilmiştir, kendisine çok fazla ev işi konusunda sorumluluk kalmamaktadır. Bu ailenin en küçük kızı ileride yetişkin olup evlendiğinde evde yemek yapma, temizlik yapma konusunda eşinden sürekli yardım ister ve eşi de evlenmeden önceki aile yapısında sorumlulukları az olan ve evin en küçük çocuğu ise eşine yardım etme konusunda sorun çıkarabilir. Bu durumda kardeş sırasının getirdiği sorumluluklara göre büyüyen çocukların evliliklerinde birtakım sorunlar oluşabilir. Önemli olan bu sorunlar büyümeden çözmektir ve gerekirse Aile ve Evlilik Danışmanlığı almaktır.

Eşlerin aile içerisinde birbirleriyle veya çocuklarıyla çatışma yaşamaları durumunda, çatışma yaşanılan karşı tarafı sürekli suçlamak yerine, “Ben neler hissediyorum, neler düşünüyorum?” şeklinde kendi kendilerine soru sormaları, çatışma sırasındaki oluşan gerginlik durumlarını azaltabilir. Mutlu bir aile ortamı oluşturmak kendi elinizdedir. Önemli olan aileyi oluşturan bireylerin birbirlerine karşı empati ve sevgi dolu yaklaşabilmesidir. Aile içerisindeki en önemli sorunlardan birisi olan iletişimsizlik sorununu çözebilmektir.

Psikolojik Danışman İnci AYDIN
Aile ve Evlilik Danışmanı
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bowen Aile Terapisi – Aile Sistemleri Terapisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.İnci AYDIN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.İnci AYDIN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     20 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İnci AYDIN Fotoğraf
Psk.Dnş.İnci AYDIN
Diyarbakır (Online hizmet de veriyor)
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.İnci AYDIN'ın Yazıları
► Psikodinamik ve Bowen Aile Terapisi Psk.Bayram ŞİMŞEK
► Aile Terapisi Psk.Mahmut PAKDEMİR
► Aile Terapisi Psk.Ümit KARABULUT
► Aile Terapisi Psk.Sude FERALİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Bowen Aile Terapisi – Aile Sistemleri Terapisi' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Adler Aile Terapisi Eylül 2020
◊ Yetişkin Terapisi Eylül 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:10
Top